Atomundan galaksisine, zerresinden küresine, yarattığın ne varsa, hepsi içimde dönüyor
Dalgalanıyor denizlerin damarlarımda, buğulanıyor gökyüzü gözlerimde, rüyalar içindeyim, çiçekler içinde, güneşler açıyorum Bir küçük kainatım!
İnsanım ve inanıyorum Sana.
Kundaktan kefene, beşikten musallaya ve oradan "asıl hayata" uzanan rahmetine Şelâlelerde çağıldayan, mercanlarda parıldayan güzelliğine Toprak kokan mahsuller, kovanlar, peteklerce ikram ikram üstüne bereketine Kan kırmızı karanfillerden, gözbebeklerine kadar, binbir çeşit ve rengarek sanatına inanıyorum
"Yok"a inanmak "yok!"
Şüphesiz inanılacak yalnız Sensin.
Sebebler, size söylüyorum, sizi sebeb gösterenlerde suç, sevgilim "ol" der ve "olur"
Allahım
Bir sevdâdır Sana inanmak
Gurbette âniden kavuşmaktır!
her şeyimi Sen verdin, her şeyim Senin.
Seni Sana layık anlatamadım affet! Kelimem yetmedi! İşte Allah'ım bu kulunun söyleyebildiği bu kadar.
Ben bu kadarım
Şükür ki Sen bu kadar değilsin!
Zaaflarımla, günahlarımla Üzüntüm, sevincim, ümidimle Pişmanlığımla ve inancımla geliyorum
Uğrunda çetin çilelere çattığım, deli divane sanıldığım Sensin
"Sen" demekten utana utana Sen dediğim de Sensin!
Kimseden tek şey istemez olsun dilim, onunla Sana yalvarayım, hiç eğilmez bir alnı yüzümün, o dik başımla huzura varayım
Olamadım Allah'ım, istediğin gibi! Aydınlığın gözlerimi kamaştırdı, kuytulara kaçtım
Güvenememekle, sevememekle, eğilememekle cinayetler işledim İnkar etmedim, edemedim Ölümü hayat gibi nimet bildim.
Ölümü de hayat kadar sevdim, Azrail'i de!
Kefen giyip aklanmayı,lekemi alnımdan al diye Sana gelmeyi dilerim Sultan olayım diye yarattın, gedâ olabildim