Yol mu Sana Çıkmayan

Son güncelleme: 28.05.2009 17:53
  • noimage
    Bazı duyguları ifade edebilmek;
    Seni sevmek gibi güzel! ..

    Yani ben, kanatları zamklanmış bir kelebek gibiyim;
    parmaklarım bulamadığında seni,
    kağıdın-klavyenin üstünde...
    Ve zihnim soyulmadığında sana..
    Zihnim, soyunmuş bir elma gibi;
    Dişlediğin..!

    Esiri "eseri" dir efendinin..!

    noimage

    Efendim, merhamet edin

    Niyetim, denizlerinizi çalmak değil;
    yakamozları seyretmek,
    ve kapattığınızda gözkapaklarınızı,
    kirpiklerinizi düzeltmekti...
    Niyetim; nefesinizin serinliğinde yıldızlarla dertleşmekti.


    Esirinizim efendim;
    Size hediye ettiğim göğüs kafesimin içindeki bir kuş gibi..!


    noimage

    Esirinizim efendim;

    Parmak izlerimin kordan birer mühür olduğunu biliyorum.
    Tenine dokunmaktan korkuşum bundan;
    kutusuna sürtündüğü an tutuşacak bir kibrit çöpü gibi!..

    Ben artık, güneşte kurumuş çıra gibiyim,
    yahut esmer çalgıcının ısıtarak gerdiği bir deri gibi!..

    Bazı duyguları ifade etmek, seni sevebilmek gibi güzelse de;
    seni sevebilmek, sevmekten öte bir şey...

    "Attığın taşın vurduğu nokta" değildir, birini sevmek..
    Atacağın noktayı bilmek... Oraya bakmak, orayı görmek...
    Ve atışını yapıp, "tam o noktaya" vurmaktır...
    Ve de;
    Vurduğun noktada durmaktır, sevmek!
    Üstelik, sevmek; tercihini yapmaktır...
    Ve, sözünde durmaktır!..

    noimage
    Şimdi...Sen...Tutuştuğu zaman...
    Kavak çırpısından yapılmış bir kibrit çöpü gibi;yandıkça sana doğru kıvrılan bir bedenden,başka ne istersin ki ?..


    Zihnimde yol yok;
    Sana çıkmayan...
    Ve senden gelmeyen!



    Muammer Erkul

    [main-arkaplan-muzik]062[/main-arkaplan-muzik]
#14.02.2008 12:47 0 0 0
  • Şimdi...Sen...Tutuştuğu zaman...
    Kavak çırpısından yapılmış bir kibrit çöpü gibi; yandıkça sana doğru kıvrılan bir bedenden, başka ne istersin ki ?..


    Şiiri şiir olarak okumaktan ne kadar zevk aldıysam bir o kadar da etkisiyle kötü oldum

    Bu ne güzel bir şiirdir,

    içimdeki ürpertiyi hala dindiremedim, sızlıyor yüreğim, titriyor ellerim.


    Mükemmelsin pedaliza, şairin yüreğine senin gönlüne emeğine sağlık

    Seni ve konularını ömrümce unutmayacağım.

    Canımsın,

    Teşekkür ederim

#14.02.2008 13:06 0 0 0
  • Bazı duyguları ifade etmek, seni sevebilmek gibi güzelse de;
    seni sevebilmek, sevmekten öte bir şey...


    harika bir şiir. çok etkilendim.ne diycemi bilemiyorum.kısaca süper.
#14.02.2008 15:09 0 0 0
tsu tsu foto
  • <h5><center>"Attığın taşın vurduğu nokta" değildir, birini sevmek..
    Atacağın noktayı bilmek... Oraya bakmak, orayı görmek...
    Ve atışını yapıp, "tam o noktaya" vurmaktır...
    Ve de;
    Vurduğun noktada durmaktır, sevmek!
    Üstelik, sevmek; tercihini yapmaktır...
    Ve, sözünde durmaktır!.. "


    emeklerine sağlık arkadaşım... harika bir sunum hazırlamışsın teşekkürler... şairimizin yüreğine sağlık...
#14.02.2008 15:30 0 0 0
  • Bazı duyguları ifade edebilmek;
    Seni sevmek gibi güzel! ..

    Yani ben, kanatları zamklanmış bir kelebek gibiyim;
    parmaklarım bulamadığında seni,
    kağıdın-klavyenin üstünde...
    Ve zihnim soyulmadığında sana..
    Zihnim, soyunmuş bir elma gibi;
    Dişlediğin..!

    sözler çok hoş ellerine sağlık ablacım
#14.02.2008 15:42 0 0 0
  • seni sevebilmek, sevmekten öte bir şey...


    Zihnimde yol yok;
    Sana çıkmayan...
    Ve senden gelmeyen!


    şarkıyla çok güzel tamamlanmış böyle bi gecede bilhassa

    yüreğine sağlık arkadaşım
#14.02.2008 23:00 0 0 0
  • şarkısı başka türlü, şiiri bir başka

    iki yandan vurdukça vuruyorlar

    böyle bir güzelliği ancak özel insanlar özel duygular hissederek oluşturabilir.

    Ne kadar okusam bıkmıyorum, ne kadar dinlesem yetmiyor,

    pedaliza harikasın sen ama bunu nasıl dile getiririm bilmiyorum, yetmiyor kelimeler
#14.02.2008 23:07 0 0 0
  • güzel bi günde güzel sözler duydum bu sabah..çok mutlu oldum..

    biraz salya sümük..yerlere atılmış gözyaşları dolu bikaç mendil..boğazda düğümlenen birkaç kelime..

    bir kenarda sırasını bekleyen bu şiirle buluştu bu sayfa oldu iştee..



    okuyan gözlerinizdeki , duygularıma ortak olduğunuz gönlünüzdeki gözyaşlarınız
    sadece mutluluktan olsun arkadaşlar
#14.02.2008 23:29 0 0 0
  • saat gecenin bir yarısı,

    pencerenin kenarında, soğuk soğuk şiiri okurken içimin dahada soğuduğunu hissettim...

    çok güzel sözler vardı, şarkı ise başka bir tat..

    yalnız, suskun, sağır geceme tat kattın pedaliza...

    çok özel konularınla, ve bize yaşattığın farklı duygular için çok Teşekkür ederim

    tek kelimeyle Mükemmelsin...

#15.02.2008 02:04 0 0 0

  • pedaliza

    Niyetim; nefesinizin serinliğinde yıldızlarla dertleşmekti.



    Bu güzel sayfaya klasik şeyler yazmak bu güzelliğe yakışmaz diyorum.. Bir parçanın bir şiirlerle bu kadar örtüşüceğini inanın tahmin etmezdim.

    Şu dakika inanın çok başka yerlere götürdü kaç defa okudum kaç defa dinledim bilmiyorum..

    Tek kelime ile muhteşem olmuş.. Tşkler..
#16.02.2008 00:14 0 0 0
  • "..birini sevmek..
    Atacağın noktayı bilmek... Oraya bakmak, orayı görmek...
    Üstelik, sevmek; tercihini yapmaktır...
    Ve, sözünde durmaktır!.. "

    söylenecek söz kalmamış bana..
#16.02.2008 19:01 0 0 0
  • Attığın taşın vurduğu nokta" değildir, birini sevmek..
    Atacağın noktayı bilmek... Oraya bakmak, orayı görmek...
    Ve atışını yapıp, "tam o noktaya" vurmaktır...
    Ve de;
    Vurduğun noktada durmaktır, sevmek!
    Üstelik, sevmek; tercihini yapmaktır...
    Ve, sözünde durmaktır!..

    Her güzel dize okuduğumda mutlaka acaba hangi sebep yazdırmıştır diye düşünüp sevmenin erdemli ve devamlı olanıyla birleşen yüreklerin kağıda nisbetle kaleme sarıldıklarına şahit olmak...muhteşem bir duygu... ve güzel bir paylaşımla bize sunan emeği geçenlere çok teşekkür ederim...Harika bir paylaşım
#16.02.2008 20:08 0 0 0
  • Yürüyorum ey yar insanlarin arasinda
    Kimi yorgun kimi dökük kanar sabir yarasinda
    Ozlüyorum seni zamanla barisamadim
    Geçip gidiyor ömrüm günlere doyamadm

    Ucum yok bucagim yok
    Saklimdasin ey yar haberin yok
    Yillar geçti sönmedi ates
    Yaniyorum ey yar haberin yok

    Usüyorum ey yar yanginlarin ortasinda
    Yürek kirgin yürek talan kanar sevda yarasinda
    Kahirli yillari çizdin alnima
    Dost eyledin beni göçüp giden kuslara

    Hiç unutmayacağım,

    unutamayacağım sözler




    <embed src="http://up.picr.de/798122.wma" autostart="true" hidden="true" loop="1"></embed>
    <body style="background-image: url('http://img525.imageshack.us/img525/3912/colorbrown164pt6.gif'); background-attachment:
    fixed; background-repeat: yes-repeat; background-position: center bottom">
#18.02.2008 00:23 0 0 0
  • Paylaşımın için tşk ederim pedaliza
#18.02.2008 00:33 0 0 0
  • gerçekten çookk güzel birşey olmuş paylaşıınız için saolun
#18.02.2008 14:23 0 0 0
  • Zihnimde yol yok;
    Sana çıkmayan...
    Ve senden gelmeyen!

    yollar her zaman sevgiliye sevdaya çıkmıyor ki....
    emeğine sağlık sevgili pedaliza harikasın
#19.02.2008 07:55 0 0 0
  • "Attığın taşın vurduğu nokta" değildir, birini sevmek..
    Atacağın noktayı bilmek... Oraya bakmak, orayı görmek...
    Ve atışını yapıp, "tam o noktaya" vurmaktır...
    Ve de;
    Vurduğun noktada durmaktır, sevmek!
    Üstelik, sevmek; tercihini yapmaktır...
    Ve, sözünde durmaktır!..


    "HIZLI YAŞA GENÇ ÖL, CESEDİN YAKAŞIKLI OLSUN DEDİLER."NE HIZLI YAŞADI NE DE YAKIŞIKLIYDI CESEDİ,ÖLDÜĞÜNDE,YALNIZCA GENÇTİ SOLDUĞUNDA,BİR DE YALNIZDI.OTOPSİDE ANLAŞILIRDI HEP ÖLÜM SEBEPLERİ,ONUNKİ DE ÖYLE OLDU.ISLAK BİR SEBEPTİ ÖLÜMÜ;GÖZYAŞI YETERSİZLİĞİNDEN ÖLMÜŞTÜ...
    sarkı güzel siir cok güzel güzel güzel güzel ......

    yorgun bir kelebek
    düşünde sevi
    kısacık ömürde
    yaşam ötesi
    yaşam
    çığlıklarımız.
    ve karanlık
    bulutlu
    bir gece.
    rüyasında
    renkleri ne kadar yeşil
    ve gülleri nasıl kan kırmızıdır
    bir kelebeğin
    zor olan sevmek değil,
    gülümseyebilmek.
    göz bebeklerinde
    bir aşkı tutup
    tutkulu mu,
    tutuklu mu
    bilmeden yaşayabilmek.
    gözlerim
    sıradan bir kelebek rengi
    tüm servetim kanatlarım
    siyah, beyaz bir dünya
    bilmediğim değil,
    unutmak istediğim.
    her sorunun
    bir üçüncü cevabı yoksa
    yaşadığımız yaşam değil
    işkence
    üç tek''dir cevaplar içinde
    ve sen bir tek
    bense bir hiç
    imkansız ötesi ısrarlar
    direnmek gerek kadere
    ne yazık ki
    gücümüz boyuneğmiş bir dal
    direncinde. düşlerim, düşlerinin eşi mi
    yüreğin, yüreğimin kardeşi mi
    ya sen sevdiğim
    sen ne kadar benimsin
    yüreğin söyleyebilsin.
    ilk ışıklarında
    doğan güneşin
    prematüre bir bebek çığlığında
    güven katili bir korku
    neyin çilesi çektiğimiz
    sevi güveni yaşatır,
    güvense seviyi besler içimizde.
    bir kelebek kelebeği sever,
    bülbülün şarkısı bülbüle
    sanma güller yetim kalır,
    gülün sevdası da güle.
    perdeliyorum öyle mi,
    yüzümü ellerimle
    aynada sevdiğim hayalin,
    gözlerimin içine bir bak
    görmüyorsan,
    ne diyebilirim.
    bir sarmaşık ısrarıyla
    tutunmak hayata.
    ve yazık etmemek
    bir kelebek ömrünü kaç gün yaşadık ki
    ve kaç gün var, elde daha
    yanlış sevdaların değil
    yanlış zamanların faturası
    gözyaşları, korkular,
    güvenmelisin
    güvenebilmeli yüreğim.
    hiçbir sorunun cevabından korkmaz
    sevgiye sevdalı bir yürek
    yarınları mı tükettik de
    şimdi dünün hüzünleri
    Olmasın
    Olmalısın
    Neden?
    kanatlarını delice çırpan
    bir kelebeğin yarını yoktur
    ve bir kelebek düşünde
    ancak bir kelebekle mutludur.
    gökyüzü ve gökgürültüsü
    yeryüzünde deprem
    diren haydi,
    yıkılmamalıyız.
    ıslandık
    iliklerimize dek
    bu yağmurun adı
    gözyaşı
    sevdiğim
    tut ellerimden
    bastığım toprak kaymasın
    Rüya da olsa
    yaşamak güzeldir bir şiiri
    ya sen
    Sen söyle var mısın
    denizkızı
    deniz adamı
    yer mi denizkızı
    ipeği düşün
    ve ipeksiliğini
    teninin
    kaç ipek böceği
    ömrü var kozamızda

    dokun hayata
    bir ucundan
    yar oldugunu bileceksin
    varlığını
    sevinin ve sevgilinin
    yaşamıyorsan
    yazamıyorsun

    Avcı, nasıl bir merak bu
    bir günlük ömrü çokmu gördün
    sen sevdin mi hiç avcı
    ağlamak nedir bilirmisin
    yüreğine kanar bir kelebeğin içi
    damarlarında kanın kurudu mu
    avcı
    Canı, cananı bilirmisin

    zor ve dar zamanları ömrün
    koşma peşimden
    iki kanat çırpınışı daha
    gün batımında bekle
    söz ölmeye gelirim
    birkez daha

    yada yaşamaya belki
    bir denizülkede
    bir dolunay öyküsünü
    kara adamlarının beyaz öykülerinde
    birleşşin elllerin
    kenetlendik kelepçelerle
    bir ucundan sen tut sevinin
    bir ucum bahardalı

    bir uçdan bir uca serap
    çöller vahaya döndü önce
    sonra bir barajın yüksekliğinden
    suya kavuştu toprak
    zelzele...
    ve
    yeşil bir rüya, yeşil çiçek
    dalında
    yeşil yaprak

    bandırmadan tren gelir
    oysa benim
    feribota biner gözlerim
    bir farenin kuyrugunda biter egeliliğim
    ben marmaralıyım marmara, sevgilim
    ve
    kürek mahkumuyum, forsa!
    çek kürekleri.

    yanık buğday kokusu
    yere düşen bi damla kan
    gözyaşından kurumuş gözler
    bana sevdaları ver artık
    ağlamak istemiyor ellerim
    ellerim yanıyor şimdi.

    her gece özlemin ışığı camımda
    ellerimde bir düş hayat bulur
    kalem gözyaşımla ıslak
    dudaklarından gelen bir rüzgar
    kelimelerin sihri can yakar
    tesadüflerin
    kucağında büyüyüp
    yanmışım yanacağım kadar

    beni de getirecek
    seni getiren yollar bana
    pusulamda bir dişi kuşun
    bir dişi kemirir beynimi
    uç hadi beynimi de al
    yüreğim zaten gitti
    gideceği yere kadar

    köleliğini seviyorum ellerimin
    o eller ki seni yazar
    o eller ki seni dizer
    o eller ki seni çizer
    seni sevdiğim gibi
    ellerimi de seviyorum

    bitmedi ömrün,
    hey kelebek!
    hadi yaz..
    yaz.

    yaz..


    yaz....
#28.02.2008 13:14 0 0 0
  • kanatlarını delice çırpan
    bir kelebeğin yarını yoktur
    ve bir kelebek düşünde
    ancak bir kelebekle mutludur.



    Fatih ben zaten bu konuya geldiğimde kendimi kaybediyorum ..niye böyle şeyler yapıyosun


    tanıdığım şiir yürekli güzel insanlardan birisin çok teşekkür ediyorum
#29.02.2008 08:08 0 0 0
  • @gonulyorgunu adlı üyeden alıntı:
    "Attığın taşın vurduğu nokta" değildir, birini sevmek..
    Atacağın noktayı bilmek... Oraya bakmak, orayı görmek...
    Ve atışını yapıp, "tam o noktaya" vurmaktır...
    Ve de;
    Vurduğun noktada durmaktır, sevmek!
    Üstelik, sevmek; tercihini yapmaktır...
    Ve, sözünde durmaktır!..


    "HIZLI YAŞA GENÇ ÖL, CESEDİN YAKAŞIKLI OLSUN DEDİLER."NE HIZLI YAŞADI NE DE YAKIŞIKLIYDI CESEDİ,ÖLDÜĞÜNDE,YALNIZCA GENÇTİ SOLDUĞUNDA,BİR DE YALNIZDI.OTOPSİDE ANLAŞILIRDI HEP ÖLÜM SEBEPLERİ,ONUNKİ DE ÖYLE OLDU.ISLAK BİR SEBEPTİ ÖLÜMÜ;GÖZYAŞI YETERSİZLİĞİNDEN ÖLMÜŞTÜ...
    sarkı güzel siir cok güzel güzel güzel güzel ......

    yorgun bir kelebek
    düşünde sevi
    kısacık ömürde
    yaşam ötesi
    yaşam
    çığlıklarımız.
    ve karanlık
    bulutlu
    bir gece.
    rüyasında
    renkleri ne kadar yeşil
    ve gülleri nasıl kan kırmızıdır
    bir kelebeğin
    zor olan sevmek değil,
    gülümseyebilmek.
    göz bebeklerinde
    bir aşkı tutup
    tutkulu mu,
    tutuklu mu
    bilmeden yaşayabilmek.
    gözlerim
    sıradan bir kelebek rengi
    tüm servetim kanatlarım
    siyah, beyaz bir dünya
    bilmediğim değil,
    unutmak istediğim.
    her sorunun
    bir üçüncü cevabı yoksa
    yaşadığımız yaşam değil
    işkence
    üç tek''dir cevaplar içinde
    ve sen bir tek
    bense bir hiç
    imkansız ötesi ısrarlar
    direnmek gerek kadere
    ne yazık ki
    gücümüz boyuneğmiş bir dal
    direncinde. düşlerim, düşlerinin eşi mi
    yüreğin, yüreğimin kardeşi mi
    ya sen sevdiğim
    sen ne kadar benimsin
    yüreğin söyleyebilsin.
    ilk ışıklarında
    doğan güneşin
    prematüre bir bebek çığlığında
    güven katili bir korku
    neyin çilesi çektiğimiz
    sevi güveni yaşatır,
    güvense seviyi besler içimizde.
    bir kelebek kelebeği sever,
    bülbülün şarkısı bülbüle
    sanma güller yetim kalır,
    gülün sevdası da güle.
    perdeliyorum öyle mi,
    yüzümü ellerimle
    aynada sevdiğim hayalin,
    gözlerimin içine bir bak
    görmüyorsan,
    ne diyebilirim.
    bir sarmaşık ısrarıyla
    tutunmak hayata.
    ve yazık etmemek
    bir kelebek ömrünü kaç gün yaşadık ki
    ve kaç gün var, elde daha
    yanlış sevdaların değil
    yanlış zamanların faturası
    gözyaşları, korkular,
    güvenmelisin
    güvenebilmeli yüreğim.
    hiçbir sorunun cevabından korkmaz
    sevgiye sevdalı bir yürek
    yarınları mı tükettik de
    şimdi dünün hüzünleri
    Olmasın
    Olmalısın
    Neden?
    kanatlarını delice çırpan
    bir kelebeğin yarını yoktur
    ve bir kelebek düşünde
    ancak bir kelebekle mutludur.
    gökyüzü ve gökgürültüsü
    yeryüzünde deprem
    diren haydi,
    yıkılmamalıyız.
    ıslandık
    iliklerimize dek
    bu yağmurun adı
    gözyaşı
    sevdiğim
    tut ellerimden
    bastığım toprak kaymasın
    Rüya da olsa
    yaşamak güzeldir bir şiiri
    ya sen
    Sen söyle var mısın
    denizkızı
    deniz adamı
    yer mi denizkızı
    ipeği düşün
    ve ipeksiliğini
    teninin
    kaç ipek böceği
    ömrü var kozamızda

    dokun hayata
    bir ucundan
    yar oldugunu bileceksin
    varlığını
    sevinin ve sevgilinin
    yaşamıyorsan
    yazamıyorsun

    Avcı, nasıl bir merak bu
    bir günlük ömrü çokmu gördün
    sen sevdin mi hiç avcı
    ağlamak nedir bilirmisin
    yüreğine kanar bir kelebeğin içi
    damarlarında kanın kurudu mu
    avcı
    Canı, cananı bilirmisin

    zor ve dar zamanları ömrün
    koşma peşimden
    iki kanat çırpınışı daha
    gün batımında bekle
    söz ölmeye gelirim
    birkez daha

    yada yaşamaya belki
    bir denizülkede
    bir dolunay öyküsünü
    kara adamlarının beyaz öykülerinde
    birleşşin elllerin
    kenetlendik kelepçelerle
    bir ucundan sen tut sevinin
    bir ucum bahardalı

    bir uçdan bir uca serap
    çöller vahaya döndü önce
    sonra bir barajın yüksekliğinden
    suya kavuştu toprak
    zelzele...
    ve
    yeşil bir rüya, yeşil çiçek
    dalında
    yeşil yaprak

    bandırmadan tren gelir
    oysa benim
    feribota biner gözlerim
    bir farenin kuyrugunda biter egeliliğim
    ben marmaralıyım marmara, sevgilim
    ve
    kürek mahkumuyum, forsa!
    çek kürekleri.

    yanık buğday kokusu
    yere düşen bi damla kan
    gözyaşından kurumuş gözler
    bana sevdaları ver artık
    ağlamak istemiyor ellerim
    ellerim yanıyor şimdi.

    her gece özlemin ışığı camımda
    ellerimde bir düş hayat bulur
    kalem gözyaşımla ıslak
    dudaklarından gelen bir rüzgar
    kelimelerin sihri can yakar
    tesadüflerin
    kucağında büyüyüp
    yanmışım yanacağım kadar

    beni de getirecek
    seni getiren yollar bana
    pusulamda bir dişi kuşun
    bir dişi kemirir beynimi
    uç hadi beynimi de al
    yüreğim zaten gitti
    gideceği yere kadar

    köleliğini seviyorum ellerimin
    o eller ki seni yazar
    o eller ki seni dizer
    o eller ki seni çizer
    seni sevdiğim gibi
    ellerimi de seviyorum

    bitmedi ömrün,
    hey kelebek!
    hadi yaz..
    yaz.

    yaz..


    yaz....
    Orijinali Göster...




    yorgun bir kelebek
    düşünde sevi
    kısacık ömürde
    yaşam ötesi
    yaşam
    çığlıklarımız.
    ve karanlık
    bulutlu
    bir gece.
    rüyasında
    renkleri ne kadar yeşil
    ve gülleri nasıl kan kırmızıdır
    bir kelebeğin
    zor olan sevmek değil,
    gülümseyebilmek.
    göz bebeklerinde
    bir aşkı tutup
    tutkulu mu,
    tutuklu mu
    bilmeden yaşayabilmek.
    gözlerim
    sıradan bir kelebek rengi
    tüm servetim kanatlarım
    siyah, beyaz bir dünya
    bilmediğim değil,
    unutmak istediğim.
    her sorunun
    bir üçüncü cevabı yoksa
    yaşadığımız yaşam değil
    işkence
    üç tek''dir cevaplar içinde
    ve sen bir tek
    bense bir hiç
    imkansız ötesi ısrarlar
    direnmek gerek kadere
    ne yazık ki
    gücümüz boyuneğmiş bir dal
    direncinde. düşlerim, düşlerinin eşi mi
    yüreğin, yüreğimin kardeşi mi
    ya sen sevdiğim
    sen ne kadar benimsin
    yüreğin söyleyebilsin.
    ilk ışıklarında
    doğan güneşin
    prematüre bir bebek çığlığında
    güven katili bir korku
    neyin çilesi çektiğimiz
    sevi güveni yaşatır,
    güvense seviyi besler içimizde.
    bir kelebek kelebeği sever,
    bülbülün şarkısı bülbüle
    sanma güller yetim kalır,
    gülün sevdası da güle.
    perdeliyorum öyle mi,
    yüzümü ellerimle
    aynada sevdiğim hayalin,
    gözlerimin içine bir bak
    görmüyorsan,
    ne diyebilirim.
    bir sarmaşık ısrarıyla
    tutunmak hayata.
    ve yazık etmemek
    bir kelebek ömrünü kaç gün yaşadık ki
    ve kaç gün var, elde daha
    yanlış sevdaların değil
    yanlış zamanların faturası
    gözyaşları, korkular,
    güvenmelisin
    güvenebilmeli yüreğim.
    hiçbir sorunun cevabından korkmaz
    sevgiye sevdalı bir yürek
    yarınları mı tükettik de
    şimdi dünün hüzünleri
    Olmasın
    Olmalısın
    Neden?
    kanatlarını delice çırpan
    bir kelebeğin yarını yoktur
    ve bir kelebek düşünde
    ancak bir kelebekle mutludur.
    gökyüzü ve gökgürültüsü
    yeryüzünde deprem
    diren haydi,
    yıkılmamalıyız.
    ıslandık
    iliklerimize dek
    bu yağmurun adı
    gözyaşı
    sevdiğim
    tut ellerimden
    bastığım toprak kaymasın
    Rüya da olsa
    yaşamak güzeldir bir şiiri
    ya sen
    Sen söyle var mısın
    denizkızı
    deniz adamı
    yer mi denizkızı
    ipeği düşün
    ve ipeksiliğini
    teninin
    kaç ipek böceği
    ömrü var kozamızda

    dokun hayata
    bir ucundan
    yar oldugunu bileceksin
    varlığını
    sevinin ve sevgilinin
    yaşamıyorsan
    yazamıyorsun

    Avcı, nasıl bir merak bu
    bir günlük ömrü çokmu gördün
    sen sevdin mi hiç avcı
    ağlamak nedir bilirmisin
    yüreğine kanar bir kelebeğin içi
    damarlarında kanın kurudu mu
    avcı
    Canı, cananı bilirmisin

    zor ve dar zamanları ömrün
    koşma peşimden
    iki kanat çırpınışı daha
    gün batımında bekle
    söz ölmeye gelirim
    birkez daha

    yada yaşamaya belki
    bir denizülkede
    bir dolunay öyküsünü
    kara adamlarının beyaz öykülerinde
    birleşşin elllerin
    kenetlendik kelepçelerle
    bir ucundan sen tut sevinin
    bir ucum bahardalı

    bir uçdan bir uca serap
    çöller vahaya döndü önce
    sonra bir barajın yüksekliğinden
    suya kavuştu toprak
    zelzele...
    ve
    yeşil bir rüya, yeşil çiçek
    dalında
    yeşil yaprak

    bandırmadan tren gelir
    oysa benim
    feribota biner gözlerim
    bir farenin kuyrugunda biter egeliliğim
    ben marmaralıyım marmara, sevgilim
    ve
    kürek mahkumuyum, forsa!
    çek kürekleri.

    yanık buğday kokusu
    yere düşen bi damla kan
    gözyaşından kurumuş gözler
    bana sevdaları ver artık
    ağlamak istemiyor ellerim
    ellerim yanıyor şimdi.

    her gece özlemin ışığı camımda
    ellerimde bir düş hayat bulur
    kalem gözyaşımla ıslak
    dudaklarından gelen bir rüzgar
    kelimelerin sihri can yakar
    tesadüflerin
    kucağında büyüyüp
    yanmışım yanacağım kadar

    beni de getirecek
    seni getiren yollar bana
    pusulamda bir dişi kuşun
    bir dişi kemirir beynimi
    uç hadi beynimi de al
    yüreğim zaten gitti
    gideceği yere kadar

    köleliğini seviyorum ellerimin
    o eller ki seni yazar
    o eller ki seni dizer
    o eller ki seni çizer
    seni sevdiğim gibi
    ellerimi de seviyorum

    bitmedi ömrün,
    hey kelebek!
    hadi yaz..
    yaz.

    yaz..


    yaz....


    PEDALİZA signatürünü de bu şiir den mi aldın

    harika yazılmış emek verenlere teşekkürler

    ne yürekler var
#29.02.2008 14:35 0 0 0