Yeni Başkan Adnan Polat

Son güncelleme: 24.03.2008 12:34
  • Canaydın aday olmuyor!
    Canaydın, başkan adayı olmayacağını açıkladı


    Başkanımız Özhan Canaydın, Mart ayında yapılacak Seçimli Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda yeniden kulüp başkanlığına aday olmayacağını açıkladı. Maslak Sheraton Oteli'nde gerçekleştirilen Galatasaray Kulübü Yıllık Olağan Mali Genel Kurul Toplantısı'nın açılış konuşmasını yapan Kulüp Başkanı Özhan Canaydın, Mart ayında yapılacak Seçimli Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda yeniden kulüp başkanlığına aday olmayacağını açıkladı. UEFA Kupası 3. tur rövanş maçında deplasmanda Almanya'nın Bayer Leverkusen takımı karşısında alınan 5-1'lik mağlubiyet nedeniyle camia ve taraftarlardan özür dileyerek konuşmasına başlayan Başkan Canaydın, "Önce sizlerden tam yetki verdiğim Futbol Şubesi ve Futbol A.Ş. adına Avrupa'da yaşadığımız üzüntülü sonuçtan dolayı özür diliyorum. Ama önümüzde çok ciddi 3 maçımız var. Kasımpaşa, Fenerbahçe ve Beşiktaş ile karşılaşacağız. İnanıyorumki bu heyetimiz bu karşılaşmalarda yüzümüzü güldürerek Avrupa'daki acımızı unutturacaklardır, kendilerine başarılar diliyorum" diye konuştu.

    Mart ayında yapılacak Seçimli Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda yeniden başkanlığa aday olmayacağını açıklayan Başkan Canaydın, "3 dönem bana güvendiniz, görev verdiniz, teveccüh gösterdiniz. Bu 6 sene içinde sıhhatim pahasına kulübüme yardımcı olmaya çalıştım. Biliyorsunuz görevi aldığımız zaman çok sıkıntılı bir dönemden geçiyorduk. Bu sıkıntılı dönem içinde 6 seneye 2 şampiyonluk, bir Türkiye Kupası şampiyonluğu ekleme şerefine eriştik. Gelirlerimize sahip çıktık, yabancı ortaklıkla giriştiğimiz bazı mücadeleler sonucunda 20 milyona satılan hisselerimizi 32.5 milyon dolara aldık, fakat tekrar halka arz ettiğimizde 37 milyon dolar gelir alarak artı 4.5 milyon dolarlık artı bir gelir elde ettik. Tesislerimiz yenilendi. Galatasaray Adası standartlarının çok üstüne çıktı. Kurduğumuz komisyon yatırım ekspertiz değerini hazırlamak üzere. Büyükçekmece'de 94 dönüm göl kenarında arazi, sportif amaçlı 231 dönüme çıkacak bir varlık yarattık. İnşallah Kavaklı'da da 120 dönümlük bir yerin kullanma hakkını bitirmek üzereyiz. 3 sene gibi uzun bir sürede emek verdiğim ve yönetimde kalmak için direndiğim Aslantepe Stat projemiz devreye girdi, inşaat devam ediyor, ufak tefek pürüzler olacaktır, bunları da aşıyoruz. Müzemiz 6 ay içinde eski Beyoğlu'nda Galatasaray Postanesi'nde modern müzecilik anlayışıyla faaliyete geçecek. Havuzumuz Avrupa standartlarına erişti. Herkesin taktirle karşıladığı kendini amorte eden 700 ile bin genç sporcunun çalıştığı, mükemmel bir tesis haline geldi. Galatasaray'ın prestijini her konumda en iyi şekilde korumaya en iyi şekilde temsil etmeye çalıştım. Bunda başarılı olduğumu zannediyorum, taktir sizlerindir. Genel kurul yani sizlerin haricinde hiçbir kuvvete teslim olmadım, olmayacağım. İnanıyorumki bundan sonraki yönetimler de bu felsefeden vazgeçmeyeceklerdir. Şirketlerin birleşmesinde gereken izinler Sermaye Piyasa Kurulu'ndan (SPK) alınmış. Bütün karşı açılan davalar düşmüştür" dedi.

    Sportif açıdan Avrupa kupalarında başarılı olamadıklarını ifade eden Başkan Canaydın, "Sportif açıdan Avrupa'da başarılı olamadık, ama bunun altyapısını hazırladık. 2000 ruhuna yaklaşıyoruz, bizi o güzel günleri yaşatan sayın Faruk Süren ve ekibine tekrar tekrar teşekkürlerimi arz ediyorum. Sağolsun, var olsunlar" ifadelerini kullandı.

    Seçimde başkan adayı olacak isimlere de çağrıda bulunan Başkan Canaydın, "Şu an futbolda lideriz, Mart ayında ciddi maçlarımız var. Başkan adaylarından ricam basketbolda kızlarımız Avrupa Kupası'nda yarı finale yürüyor, erkeklerimiz Avrupa'da ilerliyor, su topu takımımız çok iyi durumda. Yüzme branşımız kendi öz sporcularımızla en iyi mücadeleleri verip en iyi dereceleri almakta. Altyapıda 51 milli oyuncumuz var yaş grupları içinde. Seçim telaşıyla bu güzel gidişe mani olmayalım. İstikrarlı, vakur bir seçim dönemi geçirelim. Mart ayında şampiyonluğa giden, kupada final oynamayı hedefleyen bir takım haline gelebiliriz. Çok dikkatli olmalıyız, biz yönetim kurulu olarak tüzüğümüz gereği gereken bütün önlemleri alacağız" ifadelerini kullandı.

    Aldığı karardan yönetim kurulu arkadaşlarının hiçbirinin haberi olmadığını vurgulayan Başkan Canaydın, "Sıhhatim yerimde, her görevi yapmaya hazırım, ama bugün sizlere veda ediyorum. Mart ayında yapılacak Seçimli Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda aday değilim. Hatalarımızla sevaplarımızla, 3 dönem geçirdim, takdir sizindir. Yönetim kurullarıma eski ve yeni hepsine teşekkür ediyorum. Hakkınızı helal edin" diyerek sözlerini noktaladı. Kulüp başkanı Özhan Canaydın'ın konuşması üyeler tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı.

    Kulüp Başkanı Özhan Canaydın, daha sonra yönetim kurulu masasına yönelerek, yönetim kurulu üyeleriyle tek tek öpüştü.
#23.02.2008 18:04 0 0 0
  • Canaydın'a tepki yok


    Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın'ın önceki gün yapılan mali kongrede sürpriz bir şekilde Mart ayında düzenlenecek genel kurulda başkanlığa aday olmayacağını açıklamasına, sarı-kırmızılı taraftarlardan olumlu veya olumsuz hiçbir tepki gelmedi.

    Canaydın'ın görevine devam etmesi için tribünden destek gelebileceği beklentisi boşa çıktı. Sarı - kırmızılı taraftarlar, beklentinin aksine Özhan Canaydın'a destek veren pankartlar açmazken, başkan lehine tezahürat da yapmadı. Taraftarların, Başkan Canaydın'ın, sarı - kırmızılı camiayı adeta şoke eden veda kararına tepkisiz kalması sürpriz bir tutum olarak yorumlandı.

    Özhan Canaydın dün akşam stada gelmezken, Başkan Yardımcısı Adnan Polat, yönetici Haldun Üstünel ve Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin maçı tribünden takip etti.
#25.02.2008 08:50 0 0 0
  • basladik yine yilan hikayelerine .

    neyse hepimiz icinde en hayirlisi ne oise o olsun...
#25.02.2008 21:47 0 0 0
  • Başkan yardımcımız Adnan Polat, önümüzdeki seçimlerde başkanlığa aday oluyor!


    Kulübümüzde başkan Özhan Canaydın'ın yeni dönemde başkanlığa aday olmayacağını açıklamasının ardından, kulüp başkan yardımcısı Adnan Polat, 31 Mart tarihinde gerçekleştirilecek Seçimli Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda başkan adayı olduğunu açıkladı. Yazılı bir açıklama ile adaylığını duyuran Adnan Polat, Özhan Canaydın'ın yeniden başkan adayı olmayacağını açıkladığını vurgulayarak, ''Bu açıklama üzerine kendisiyle yaptığım görüşmeler ve muvafakati doğrultusunda, Galatasaray Kulübü başkanlığına aday olmaya karar vermiş bulunuyorum'' ifadelerini kullandı. İki yıllık çalışma dönemleri boyunca kendisinden desteğini esirgemeyen Özhan Canaydın'ın, bundan sonraki dönemde de aynı desteği sürdüreceğini beyan etmiş olmasının, adaylık kararını perçinlediğini ifade eden Polat, ''Kuracağımız yönetim kurulunun amacı, camiamızın tamamını kucaklamak ve her Galatasaraylıyı kulübü için çalışan bir yönetim kurulu üyesi haline getirmektir. Galatasaray camiasının bana güvenerek görev tevdi etmesi halinde, mevcut yönetimimizin süresine sığdıramadığımız işleri tamamlayacağımızı ve Galatasaray için en iyiyi yapmaya çalışacağımızı taahhüt ederim'' şeklinde konuştu.
    Adnan Polat, mart ayındaki Seçimli Olağan Genel Kurul Toplantısı öncesi Taner Aşkın ve İrfan Aktar'ın ardından adaylığını resmen açıklayan üçüncü isim oldu. Kongrede Adnan Öztürk'ün de aday olacağı kulislerde yer alıyordu.
#26.02.2008 07:12 0 0 0
  • Polat'tan birleşme teklifi
    Galatasaray Kulübü'nün 31 Mart tarihinde gerçekleştirilecek Seçimli Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda, Özhan Canaydın'ın başkanlığa tekrar aday olmayacağını açıklamasının ardından muhtemel başkan adayları çalışmalarını hızlandırdılar.

    Bugün adaylığını açıklayan Adnan Polat, günün erken saatlerinde diğer başkan adayı Adnan Öztürk ile bir araya geldi. Polat, Öztürk'e birleşme teklif ederken, tarafların bu konuyu görüştüğü öğrenildi. Adnan Polat'ın teklifini değerlendirmeye alan Adnan Öztürk'ün, ayrıca diğer başkan adayları İrfan Aktar ve Taner Aşkın'la da bugün bir araya geldiği öğrenildi. Halen divan kurulu başkanlığını yürüten İrfan Aktar'ın Adnan Öztürk ile birleşmesinin de gündemde olduğu ifade edildi. Adnan Öztürk'ün İrfan Aktar'a, "Büyüğümüz olarak listemize girin" diyerek, asbaşkanlık teklif ettiği de öğrenildi.
#26.02.2008 07:14 0 0 0
  • Seçim Öncesi Seçmen Profili

    Şeffaf bilgi toplumunun sağladığı özgür ortamlarda, manipüle edilemeyen hür iradenin sandık başına gitmesi demokrasi şenliği sayılmalıdır.
    Seçimin olduğu yerde, basın yoluyla ilandan tutun da oy kullandıktan sonra çizelgeye imza atana dek uzanan sürecin baş aktörü de seçmendir.
    Madem ufukta Galatasaray Spor Kulübü'nü ilgilendiren mühim bir seçim var, gelin baş aktörün bazı özelliklerini inceleyelim.

    Bu satırların yazarı ana fikir olarak şunu savunmaktadır.
    Galatasaray'in bir SPOR Kulübü olduğunu kısmen unutmuş üyelerden oluşan bir topluluk haline geldiğimizi artık kabul etmek mecburiyetindeyiz.
    Ölümsüz Kurucumuzu Ali Sami Yen'in,
    "başarılı olmak"
    "Galatasaray ismini yüceltmek"
    "örnek ve öncü olmak"
    "TÜRK OLMAYAN TAKIMLARI YENMEK"
    gibi ulvi amaçlarla kurduğu bir oluşumdu oysa burası, dikkat buyurunuz "biz kendi aramızda top oynamaktan hoşlanan gençlerdik, muzurluk olsun, Padişah'ın hafiyeleriyle kovalamaca oynayalım, akşamları da bunun sohbetiyle vakit geçsin diye kalkıştık bu işe" demiş falan değildir Ali Sami Yen.

    İlk notumuzu düşelim o zaman Ciddiyet ve sorumluluk duygusuyla hareket etmiştir bu Kulübü kuranlar; imkansızı olur kılmanın inancı, inadı ve heyecanıyla beraber.
    Belki kulübün doğum yeri olan Galatasaray Lisesi'nin önünden geçmemiş insanların "Biz de GALATASARAYLIYIZ, biz de bu değerlerin savunucusuyuz, gösterilen hedeflere inanıyoruz" demesiyle büyüdü, büyüdü, DEV olmadı mı Galatasaray?

    Hatırlamaya üşenenleri dürtebilmek kaygısıyla yazmak isterim.
    1905 yılında kurulan Galatasaray Spor Kulübü seçkinlerin sosyalleşmesine hizmet eden elitist bir club değildir, yardımlaşma vakfı değildir, aşiret ya da klan değildir, tekaüt sandığı değildir, Mezunlar Derneği değildir, Galatasaray ismiyle müsemma SPOR Kulübüdür.
    Kuruluş amacı ve hedefleri de Tüzük'te açıkça yazılmıştır.
    Bu kulüpte başarı kriterleri bellidir, birinci öncelik de KALICI sportif başarılar icin SÜRDÜRÜLEBİLİR ve de REKABET GÜCÜ olan süreçler ve altyapılar tanzim etmektir.
    527 senelik Galatasaray ismine şan, şeref ve itibar katacak icraat ve kararlara imza atmaktır. Ayrım gözetmeden tüm Galatasaraylıların göğsünü kabartmaktır.

    Mesleğini icra etmeyen bir siyaset bilimci olarak, benim naçizane gözlemim Galatasaray seçmenindeki oy verme davranışının ne kuruluş amaçlarıyla, ne başarı kriterleriyle, ne de kulübün geleceği hakkında doğru karar verme sorumluluğuyla fazla bağdaşmadığıdır.
    Oy verenlerin pek çoğu ağaçtan başına düşüveren parlak kırmızı elmayı dişlermiş edasıyla, anlaşılmaz bir kayıtsızlıkla uzak durmaktadır, Kulübün gerçeklerinden ve gündeminden.
    Seçim kazanacak liste / iş yapacak liste ikilemi bile yeter, seçmenin rasyonaliteden uzak olduğunu göstermeye..
    "Kulübüm için çalışıp fayda üretecek liste şurada durmaktadır ama nasılsa onlar seçim kazanamaz, ismini ve yüzünü ezberlediğim insanlardan kurulu All Star kadroya oy atayım ben" diyenler olmasa birkaç günde hazırlanmış derme çatma - yamalı bohça listeler sandıklardan salt çoğunluk çıkarabilir miydi?
    Yine yerleşik bir klişe iş yapacak adamlarla, vitrini dolduran flaş isimler koalisyonu meselesi.
    2008 - 2010 döneminde Galatasaray 2,5 (yazıyla ikibuçuk) kişiyle yönetilebilir mi?
    İlk Yönetim Kurulu toplantısında tanışan insanlar, Kulübün acil ve önemli sorunlarıyla boğuşacak uyumlu ekibi ikinci toplantıya kadar oluşturabilir mi?

    Bu soruların cevaplarını dahi merak etmeyenler var bir de. Öyle ki bazı üyelerimiz tek başlarına Galatasaray'ın sahibi gibi görmektedir kendini, Galatasaray'a borçlu olduklarını bir an bile unutmamaları gerekirken..

    Kişisel hayranlık ya da husumet, hatır-gönül ilişkileri, ağaca takılıp ormanı görememek, tevatür ve dedikodulara fazlasıyla itibar etmek, rakamları yönetememek, çözüme değil soruna odaklanmak, ifrat ile tefrit, vs.. bilumun denge bozucu parametre bu denklemin içindedir.
    "Kulübümü iki yıl emanet edeceğim kadroları seçmekle mükellefim. Ne istikamette oy kullanmalıyım?" sorusundan önce "Ona oy verilmez, buna hiç verilmez.. Öteki adam bile değil, berikini de ben sevmem" yorumlarıyla ziyan olmaktadır seçmen sağduyusu..

    Hadi diyelim ki özlem duyulan sağduyulu bir seçmen kitlemiz yok, daha ziyade ne uzayıp ne kısalan siyasi partilerdeki delege gibi ezbere oy kullananlar var..
    Daha çarpıcı olduğunu düşündüğüm bir gözlemim de, bir kısım oy verenlerin Galatasaray SPOR Kulübü taraftarı kimliğinden hayli uzak olduğudur. Galatasaray Bürokratları diyorum ben bu kitleye, Turkcell Süper Lig'de kaçıncı sıradayız, basketbol takımımızın başında kim var, voleybolda yabancı oyuncularımızın performansı nedir, kürek şubesi sponsor bulabildi mi, atletizm şubesi niye yok oldu gibi yüzlerce sorunun cevabını bilmeyen hatta merak etmeyen insanlar da oy kullanıyor gibi geliyor bana..
    "Bürokrat olduklarına göre başka konularla ilgilidirler" diye umutlananlar için, madalyonun idari ve mali tarafına baktığımızda; Galatasaray'dan doğan şirketler, borç stoku, ödemeler dengesi, Hükümetler ile olan ilişkilerimiz, tesislerimizin durumu, Tüzük tadil tartışmaları, Galatasaray Spor Kulübü ile Galatasaray Eğitim Kurumları arasındaki ilişki, QVT, AIG, IMKB gibi konulardan da habersiz üyelerimiz bunlar..

    Peki seçmen epey ilgisiz, biraz bilgisiz, hayli umarsız ise seçim nasıl kazanılabilir? Bu seçim zaferi Kulübümüze ne getirir?
    Eski Başkanlarımızdan Sayın Faruk Süren'in dediği gibi bu seçim işleri "teşkilat meselesidir" ve politikacılar iyi bilir ki, tabanı bilmeden siyaset yapılamaz !

    Peki bu seçmen yapısı ve artık şehir efsanesi haline gelmiş seçim kulisleri kimi işaret etmektedir?
    Dost sohbetinden yola çıkıp el yordamıyla oy kullanan seçmen kitlesi, evvela elinin altında olana meyledecektir.
    Manzara-i umumiye bu ise; sağlık durumunu yakından izleyen hekimler yasak getirmediği müddetçe seçime girmesi beklenen Sayın Özhan Canaydın tüm rakiplerini ezip geçerek yeniden Başkan olacaktır, eğer rakiplerini oy verme saatinden evvel kendi listesine girmeye hala ikna edememişse !

    Bu tahminden yola çıkarak ben şimdiden kendisini kutluyor, IV. döneminde başarılar ve iyi şanslar diliyorum.
    Ve yine diliyorum ki, IV. Dönemi geride kalan 6 yıldan çok farklı olur. Bunun için kimin üzerine görev düşüyorsa da, yüksünmeden yapmalıdır. Bundan önce olduğu gibi, kim olursa olsun, seçildikten sonra Galatasaray Spor Kulübü Başkanı tüm Galatasaraylıların Başkanı olacaktir. İster sevdiğiniz, beğendiğiniz, oy verdiğiniz için; ister yanlışına engel olmak Sayın Canaydın tek başına, boşlukta bırakılmamalıdır.
    "Ama onun koskoca Yönetim Kurulu var" diyenlere bugüne dek Sayın Canaydın'ın çalışacak değil kazanacak liste oluşturduğunu, seçimden hemen sonra bu ekibin bir kısmının küstüğünü ve sırra kadem bastığını, Sayın Başkan'ın da her işle birebir ilgilenmek suretiyle bünyesini alt üst eden bir tempoda çalıştığını hatırlatmak isterim. Bu tempolu çalışmanın neticeleri elbette izahtan varestedir.
    Başkan'la sık görüşmediklerini, bir araya gelmediklerini söyleyen ve kırgınlığını gizlemeyen Sayın Faruk Süren dahi "Ama Başkan bana Faruk Bey şu işi hallet derse, kökenimiz Galatasaray olduğu için hemen gereğini yaparız" demişti Görüldüğü üzere Faruk Bey'den örnek almamız gereken şeyler, zarif giyim zevkiyle sınırlı değil...

    "Peki Özhan Canaydın'ın 6 yılı başarılı mı, hadi geçmiş dönemler ibra edildi, sandıktan çıkmayı başardı, görece daha iyi görünen son 2 yılı başarılı mı?" diye soranlar olabilir.
    Bu soru felsefi bir boşlukta yankılanmaktadır, Galatasaray'ın bugünkü irrasyonel yapısı içinde anlamsızdır.
    Aksi takdirde, %70 başarılı olduğunu savunan Sayın Başkan "İstirahatim, keyfim, arzum istediği müddetçe devam edebilirim" der miydi sizce ?

    Galatasaray'da muhalefet olduklarını söyleyenlerin hepsi kendi aralarında söylenmekten hoşlanıyor, Sayın Canaydın rakiplerinin maraton koşucusu olmamasından, kritik dönemeçlerde tutarsız ve risk alınacak dönemlerde tam siper olmasından ötürü kendini şanslı saymalıdır.
    Yapısal dönüşüm adıyla iddialı hedefleri barındıran ama kısır çekişmelerle heba edilen asude yıllardan, bağımsız ve ayakta kalmanın yaşamsal hedef olduğu zorlu mücadele dönemine girilmektedir.
    Galatasaray geçmişinden güç almadığı için, gelecek kuşaklara ibret olacak hatalar yapmıştır. Kiminden dönmüştür, kiminden de belki hiç dönemeyecektir.

    Sözün özü, neticesi belli seçimden daha önemli zorluklar ve sınavlar bekler Galatasarayımızı..
    Hepsini alnının akıyla atlatması temennisiyle noktalayım yazımızı.
#26.02.2008 07:16 0 0 0
  • PoLaT aLıR ßaŞKaNLıĞı ßeNCe HaKeTTi De ueFa SoNRaSı ßuNaLıMDaN o KuRTaRDı GaLaTaSaRaYı aDNaN SeZGiN De ßaŞKaN YaRDıMCıSı oLuR HeRaLDe
#26.02.2008 11:51 0 0 0
  • hakan2230
#26.02.2008 14:40 0 0 0
  • asıL bomba uLusoyun aday olacak olması :D

    yani öyle söylendi war
#26.02.2008 15:55 0 0 0
  • Ulusoy'un kulis çalışmaları yaptığı ve yeterli desteği gördüğü an, aday olmayı planladığı iddia edildi.


    19 yıl 7 aydır Galatasaray Kongre Üyesi... O, Haluk Ulusoy... Futbol Federasyonu Başkanlığı'ndan ayrılan Ulusoy'un kulis çalışmaları yaptığı ve yeterli desteği gördüğü an, aday olmayı planladığı iddia edildi.

    Onay, Canaydın'dan!
    Galatasaray'da kongre rüzgârları esmeye devam ediyor. Tam 11 gün önce Özhan Canaydın 23 Şubat'ta bıraktı, Adnan Polat ise 25 Şubat'ta açıkladı. Taner Aşkın ve İrfan Aktar'dan sonra adaylığına resmiyet kazandıran 3. isim olan Polat, Canaydın dönmeyeceğini kendisine ilettiği için bu kararı verdiğini söyledi.

    3 liseli, 1 alaylı
    Polat'ın ardından bir isim daha gündeme gelecek. Daha önce verdiği röportajında, Canaydın'ın bırakması halinde göreve talip olacağını açıklayan Adnan Öztürk'ün de eli kulağında... Öztürk kısa süre içinde adaylığına resmiyet kazandıracak. Aşkın, Aktar ve Öztürk liseli, Polat ise alaylı... Ancak şimdi sıkı durun...

    'Bir gün gelecek...'
    Haluk Ulusoy... Futbol Federasyonu Başkanlığı görevinden ayrılırken yakın çevresine, "Bir gün gelecek, ben de onları o koltukta rahat oturtmayacağım" diyen Ulusoy'un, çok gizli görüşmeler yaparak destek aradığı ileri sürüldü. Beklediği desteği alması halinde adaylığını açıklayacağı iddia edilen Ulusoy'un önünde yasal bir engel de yok. Çünkü Ulusoy 19 yıl 7 aydır Galatasaray Kongre Üyesi ve Üye Sicil No'su da 8032...
#26.02.2008 15:56 0 0 0
#26.02.2008 16:21 0 0 0
  • "Borcu bir gecede sıfırlarım"


    Futbol Federasyonu Başkanlığı'ndan ayrıldıktan sonra adı Galatasarayımızın Başkan adayları arasında geçen Haluk Ulusoy Bugün gazetesinden Rıfkı Soysal'a gündeme bomba gibi düşecek çarpıcı açıklamalar yaptı. Galatasaray'ın Avrupa'nın sayılı kulüpleri arasında yer aldığını belirten Ulusoy, kulübün 220 milyon YTL.'yi aşan borcunun kendisini korkutmadığını da belirterek, bu paranın 24 saatte karşılanabileceğini söyledi.

    "İLAÇ BENİM"

    Gerekli kaynaklarının hazır olduğunu belirten Haluk Ulusoy, "24 saat dememin sebebi bankalar arasındaki işlemleri düzenlemek, yoksa bu parayı hemen ortaya koyacak kaynaklara sahibim" dedi. Şahsi servetinin bir bölümünü Sarı-Kırmızılı kulüp için harcamaktan asla çekinmeyeceğini dile getiren Ulusoy, "Galatasaray'ın ilacı benim. En iyi çıkış yolunu biliyorum" sözleriyle iddiasını ortaya koydu.

    "SEÇİM PAZARLIĞI YAPMAM"

    Ulusoy bu sözlerine rağmen başkan adayı olarak ortaya çıkma düşüncesinde değil. G.Saray'da başkan olmanın kuralları olduğunu ve özellikle kulübün duayenleri ile seçim pazarlıklarına girmeyeceğini ısrarla vurgulayan Haluk Ulusoy, "Benim arkamda milyonlarca Galatasaray taraftarı var. Onların ne ihtiyacı varsa yerine getiririm. Şu unutulmamalı: Galatasaray taraftarı için var" dedi.

    "AZİZ YILDIRIM'LA BEN BAŞA ÇIKARIM"

    Haluk Ulusoy, Türk futbolunda oluşan yeni tabloyu da Galatasaray adına umut verici bulmuyor. "Federasyon Başkanı olduğumda o kapıdan içeri girerken üzerimdeki formayı bıraktım ve Milli Takım forması giydim. Kimsenin de etkisi altında kalmadım. Bunu her zaman yaparım" diyen Haluk Ulusoy bugünkü Futbol Federasyonu üzerinde Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın büyük etkisinin bulunduğuna dikkat çekti. Ulusoy, "Özellikle Aziz Yıldırım Federasyon'a kendisine yakın isimlerin girmesi için çok çalıştı" dedi.

    "YÖNETİMİN ELİ MAHKUM"

    Galatasaray yönetiminin özellikle yeni stat konusu nedeniyle elinin kolunun bağlı olduğuna dikkat çeken Ulusoy, "Mevcut Galatasaray yönetimi bu şartlarda, bu kafayla kulübün haklarını koruma şansına sahip değil. Oysa oyunu kurallarına göre oynamak gerekiyor. Bugün Federasyon'da ve alt kurullarda Fenerbahçe'nin dediği oluyor. Konya'da yaşananlar ortada. Aziz Yıldırım ile ancak ben başa çıkabilirim. Galatasaray'ın ve diğer kulüplerin haklarının yenmemesi için savaşırım" diye konuştu.

    "CANAYDIN VE POLAT'LA YARIŞA GİRMEM"

    "Ben çok iyi bir Galatasaraylıyım ve de her türlü yardıma hazırım" diyen Haluk Ulusoy, başkanlık konusunda çok başarılı olacağına inanmasına rağmen yine de uygun şartların oluşmaması halinde seçime girmeyi düşünmüyor. Bunun başlıca sebebi ise Başkan Özhan Canaydın ve yardımcısı Adnan Polat'a duyduğu sevgi, saygı.

    "OYUM ONLARIN OLACAK"

    Canaydın'ın veya Polat'ın aday olarak gireceği bir seçime girmeyeceğini açık yüreklilikle ifade eden Ulusoy bu konuda şunları söylüyor: "Canaydın ya da Polat'la bu tür bir yarışın içinde olmam. Bu onlara sırt çevirmek olur. Adnan Polat benim aile dostum. Eğer adaylığından vazgeçmezse seçimde benim, eşimin ve benden daha fanatik bir Galatasaraylı olan oğlumun oyu onun olacak."

    "GALATASARAY KENDİNE YAKIŞANI SEÇER"

    Haluk Ulusoy, Galatasaray'ın adına yaraşır bir şekilde yeni başkanını seçeceğine olan inancını da dile getirdi ve "Başkanlık için kulis yapıyor değilim. Sözlerim böyle anlaşılmasın. Küçük hesaplar içinde olmadım, olmayacağım da. Pazarlıkların içinde yer almak bana yakışmaz" dedi.

    Ulusoy, 2000 yılında kazanılan UEFA Kupası ve Süper Kupa'dan yeterince yararlanılamadığını düşünüyor. "Galatasaray milenyum şampiyonu. Böyle bir unvan ancak binyılda bir kazanılır" diyen Ulusoy, "Yöneticilerin de kulübün büyüklüğünün farkında olmaları gerekiyor" şeklinde konuştu. Kulübün transferde zorlanmasına anlam veremediğini de belirten Ulusoy sözlerini şöyle noktaladı:

    "KİMİ İSTERSEM ALIRIM"

    "Galatasaray gibi büyük bir kulübün, milenyum şampiyonunun transfer edemeyeceği oyuncu olamaz. Yerli ya da yabancı, Hamit Altıntop'tan, Yıldıray'a, Ronaldinho'ya kadar alamayacağım hiçbir futbolcu yok. Galatasaray'ın bütçesi küçük rakamlarda kalmamalı. 100 milyon dolarlık transferler kimseyi korkutmamalı. Ben o kaynaklara sahibim. Kimi istersem de alırım."

    "Borcu bir gecede sıfırlarım"


    Futbol Federasyonu Başkanlığı'ndan ayrıldıktan sonra adı Galatasarayımızın Başkan adayları arasında geçen Haluk Ulusoy Bugün gazetesinden Rıfkı Soysal'a gündeme bomba gibi düşecek çarpıcı açıklamalar yaptı. Galatasaray'ın Avrupa'nın sayılı kulüpleri arasında yer aldığını belirten Ulusoy, kulübün 220 milyon YTL.'yi aşan borcunun kendisini korkutmadığını da belirterek, bu paranın 24 saatte karşılanabileceğini söyledi.

    "İLAÇ BENİM"

    Gerekli kaynaklarının hazır olduğunu belirten Haluk Ulusoy, "24 saat dememin sebebi bankalar arasındaki işlemleri düzenlemek, yoksa bu parayı hemen ortaya koyacak kaynaklara sahibim" dedi. Şahsi servetinin bir bölümünü Sarı-Kırmızılı kulüp için harcamaktan asla çekinmeyeceğini dile getiren Ulusoy, "Galatasaray'ın ilacı benim. En iyi çıkış yolunu biliyorum" sözleriyle iddiasını ortaya koydu.

    "SEÇİM PAZARLIĞI YAPMAM"

    Ulusoy bu sözlerine rağmen başkan adayı olarak ortaya çıkma düşüncesinde değil. G.Saray'da başkan olmanın kuralları olduğunu ve özellikle kulübün duayenleri ile seçim pazarlıklarına girmeyeceğini ısrarla vurgulayan Haluk Ulusoy, "Benim arkamda milyonlarca Galatasaray taraftarı var. Onların ne ihtiyacı varsa yerine getiririm. Şu unutulmamalı: Galatasaray taraftarı için var" dedi.

    "AZİZ YILDIRIM'LA BEN BAŞA ÇIKARIM"

    Haluk Ulusoy, Türk futbolunda oluşan yeni tabloyu da Galatasaray adına umut verici bulmuyor. "Federasyon Başkanı olduğumda o kapıdan içeri girerken üzerimdeki formayı bıraktım ve Milli Takım forması giydim. Kimsenin de etkisi altında kalmadım. Bunu her zaman yaparım" diyen Haluk Ulusoy bugünkü Futbol Federasyonu üzerinde Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın büyük etkisinin bulunduğuna dikkat çekti. Ulusoy, "Özellikle Aziz Yıldırım Federasyon'a kendisine yakın isimlerin girmesi için çok çalıştı" dedi.

    "YÖNETİMİN ELİ MAHKUM"

    Galatasaray yönetiminin özellikle yeni stat konusu nedeniyle elinin kolunun bağlı olduğuna dikkat çeken Ulusoy, "Mevcut Galatasaray yönetimi bu şartlarda, bu kafayla kulübün haklarını koruma şansına sahip değil. Oysa oyunu kurallarına göre oynamak gerekiyor. Bugün Federasyon'da ve alt kurullarda Fenerbahçe'nin dediği oluyor. Konya'da yaşananlar ortada. Aziz Yıldırım ile ancak ben başa çıkabilirim. Galatasaray'ın ve diğer kulüplerin haklarının yenmemesi için savaşırım" diye konuştu.

    "CANAYDIN VE POLAT'LA YARIŞA GİRMEM"

    "Ben çok iyi bir Galatasaraylıyım ve de her türlü yardıma hazırım" diyen Haluk Ulusoy, başkanlık konusunda çok başarılı olacağına inanmasına rağmen yine de uygun şartların oluşmaması halinde seçime girmeyi düşünmüyor. Bunun başlıca sebebi ise Başkan Özhan Canaydın ve yardımcısı Adnan Polat'a duyduğu sevgi, saygı.

    "OYUM ONLARIN OLACAK"

    Canaydın'ın veya Polat'ın aday olarak gireceği bir seçime girmeyeceğini açık yüreklilikle ifade eden Ulusoy bu konuda şunları söylüyor: "Canaydın ya da Polat'la bu tür bir yarışın içinde olmam. Bu onlara sırt çevirmek olur. Adnan Polat benim aile dostum. Eğer adaylığından vazgeçmezse seçimde benim, eşimin ve benden daha fanatik bir Galatasaraylı olan oğlumun oyu onun olacak."

    "GALATASARAY KENDİNE YAKIŞANI SEÇER"

    Haluk Ulusoy, Galatasaray'ın adına yaraşır bir şekilde yeni başkanını seçeceğine olan inancını da dile getirdi ve "Başkanlık için kulis yapıyor değilim. Sözlerim böyle anlaşılmasın. Küçük hesaplar içinde olmadım, olmayacağım da. Pazarlıkların içinde yer almak bana yakışmaz" dedi.

    Ulusoy, 2000 yılında kazanılan UEFA Kupası ve Süper Kupa'dan yeterince yararlanılamadığını düşünüyor. "Galatasaray milenyum şampiyonu. Böyle bir unvan ancak binyılda bir kazanılır" diyen Ulusoy, "Yöneticilerin de kulübün büyüklüğünün farkında olmaları gerekiyor" şeklinde konuştu. Kulübün transferde zorlanmasına anlam veremediğini de belirten Ulusoy sözlerini şöyle noktaladı:

    "KİMİ İSTERSEM ALIRIM"

    "Galatasaray gibi büyük bir kulübün, milenyum şampiyonunun transfer edemeyeceği oyuncu olamaz. Yerli ya da yabancı, Hamit Altıntop'tan, Yıldıray'a, Ronaldinho'ya kadar alamayacağım hiçbir futbolcu yok. Galatasaray'ın bütçesi küçük rakamlarda kalmamalı. 100 milyon dolarlık transferler kimseyi korkutmamalı. Ben o kaynaklara sahibim. Kimi istersem de alırım."

    Ne kadar Doğru haber olduğu tartışılır
#29.02.2008 09:42 0 0 0
  • Adnan Plat yada Haluk Ulusoy yakisir gibime geliyor..!
#29.02.2008 10:22 0 0 0
  • @MARDINLI1986 adlı üyeden alıntı:
    Adnan Plat yada Haluk Ulusoy yakisir gibime geliyor..!
    Orijinali Göster...



    yakisacak hemde tam 10 numara bir transfer olacak insallah ulusoyu getirirler basimiza...sevmiyorum ama gelmesini cok istiyorum ne demek istediyimi Galatasarayli Arkadaslarim anlamistir
#29.02.2008 12:36 0 0 0
  • ben Fenerbahce taraftari olarak anladiktan sonra, onlar analamsa gülerim..:D
#29.02.2008 13:31 0 0 0
  • mardinli cin gibisin anlayisina hayranim
#29.02.2008 13:36 0 0 0
  • teveccühün abi gayret gösteriyoruz..:)
#29.02.2008 13:38 0 0 0
#29.02.2008 14:52 0 0 0
  • Adnan Öztürk vazgeçti!..


    Galatasarayımızda genel kurula sayılı günler kala Adnan Öztürk'ün başkan adayı olmaktan vazgeçtiği öğrenildi. Başkan adaylığına kesin gözüyle bakılan Adnan Öztürk'ün yakın çevresine "Her kafadan bir ses çkıyor. Hergün başka bir teklifle geliyorlar. Bu kadar alavere daleverinin içinde yer almayacağım" dediği öğrenildi.

    Öztürk'ün yakın çevresi de Adnan Öztürk'e aday olmaması için camianın ileri gelenlerinden ve eski başkanlardan büyük baskı geldiğini ifade ediyorlar.

    Bu gelişmelere rağmen Adnan Öztürk'e yakın isimlerinin cuma günü yapılacak olan renk seçimine katılacakları öğrenilirken, bu durumun Öztürk'ün hala başkan adayı olabileceği şeklinde yorumlandı.
#06.03.2008 08:06 0 0 0