Mehmet Akif'ten:BÜLBÜL

Son güncelleme: 19.02.2008 16:19
  • BÜLBÜL
    Basri Bey oğlumuza,
    Bütün dünyaya küskündüm,dün akşam pek bunalmıştım;
    Nihayet ,bir zaman kırlarlarda gezmiş,köylerde kalmıştım.
    Şehirden kaçmak isterken sular zaten kararmıştı;
    Pek ıssız bir karanlık vadiyi sarmıştı.
    Işık yok ,yolcu yok,ses yok,bütün hilkat kesilmiş lâl ...
    Bu istiğrakı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl.
    Muhiddin hâli"insaniyet"in timsalidir,sandım;
    Dönüp maziye tırmandım,ne hicranlar, neler andım!
    Taşarken hoşrolup beynimden artık bin mü selsel yâd,
    Zalamın sinesinden fışkıran memdud bir feryâd,
    O müstağrak, o durgun vecdi nâgâh öyle coşturdu:
    Ki vadiden bütün,yer yer,eninler çağlayıp durdu.
    Ne muhrik nağmeler,ya Rab,ne mevcamevc demlerdi:
    Ağaçlar, taşlar ürpermişti, güya Sur-i Mahşerdi!

    --Eşin var, aşiyanın var, baharın var, ki beklerdin;
    Kıyametler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin?
    O zümrüt tahta kondun, bir semavi saltanat kurdun;
    Cihanın yurdu hep çiğnense çiğnenmez senin yurdun.
    Bugün bir yemyeşil vadi, yarın bir kıpkızıl gülşen,
    Gezersin,hanümanın şen, için şen,kâinatın şen.
    Hazansız bir zemin isterse,şayet ruh-ı ser-bazın,
    Ufuklar, bu'd-i mutlaklar bütün mahkum-i pervazın.
    Değil bir kayda, sığmazsın-kanatlandın mı-eb'ada;
    Hayatın en muhayyel gayedir ahrara dünyada.
    Neden öyleyse matemlerle eyyamın perişandır?
    Niçin bir damlacık göğsünde bir umman huruşandır?
    Hayır, matem senin hakkın değil... Matem benim hakkım;
    Asırlar var ki,aydınlık nedir, hiç bilmez afakım!
    Teselliden nasibim yok hazan ağlar baharımda;
    Bugün bir hanümansız serseriyim öz diyarımda!
    Ne hüsrandır ki:Şark'ın ben vefasız, kansız evladı,
    Serapa Garb'a çiğnettim de çıktım hak-i ecdadı!
    Hayalinden geçerken şimdi; fikrim hercümerc oldu,
    Selahaddin Eyyubi'lerin, Fatih'lerin yurdu.
    Ne zilletdir ki:Nakus inlesin beyninde Osman'ın;
    Ezan sussun, fezalardan silinsin yadı Mevla'nın!
    Ne hicrandır ki:En şevketli mazi serab olsun;
    O kudretler, o satvetler harab olsun türab olsun!
    Çökük bir kubbe kalsın mabedinden Yıldırım Han'ın;
    Şena'atlerle çiğnensin muazzam kabri Orhan'ın;
    Ne heybettir ki:Vahdet-gahı dinin devrilip,taş taş,
    Sürünsün şimdi milyonlarca me'vasız kalan dindaş!
    Yıkılmış hanümanlar yerde işkenceyle kıvransın;
    Serilmiş gövdeler, binlerce, yüzbinlerce doğransın!
    Dolaşsın, sonra, İslamın harem-gahında nâ-mahrem...
    Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil matem!

    MEHMET AKİF ERSOY
#19.02.2008 16:19 0 0 0