avuçlarıma dokunurken dudakların
kırık bir baharda
sanki teselli aramakta
üstelik saçlarında saklayarak hüznümü
hangi yaprağa dokunursam
dökülüyor güz öncesi
sana değen rüzgarlar gibi
onları sevmedim biliyorsun
şimdi yollarıda sevmez oldum
birazdan son vapurda kalkacak
savrulurken isleri
ve peşinden martılar da gidecek
türkülerin çığlığında
acılar dolanıyor ayaklarıma
yaralarıma sen basıyorum
ve bir dağ yıkılırken şişelerde
masalara vuruyor hasret
dudaklarıma sıkışıp kalıyorsun
bir düş batımı akşamı
suskunluğun gölgesine sığınırken
tutunurum diyorum son dizeye
ama bilirim ki yine eksik...
vuslat mı...