A'dan Z'ye CİLT

Son güncelleme: 21.07.2008 21:20


  • Cilt Lekeleri
    Ciltteki renk değişiklikleri, deriden daha açık ve daha koyu olmak üzere iki şekilde görülür.

    Koyu renkli lekelerin nedenler nelerdir?

    Bazı iyi huylu cilt benleri

    Cilt kanseri (Melanom)

    Güneş lekeleri

    Gebelik lekeleri

    Çiller

    Mantar hastalıkları

    Bu lekeler yaşamımızı tehdit etmemekle birlikte bir takım kozmetik problemlere sebep olmakta, hatta bazı kişilerin sosyal yaşamını da etkileyebilen bir takım psikolojik problemlere yol açabilmektedir.

    Bu lekeler ne şekilde tedavi edilirler?
    Bu tip cilt sorunlarının bazıları ilaçlarla tedavi edilirken, bazıları kimyasal peeling (cilt soyma işlemi) ile düzelmekte, bazılarınalaser, krioterapi (dondurarak tedavi), koterizasyon gibi müdaheleler uygulanabilmektedir.Yapılacak bu müdahalenin tecrübeli uzman hekimlerce yapılması alınacak kozmetik sonucun kalitesini etkilemektedir.

    Sıklıkla karşılanılan koyu renkli lekeler hangileridir?

    Sıklıkla karşılaştığımız, yüzde görülen koyu lekelerden biri gebelik lekeleridir. Kadınlarda yaygın olarak gebelik, doğum kontrol hapı veya östrojen hormonu kullanılması ile ortaya çıkar. Bu tip lekeler erkeklerde de gelişebilir. En çok alın, yanak ve dudak üzerinde görülür. Öncelikle doğum kontrol hapları kesilmeli, güneşe olabildiğince maruz kalınmamalı, şapka ve güneşten koruyucular kullanılmalıdır. Tedavisinde hidrokinon, azeleik asit veya kojik asit gibi kimyasal renk açıcılar veya günlük uygulanan peeling kremleri kullanılabilir. Ayrıca Dermatoloji Uzmanı tarafında kimyasal peeling uygulanabilir

    Güneşin zararlı etkisiyle oluşan güneş lekeleri ve güneşe maruz kalındığında artan çiller de kimyasal peeling, kriyoterapi velaser ile tedavi edilebilir.

    Ciltte görülen benler nasıl oluşur?


    Ciltteki benlerin ise gelişim nedeni bilinmemekle beraber , bu benlerin sayısı genellikle kalıtsal olarak belirlenir ve sayıları birkaç taneden düzinelerceye kadar varabilir. Genellikle erken çocukluk yaşlarında ortaya çıkmaya başlar ve ergenlik çağında sayıları hızla artar. İlk önce küçük yassı noktalar şeklinde ortaya çıkar, daha sonra çapları büyüyebilir. Yıllar geçtikçe kabarıklaşabilecekleri gibi düz de kalabilirler. Benlerin yüzeyi pürüzsüz, pürtüklü, hatta böğürtlen benzeri olabilir, üzerlerinde kalın koyu renkli kıllar bulunabilir. Rengi deri renginden daha koyu renklere kadar uzanan bir çeşitlilik gösterebilir.

    Cilte kanserler bene benzer şekillerde görülebilir mİ?


    Evet. Melanom cilt benlerine benzer görüntüde olabilen çok kötü huylu bir cilt kanseridir. Melanomların %30'u benlerin üzerinde, %70'i de normal deride gelişir.

    Melanom açısından kimler risk taşır?


    Çok sayıda ben olması melanom gelişme riskini arttırr. Özellikle 75'in üzerinde beni olan kişiler melanom açısından sıkı takip edilmelidirler. Ayrıca açık ten rengine sahip olmak, ailede melanom bulunması,uzun yıllar güneşte kalmak riski arttıran faktörlerdir.

    Melanomun belirtileri nelerdir?


    Bir deri beni birden bire ortaya çıktıktan sonra hızla büyür kabarıklaşırsa, boyutu 6mm 'nin üzerinde ise, oldukça koyu kahve veya siyah renkte ise, içinde birden fazla renk barındırıyorsa, sınırları düzensiz, girintili çıkıntılı ise, kanıyorsa bir Dermatoloji Uzmanı tarafından acilen başvurulmalıdır

    Melanomdan nasıl korunulur?


    Cilt kanserlerinden korunmanın yolu güneşten sakınmaktır. Özellikle güneşin yer küreye dik geldiği 10.00 -15.00 saatlerinde güneşe çıkmamak, 15 koruyucu faktörden yüksek güneşen koruyucuları kullanmak gerekir.

    Cildin beyazlaması ile seyreden hastalıklar nelerdir?
    Cildin beyazlaşması ile seyreden hastalıklar ise vitiligo, mantar hastalığı, hassas ciltli çocuklarda görülen beyaz lekelenmelerdir. Ayrıca bazı beyaz lekeler doğuştan itibaren de mevcut olabilir

    Vitiligo nedir?


    Vitiligo deriyi boyayan maddenin (pigment ) kaybı nedeniyle, cildin beyazlaşması ile seyreden bir hastalıktır. Vitiligo vücudun herhangi bir yerini tutabilir.
    Bu hastalık otoimmün (vücudun pigment hücrelerine antikor oluşturduğu) bir hastalıktır. Vitiligosu bulunan hastaların çoğu sağlıklı olmasına rağmen bazı hastalarda guatr hastalığı gibi otoimmün hastalıklar vardır.

    Ciltte lekelere neden olan pitriasis versicolor nasıl bir hastalıktır ve nasıl tedavi edilir ?
    Tinea versicolor deri yüzeyindeki bir mantarın aşırı üremesi ile oluşan yaygın rastlanılan bir deri hastalığıdır. Bu aşırı gelişim deride beyaz veya kahverengi renk değişikliğine ve pullanmaya neden olur.

    Tinea versicolor sürülen veya ağızdan alınan ilaçlarla tedavi edilir. Lokal uygulanan tedaviler deriye uygulanan şampuan, krem ve losyonlar şeklinde olabilir.

    Bir çok ağızdan alınan tedavi tinea versicoloru başarılı bir şekilde tedavi eder. Fakat yan etkileri ve diğer ilaçlarla etkileşimi yüzünden bu ilaçlar Dermatoloji uzmanlarının kontrolünde kullanılmalıdır. Uygulanan her tip tedaviden sonra derinin rengindeki değişiklik deri rengi normale dönene kadar aylarca kalır.

    Çocuklarda görülen pitriasis alba nedir ve nasıl tedavi edilir?


    Pitriasis alba çocuklarda özellikle yüz bölgesinde üzeri hafif kepekli beyaz lekeler şeklinde görülür. Hastalığın temel nedeni bilinmemekle beraber, atopik bünyeye sahip olmak ve derinin kuru olmasının hastalığın gelişiminde rol oynasığı düşünülmektedir.Hastalığın tedavisinde kortizonlu krem ve nemlendiriciler kullanılır.


    --------------------------------------------------------------------------------

    Benler (Nevüsler)
    Benler nedir?


    Benler genellikle deriniz zararsız değişikliklerindendir. Tıp dilinde melanositik nevüs olarak bilinirler ve melanosit denen pigment hücrelerin (derinin rengini veren hücreler) çoğalması sonucu gelişirler.

    Benler ne şekilde görülebilirler?

    Benler düz veya kabarık olabilirler. Renkleri pembeden kahbverengi siyaha kadar değişebilir. Benlerin sayısı genetik olarak ve güneşe maruz kalmanın derecesine bağlı olarak değişir.

    Benler ne zaman oluşurlar ve nasıl gelişirler?

    Benler doğumda mevcut olabildikleri gibi genellikle çocukluk yaşında gelişirler. Erken evrede nevüs hücreleri derinin üst tabakası (epidermis) ile derinin orta kısmı (dermis) arasındadır. Bu nevüslere Junctional nevüs denir. Bu benler düz ve renklidirler. Benler geliştikçe nevüs hücreleri dermise de yayılır(compound nevüs) veya sadece dermiste bulunurlar (dermal nevüs). Bu benler kalınlaşmıştırlar ve sıklıkla deri yüzeyinden kabarıktırlar.Renkli omayan dermal nevüsler sellüler nevüs olarak adlandırılırlar. Bazı nevüsler ise oldukça koyu mavi renktedirler ve mavi nevüs adını alırlar. Benler güneşe maruz kalındıktan sonra ve gebelikte koyulaşırlar. Erişkin çağda renklerini kaybeder ve yaşlılık döneminde tamamen ortadan kalkabilirler.

    Ben tipleri nelerdir?

    Doğumsal pigmente nevüs

    Doğuşta mevcut olan bir ben konjenital pigmente nevüs olarak adlandırılır. % 1 bebekte bu benler görülür. Boyutları birkaç milimetreden vücudun çok geniş alanlarını kaplayacak kadar olabilir. Özellikle çok geniş olanlarının melanom denen bir cilt kanseerine dönüşme olasılığı vardır.

    Halo nevüs

    Bazı benlerin etrafı beyaz bir halka ile kaplıdır. Bu tip benler çocuklukta ve ergenlik döneminde görülür. Herhangi bir zararları yoktur ve zamanla ortadaki ben ve beyaz halka ortadan kalkar. Bazen renk değişikliği melanom denen cilt kanserinde de görülebilir, eğer şüphe duyulursa biopsi almak gerekebilir.

    Çiller

    Çiller küçük açık kahve renkli düz deri lekeleridir ve genellikle açık renkli kimselerde görülürler. Genellikle güneşe maruz kalınan alanlarda bulunurlar ve yaz aylarında renkleri koyulaşır.

    Sıradışı benler

    Sıra dışı benler Clark Nevüs (Atipik nevüs) olarak bilinrler. Bu benler normal olmayan görüntüdedirler. Kenarları düzensiz, büyük boyutta, sıklıkla melanom denen cilt kanserine benzer şekildedirler, fakat çoğunlukla selimdiler. Kaygı uyandıran görünümlerinden dolayı gerekli olmadığı halde cerrahi olarak çıkarılabilirler. Sıradışı benleri olan kişiler özellikle ailelerinde melanom denen cilt kanseri var ise melanona yakalnma açısında risk taşırlar.

    Benlerdeki değişiklikler neyin belirtisi olabilirler?

    Melanoma derinin pigment (boya) hücrelerinden kaynaklanan kanseridir. Eğer bir ben büyüklüğünü, şeklini veya rengini değiştirirse ve ya erişkin dönemde yeni bir ben çıkarsa muhakkak bir dermatoloji uzmanı tarafından incelenmelidir. Dermatologlar dermatoskopi denen bir yöntemle benlerin görüntüsünü büyüterek inceleyebilirler ve eğer gerekirse biyopsi de alabilirler.

    Benler nasıl tedavi edilir?

    Bir çok ben zararsız olması ve çıkarılmasına gerek olmamasına rağmen aşağıdaki durumlarda tedavi edilmelidir.

    K anser olasılığı var ise : Bir benin yapsısı düzensizse, çevreye doğru yayılıyor ve rengini değiştiriyorsa tedavi edilmelidir.

    Eğer bir ben kıyafetlerin, tarağın ve tıraş bıcağının bene zarar verebileceği yerlerde ise çıkartılmalıdır.

    Kozmetik nedenler

    Benler hangi yöntemlerle tedavi edilir?

    1.Traşlama şeklinde biyopsi

    Deriden kabarık bir ben bu yöntem ile kolaylıkla edavi edilebilir. Deri lokal anestezi ile uyuşturulduktan sonra bir cerrahi bıcak veya koter ile çıkartılır. Yara düz beyaz bir leke bırakarak iyileşir.

    2.Benin cerrahi olarak çıkartılması

    Bu yöntem ben düzse veya melanom dediğimiz cilt kanseri şüphesi var ise kullanılır. Deri deki ben tam kalınlığı ile çıkarılır ve sonrada dikiş atılır. Çıkarılan ben patolojik incelemeye gönderilir. Cerrahi yapılan yerde ince bir çizgi şekinde iz kalabilir.

    Benlern üzerinde çıkan kıllar traş edilebilir. Cımbızla alınması benin altında inflamasyona yol açarak ağrılı şişliğe neden olabilir.

    Deri nasıl muayene edilmelidir?

    Ayda bir kişisel cilt muayanizi yapınız: Benlerinizde bir değişiklik görürseniz veya yeni bir benin çıktığını farkederseniz bir Dermatoloğa başvurunuz.

    Çok sayıda beniniz, atipik beniniz, daha önceden olan deri kanseriniz var ise veya doktorunuz önerdiyse düzenli olarak muayene olunuz.

    Çok sayıda ben ve sıradışı ben var ise fotograf ile kayıt almak faydalı olabilir. Dermatoskopi denen bir yöntem ile benlerin fotografları alınarak, benlerdeki melanom habercisi olabilecek değişiklikler kolaylıkla saptanabilir.

    Cilt kanserinden nasıl korunulur?

    Güneşten korunma oldukça önemlidir.

    uzun kollu gömlek, uzun pantolon ve etekler, şapka giyilmelidir.

    güneşten koruyucu kullanın. Koruma faktörü 30 ve üzerinde olan güneşten koruyucuları sık olarak güneşe maruz kalan alanlara uygulayın.


    --------------------------------------------------------------------------------

    Kaşıntı

    Kaşıntı nedir?


    Kaşıntı kaşınma arzusu uyaran bir duygudur. Kaşıntı kişiyi oldukça rahatsız edebilir. Şiddetli olduğunda uykusuzluğa, gerginliğe ve depresyona neden olabilir. Kaşıntının gerçek nedeni bilinmemektedir. Derideki sinirler etkilenerek, histamin adlı bir kimyasal salgılanınca, beyinde kaşıntı duyusunu oluşturur. Kaşıntı bazen bir cilt hastalığı ile birlikte olabilirken, bazen de bir iç hastalığının belirtisi olabilir. İç organ hastalığı bulunmayan diğer kaşıntılı hastalarda kaşıntının nedeni psikolojik olabilir.

    Kimlerde kaşıntı vardır?


    Kaşıntının çok belirgin rahatsızlık verdiği bir çok deri rahatsızlığı vardır. Örneğin kurdeşen, su çiceği ve egzema da kaşıntı vardır. Bazı deri hastalıklarında ise döküntü olmadan kaşıntı olabilir. Yaşlılarda görülen kuru deriye bağlı kaşıntı bunun bir örneğidir. Bu kaşıntı özellikle kışın atar ve deride başka bir bulgu yoktur. Kaşıntının nedeni genellikle kuru cilt olmakla birlikte bazen kaşıntının nedeni bir iç hastalığı da olabilir. Derinin uyuz gibi bazı parazitik hastalıklarında da oldukça kaşıntı mevcuttur. Dermatoloji uzmanları bu hastalıklara muayene ile kolaylıkla tanı koyabilirler. Eğer bir bende kaşıntı var ise bu benin kansere dönüştüğünün bir belirtisi olabilir. Bu durumda tanı koyabilmek için biyopsi yapmak gerekebilir.

    Kaşıntıya neden olabilecek bir çok iç hastalığı vardır. En sık rastlanılan böbrek yetmezliğine bağlı kaşıntıdır. Hepatit C yi de içeren karaciğer rahatsızlıkları, guatr ( tiroid bezinin fazla veya az hormon salgılaması) da kaşıntı nedenleri arasındadır. Demir eksikliği, polistemia vera ve multibl myeloma gibi kan hastalıklarında da kaşıntı olur. Ara sıra lenfomalarda da kaşınyı görülebilir. İnme gibi nörolojik tablolarda da kaşıntı olabilir.

    Kaşıntı nasıl tedavi edilir?


    Doktorunuz öncelikle kaşıntının nedenini araştırır. Dikkatli bir cilt muayenesi, kan testleri, gerekirse biyopsi yapar. Eğer kaşıntı egzema veya kurdeşen denen bir cilt hastalığından kaynaklanıyorsa bu hastalıkların tedavisi kaşıntıyı giderir. Eğer hastalık bir iç hastalığından kaynaklanıyorsa kaşıntı giderici haplar ve ultraviyole tedavisi kullanılır. Kaşıntının bir çok nedeni olmasına rağmen bir çok tedavisinde temel bir kaç uygulama vardır. İlk olarak sıcak banyo ve duş yasaklanmalıdır. Hafif ve ince kıyafetler ve serin bir ortam kaşıntınıyı azaltır. Sabunlar derinizi kuruturlar, bu nedenle hassas ciltler için olan uygun sabunları kullanınız. Banyoda iyi durulanınız, sabun artığı kalmamasına dikkat ediniz. Banyodan çıktıktan 2-3 dakika içinde nemlendirici uygulayınız. Su çiçeği ve böcek ısırıklarına bağlı su kabarcıklı hastalıklarda kalamin içeren losyonlar iyi gelebilir. Kaşıntı oldukça rahatsızlık verebilen bir durum olabilmekle beraber genelde tedaviye iyi cevap verir.




    --------------------------------------------------------------------------------

    Alerjik Kontak Dermatit

    Bu durum deri ile temas eden çeşitli maddelerin sebep olduğu bir hastalıktır. Alerjik kontak dermatite neden olan maddelere alerjen denilir. Eğer bir kişi bu alerjene karşı alerjik ise, bu alerjen ile temas kaşıntı ve küçük su dolu kabarcıklara neden olur. Bu tablo ise alerjik kontakt dermatit olarak adlandırılır.

    Asitler, alkali, çözücü, kuvvetli sabun ve deterjanlargenelde alerjik kontakt dermatite neden olmaz. Bu kuvvetli kimyasallar herkesin derisinde reaksiyon oluşturur. Bu maddelere irritan denilir. Bazı kimyasal maddelerhem alerjen, hem de irritan yapıda olabilir.

    Dermatitin görüntüsü nasıldır?


    Genellikle deri kırmızı, ödemlidir ve su dolu kabarcıklar vardır. Bu kabarcıklar patlayarak, pullanma ve kabuklanmaya ile kaplıdır. Daha sonra deri rengi koyulaşır ve derinin kabalaşır. Alerjik kontakt dermatiti diğer döküntülerden ayırmak zordur.

    Nedenin saptanması


    Hastanın evde veya işyerinde derisi ile temas eden maddeler dermatoloji uzmanı tarafından sorgulanır. Bir çok kontakt dermatit, döküntünün yerleşimi ile tanınır. Bazen fizik muayene ve sorgulama ile alerjen saptanamaz, bu durumda Dermatoloji Uzmanları alerjik patch (yama) testi uygularlar. Patch test temas eden alerjeni tespit etmek için kullanılan kolay ve güvenli bir testtir. Olası alerjenin ufak bir miktarı deriye uygulanıp bantlanır ve iki gün sonra test bölgesi açılır. Alerji olduğunda yama testinin uygulandığı alanda küçük kırmızı bir döküntü olur.

    Sık rastlanılan alerjenler nikel, lastik, boyalar, koruyucular, parfümler ve bazı bitkilerdir.

    Nikel Dermatiti

    Nikel bir çok metal eşyada bulunan bir maddedir. Bir çok krom kaplı obje, hassas kişilerde reaksiyon oluşturabilecek miktarda nikel içerir.
    Paslanmaz çelikten yapılan eşyalar nikel içerirler, fakat bu nikel sıkı bağlandığından nikel hassasiyeti olan kişiler için güvenlidir.

    Nikel içeren küpeler kulak memesinde alerjiye neden olurlar ve nikel alerjisi bulunan kişilerde sıklıkla problem olurlar. Kulak delmek için kullanılan iğneler veya küpe takılması ile alerji başlar. Kulağı delmek için yalnızca paslanmaz steril iğneler kullanılmalıdır. Delme işleminden sonra en azından üç hafta nikel içermeyen küpeler kullanılmalıdır.

    Kıyafetlerdeki düğme, fermuar ve klips ve benzeri metal aksesuarlar nikel içerirler ve alerjiye neden olabilirler. Nikel hassasiyeti bulunan kişiler kıyafetlerinde naylon aksesuarlar kullanmalıdır.

    Nikel hassasiyeti bulunan kişilerde terleme dermatiti şiddetlendirir. Nikel içeren objelerin terli bir deriye temasından 15-20 dakika sonra deride kaşıntı başlar: Döküntü bir iki gün içinde gelişir. Eğer terleme yok ise aynı objelerin saatlerce teması herhangi bir probleme neden olmaz.

    Lastik

    Lastikten yapılmış ürünler sıklıkla alerjik kontakt dermatite neden olur. Lastiğe eklenen kimyasallar reaksiyona neden olabilir. Lastik, özellikle de latex kaşıntı, yanma ve kurdeşen gibi ani alerjik reaksiyona neden olabilir. Bazı kişilerde kaşıntı, gözde yaşlanma ve nadiren nefes darlığı oluşabilir. Bu durum sağlık çalışanları gibi latex eldiven giyenlerde sıktır. Lastik eldivenler eldivenin altındaki deride dermatite neden olur. Pudrasız eldivenler daha az alerjeniktir. Lastik alerjisi bulunan bir çok kadın ev işlerinde pamuk astarlı eldiven kullanmalıdır. Ayakkabılarda bulunan lastik materyaller ayaklarda alerjiye neden olabilir. Bu kişiler lastik içermeyen ayakkabılar giymelidir.Ayakkabılardaki yapıştırıcılar da probleme yola açabilir. Deri ayakkabılar da bile yapıştırıcılar kullanılır.

    Saç Boyaları

    Bir çok kişi saçlarını herhangi bir zorluk taşımadan boyar. Bununla beraber bazı kişiler parafenilendiamine(PPD) karşı hassastırlar. PPD kalıcı saç boyalarında kullanılan bir maddedir. Bu madde saça uygulanmadan evvel peroksit gibi bazı kimyasallar ile karıştırılır.

    PPDye alerjisi bulunan kişiler kalıcı saç boyalarını kullanmamalıdır. PPD ye alerjisi olan kişilerin ¼ ü yarı kalıcı boyalara karşı da alerjiktir. Bu nedenle uygulanmadan evvel pakette anlatıldığı gibi patch (yama) testi uygulanmalıdır.

    PPD ye alerjik bir çok kimse kalıcı olmayan boyaları kullanmalıdır. Bununla beraber az sayıda kişi bu maddelere karşı da hassasiyet gösterebilir.

    Bazı kıyafetler PPD içerirken , bazı giysiler de PPD'ye karşı çapraz reaksiyon gösteren boyalar içerebilir. Bunun sonucu olarak bu kişiler özellikle naylon ve polyester gibi sentetik maddelerden yapılmış, siyah renkteki elbiseleri giyemez.

    PPD ye hassasiyet gösteren olguların %25 i PPD ile ilişkili olan ve lokal anestezi için kullanılan benzokain maddesine karşı alerjiktir.

    Neomisin


    Neomisin bir çok antibiyotikli krem, pomad, losyon , göz ve kulak damlaları da bulunan bir antibiyotiktir. Bazen diğer antibiyotikler ve kortizon ile kombinasyon halinde bulunabilir. Bu ilaçları herhangi bir nedenle kullanan kişilerin bazılarında alerjik reaksiyon gelişebilir.

    Deri Bakın Ürünleri


    Parfüm, losyon ve kozmetikler alerjik kontakt dermatite neden olabilir. Bazı kişiler kozmetik ürünlerdeki koku maddelerine hassastır. Diğer bir kısım hastalar ise kozmetik maddelere bozulmayı engellemek için konulan Koyuyucu maddelere karşı alerji gelişebilir.

    Koku veren maddeler karşı alerjisi olanlar kokusuz kozmetik ürünleri kullanmalıdır. Fakat kokusuz ürünler bile, içerdikleri kimyasalların kokusunu gidermek amacıyla eklenen kokuları ihtiva edebilir. Gerçekten prezervatif (koruyucu) madde içermeyen ürün çok azdır. Koruyuculara karşı olan alerji patch (yama) testi ile saptanabilir.

    Kromatlar

    Krom içeren kromatlar sıklıkla alerjik kontakt dermatite neden olur. Kromatlar çimento, deri, bazı kibritler, boyalar ve paslanmayı giderici ürünlerde bulunur. Bu madde ile temas, otomobil, kaynak, çimento, döküm işleri, yol yapımı işleriyle uğraşanlarda sıktır. Kromatlar açık kahve renkteki deri ayakkabı ve kıyafetlerin yapımında da kullanılır. Ayakkabı dermatitleri kromat içeren deri ürünlerinin kullanılması sonucunda oluşur.

    Tedavi


    Alerjik kontakt dermatiti olan kişiler aşağıdaki kurallara uymalıdırlar:

    Reaksiyona neden olan maddeden uzak kalınmalıdır. Dermatoloji uzmanları etken olan maddeler ve bunlardan korunma konusunda hastalarını bilgilendirir.

    Alerjen maddeyi içermeyen ürünler kullanımı alerjik reaksiyon gelişimini engeller. Dermatoloji Uzmanınızdan bu ürünler hakkında bilgi alınız.


    --------------------------------------------------------------------------------

    Güneş ve Cildimiz
    Ultraviyole radyasyonun zararları anlaşılmadan önce güneş ışığının sağlıklı yaşam için gerekli olduğu bilinirdi. Gerçekten güneş ışığının bazı hastalıkları tedavi edici özelliği vardır. Fakat güneşe fazla maruz kalmaktan kaçınılmalıdır. Fazla güneş, yanık, kırışıklıklık, çil, kılcal damar genişlemesine ve deri kanserine neden olur. Bazen de kızarıklık ile seyreden alerjik reaksiyonlara neden olabilir.

    Güneş Işınları

    Güneş görünen ve gürünmeyen ışınları saçar. Görünmeyen ışınlar ultraviyole (morötesi) A (UVA) ve ultraviyole B (UVB) olarak bilinir ve bir çok probleme bu ışınlar neden olur. Bu ışınlar bronzlaşmaya, güneş yanığına ve güneş hasarına neden olur. Güvenli bir UV ışını yoktur.

    Tehlikeli UV ışınları yaz ayında yüksek rakımlı yerlerde ve ekvatora yakın bölgelerde daha yoğundur. Güneşin zararlı etkileri rüzgarlı havada ayrıca su, kum ve kardan yansıma ile artar. Bulutlu havada bile UV radyasyon yeryüzüne ulaşır ve deride hasara yol açar.

    Güneşten korunma

    Güneşten korunma, deri hasarının oluşmasını ve kanser riskini azaltır. Güneşten korunmak için güneşin yeryüzüne en dik geldiği saatlerde güneşe maruz kalınmamalıdır. Giysiler UV ışınlarına emer yada yansıtır, fakat beyaz gevşek dokunmuş, pamuklu bir kumaş ve deriyi sıkıca saran ıslak kıyafetler iyi bir koruma sağlamaz. Vücuda sıkı dokunmuş kıyafetler daha iyi koruma sağlar. Dışarı çıkarken geniş şapka ve gözlük takılması ve koruyucu kıyafetler giyilmesi önerilir. Eğer güneşe maruz kalınacaksa en az 15 faktörlü güneşten koruyucu krem kullanılmalıdır.

    Güneşten koruyucular, güneş ışınlarına emerek, yansıtarak veya dağıtarak etkili olur. Merhem, krem, jel, losyon ve sprey şeklinde olabilir. Üzerinde SPF (sun protection factor = güneşten koruyucu faktör) numarası bulunur. Daha yüksek SPF numarası UVB ışınlarının neden olduğu güneş yanıklarına karşı daha fazla koruma sağlar. Bazı güneşten koruyucular geniş spektrumludurlar ki hem UVA hem de UVB ye karşı koruma sağlar. Bu koruyucular güneşin diğer etkilerinden de korunmayı sağlar. Bununla birlikte hiç bir güneşten koruyucu mükemmel değildir.

    Güneşin etkileri

    Güneş yanığı - Güneş yanığı oluşma riski güneş ışınlarının en güçlü olduğu 10.00- 16.00 saatlerinde en fazladır. Sıcak havalarda bu olasılık daha fazladır, çünkü sıcak UV ışınlarının etkisini arttırır. Fakat bulutlu günlerde de güneş yanığı oluşabilir.

    Güneşten korunma kış aylarında da önemlidir. Kar güneş ışınlarının %80ini yansıtır ve deride hasara ve güneş yanıklarına sebep olabilir. Dağda yapılan kış sporları güneş yanığı riskini arttırır, çünkü yüksek rakımlı yerlerde güneş ışınlarını bloke eden atmosfer daha incedir.

    Eğer çok fazla güneşte kalınırsa deride bir kızarıklık meydana gelir ve bu kızarıklık 24 saatte maksimuma ulaşır. Şiddetli güneş yanıklarında deri hassasiyeti, ağrı, ödem ve su toplaması görülebilir. Ateş, halsizlik, mide rahatsızlığı ve şuur bulanıklığı şiddetli güneş yanıklarında meydana gelebilir, bu durumda dikkatli bir tıbbi takip gerekir.Eğer şiddetli bir güneş yanığı ve ateş varsa, dermatoloji uzmanı tarafından ağrı ve ödemi azaltacak ve enfeksiyondan koruyacak ilaçların kullanımını önerilir. Soğuk ve ıslak kompresler veya banyo ve rahatlatıcı losyonların kullanımı şikayetleri azaltmaya yardımcı olur.

    Bronzlaşma - Bronz ten sıklıkla yanlış bir inanış olarak bir sağlık belirteci olarak bilinmektedir. Fakat Dermatoloji uzmanları bronz tenin güneş hasarı sonucu meydana geldiğini söylemektedir. Bronz ten güneş ışınları derimize girdiğinde, deride daha fazla melanin pigmenti (boyası) üretilmesi sonucu gelişir.

    Solaryum kaynaklı ışınlar da, güneş ışınları gibi derimiz için zararlıdır. Bir çok solaryum cihazı UVA ışığı yayar. UVA ışığı ile yapılan araştırmalar, bu ışığın derinin daha derin tabakalarına indiğini ve de erken deri yaşlanması ve kanserinden sorumlu olduğunu göstermiştir.

    Yaşlanma - Açık havada çalışan insanların veya güneşten koruyucu kullanmadan güneş banyosu yapan kişilerin ciltleri sert, kaba bir görünüm alır ve bu kişiler olduklarından daha yaşlı görünür. Güneş yaşlılık lekesi dediğimiz lekelere ve ileride kansere dönebilen üzeri kabuklu deri değişikliklerine (aktinik keratoz) neden olur. Bu deri değişiklikleri güneşe maruz kaldıktan yıllar sonra ortaya çıkar.Yaşam boyu güneşe maruz kalma en fazla 20 yaşın altında olduğundan, çocukların güneşten korunması çok önemlidir.


    Kırışıklıklar - kırışıklıklar doğrudan güneş ışığından etkilenir. Sigara içilmesi de kırışıklıkları arttırır. Dermatoloji veya estetik cerrahi uzmanları kimyasal peeling,laser cerrahisi, dermabrasyon ve çeşitli dolgu maddeleri ile bu kırışıklıkları tedavi edebilir.

    Deri Kanseri - Deri kanserlerinin %90 ından fazlası güneş gören yerlerde görülür. Yüz, boyun kulak, ön kol ve eller en sık görüldüğü yerlerdir.
    Deride en fazla görülen 3 kanser tipi Bazal Hücreli karsinoma, Squamöz hücreli karsinoma ve Melanomdur.

    Bazal hücreli karsinoma genellikle açık tenli kimselerde yüz , kulak, burun ve ağız etrafında görülür. Kırmızımsı bir yama şeklinde başlayabileceği gibi; pembe, kırmızı veya beyaz renkli kabarıklıklar şeklinde de başlayabilir. İyileşmeyen ya da kısmi iyileşen kabuklu yara şeklinde görülebilir. Bu tür kanserler erken yakalanırlarsa kolay tedavi edilir.

    Skuamöz hücreli karsinoma genellikle hafif pullu yama şeklinde veya kabarık karnabahar biçiminde görülebilir. Erken yakalanır ve tedavi başlanırsa kolay tedavi edilir. Nadiren tedavi edilmezse öldürücü olabilir.

    Melanom en tehlikeli olan deri kanseri türüdür. Genellikle etrafı düzensiz, koyu kahve veya siyah ben benzeri oluşumlar şeklinde görülebilir. Bazen kırmızı, mavi, beyazı da içeren çok renkli şekilde görülebilir. Bu tip kanserler vücudun herhangi bir yerinde meydana gelebilir ve ancak erken yakalanırsa tedavi edilebilir. Eğer erken tanınmazlarsa; vücudun diğer alanlarına yayılarak ölüme neden olabilir.

    Allerjik reaksiyonlar - Bazı insanlar güneşe maruz kaldıklarında alerjik reaksiyon geçirebilir. Bu reaksiyonlar güneş ile yalnızca kısa bir temas sonrasında görülebilir. Güneş alerjisinde kırmızı lekeler, kabarıklıklar ve su toplaması bulguları olabilir. Kullanılan kozmetik, parfüm, bitki, deriye uygulanan ilaç ve güneşten koruyucu kremler güneş ile birlikte alerjik reaksiyona neden olabilir. Doğum kontrol hapları, antibiyotikler, tansiyon ilaçları ve bazı depresyon ilaçları güneş ile birlikte çeşitli reaksiyonlara neden olabilir. Böyle bir durumla karşılaşırsanız Dermatoloji Uzmanına başvurunuz.

    Hastalıklar - Uçuk, Zona ve nadir rastlanan bir hastalık olan Lupus eritematozus güneşle tetiklenebilir.Ultraviyole ışınları gözde de katarağa kadar gidebilen hasara neden olur.

    Güneşten Korunma Önerileri

    En az 15 faktörlü geniş spektrumlu güneşten koruyucular dudak da dahil olmak üzere, tüm güneş gören alanlara, bulutlu havalarda bile uygulanmalıdır.

    Suda iken veya terli iken güneşe maruz kalırsanız suya dayanıklı güneşten koruyucu kremler kullanınız.

    Güneşten koruyucunuzu 1.5 saatte bir uygulayın.

    Geniş şapka ve gözlük kullanın.

    Gölgede kalmaya çalışın.

    Güneşten koruyan sıkı dokumalı kıyafetler giyin.

    Saat 10.00- 16.00 saatleri arasındaki açık hava aktivitelerinizi daha erkene veya geç saate alın.

    Herkes güneşli günlerden hoşlanır. Bu önerilere uyarak güvenli bir şekilde açık havada kanser ve yaşlanma kaygısı olmadan çalışabilir ve zaman geçirebilirsiniz.


    --------------------------------------------------------------------------------

    Cilt tipinize Göre Korunun
    Bazı insanlar kısa bir süre güneşlendikten sonra bronz bir tene kavuşurken, bazıları da birkaç dakika güneşin altında kaldıktan sonra kıpkırmızı bir tene sahip olurlar.

    Bu nedenle güneşin cildiniz üzerindeki etkisini tespit edip buna göre bir korunma yöntemi seçmenizde yarar var.

    1- Aşırı hassas ciltler
    Beyaz bir ten, beyaz-sarı veya kızıl saçlar, mavi veya yeşil gözler, ciltte çiller. Bu cilt tipine sahip olanlar genelde bronzlaşamaz, güneşte kızarırlar. İlk kez güneşe çıkarken, 5-10 dakikadan fazla kalmamalılar.

    Güneşlenirken yüzlerine koruma faktörü 35, vücutlarına da koruma faktörü 30 olan ürünleri sürmeli, güneşin en yoğun olduğu saatlerde (11.00 - 16.00) asla şapkasız ve güneş gözlüksüz dışarı çıkmamalılar.


    2- Hassas ciltler
    Açık renk ten, sarı veya kızıl saçlar, mavi veya yeşil gözler, ciltte çiller. Bu cilt tipine sahip olanlar, çabuk yanmalarına karşın çok zor bronzlaşırlar. İlk kez güneşe çıkarken, 10 - 20 dakikadan fazla kalmamalılar. Güneşlenirken yüzlerine ve vücutlarına koruma faktörü 20 - 30 olan ürünleri sürmeli, mutlaka suya dayanıklı ürünleri tercih etmeliler. Hafif bronzlaşmış olanlar, koruma faktörü 15 olan ürünleri kullanabilirler. Saat 11.00 - 15.00 arasında güneşe çıkmaktan kaçınmalılar.

    3- Az hassas ciltler
    Açık, pembemsi cilt, mavi veya yeşil gözler. Güneşlenirken kızarmalarına rağmen bronzlaşmayı başaramazlar. İlk kez güneşe çıkarken, 15 - 25 dakikadan fazla kalmamalılar. Bu cilt tipine sahip olanlar, güneşlenirken koruma faktörü 10 olan ürünleri tercih etmeli ve saat 11.00 - 15.00 arasında gölgede veya şemsiye altında oturmalılar. Bronzlaşanlar, güneşlenirken koruma faktörü 8 olan ürünleri de tercih edebilirler.

    4- Normal ciltler
    Buğday tenli, koyu sarı veya kumral saçlar, mavi, yeşil veya kahverengi gözler. Genelde çabuk bronzlaşır ve güneş yanığına maruz kalmazlar. İlk kez güneşe çıkarken, 20 - 30 dakikadan fazla kalmamalılar. Bu cilt tipine sahip olanlar, güneşlenirken koruma faktörü 8, su sporları yaparken koruma faktörü 10 ve suya dayanıklı olan ürünleri tercih etmeliler. Hafif bronzlaşmış olanlar, koruma faktörü 6 olan ürünleri kullanabilirler.

    5- Sorunsuz ciltler
    Esmer ten, koyu kumral veya esmer saçlar, kahverengi gözler. Çabuk bronzlaşır ve güneş yanığı nedir bilmezler. Ama yine de güneşe ilk çıktıklarında 30 - 40 dakikadan fazla kalmamalılar. Sorunsuz bir cilde sahip olanlar, güneşlenirken koruma faktörü 6 olan ürünleri tercih edebilirler.

    6- Alerjik ciltler
    Cildin güneşe karşı alerjik olmasının nedeni; UVA ışınları ve serbest radikallerdir. Bu nedenle uzmanlar, güneşe karşı alerjik bir cilde sahip olanların, tatile çıkmadan üç hafta önce, haftada 2 - 3 kez solaryuma girmelerinde fayda olduğunu söylüyorlar.

    Alerjik olan ciltler, güneşlenirken koruma faktörü 20 - 25 olan ürünleri tercih etmeliler. Özellikle omuz, burun ve ayak tabanlarına bol miktarda koruyucu krem sürmeli ve her saat başı bunu tekrarlamalılar.


    --------------------------------------------------------------------------------

    SİVİLCE (Akne Vulgaris) Nedir?

    Sivilce ya da yaygın isimlendirilmesi ile ergenlik sivilcesi yağ üreten bezlerin uzun süren ve tekrarlayan iltihabi bir hastalığıdır.

    Deride siyah noktalar, kızarık sivilceler, bazen derin kist ve nodüller, tedavi edilmediğinde de izlerle kendini gösterir. Çoğunlukla ergenlik çağında başlar. Bununla beraber ergenlik çağına has değildir ve yirmili otuzlu yaşlarda da başlayabilir. Kadın ve erkekte eşit sıklıkta görülür. Bazen ergenlik çağından erişkine kadar uzun yıllar devam edebilir.

    Derinin yağlı bölgelerinde ortaya çıkar. Çoğunlukla yüz, boyun, sırt, göğüs, omuzlar ve bazen kalçalarda görülür. Tedavi ihmal edildiğinde iz kalır ve en çok yüz bölgesindeki izler estetik açıdan problem yaratır.

    Birden fazla faktörün biraraya gelmesiyle akne oluşur. Bunları başında kalıtım gelir. Diğer önemli faktör hormonal uyarıdır. Bir kez yağ bezinin boyun kısmı tıkanıp genişlemiş siyah nokta (komedon) oluştuktan sonra, propionibacterium acnes adı verilen ve normal şartlarda derimizde bizimle dost olarak yaşayan, az sayıdaki bakteri çoğalma fırsatı bulur ve aknenin artmasına katkı yapar. Akne bulaşıcı değildir. Hormonların etkisi hariç tutulursa herhangi bir iç organ hastalığının belirtisi de değildir. Hormonal etki yumurtalık ve böbreküstü bezlerinden salgılanan androjen grubu hormonlar tarafından oluşturulur. Kan androjen hormon düzeyleri normal olsa da bu hormonlara deri duyarlılığı söz konusu olabilir ve yine akne oluşabilir. Kan androjen düzeyleri yüksekse bunun ayrıca araştırılması ve tedavisi gerekir. Kan hormon düzeyinin yüksekliği çoğunlukla tedaviye dirençli ve şiddetli akne meydana getirir ve bazen kıllanma ve saç dökülmesi gibi ek belirtiler de verir.

    Tedavilerde akneli kişinin bilmesi gereken püf noktalar:

    Akne uzun sürelidir, dolayısıyla uzun süre tedavi gerektirir.

    Akne tedavi edilmezse iz kalma riski artar.

    Kişinin evde yüzüyle oynaması, sıkması, kaşıması, iz kalma riskini artırır.


    --------------------------------------------------------------------------------

    Cildinizin Rengini Bulun
    Cilt tipi kadar cildin renginin de doğru bilinmesi gerekir. Öncelikle bilmeniz gereken cildin renginin pigment derecesine bağlı olduğudur.

    Açık renk ciltler soluktan pembeye, bejden gül pembesine kadar değişir. Koyu cilt rengi ise buğdaydan esmere, açık kahverenginden siyaha kadar gider. Siyah aslında genel bir deyimdir ve beyazdakinden daha fazla tonu kapsar.

    Cilt uzmanları cildin bir çok tonunun bulunduğunu, esmer ciltlerin 35 ton, beyaz ciltlerin ise 10 ayrı tonda dağılım gösterdiğini vurgulamaktadır. Cildin rengi, cildin yapısına ve niteliğine etki etmediği için cilt renklerine bağlı olarak farklı bakımların yapılmasına gerek yoktur. Yalnız açık renk ciltlilerin güneşten daha fazla etkilendiği için güneşe çıkarken daha çok korunmaları gerekir.

    Soğuk havalarda kuruyan esmer ciltler, grimsi bir renk alırlar. Genel olarak cilt ne kadar koyu renkteyse cildin yaşlanması da o kadar geç olur. Güneş, açık renk ciltlerin en büyük düşmanıdır. Bu tip ciltler kolay kurudukları için çok çabuk yaşlanırlar. Oysa koyu renk ciltlerde dengeli dağılmış olan pigmentler güneş ışınlarını engelleyen bir filtre görevi yapar. Bu tür yağlı cildin üstü nemi içinde tutan bir koruyucu sayılabilir. Koyu renk ciltler güneşte daha da koyulaşır ve yanarlar. Üstelik bu yanma beyaz tendekiler gibi kötü bir etki yaratmaz ve hemen soyulmaz. Cilt uzmanlarına göre; esmer tenlilerde akne, cilt kanseri ihtimali de açık renklilere kıyasla daha azdır.


    --------------------------------------------------------------------------------

    Cildinizde Bahar Havası Essin
    Çevremizin yemyeşil bir görüntüye büründüğü, güneşin kendini bizden esirgemediği ılık bahar günleri ruhumuzu aydınlatırken, etkisini bazen cildimizde aynı güzellikte göstermiyor. Özellikle de hava kirliliği, stres, yanlış bakım kremleri gibi faktörler eklenince, durum vahim hale gelebiliyor.

    Herkes kendini doğanın kucağına bırakıp baharın tadını çıkarırken, siz saklanacak bir yer arıyorsanız, yalnız değilsiniz. Kadın, erkek demeden birçok insan yılın bu aylarında ciddi cilt sorunlarından yakınıyor. Diğer mevsimlerde pek bir problem olmadığı halde, bazılarımızın Nisan başında cildi pul pul dökülüyor ve kızarıklıklar beliriyor. Bunun nedeni elbette sadece bahar değil. Mevsim değişikliği, UV ışınlarının veya dengesiz beslenmenin yol açtığı sıradan cilt sorunları ile birleştiğinde rahatsızlıklar da baş gösteriyor.


    Hava kirliliği, stres ve klima

    İster açık havada olalım ister kapalı mekanlarda, cildimiz bir kez hassaslaşmışsa tepki göstermeye başlar. Çeşitli gaz atıklarının yarattığı hava kirliliği dışarıda bizi tehdit ederken, çoğu işyerinde kullanılan klimalar da alerjik reaksiyonları artırır. Sigara dumanı ve hayatımızın kaçınılmaz bir parçası haline gelen stresi de hafife almamak gerekiyor. Cilt nem dengisini kaybediyor ve kırışıklıklara zemin hazırlanıyor. Kuruluktan şikayetçiyseniz, haftada bir kez peeling yapmak ve düzenli olarak uygun nemlendiriciler kullanmak sorunları büyük ölçüde çözer. Yağlı cilde sahip olanlar üç günde bir peeling yapıp yağ dengesini koruyan kremlere başvurabilir. Her iki durumda da önemli olan; cildi tahriş etmeyecek, antialerjik ürünler kullanmaktır.

    Kızarıklıklar engellenebilir

    Özellikle açık ten rengine sahip olanlar kızarıklıklar konusunda çok hassas. En çok yanak, alın, burun ve elmacık kemiklerinde görülen lekemsi renk değişiklikleri baharda polenlerin uçuşması ile artıyor. Ağır vakalar ya da daha önce bu tür sorunları olanların uzman bir doktora başvurması doğru olur. Daha hafif kızarıklık durumlarında önlem almak için cildinizi aşırı sıcak ve soğuktan mümkün olduğunca koruyun. Uzmanlar hamam, sauna, buhar banyosu veya buz küpleri ile yapılan kürlerden uzak durulmasını tavsiye ediyor. Kafeinli ve çok sıcak içecekler de ağırlaştırıcı faktörler arasında. A, E vitaminleri, kolajen tarzı maddeler içeren bakım ürünlerinden de kaçınmaya çalışın. Bu ürünler kan dolaşımını hızlandırdığından, cildin tepkisini ağırlaştırırlar.

    Kozmetik ürünlerine dikkat

    Sürekli kullandığınız nemlendirici veya bakım kremi birden bire ters tepki veriyorsa endişelenmeyin. Öncelikle ürünü kullanmayı bırakın. Bir güzellik uzmanı veya doktora danışabilirsiniz. Bunun dışında kullanmakta olduğunuz nemlendirici veya kremin dermatolojik olarak test edilip edilmediğini ve hangi maddeleri içerdiğini kontrol edin. Hypoalerjik(aşırı hassas) ciltlere uygun ürünler kullanmaya çalışın.

    Güneş lekeleri sizi üzmesin

    Tıbben kesin nedeni bilinmeyen ve özellikle bahar ve yaz aylarında ortaya çıkan kahverengi lekeler, mağdurlarını her yıl üzer. Cerrahi bir müdahale ile cildin ilk katmanını soymanın dışında yüzde yüz sonuç getiren bir tedavisi yoktur. Ancak önceden önlem alınabiliyor. Her şeyden önce baharın ilk günlerinden itibaren yüksek koruma faktörlü güneş kremi sürmeyi ihmal etmeyin. Renk açıcı kremler ve leke gidericilerle sorunlu bölgelerin koyulaşmasını önleyebilirsiniz. Bu arada kış aylarında da güneş kremini kullanmaya devam etmekte yarar var.

    Sivilceler ve akneler

    Ergenlik çağını bir yetişkin olarak tekrar yaşamak çok sıkıcı. Ne yazık ki bazen hormonlarımız rayından çıktığından veya yediklerimiz ağır geldiğinden pürüzsüz yüzümüz sivilcelerle dolabiliyor. Tedavinin başlayabilmesi için teşhisin doğru yapılması gerekiyor. Bundan dolayı bir uzmana başvurmak en hızlı çözüm yoludur. Ayrıca kullandığınız toniğin az alkol ve aynı zamanda antiseptik içermesine dikkat edin. Lavanta, adaçayı, biberiye, A, E ve F vitamini içeren nemlendiriciler de yağ üretimini azaltır. Yağsız makyaj malzemelerini tercih edin. Tabii ki tüm bu önerilerin dışında doktorunuzun tavsiye ettiği tedavi ve ilaçları aksatmamaya çalışın.
#28.12.2007 15:52 0 0 0
  • Emeğine sağlık arkadaşım.Harika bilgiler...
#28.12.2007 18:34 0 0 0
  • paylaşımların için teşekkürler.
#29.12.2007 20:12 0 0 0
  • çok güzel ve faydalı bilgiler
    tşk.
#24.01.2008 10:39 0 0 0
  • herşey süper tşk.
#21.07.2008 17:35 0 0 0
m17 m17 foto
  • çoq tşk....
#21.07.2008 21:20 0 0 0