İslam toplumunun hedefi

Son güncelleme: 05.05.2008 11:56
  • Allah'ın nizamını, yeryüzüne tam olarak hakim kılmaktır. Çünkü Allah'ın nizamı, insan hayatının her yönüne, aşamasına ve her anına karışmaktadır. İslam nizamı, insanların fert fert, hayatlarının her yönüyle ilgilendiği gibi toplum hayatının da her yönüyle ilgilenmekte ve hükümler bildirmektedir.

    Sağlam bir temel oluşturmadan, kaliteye önem vermeden, kafirlerin tuzaklarına ve fitnelerine karşı koyabilecek sağlam bir İslam toplumu oluşturmak mümkün değildir.

    Bu yüzden İslam cemaatinin aceleci davranmaması, sağlam bir temel oluşturmadan geniş bir şekilde yayılmaya başlamaması gerekir.

    Böyle yapılmadığı taktirde topluluk, sayı bakımından çok olsa bile, daha ilk imtihanda yok olmaya mahkum olur.

    Gerçek İslam'ı insanlara tebliğ etmek için yola çıkan İslam toplumu, her zaman ve her yerde kafirlerin yok etmek istediği bir varlıktır. Bu toplumu ortadan kaldırmak için ellerinden gelen bütün imkanlarını kullanırlar.

    İslam nizamı İnsanların malları, canları, namusları, ticaretleri, birbirleriyle olan ilişkileri, kısacası bütün hayatlarıyla ilgili hükümler ve sınırlar koyar, bunları düzenler. Allah (c.c)'nun rızasını kazanmak için yola çıkmış olan İslam toplumunun yeryüzünde hakim kılacağı nizam işte budur. İslam toplumu, bu nizamı tam olarak yeryüzüne hakim kılmadıkça rahat edemez. Eğer İslam dini ve nizamı bir yerde tam olarak hakim değilse orada İslam'dan veya İslam'ın hakimiyetinden söz etmek mümkün değildir.

    Her zaman ve her yerde; hakkı, adaleti istemeyen, insanları sömürerek, kanlarını emerek, heva ve heveslerine göre yaşamak isteyen insanlar var olacaktır. Böyle insanlar, İslam nizamını hiçbir zaman beğenmezler, sevmezler ve onun hakim olmasına rıza göstermezler, bilakis onu yok etmek için bütün güç ve imkanlarını kullanırlar. Çünkü; arzuladıkları o pis emellerine varmalarını engelleyecek tek sistem ve onlar için tek düşman İslam dinidir. Bu nedenle İslam'a, bir varolma veya yok olma anlayışı ile karşı koyarlar. Çünkü, İslam'ın kendileriyle orta yolda buluşmayacağını, uzlaşmayacağını çok iyi bilirler. Ya İslam ya da küfür... Üçüncü bir seçenek yoktur.

    Bu gösteriyor ki, İslam sistemini yeryüzünde hakim kılmak isteyen İslam toplumu, her zaman ve her yerde tehlike içindedir. Her an kafirlerin saldırısına maruz kalabilirler.

    İşte bu sebeple, Kur'an'ın ve daha önce inmiş olan bütün kitapların; yalnız kul ile Allah arasındaki ilişkiyi düzenlemek için indiklerine, insanın siyasi ictimai, iktisadi ilişkilerini düzenlemede hiçbir etkilerinin olmadığına, bu işleri düzenleme yetkisinin kullara ait olduğunu söyleyen kişi, Adem (a.s)'dan Rasulullah (s.a.s)'e kadar gelmiş tüm kitap ve rasülleri inkar etmiş ve kafir olmuş olur. İstediği kadar iyi niyetli olduğunu ve Allah'a iman ettiğini iddia etsin, fark etmez..


    alıntıdır.
#02.05.2008 12:05 0 0 0
  • ALLAH razi olsun
#03.05.2008 22:20 0 0 0
  • Allah (c.c) razı olsun
#05.05.2008 11:56 0 0 0