özellikle gençleri tehdit eden panik ataktan kurtulmanın yolları

Son güncelleme: 25.01.2008 22:47
  • özellikle gençleri tehdit eden panik ataktan kurtulmanın yolları
    Panik ataksanız bunları mutlaka yapın
    Uzmanlar 'Aniden başlayan; ölüm ya da çıldırma korkusu yaşatan panik atak tedavi edilebilir bir hastalıktır, ihmal etmeyin' uyarısında bulundu.
    noimage
    Dr. Duygu Yiğittürk, panik bozukluğun, iş ve sosyal verimliliği ciddi olarak etkilemesi açısından üzerinde önemle durulması gereken bir hastalık olduğunu söyledi.

    Yiğittürk, son günlerde gündemde sık yer alan panik bozukluğun giderek arttığını; her 100 kişiden 10'unun yaşamlarında en az bir kez panik atak yaşadığını, genç nüfusun yüzde 10'unun ise gizli panik atak tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Yiğittürk, şöyle konuştu: "Panik bozukluk, sosyal ve mesleki işlevsellikte ciddi kayıplara yol açan, ani ve nedensiz olarak başlayıp birkaç dakikadan 1 saate kadar uzayabilen; şiddetli ölüm ya da çıldırma korkusuna çok sayıda bedensel belirtilerin eşlik ettiği panik ataklarla seyreden, tedavi edilebilen psikiyatrik bir hastalıktır.

    EN AZ İKİ ATAK GEÇİRMEK GEREKİYOR

    Panik bozukluğu tanısı konulabilmesi için hastanın en az iki beklenmedik panik atağının bulunması gerekir. Yani beklenmedik panik atakları, bu bozukluğun olmazsa olmazıdır. Diğer özellikleri agorafobi (kapalı alan korkusu) ve beklenti anksiyetesidir.''

    KADINLARDA GÖRÜLME ORANI YÜKSEK

    Yiğittürk, panik bozukluğunun yaşam boyu görülme sıklığının yüzde 2 civarında olduğunu; panik bozukluğun genellikle 20 ve 30'lu genç yaşlarda görüldüğünü bildirdi. Yaş arttıkça panik bozukluk sıklığının azaldığını ifade eden Yiğittürk, şöyle devam etti: ''Kadınlarda erkeklere göre 2 kat daha fazla görülen bir hastalıktır. Ailesel yüklülüğü olan bir bozukluktur. Yani ailesinde panik bozukluğu bulunan birey olanlarda, hastalığın ortaya çıkma olasılığının daha fazla olduğunu söyleyebiliriz.

    NASIL BAŞLIYOR?

    Aniden, nedensiz ve yoğun bir korku ile huzursuzluk duygusu ortaya çıkıyor. Gerginlik 10 dakikada en yüksek düzeyine ulaşıyor. Çarpıntı, terleme, ateş basması, üşüme, nefes darlığı, boğulma hissi, titreme, baş dönmesi, göz kararması, bulantı, yaşadıklarının gerçek olmadığı hissi, bedende uyuşma hissi oluşuyor. Göğüs ağrısı, aklını yitirmeçıldırma hissi ve ölüm korkusu gibi çok rahatsızlık veren bedensel belirtiler diğer semptomlara eşlik ediyor.

    YAŞANACAK EN KORKUNÇ SIKINTI

    Panikatak genellikle 10-30 dakika sürüyor. Bir kişinin yaşayabileceği en korkutucu ve sıkıntı verici durumlardan birisi olarak tanımlanıyor. Doktor Duygu Yiğittürk, panik atağın kontrol altına alınabilir bir hastalık olduğunu, tedavi sürecinde hasta-hekim arasında çok iyi iletişim olması gerektiğini vurguluyor.

    KİMLER DAHA FAZLA RİSK TAŞIYOR?

    Yiğittürk panik atağa daha çok kimlerin yatkın olabileceği konusunda da şu bilgileri verdi: Birinci derece akrabalarında panik ya da başka anksiyete bozukluğu olanlar. Sıkıntılı, telaşlı, aceleci, mükemmeliyetçi olanlar. Düşünce ve duygularını yeterince dışarıya yansıtamayanlar.

    PANİK ATAKSANIZ BUNLARI MUTLAKA YAPIN

    Panikatak tedavisinde kullanılan ilaçların zamanla iştahı açtığını ifade eden Dr. Duygu Yiğittürk, hastalara şu uyarıları yaptı:

    Bol su için, meyve ağırlıklı beslenin.

    İlaç tedavisi dışında bilişsel davranışsal terapi panikte iyi sonuç veriyor.

    Yakınlarınızı mutlaka doktorla görüştürün.

    Umudunuzu ve kendinize olan güveninizi hiçbir zaman yitirmeyin.

    Her gün yarım saat yürüyüş, yüzme, spor; düzenli tatil yapın, çok yararlı.

    Çözemediğiniz ve kendinizle direkt ilişkisi olmayan sorunlar için üzülmeyin.

    Kahve, koyu çay ve kolalı içeceklerden uzak durun.

    Midenizi tıka basa doldurmayın.

    Uzun süre aç kalmayın.

    Çay tiryakisiyseniz günde 5-6 bardağı geçmeyin ve açık çay için.

    Panik atağınız kontrol altına alındıktan sonra günde bir fincan kahve içebilirsiniz.

    Yemeklerde mutlaka sıvı yağ kullanın.
#25.01.2008 18:38 0 0 0
  • güzel bilgiler için teşekkürler,
#25.01.2008 19:50 0 0 0
  • teşekkürler arkadaşım ellerine saglık
#25.01.2008 22:47 0 0 0