
Frederik Engels 1860 larda şöyle diyor: "Bir erkek elmayı ısırdığında, elmanın halen sağlam kaldığını zannediyor."
Napolyon, kimsesiz sokak çocuklarıın müthiş artışına gösterilen toplumsal tepki karşısında şu kararı alıyor:
"Çocuklar hangi anneden doğmuşsa, o kadının o andaki kocası kim olursa olsun, o çocuğun babasıdır"
Sultan II. Murat seferde öldüğünde, cesedi sefer alanlarında henüz çadırda iken, Fatih sultan Mehmet en yakın akrabalarının 151 tanesini hemen boğduruyor. Buna kundakdaki üvey kardeşi de dahil...
Ahlak adına ahkam kesmenin hiçbir etkisi ve değeri olmadı ve olmayacak. boşuna kendi-kendinizle savaşmayın.
Yeni bilim yasalarına yoğunlaşın(görelilik, kuantum mekaniği, kaos fiziği, moleküler biyoloji, biyokimya, genetik, protein dizilerinin çözümü vb.)
yeni bilim yasaları temelinde yükselen yeni bilimsel kültürü (ya da yeni uygarlığı) anlamaya-sahiplenmeye; bu pencereden "evreni-dünyayı-insan türünü ve birey olarak insanı" yeniden tasvir etmeye, kendi ufkunuzda devrim yaratmaya başlayın.
Birkaç on yıllık zaman ölçeği ile yapılanmış sınırlı zihinsel fonksiyonlarınızın demir parmaklıklarını kırın; askari jeolojik zaman ölçeğinde algılayabilecek 'yeni zihinsel yapılanmanıza' izin verin ve zihninizi özgürleştirin. Amin maalouf'un çığlığına kulak verin. Duymamış olabilirsiniz, Maalouf "Çivisi çıkmış dünya" denemesinin alt başlığında "uygarlıklarımız çökerken" diye çığlık atarken, insanlığın pusulasız bir gemide felakete doğru yol aldığını haykırıyor, bu sesi dinleyin ve anlamlandırmaya çalışın: Yeni bir paradigmaya olan ertelenemez ihtiyacın ne olduğuna yoğunlaşın.