MANİLERLE AHLAT

Son güncelleme: 26.11.2007 22:28
  • Maniler Türk halk edebiyatının en eski ve orijinal bir nazım şeklidir. Mani Arapça "Mana" diye söylenilen kelimenin son harfi olan "a" harfi Farsça "i" şeklinde telaffuz edildiğinden bugünkü dilimize mani şeklinde yerleşmiştir. Maniler, müşterek olan milli hisleri ifade ederler .Milletin müşterek malıdırlar. Müşterek olan duyguları ifade ettikleri için konuları her zaman aşk, güzellik, elem , vak'a, ve herşeydir. Maniler genellikle 7 heceli olup, 4+3 şeklinde yazılırlar. Dörder mısralıdırlar. Kafiyeler birinci, ikinci ve dördüncü mısralarda olup , üçüncü mısra serbesttir. Birinci ve ikinci mısralarda mana aranmaz. Söylenilmek ve anlatılmak istenen şey, her zaman üçüncü ve dördüncü mısralardadır. Birinci ve ikinci mısralar ise kafiye bulmak içindir. Ahlat'ta bu konu ile ilgili olarak kaleme alınmış müstakil bir eser mevcut değildir. Bu kadar geniş bir edebi konuyu bu tezimizde tafsilatıyla vermek mümkün olmadığından, biz sadece bir kaç örnek verip bu bahsi kapatacağız. Ayrıca bu konuda daha geniş bilgi almak isteyenler, Ahlat'ta bu konuda kaleme alınmış müstakil olmayan derleme türü yazılara bakabilirler. Bu yazılar, Ahlat'ta ki hemen hemen tüm kitapçılarda mevcuttur

    Ahlat manilerinden örnekler;

    Çarşıdan aldım lahana,
    Kıydım koydum sahana,
    Hiç ömrümde görmedim,
    Böyle cazı kaynana

    Bulak başı poturak,
    At minderi oturak,
    Sen al meni, men seni,
    Bu sevdadan kurtulak.

    Boyuna kurban boylular,
    Toyuna gelen soylular,
    İkikubbeliler tef çala,
    Kırklarlılar oynaya

    Pencerem yola bakar ,
    Oğlan kıravat takar,
    Sigarası bitince,
    Kolunda saat satar

    Ahlat'ın yoncaları,
    Çiçek açmış goncaları,
    El vurmayın gelinlere,
    Asker olmuş kocaları.

    Giderem gidemenem,
    Al yeşil giyemenem,
    Gözüm bir kıza düştü,
    Özüne diyemenem

    Gar yağar lapa lapa,
    Bizim evün damana,
    Gız seni alacağım,
    Ananın inadına

    Maydomoz ot değil mi?
    Yaprağı dört değil mi?
    Men sennen ayrılmişam,
    Bu man dert değil mi?

    Çayır üstünde minder,
    Üzün üzüme dönder,
    Eğer üzün dönmezsen,
    Ayda bir selam gönder

    Altın kalbur derindir,
    Sulari çok serindir,
    Bu Ahlat'ın kızları,
    Beg evinde gelindir

    Davşanlar kaçtı dağa,
    Su doldurdum bardağa,
    Bu zamanın insanı,
    Zengine diyor ağa

    Bak çiçeğin rengine,
    Şu yiğidin dengine ,
    Millet çok hürmet eder,
    Bu zamanda zengine

    Şavağlar sökülünde,
    Al alma tökülünde,
    Yarimi çağırasız,
    Mezarım örtülünde
#26.11.2007 22:28 0 0 0