02 Mart 2008 Trabzondan Yerel Haberler
Son güncelleme: 02.03.2008 15:20
-
Trabzon'da klip çekimleri
02 Mart 2008 / 12:45
Karadenizli sanatçılar klip çekimleri için artık Trabzon'u tercih ediyor.
Karadenizli ünlü sanatçılar klip çalışmalarını artık kendi memleketlerinde yapıyorlar. Karadeniz sanatçıları şarkılarına çekecekleri klipler için artık İstanbulla sınırlı kalmıyorlar. 'İstanbul'da her şey daha iyi olur' fikri yavaş yavaş tükeniyor ve yöremiz sanatçıları kaset tanıtımı ve klip çekimlerini Trabzon başta olmak üzere Karadeniz'in diğer doğal güzellikleri arasında gerçekleştiriyorlar.
Trabzon'da tam profesyonel albüm altyapıları, klip çekimleri ve montajlama yapılabiliyor. Bu alanında uzman olan Cemil Öztürk, Mustafa Değirmenci, ve Varol Uzlu tarafından çekilen klipler bölge sanatçılarını İstanbul'a bağımlı kalmaktan kurtarıyor.
Kaset çalışmalarını tamamladıktan sonra klip çalışmaları için Trabzon'a gelen yöre sanatçıları çekilen klipleri ile Trabzon ve Karadeniz Bölgesi'ni insanlara görsel açıdan daha çok tanıtma imkanı sağlıyorlar, hem de kendi memleketlerinde bu işe emek veren kişilere destek sağlamış oluyorlar.
Çekimler için Trabzon'u tercih eden yöre sanatçılarından, Sait Uçar, Laz İbo (İbrahim Sevim) ve Barış Ateş klip çalışmalarını memleket havasını yaşayarak tamamlamaktan dolayı çok mutlu olduklarını dile getirerek bu durumun ekonomik olarak kendilerine büyük fayda sağladıklarını belirtiyorlar.
.
Kaynak:
-
Aşk ile sanat bu konakta buluştu
02 Mart 2008 / 12:36
Bugün Trabzon Müzesi olarak kullanılan Kostaki konağı'nın yapım hikayesi ilgi çekiyor
Trabzon'da, 1890'lı yıllarda yaşayan Rum bir bankacının sevdiği kıza olan aşkının anısına yaptırdığı sanat eseri konak bugün hala ihtişamını koruyor. Zeytinlik caddesi üzerinde bugün Trabzon Müzesi olarak kullanılan Kostaki Konağı'nın yapım hikayesi dinleyenlerin ilgisini çekiyor.
Konağın yapımıyla ilgili bilgi veren Trabzon Müzesi Müdürü, Arkeolog Nilgün Yılmazer Salihoğlu, kentin en önemli tarihi varlıkları arasında yer alan ve müze olarak kullanılan konağın Anadolu'da barok-rokoko sanatının ayakta kalan tek örneği olduğunu söyledi. Binayı yaptıran Rum Kostaki Teophylaktos'un banka memuru bir genç olarak 1890'lı yıllarda Trabzon'da yaşadığını anlatan Salihoğlu, binanın yapım hikayesini şöyle anlattı:
"Banka memuru genç, çalıştığı bankanın sahibinin kızına aşık olmuş. Gitmiş kızı babasından istemiş ancak kızın babası onu kızına layık görmeyerek evden kovmuş. Evden yüreği yaralı olarak çıkıp giden genç o gün bir yemin eder 'Gün gelecek bu evin karşısına ne olursa olsun daha ihtişamlı bir ev yapacağım' diye. Aradan geçen yıllar Teophylaktos yüreğindeki bu acıyı asla silemez. Eline geçen tüm fırsatları değerlendirir ve kendine Trabzon'da bir banka kurar. O sırada evlenen ve birde oğlu olan Kostaki, o
evden kovuluşunun ve aşık olduğu kızla evlenememenin üzüntüsünü asla unutamaz. 1898 yılında kovulduğu evin karşısında şimdi ki Cumhuriyet Mahallesi Uzun Sokak'ta yer alan kendisine kızını vermeyen, hatta evinden kovan bankerin evinin karşısında bir ev yaptırmaya başlar. Ev Trabzon'da eşi benzeri olmayan bir ev olur. Malzemeleri, inşaat ustaları ve mimarları İtalya'dan, ahşap işçileri Rusya'dan getirtilir. Evin camları bile özel gemilerle Trabzon'a getirtilir ve günlerce Trabzon limanında gemide bekletilir
ki kırılmadan tek tek yerine takılabilsin' diye. 1898 yılında başlanan inşaat ancak 1913 yılında tamamlanır. Kostaki, bin 500 metrekare alan üzerinde yaptırdığı 15 yılda bitirilen konakta 4- 5 yıldan fazla oturamaz. İflas eden ve tüm varlığına haciz konan Kostaki'nin elinden çıkan konak 1917 yılında el değiştirir ve Trabzon'un o dönem asilzadelerinden Nemlioğulları tarafından satın alınır."
Konağın bundan sonraki sahiplerini de anlatan Salihoğlu, şu bilgileri veriyor: "Milli Mücadele yıllarında karargah binası olarak kullanılan yapı, 1924 yılında Atatürk'ün Trabzon'u ilk ziyaretinde konaklaması için düzenlenmiştir. Atatürk ve eşi Latife Hanım ve beraberindekiler 15-17 Eylül 1924 tarihlerinde bu konakta kalır. Trabzon Valisi Ali Galip Bey zamanında 25 bin TL bedelle kamulaştırılan yapı, 1927-1931 yılları arasında Hükümet Konağı, 1931-1937 yılları arasında Genel Müfettişlik Binası olarak kullanılmıştır. 1937 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'na tahsis edilen yapı, 50 yıl Kız Meslek Lisesi olarak hizmet verdikten sonra müze olarak düzenlenmek üzere 1987 yılında Kültür Bakanlığı'na tahsis edilir. 1987-2001 yılları arasında Kültür Bakanlığı'nca yaklaşık 13 yıl süren restorasyon sonucunda aslına uygun yenilenen konak 22 Nisan 2001 tarihinde arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği Trabzon Müzesi olarak ziyarete açılır."
Müze Müdürü Nilgün Yılmazer Salihoğlu, Kostaki Teophylaktos'un oğlunun 1990'lı yıllarda Trabzon'a gelerek binayı satın almak istediğini hatırlatarak şöyle konuştu: "Konak, o dönemde bir gayrimüslim tarafından yaptırılmasına rağmen Trabzon'un ve Türkiye'nin sahip çıktığı bir sanat eseri olmuştur. Milli tarihimizden içinde parçalar barındıran ve milli kültürümüz adına sahip çıkılan, Trabzon'un taşınır kültür varlıklarının sergilendiği ve Türkiye'deki 23 ulusal müze arasına girebilen bir sanat eseridir. Aşk ve sanatın birleştiği bu konak koridorlarında artık yerli ve yabancı konuklarını ağırlamaktadır."
Ülkemizin sayılı sivil mimarlık örnekleri arasında yer alan konağın bodrum katı hariç diğer katlarının tamamen kalem işi bezeli olduğunu anlatan Salihoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Konak müzeye çevrildikten sonra bodrum katı arkeolojik eserler bölümü olarak düzenlenmiştir. Arkeolojik Eserler Bölümü'nde Erken Tunç Dönemi'nden Osmanlı Dönemi sonuna kadar taş, pişmiş toprak, metal, cam vb. eserler sergilenmektedir. Giriş salonu olarak kullanılan birinci mekanda 1927 yılında Trabzon Tabakhane mevkiinde Trabzon Müze Müdürlüğü'nce yapılan kurtarma kazısında çıkarılan M.S. 2. yy.'la tarihlenen Roma Dönemi Bronz Hermes heykeli sergilenmektedir. Heykel müzenin en önemli eserleri arasında yer almakla birlikte normal insan boyutundadır. Bu mekanda ayrıca aynı kazıda çıkarılan mermer tapınak buluntularına, Roma dönemi mermer mimari parçalar ve Osmanlı Dönemi mermer mimari parçalar yer almaktadır. Trabzon Müzesi olarak ziyarete açılan Konakta barok-rokoko sanatlarının etkisi olarak, ana salonda yer alan dört adet sütunda Marmarina (imistasyon mermer) tekniği kullanılmıştır. Sütunlar Geç Roma dönemi korint başlığı tarzında işlenmiştir. Ayrıca konakta sütun başlıklarının yanı sıra Marmorino tarzında kartonpiyer kullanılmıştır. Aslında konağı bu kadar özel kılan eklektik mimari tarzıdır. Binanın dış kısmında da İtalyan mimarisinin izleri yer alırken, iç mekanda kullanılan ahşaplar Rus işçiliğini göstermektedir."
Salihoğlu, binanın 2001 yılından bu yana müze olarak kullanıldığını ve 19. yüzyıla ait bir bina olduğu için sürekli yenilenmesi gerektiğini düşündüklerini söyledi. Arkeolojik eserlerin bulunduğu bölümdeki vitrinleri değiştirmeyi ve modernize etmeyi planladıklarını anlatan Salihoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "170 milyar civarında bir keşif bedeli söz konusu. 2. kattaki vitrinleri şeffaf hale getirmek istiyoruz. İslami eserlerin bulunduğu bölüme yönelik de yenileme çalışmalarımız var. Çatının ve akarların onarılması gerekiyor. Kalem işçiliği ile ilgili de düzenleme yapılması gerekiyor. İl Koruma Kurulu'nun da onayını aldıktan sonra restorasyon çalışmalarına başlayacağız. Bizim amacımız öncelikle binayı sağlıklı bir şekilde yaşatmak. Çünkü konak, Anadolu'da barok rokoko sanatının ayakta kalmış tek örneği."
Kaynak:
-
Trabzon'da kaza; 2 ağır yaralı
02 Mart 2008 / 12:17
Trabzon'un Çömlekçi mevkiinde meydana gelen 4 aracın çarpıştığı kazada 2 kişi ağır şekilde yaralandı.
Trabzon'da geç saatlerde yarış halinde olduğu tespit edilen iki araç zincirleme kazaya neden oldu.
Liman Kavşağı'nda çarpışmayla son bulan yarış, faciaya neden oldu.
Kazaya neden olan araçlardan fırlayan 2 kişinin ağır yaralandığı öğrenilirken kazada 4 aracın çarpıştığı ifade edildi.
Yaralılardan Araklı nüfusuna kayıtlı Selami Öztürk (23) Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesine kaldırıldı.
Diğer yaralı Fatih Akbulut (23) ise Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma hastanesinde tedavi görüyor. Edinilen bilgiye göre Akbulut'un sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Numune Hastanesi Yoğun Bakım servisinde tedavi altına alınan Akbulut'un bilincinin kapalı oluğu ve makinaya bağlı olarak yaşam mücadelesi verdiği belirtildi.
Kaynak:
-
Başkana yavru vatandan plaket
02 Mart 2008 / 11:06
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Lefke Avrupa Üniversitesi heyetinden Başkan Canalioğlu'na plaket.
"Anadolu Günleri" adlı tanıtım programı için Trabzon'a gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Lefke Avrupa Üniversitesi heyetinden Başkan Canalioğlu'na plaket.
Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu'nu makamında ziyaret eden Lefke Avrupa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu, Üniversite mütevelli heyeti ve ATV Eko program yapımcıları Trabzon ile ilgili bilgi aldılar. Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu,"Sizleri Trabzon'da görmekten büyük mutluluk duyuyorum. Kıbrıs ile her zaman kültürel ve turizm amaçlı olarak ilişkilerimiz üst seviyede tutmayı arzu ediyoruz.Yavru Vatan Kıbrıs'ta sizler gibi çok değerli insanların olması bizleri mutlu etmesinin yanısıra, bu gibi işlerimizin gelişmesinde önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Biz Trabzon olarak her zaman üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız"dedi
Lefke Avrupa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu da katkılarından dolayı Başkan Canalioğlu'na teşekkür ederek, " Kıbrıs'tan Trabzon'u yakından izliyoruz. Belediylenin çalışmaları gerçekten takdire değer buluyoruz. Son yıllarda en iyi performans gösteren yerel belediyelerden birisiniz."dedi
Ziyaret sonunda Başkan Canalioğlu, KKTC heyetine ziyaretin anısına bir şilt takdim etti.
Kaynak:
-
Trabzon'dan çok anlamlı mektup
02 Mart 2008 / 10:29
Trabzon'da bir ilköğretim okulu öğrencileri askerlerimizin şehit olmasındaan etkilenerek mehmetçiğe mektup yazdı
Trabzon'da Prof. İhsan Koz İlköğretim Okulu öğrencileri Şırnak'ta Gabar Dağı'nda ve Dağlıca'da teröristlerce düzenlenen saldırılarda askerlerin şehit olmasından etkilenerek Şırnak'ın İdil İlçesi Jandarma Karakol Komutanlığı'ndaki askerlere mektup yazdılar.
Edebiyat öğretmeni Abdulkadir Bektaş, derste ''mektup'' konusunu işlediği sırada öğrencilerden, askerlere mektup yazmalarını istedi.
Daha sonra öğrencilerin mektuplarını okuyan Bektaş, öğrencilerin duygularını çok güzel ifade ettiklerini görünce öğrencilerle konuşarak, mektupları askerlere göndermeye karar verdi.
Bektaş, konuyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, önce Gabar'da, sonrasında ise Dağlıca'da askerlerin şehit edildiği olayların ardından mektup konusunu işledikleri sırada öğrencilerden askerlere mektup yazmalarını istediğini anlattı.
Mektupları askerlere göndermesindeki amacın her zaman yanlarında olduklarını ve onları sevdiklerini göstermek olduğunu ifade eden Bektaş, ''Öğrencilerimin mektuplarını okuyunca çok duygulandım ve bunları askerlerin de okuması gerektiğini düşündüm. Bu nedenle mektupları askerlere gönderdim. Öğrencilerimin mektuplarına cevap geldi. Askerlerin öğrencilerime mektup göndermesi bizi çok duygulandırdı. Mektupların cevapları öğrencilerin tek tek adlarına geldi. Bu çocukları daha da çok sevindirdi'' dedi.
Bektaş, öğrencilerin mektuplarında asker olmak istediklerini, sıranın kendilerine gelmesini beklediklerini anlattıklarını belirterek, şöyle devam etti:
''Askerlerimiz ise bize gönderdikleri cevapta 'biz vatanı koruyoruz, ne pahasına olursa olsun korumaya devam edeceğiz' dediler. Öğrencilerden istedikleri tek şey ise bilgilenmeleri, okumaları, ülkemizi kalkındırmaları oldu. Bizi bölmek isteyenlere karşı eğitim ve öğretimle onlara en iyi cevabı vermemiz gerektiğini söylediler. Bizim amacımız askerlerden cevap almak değildi. Askerlerimize moral vermek, motivasyonlarını artırmaktır. Elimizden geldiğince askerlerimizin morallerini yüksek tutmak istiyoruz. Her zaman yanlarındayız, dualarımız onlarla.''
Öğrencilerden Onur Can Bülbül, mektupları yazdıklarında askerlere gönderileceğini bilmediklerini, daha sonra böyle bir karar aldıklarını belirterek, ''Askerlerden bizlere mektup gelince çok sevindik. Bizlere okumamız gerektiğini, kendilerinin bizleri korumak için canlarını feda etmeye hazır olduklarını söylediler'' dedi.
Büşra Yılmaz ise askerleri çok sevdiğini, mektuplarla onlara moral verebildilerse çok mutlu olduklarını kaydetti.
-ÖĞRENCİLERDEN MEHMETÇİĞE MEKTUP-
Öğrencilerden Burcu Çağla Şahinoğlu'nun, askerlere yazdığı mektubun bir bölümü söyle:
''Beni ve bütün milleti koruyan canım Mehmetçiğime; Beni tanımıyorsunuz ama ben sizi tanıyorum. Siz doğanın çetin şartlarına karşı koyup çok soğuk havalarda bile olsa bayrağın kızıllığından ısınansınız. Siz zifiri karanlıkta dahi bayrağın beyazlığından yararlanansınız. Sizi ben çok iyi tanıyorum. Hangi kanalı açsam siz karşımda beliriyorsunuz. Sizden nasıl bahsediyorlar haberiniz var mı? Size bir kahraman, Türk Milleti'nin onuru ve şanı, milletimizin bağımsızlığı diyorlar.''
Onur Can Bülbül ise askerlere, ''batmayan güneşlerimize'' başlığı ile yazdığı mektupta, ''Sizler Türk ulusunun batmayan güneşleri, sönmeyen ateşi, bitmeyen mutluluğusunuz. Sizin varlığınız bizi hayatta tutuyor. Hepiniz kendinize iyi bakın, bizim sizlere ihtiyacımız var'' diye kaydetti.
Öğretmen Bektaş, öğrencilerin yazdıkları mektupları internetten edindiği Şırnak'ın İdil ilçesi Jandarma Komutanlığı adresine gönderdi.
-MEHMETÇİKTEN MEKTUP GELDİ-
Şırnak İdil İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Yüzbaşı Cüneyt Ağaça, okul yöneticilerine gönderdiği mektupta, öğrencilerin mektup göndermesini sağlayanlara teşekkür etti.
Ağaça, gönderdiği mektupta şunları kaydetti:
''Şu bir gerçektir ki tarihinden faydalanamayan o tarihin anlamından ve sorumluluğundan uzakta tutulan insanlarla, dirençli ve iddialı bir toplum oluşturulamaz. Bizim tarihimizin en önemli parçası şehitlerimizdir. Türkiye'nin koruyucu ve savunucusu olan Mehmetçik asırların sıkıntılarına, bunalımlarına ve savaşlarına göğüs germiş, namusun, merhametin ve asaletin timsali olarak dimdik ayakta durmuş ve halen durmaya devam etmektedir. Türk vatanının ebedi varlığı ile ülkemizin bağımsızlığı ve bütünlüğü uğruna her türlü hava ve arazi koşulunda kendine verilen görevi ifa eden Mehmetçik, emin olunuz ki bu görevin mukaddesliğinin bilincindedir. Vatanın gelecekte koruyucuları olacak öğrencilerimiz bugün ağabeylerinin görev yaptığı yerlerde yarın kendileri olacaktır. Bu bayrak yarışını nasıl atalarımızdan alıp şu an biz sürdürüyorsak, yarının gençleri bu bayrağı geleceğe taşıyacaktır.''
Mektuplarda yalnız olmadıklarını bilmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden askerler de öğrencilere, ''Okuyun, bizler sizleri korumak için nöbetteyiz, korkmayın'' cümlelerini yazdılar.
Kaynak:
-
Seni Unutmayacağız Tarih: 02.03.2008
Bir süre önce geçirmiş olduğu kalp krizi neticesi yaşama gözlerini yuman Düzköy Belediye Başkanı Mehmet Akkaya'yı sevenleri unutmuyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Düzköy Gençlik Kolları ilçenin girişine "Efsane Başkan Seni Kalbimizde Yaşatacağız" yazılı bir pankart asarken, AK Parti Trabzon İl Başkanlığı İstişare Toplantısı'nda da Akkaya'nın çiçeklerle süslü bir fotoğrafı çerçeveletilerek, yaşasaydı oturacak olduğu sandalyeye bırakıldı. AK Parti İl Başkanı Muhammet Balta ve yönetim kurulu üyeleri de çocukları ve kardeşlerine Düzköy'de taziye ziyaretinde bulundu, mezarının başında Kur'an okudu.
Mehmet Akkaya'nın sürekli gülümseyen yüzünü ve şefkatli bakışlarını en iyi şekilde ifade eden bir fotoğrafının yer aldığı pankarta "Efsane Başkan Seni Kalbimizde Yaşatacağız" yazısını yazdıran AK Partili gençler, başkanlarını unutmalarının mümkün olmadığını, O'nu unutturmayacaklarını da ifade ederlerken, AK Parti Trabzon İl Yönetimi'nin jesti de takdir edildi.
Diğer taraftan, önceki gün Düzköy'e giden AK Parti Trabzon İl Başkanı Muhammet Balta ve yönetim kurulu üyeleri, burada taziyeleri kabul eden Mehmet Akkaya'nın çocukları ve kardeşlerine sabır dileklerinde bulundular. İl Başkanı Balta ve beraberindekiler daha sonra Akkaya'nın mezarı başında Kur'an okuyarak, dua ettiler.
taka
-
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Trabzon Şubesi değişiklik yapılan 3568 sayılı kanunla ilgili basın açıklaması yaptı.
Hükümet tarafından kayır dışı ekonomiyle mücadelenin arttırılması ve serbest muhasebeciye, mali müşavirlik yolunun açılması amacıyla 3568 sayılı "Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'nda" yapılan değişiklik muhasebeci ve mali müşavirleri kızdırdı.
1-7 Mart tarihleri arasında kutlanan Muhasebe Günü'nde açıklama yapan, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Trabzon Şubesi Başkanı Veysel Zekai Bak, yasanın aceleye getirildiğini ve yasada açıklar, hatalar ve eksiklikler bulunduğunu belirtti.
Aceleye Getirildi
Bak konuşmasında, "1-7 Mart tarihleri arasında kutladığımız Muhasebe Günü'nü çıkan yasanın bizlerde yarattığı burukluk içerisinde kutluyoruz. Bizleri yakından ilgilendiren bu yasada yapılan değişikliğin aceleye getirilmesi sonucunda yasada bir takım açıklar, hatalar ve eksiklikler bulunmaktadır.
Ayrıca yasa tasarısı meslek sorunlarını çözmekten uzak olmasının yanı sıra kayıt dışı ekonomiyle mücadele ruhundan uzak ve yoksundur" dedi.Tasarının zenginleştirilmesi için önerilerimiz hazır diyen Bak, " Özel meslek kuruluşları bilindiği gibi demokrasinin temel taşıdır.
Seçimlerde demokratik açılıma katkı sağlayacak düzenlemelere bizde varız. Yeni mağdurlar yaratmayacak, kayıt dışıyla mücadelenin alt yapısını sağlayacak ve birkaç yıl sonra yeniden değiştirilme ihtiyacı doğurmayacak düzenlemelerin getirilebilmesi için tasarının yeniden ele alınmasını, hazırlık sürecinde katkılarımızın alınmasını talep ediyoruz" diye konuştu.
taka
-
1950 yılında yapılan Kore Savaşı'na katılan ve Gazi unvanı alan Salih Uzun (80) önceki gün hayat gözlerini yumdu.
Trabzon bir tarihi çınarını daha kaybetti. 1950 yılında yapılan Kore Savaşı'na katılan Trabzonlu Gazi Salih Uzun (80) önceki gün hayata gözlerini yumdu. Trabzon Huzurevi'nde 20 yıl kalan gazinin, 1990 yılında eşini kaybettikten sonra kendi isteği ile huzurevine yattığı öğrenildi. Gazi Salih Uzun'un İskender Paşa Cami'nde yapılan cenaze törenine Trabzon Valisi Nuri Okutan, CHP Trabzon İl Başkanı Murat Özçilingir ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Vali Okutan Uzun ailesine baş sağlığı dileğinde bulunurken, ailenin acılarını paylaştığını ifade etti.Trabzon Muharip Gaziler Derneği üyeleri Uzun ailesini bu acılı gününde yalnız bırakmazken arkadaşlarını son yolculuğuna uğurladılar. Cenazede Salih Uzun'un ablasının yaktığı ağıtlar cenazeye katılanları gözyaşlarına boğarken, cenaze namazı sonrasında gazilerin Uzun'un tabutu başında selam durmaları duygu dolu anlar yaşattı.
Öğle namazı sonrasında kılınan cenaze namazının ardından Salih Uzun'un naaşı kendisi gibi gazi arkadaşlarının omuzlarında cenaze otosuna götürüldü. Şeker hastası olan Gazi Salih Uzun 3 çocuk babasıydı.
-
Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası Trabzon Şubesi yöneticileri gazetemizi ziyaret ederek çalışmaları ile ilgili bilgi verdi. Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası Trabzon Şubesi yöneticileri gazetemizi ziyaret ederek çalışmaları ile ilgili bilgi verdi. Gazetemizin Yazı İşleri Müdürü Muharrem Mermertaş ile görüşen Şube Başkanı Faruk Beldüz, Mali İşler Sekreteri Cemal Bektaş, Turan Yadigaroğlu, Nevzat Naci Demir ve Kemal Başkan sendikalarının her geçen gün büyüdüğünü belirttiler.
Eğitim hizmetleri iş kolunda, genel idari hizmetler, yardımcı hizmetler ve teknik hizmetler sınıfında görev yapan eğitim çalışanları olarak mağduriyetleri olduklarını öne süren Başkan Faruk Beldüz, "Bakanlıklar arasındaki ücret farklılığı, kurum içi ücret adaletsizliği ve kurum içinde maruz kaldığımız üvey evlat muamelesi sürüyor.
Milli Eğitim Bakanlığında, Yüksek Öğrenim Kurumunda ve Kredi Yurtlarda görev yapan şef, memur, hizmetli şoför, kaloriferci, bekçi, sayman, aşçı, teknisyen, tekniker, mimar ve mühendis kadrolarının sorunlarını dile getirmek ve bu sorunların çözümüne katkıda bulunmak için sendikal çalışmalarımız sürüyor.
Eğitim bir bütündür, eğitimin her kademesi eğitim zincirinin bir parçasıdır. O zincirin gücü ise en zayıf halka kadardır. Bizler sadece Milli Eğitim Bakanlığı'nın değil diğer tüm bakanlıklar içinden az ücret alan ve aynı zamanda en fazla iş yükü olan kadrolarız. Yaptığımız fedakarlıkların karşılığında maruz kaldığımız uygulamalardan ciddi bir şekilde rahatsızlık duymaktayız, bizler de Milli Eğitim Bakanlığı'nın çalışanıyız, bizler de bakanlığın öz evlatlarıyız. Bizlere üvey evlatmışız gibi davranılmasına asla müsaade edilmemelidir.
Mili Eğitim Bakanlığında bugün 50 bin civarında yardımcı hizmetler sınıfı, 45 bin civarında genel idare hizmetler sınıfı ve 15 bin civarında teknik hizmetler sınıfı açığı vardır. Okullarımızda Memur, Hizmetli Kaloriferci, Bekçi, Teknisyen kadroları kalmamıştır. Kanunda yazılı olan "amirin vereceği diğer işleri yapmak" ibaresine dayalı olarak tek hizmetliye veya kaloriferciye okulun tüm işleri yöneticiler tarafından yaptırılmaktadır. Soruyoruz, dünyanın neresinde karın tokluğuna çalışan devlet memuruna yapabileceği iş yükünün 10 misli kadar iş yüklenmektedir. Bunun adı devlet memurluğu değil devlet mağdurluğudur.
Türkiye'de İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde ev kiraları 500 ile 700 arasında olduğunu, diğer illerde ise en az 200-300 YTL arasında olduğunu iyi bilmektesiniz, üniversitede okuyun bir öğrencinin eğitim çalışanına bir aylık maliyetinin en az 400-500 YTL arasında olduğunu da iyi bilmektesiniz. Sadece ve sadece bu iki kalemi bir araya getirdiğimizde bile maaşlarımızın yetmediğini görmüyor musunuz? Acaba elinizi vicdanınıza koyduğunuzda rahat uyuyabiliyor musunuz?
'Eşit İşe Eşit Ücret' verilir deniyor. Uygulamaya bakıyoruz diğer bakanlıklarda aynı kadroda görev yapan kamu çalışanları neredeyse bizim aldığımız ücretin iki katını alıyorlar. Eğitim çalışanlarının açlık sınırında yaşamını bu şekilde devam ettirmesi artık imkansızdır. Bu sebeple, eğitim çalışanlarına fazla mesai ücreti olarak aylık 200 ve eğitim öğretim ödeneği olarak aylık 40YTL olmak üzere toplamda 440 YTL artışın yapılmasını talep ediyoruz. Bu ücret taleplerimiz zaruri harcamalarımızın karşılığı olup, tüm eğitim çalışanlarının toplu mutabakat talebidir" dedi.
Sendikalarında kesinlikle siyaset bulunmadığının altını çizen Beldüz, Trabzon'da kısa süre içerisinde 160'a yakın üyeye ulaştıklarını ifade etti.
taka
-
Almanya`da Türk düşmanı Naziler gurbetçilerimizi yakıp öldürürken, Trabzon`un Akçaabat ilçesinde parasız kalan ve ülkesine dönemeyen Alman çifti için Trabzon Almanya Konsolosluğu harekete geçti. Almanya Konsolosu İhsan Alioğlu, "Trabzon`dan Almanya`ya gitmek isteyen vatandaşlarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz"Almanya Fahri Konsolosu İhsan Alioğlu, "Trabzon`dan Almanya`ya gitmek isteyen vatandaşlarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz" Almanya`da Türk düşmanı Naziler gurbetçilerimizi yakıp öldürürken, Trabzon`un Akçaabat ilçesinde parasız kalan ve ülkesine dönemeyen Alman çifti için Trabzon Almanya Konsolosluğu harekete geçti.
Alman Konsolosu İhsan Alioğlu, Alman Wacter ailesine yöre halkının sahip çıkmasının çok önemli bir detay olduğunu ifade ederek, konsolosluk olarak gerekli girişimleri yaptıklarını ifade etti.
Alioğlu, "Bu aileye yardımcı olabilmek için biz büyükelçilikle diyaloga geçtik. Kendilerine yardım sağlamaya çalışıyoruz, fakat onların normal şartlarda bize gelip başvuruda bulunmaları gerekirdi. Kendilerine gereken çağrıları yaptık. Wacter ailesinin ülkelerine dönmeleri için elimizden geleni yapacağız" dedi.
taka
-
KTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü'nde başörtülü oldukları gerekçesiyle 2 kız öğrencinin derse alınmadığını hatırlatarak keyfi olarak öğrenim hakkının engellenmesi olarak gördükleri bu durumu kınadıklarını ifade etti.
Memur Sen Trabzon İl Temsilcisi Zafer Turan Aksoy, hiçbir kişi veya kurumun kendisini kanunların üzerinde göremeyeceğini ve kişisel yorumlarla hak ihlalinde bulunamayacağını kaydetti.
Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle birlikte ortak basın açıklaması düzenleyen Aksoy, başörtüsü ile öğrenime izin verilen Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin (KTÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü'nde başörtülü oldukları gerekçesiyle 2 kız öğrencinin derse alınmadığını hatırlatarak keyfi olarak öğrenim hakkının engellenmesi olarak gördükleri bu durumu kınadıklarını ifade etti.
Başörtülü öğrencilerin sınıftan çıkarılmak istendiğini ancak bazı erkek arkadaşlarının tepkisi üzerine bundan vazgeçildiğini dile getiren Aksoy, "Bunun üzerine yeni bir taktikle çoğunluğu teşkil eden öğrenciler bitişik dersliğe alınarak ve başörtülü kız öğrencilere bu dershane kapatılarak öğrenim hakları engellenmiştir.
Hak ihlaline uğrayan kız öğrencilerimiz olayı şahitlerle tevsik etti ve tuttukları tutanaklarla da durumu derneğimize yansıttılar. Bizler, bu bildiriye imza atan kuruluşlar olarak bu hak ihlalinde bulunan öğretim elemanlarını kınıyor, halkımızın büyük önem vererek üzerine titrediği üniversitemizin sayın rektöründen de olaya müdahil olmasını ve benzeri olayların vukua gelmemesi için ilgili bölümleri uyarmasını istiyoruz" dedi.
taka
-
Trabzon İl Emniyet Müdürü Feridun Boz, Trabzon Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'ni ziyaret etti.
Trabzon İl Emniyet Müdürü Feridun Boz, Trabzon Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Halil İbrahim Kalfaoğlu'nu ziyaret etti. Ziyarette Boz ve Kalfaoğlu esnafın güvenlik sorunlarını masaya yatırdı.
Trabzon İl Emniyet Müdürü Feridun Boz, Trabzon Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Halil İbrahim Kalfaoğlu'nu ziyaret etti. Ziyarette Boz ve Kalfaoğlu esnafın güvenlik sorunlarını masaya yatırdı. Kalfaoğlu esnafın işyerlerinin hırsızlar tarafından soyulmasından oldukça şikayetçi olduklarını belirtirken, "Esnafımız özellikle gece geç saatlerde meydana gelen hırsızlık olaylarında zarara uğruyor ve bu durumdan oldukça şikayetçiler. Biz TESOB olarak Trabzon Emniyet Müdürlüğü ile bu konu için sürekli irtibat içerisindeyiz. Sağ olsun Sayın Emniyet Müdürümüz Feridun Boz Bey de bizlerden bu konuda desteğini esirgemiyor" dedi.
Esnafa karşı Emniyet Müdürlüğü olarak desteklerinin devam edeceğini vurgulayan Emniyet Müdürü Feridun Boz, Uzunsokak'ta bulunan eğitim şubesini ve lojmanları takas yoluyla emniyet bünyesinden çıkartıp TESOB'a vermek istediklerini belirtti.
Boz, "Trabzon esnafına yaşanan hırsızlık olayları ile ilgili 'İşyerlerinde ne gibi güvenlik önlemleri alınması gerektiğini' anlatan bir toplantı düzenlemeyi planlıyoruz. Ayrıca Uzunsokak'ta bulunan eğitim şubesini ve lojmanları takas yoluyla emniyet bünyesinden çıkartıp TESOB'a vermek gibi bir düşüncemiz var. Böylece esnafımıza katkıda bulunmuş olacağız. Trabzon büyüyen bir kent ve bu büyümenin yanında bir takım sorunlarda büyüyor" dedi.
Feridun Boz, esnafın ve Trabzon halkının MOBESE sistemini büyük arzuyla beklediğini belirtti, "10 Nisan Polis Günü'nde hizmete açmayı planladığımız MOBESE sistemi ile bir nebze olsun vatandaşımızın ve esnafımızın içini rahatlatacağız" diye konuştu.
- 02 Mart 2008 Trabzondan Yerel Haberler Konusuna Benzer Konular
- Operation Blitzsturm - 2008 Almanca 23.03.2009
- Legend Hand Of God 2008 23.03.2009
- Das Schwarze Auge - 2008 23.03.2009
- Turkcell Süper Lig Takımlarının Logoları [2007-2008] 13.03.2004
- Çorum 2008-2009 Av Yasağı Bölgeleri 01.05.2009
- Plastik Gıda Ambalajı 02.03.2008 15:20