Vadide Bir Trabzonlu

Son güncelleme: 19.04.2008 10:54
  • noimage

    Vadide bir Trabzonlu ve TS'li
    18 Mart 2008 / 23:51
    Hüseyin Avni Danyal, Kurtlar Vadisi Pusu'nun Yalçın Bulut'u ama o önce Trabzon ve Trabzonsporlu.

    O bir Trabzon evladı, 1962 yılında Trabzon'da doğdu, Trabzon'da Kemerkaya mahallesinde büyüdü, İlkokula Trabzon'da başladı. 10 yaşına geldiğinde ailesi Ankara'ya yerleşince o da birçok Trabzonlu çocuğun kaderini paylaştı ve Trabzon dışında yaşayan bir Trabzonlu oldu.



    Hüseyin Avni Danyal, Kurtlar Vadisi Pusu'nun Yalçın Bulut'u, Hatırla Sevgili'nin Adnan Menderes'i, Beyaz Melek'in Selimi. Ama o önce bir Trabzon'lu ve Trabzonsporlu.



    Trabzonspor'un şampiyonlukları ile büyüyen, Trabzon ve Trabzonspor ile olan bağını hiçbir zaman koparmayan, İstanbul plakalı BMW arabasının arka camında Trabzonspor forması olan, Trabzonspor maçlarını Bordo-Mavi forma ile çoşkulu bir şekilde izleyen, içinde buram buram Trabzon hasreti, Trabzonspor sevgisi hisseden bir Trabzonlu.



    2001 YILINDA EN İYİ ERKEK OYUNCU ÖDÜLÜNÜ ALDI



    1981 de girdiği Dokuz Eylül Üniversitesi güzel sanatlar fakültesi tiyatro-oyunculuk bölümünden 1985 yılında mezun oldu. Devlet Tiyatroları sanatçısıdır. 2001 yılı Sanat Kurumu En İyi Erkek Oyuncu Ödülünü aldı.

    ÇemberimdeGül Oya ile tabir-i caizse; psikopat baba rolü ile karşımıza çıkan Hüseyin Avni Danyal'ı daha sonra Aşka Sürgün'de; kızını Mardin'li Süryaniye vermeyen, türlü pis işler çeviren biri olarak gördük. daha sonra bunların hepsinden sıkılmış olmalı ki; fırtına'da "Besim" karakteri ile iyilik meleği tarzı biri olarak göründü. Hatırla Sevgili'de Adnan Menderes'in hayatını kendine yakışır şekilde başarıyla canlandırdı. Aradan zaman geçti bir de baktık ki; kurtlar vadisi pusu'da, Yalçın Bulut karakteri oldukça beğenildi ve Trabzonlu için Kurtlar Vadisi pusu onunla daha da bir anlam kazandı.

    O gerçek bir sanatçı sanatın her yönü ile ilgili, üstün karakter oyunculuğunun yanı sıra Trabzon'un sevilen simalarından Mehmet Ongan'ın eşi Zerrin Ongan'ın da ortağı olduğu CEF sanat galerisi ile Trabzonlu sanatçıların yağlı boya tablolarını sanatseverler ile buluşturuyor..

    Karadeniz İnsanın sanat yönünün çok gelişmiş olduğunun altını çizen Danyal, Trabzon'da sanatın İstanbul'dan önce başladığını söyleyerek "Bir sanatsevere Türkiye'de 20 ressamın ismini bir kağda yaz desen, yazdığı isimlerin en azından 10'u Trabzonlu sanatçıdır.. Türkiye'de Trabzon sanata da damgasını vurmuştur." diyor.

    MURO'YA ''YALÇIN BULUT'U İNFAZ ET" EMRİ

    Kurtlar Vadisi Pusu'nun en son yayınlanan 30'uncu bölümünde, bölücü Terör örgütü Muro'ya Yalçın Bulut'un infaz etmesi emrini verdi. Acaba Yalçın Bulut nasıl bir süreç yaşayacak.

    AMAN BULUT EN AZ 10 TERÖRİST ÖLDÜRMEDEN ÖLME

    Trabzon'da konu ile ilgili olarak görüşünü aldığımız hemşerileri Hüseyin Avni Danyal, yani dizideki namı değer Yalçın Bulut'tan tek şey istiyor ve "Sen sakın ölme biz bu diziyi senin için daha bir heyecan ve zevkle bekliyoruz, Ama senaryo gereği mutlaka ölmen gerekiyorsa aman haaa sakın en az 10 teröristi öldürmeden ölme.Yoksa sana hakkımızı helal etmeyiz.." diyor.

    İşte Trabzon, işte bakış açısı, işte espri Hüseyin Avni Danyal'da bizden biri, Seni Çok seviyor ve başarılarının devamını bekliyoruz.

    Oynadığı Dizi ve Filmler

    Kurtlar Vadisi Pusu-Yalçın Bulut-2007
    Çinliler Geliyor-Hayri-2006
    Hatırla Sevgili-Adnan Menderes-2006
    Fırtına-Besim-2006
    Aşka Sürgün-Nizar Azizoğlu-2005
    Tam Pansiyon-Şahin-2004
    Çalınan Ceset-2004
    Ablam Böyle İstedi-Azmi-2004
    Hayalet-Yalçın-2004
    Çemberimde Gül Oya-Kenan-2004
    Bir Aşk Hikayesi-2004
    Hürrem Sultan-Ahmet Paşa-2003
    Kurşun Yarası-Binbaşı Kenan-2003
    Şarkılar Seni Söyler-2003
    Esir Şehrin İnsanları-Ramiz-2003
    Pembe Patikler-Niyazi-2002
    Ferhunde Hanımlar-1993
    Kaynak:
#24.03.2008 20:21 0 0 0
  • noimage

    3,5 Şekerli Kahve

    Ben Trabzonsporluyum.İşin uzmanları kadar teknik konulardan, idari işleyişten ve kulüp yöneticiliğinden anlamam. Ama bu Trabzon insanını anlamamam demek değildir. Çünkü ben bu kentte doğdum,bu kentte büyüdüm. Genlerimde Trabzon kromozomu taşıyorum. 10 yaşımda kentten ayrılmış olsam da evimizde yine Trabzon"un yaşam biçimi sürüyordu. Annemle,babamla,ablamla. 15-16 yaşlarından beri bilinçli bir Trabzonspor taraftarı olduğuma göre, demek ki 30 yıllık Trabzonspor"luyum. Biz şanşlı bir kuşağız. Takımımızın 1.lige çıkışına da, şampiyonluklarına da tanıklık ettik. Şimdiki gençlerin 23 yıllık açlığını anlayışla karşılıyorum. Haklarıydı alınları ak, başları dik gezmek. Övünerek ben Trabzonsporluyum demek. Ama onlar için olmadı, olamadı..

    Trabzonspor"un başarılı yıllarına birlikte dönüp birlikte bakalım. Neydi başarının altında yatan neden? O yılların büyük dayanışmasına geçenlerde İstanbul"daki bir düğünde şahit oldum. Sevgili Hüseyin Tok ağabeyimin oğlunun bu mutlu gecesinde bir masa vardı ki , başarının altındaki asıl neden işte bu dedirtti bana. Turgay, Necati, K.Şenol, Ali Kemal ve o dönemin altın karmasından pek çok futbolcu aynı masada yine aynı dostluk ve muhabbetle eğleniyordu. Sanki aradan bunca yıl geçmemiş gibi. İşte o an ve o fotoğraf başarının fotoğrafıydı.. Takım olma ruhu, arkadaşlık, ortak amaçlar, sevgi ve paylaşım..

    Evet şimdi yıl 2008. Şartlar ve koşullar çok değişti. Artık bir futbol takımını sadece yukarıda saydığım nedenler başarılı kılmıyor. Bunların dışında ciddi bir ekonomik güç gerekiyor. Bu ekonomik güç ele geçtiği zaman medya da arkanızda oluyor. Artık kuralları ve şartları sen belirliyorsun. Bu koşullar bugün sadece bir futbol kulübü için geçerli değilherhangi bir sektördeki herhangi bir şirket için de geçerli.

    Önce kulübümüz ekonomik anlamda güçlenecek, borsada kağıtları yükselecek, ürün mağazaları yaygınlaşacak, kira ve diğer gelirleri artacak ki; işte o zaman skordaki başarısızlıkta, dönüp futbolcuları yargılma hakkımız doğacak. Taraftar olma sorumluluğu da işte tam bu noktada başlıyor. Yoksa yarı çıplak sahaya atlayıp futbolcu dövmeye kalkan taraftar, bu kulübün taraftarı olamaz. Duygularınıza gem vuramıyorsanız maça gitmeyeceksiniz. Hiç kimsenin Trabzonspor"un adını böyle kötülemeye hakkı yoktur. Hiçbir taraftarın egosu Trabzonspor"un egosundan büyük değildir. Maça gideceksin, takımını sonuna kadar destekleyeceksin, eğer ortada bir haksızlık olursa bunu senin yine kulübün çözecek. Böyle davranan ve düşünenler; küçük bir kentin küçük bir kulübünün , taşralı , zavallı bir taraftarı olmaktan öteye gidemez. Trabzonspor; ne derseniz deyin hala bunları hak etmeyen büyük bir kulüptür.

    Trabzon"da yıllardır herkesin dilinde temcit pilavı gibi tekrarlanan bir sözcük var.""Altyapıdan artık futbolcu yetişmiyor"". Eskiden olduğu gibi altyapıdan gelen oyuncuların sayısı fazla olmayabilir. Trabzonlu olmak bir zaten bir altyapı değil midir? Avrupa"da ve liglerimizde başarılı olan bir çok Trabzon kökenli futbolcu var. Bunlar Trabzonspor çatısı altında yan yana getirildiğinde aynı genler harekete geçecektir. Bu kentin kültürü, iklimi, coğrafyası ve halkı onlara kucak açıp bağırına basacaktır. Unuttukları Trabzonlu olma genlerini tekrar hatırlayacaklardır. Tıpkı bende olduğu gibi

    Dünyanın iki farklı ülkesinin iki farklı kentinde bir erkek ve bir kız çocuk doğar. Çocuklukları ve gençlikleri boyunca yaşamlarını gözlemlediğimizde, aslında tam birbirleri için yaratılmış olduklarını düşünürüz. Yıllar geçer büyürler. Koşullar onları bir türlü yan yana getiremez. İkisi de iş yaşamlarında çok başarılı olurlar. Ama özel hayatlarındaki mutsuzluklar ve ayrılıklar onları arzuladıkları yaşam şeklindan uzaklaştırır. Bu uzaklaşma bir süre sonra iş yaşamlarını da etkilemeye başlar.

    Çünkü yanlış insanlarla yanlış yerlerde olmuşlardır. Biz onların mutsuz yaşamlarını gözlemlerken, duygularıyla düşünceleriyle aslında ne kadar birbirlerine uygun olduklarını görüp, birlikte olamadıkları için onlar adına üzülürüz. Yıllar sonra bir gün bir yolculukta tesadüf olarak aynı uçakta yan yana otururlar.. Erkek gazetesini, kadın dergisini okumaktadır. Hostes gelir ve ne içmek istediklerini sorar. Kadın - Kahve lütfen ve 3,5 şekerli - der ve dergisine döner. Hostes bu kez erkeğe döner. Erkek - Kahve lütfen ve 3,5 şeker - der. Kadın başını dergisinden kaldırır ve gözgöze gelirler. Kadın - Hayatım boyunca hep kahveyi 3,5 şekerle içen birini aramıştım- der. Bu iki insanın bundan sonraki yaşamları başarılı,mutlu ve birlikte geçer.

    Trabzonspor çatısı altında da kahveyi 3,5 şekerle içenlerin çoğalması umuduyla ..

    Sevgiyle Kalın

    Hüseyin Avni Danyal

    Nisan 2008
#19.04.2008 10:54 0 0 0