Gelir misin rüyama bir kez göreyim cemalini
Engelliyor günahlarım gül yüzünü görmeyi
Arzum ahirette cennete seninle girmeyi
Ne olur biraz gül bana Resul-ü Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa
Sensiz dünya zilletle boğuluyor
Asr-ı saadet günleri hasretle çekiliyor
Toplumun ahlakı gitgide çöküyor
Ne olur biraz gül bana Habib-i Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa
Geceler karanlık, yokluğunda her saniye
Ay doğmuş, güneş batmış ne çare bu çileme
Tutamazsam elini sırat üzerinde
Ne olur biraz gül bana Nebi-î Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa
Bir bilal olamadım ezanın için
Çıkıpta sahraya, kavrulmadı ayağım elim
Sen varken, sensiz olmak bilmem niçin
Ne olur biraz gül bana Resul-ü Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa
Seni anar Ya Muhammed Kubbe-i Hadra
Yoktu keder yoktu zulüm asr-ı saadet zamanında
Kapılar aralanıyor karanlıklar ortasında
Ne olur biraz gül bana Resul-ü Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa
Sel olur göz yaşlarım, ismini duyunca
Tebessümün de ne hoştur ukbada
Şefaatini eksik eyleme mahşer anında
Ne olur biraz gül bana Resul-ü Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa
Alemlere rahmetsin nurun ile
Kalplere düstursun ahlakın ile
Salat-u selamlar sanadır Ya muhammed
Ne olur biraz gül bana resul-ü Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa(S.A.V)
İsra, kelimesi, geceleyin yürümek manasına gelir. Hz.Muhammed'in Mi'raca mucizesinin Mekke'den Kudüs'e kadar olan kısmı bu sürede anlatılmaktadır.
Kur'an'da şöyle anlatılmaktadır: Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir. O, gerçekten işitendir, görendir. Kur'an'ın, isra süresi, ayet/ 1
Hadis Hz.Muhammed'in Mi'racı hakkında daha fazla tafsilat vermektedir. Sahabelerden bir topluluk, sahi senedlerle Hz.Muhammed'in Mi'raca çıkışını rivayet etmişlerdir. Rivayete göre Hz.Muhammed şöyle buyurdu: Bir kere ben Hatim'de yatmış bulunuyordum Cebrail geldi, karnımı yardı ve kalbimi çıkardı. Sonra içi iman dolu bir tas getirildi. Kalbim yıkandıktan sonra içini iman dolduruldu. Sonra eski haline iade olundu. Daha sonra katırdan küçük ve eşekten büyük beyaz bir binek getirildi. Ben bunun üzerine bindirildim. Cebrail de benimle yolandı, bana refakat etti. Sonra ben Cebrail ile beraber Beyt-i Makdis'e vardım. Namaz kıldım. Bütün peygamberler de benimle kıldılar. Sonra yüksek makamlara çıkılacak bir merdiven kuruldu. Buna Cebrail ile bindirildim ve onunla beraber yükseldim. Nihayet dünya semasına vardı. Cebrail gök kapısını çaldı. Kim o? denildi. Cebrail: Cebrail'im! dedi.
Yanındaki kimdir? diye soruldu. Cebrail: Muhammed, diye cevap verdi.
Ya ona Mi'rac daveti gönderildi mi? diye soruldu. Cebrail: Evet gönderildi! diye tastik etti. Merhaba gelen zata! Bu gelen kişi ne gözel yolcu; denildi. Hemen gök kapısı açıldı. Ben birinci semaya varınca Ademle karşılaştım. Bu senin baban Adem'dir; ona selam ver! dedi. Bende selam verdim. Adem selamıma mukabele etti. Sonra: Merhaba hayırlı, iyi oğlum, salih peygamber! dedi. Sonra Cebrail benimle yukarı yükseldi. Taki ikinci semaya geldi. Bunun da kapısını çaldı. Kim o? denildi. Cebrail: Cebrail'im! dedi.
Yanındaki kimdir? diye soruldu. Cebrail: Muhammed, diye cevap verdi.
Ya ona Mi'rac daveti gönderildi mi? diye soruldu. Cebrail: Evet gönderildi! dedi.
Merhaba gelen zata! Bu gelen kişi ne gözel yolcu; denildi. Hemen gök kapısı açıldı. Ben ikinci semaya varınca orada Yahya ve İsa ile karşılaştım. Üçüncü, İdris dördüncü, Harün beşinci, Müsa altıncı İbrahim yedinci kat gökte bulunmaktadır.
Hz.Muhammed devamla şöyle buyurdu: Sonra benim üzerime her gün 50 vakit namaz farz kıldı. Ben dönüp Müsa'ya uğradığımda Musa: Ne emrolundun? diye sordu. Ben: Her gün 50 vakit namazla emrolundum? diye cevap verdim. Musa: Her gün 50 vakit namaza ümmetinin gücü yetmez. Vallahi ben, kesin olarak nası senden önce denedim. Ben İsrailoğullarını sıkı bir mümareseye tabi tuttum. Binaenaleyh sen, Rabbi'ne müracaat et, ümmetin için hafiflletmesini niyaz eyle! dedi. Ben de müracaat ve niyaz eyledim. Ben de 10 vakit namaz tenzil olundu. Bunun üzerine Musa'ya dönüp geldim. Musa, evvelki gibi tavsıyede bulundu. Ben de Rabb'ime arz-ı niyaz ettim. Bu defa 10 vakit namaz daha tenzil buyuruldu. Ben yine Musa'ya dönüp geldim. Musa da eskisi gibi öğüt verdi. Ben de Rabb'ime arz-ı niyaz ettim. Benden 10 vakit namaz daha tenzil buyuruldu. Ben yine Musa'ya dönüp geldim. Musa da önceki tavsıyede bulundu. Ben de Rabb'ime arz-ı niyaz ettim. Benden 10 vakit namaz daha tenzil olundu her gün 10 vakit namazla emrolundum. Musa'ya dönüp geldim. Musa bana evvelki mütalaasını söyledi. Ben de Allah'ın arz-ı niyaz eyledim de bu defa her gün 5 vakit namazla emrolundum. Bunun üzerine Musa'ya dönüp geldim. Musa: Ne emrolundun? diye sordu. Ben de her gün 5 vakit namazla emrolundum! dedim. Musa: Ümmetin her gün 5 vakit namazla muktedir olamaz. Ben senden evvelce nası epey tecrübe ettim; şimdi sen de Rabb'ine müracaat et de bunun ümmetin için hafiflletmesini dile! dedi. Ben: Rabb'ime çok niyaz ettim, ta ki, bir daha arz-ı niyaz eylemekten utandım. Bu süretle 5 vakit namaza razı olacağım ve bunu teslimiyet göstereceğim! dedim.
Ben Musa'nın yanından geçince bir münadi: Ben 5 vakit namazla farizemi imza ve irade eyledim; kullarımdan fazlasını tenzil eyledim! Diye nida eyledi. Daha sonra Cebrail ile birlikte yatağıma geri döndüm ve bütün bunlar bir gece içinde olup bitmişti.