Cenaze Namazı

Son güncelleme: 09.05.2010 20:23
  • arkadaşlar islamı iyi yaşamayan, günahları olduğu bilinen birisinin cenaze namazı kılınırken hoca nasıl bilirdiniz diye sorulduğunda herkesin iyi bilirdik diye şahitlik göstermesinin uygunluğu hakkında bilgi verebilirmisiniz?
    şimdiden teşekkürler
#03.05.2008 16:57 0 0 0
  • tşk
#13.05.2008 21:42 0 0 0
  • TŞKR
#25.12.2008 15:21 0 0 0
  • Ölü,sağlığında kötü biri ise,binlerce kişi "İYİ BİLİRİZ"dese,ne faydası olur ki.
#25.12.2008 17:03 0 0 0
  • S.A Kardeşim..

    Sizin insanlar üzerinde şahitler olmanız, Rasulün de sizin üzerinizde bir şahit olması için sizi orta dengeli bir millet kıldı. Bakara : 143

    Yabancı bir kimse hakkında iyi biliriz demek hüsnü zandır. Mümine hüsnü zanda bulunmak sevaptır. Bu kişinin iyi bir kişi olmamasınında hüsnü zanda bulunanlara zararı olmaz. Böyle bir durumda yabancı bir mevta için müspet ifadelerde bulunmanın ve ona hakkını helal etmenin dinen sakıncası yoktur. Vefat eden insanlar hakkında hüsnü şehadette bulunmak onlar için bir duadır.
    Selam Dua İle..

    KONAMI

#25.12.2008 20:32 0 0 0
  • tesekkurler'' saadmuaz'
#26.12.2008 14:13 0 0 0
  • iyi biliriz demek mejburiyeti yoktur.Zaten yalancılık olur.Allah amelince rahmet eylesin demek daha iyi olur.Tabi bunu içimizden söylememiz daha uygundur.Çünkü Allah herşeyi bilen ve duyandır.Ama bununla ilgili olarak alimlerden alına cevap şöyledir.

    Ölen bir kimsenin ardından, imamın "mevtayı nasıl bilirdiniz" diye sorması doğru mudur?

    Cenaze namazını müteakiben, vefat eden hakkında şahitlik yaptırmaya ve hakların helal ettirilmesine gelince, dünden bugüne İslam alimleri onda bir mahzur görmemişlerdir. İhtimal, "Ölülerinizi kötülüklerini sayıp dökerek yad etmeyin, onları mesavîleriyle anmayın; hayırlı yanlarını zikredin!" mealindeki hadis-i şerife bağlı olarak "Mevtayı nasıl tanırsınız?" denmesine ses çıkarmamışlardır. Fakat, o hususta da bir noktaya dikkat etmek gerekir: Cenazeye iştirak eden kimseler, gerçekten mevtayı hayırlı bir insan olarak tanıyorlarsa hüsn-ü şehadette bulunmalı, aksi halde sükut etmelidirler. Mü'minler, hep doğru sözlü olmaları gerektiği gibi, orada da doğru şehadeti esas almalıdırlar. Mesela, bir insan hayatı boyunca hep dine hakaret etmiş, dindara sayıp sövmüş, iman edenlere düşmanlık yapmışsa, onun lehinde şehadet etmek, "Çok iyi biliriz, Cennetlik adamdı!" türünden sözler söylemek yalan beyanda bulunmak demektir. Evet, bir mülhid mülhidliğinden dolayı ademe mahkum edilmez, bir inançsız inançsızlığı sebebiyle yok sayılmaz. Ülkemizde herkesin yaşama hakkı vardır; bu topraklarda doğup büyüyen, kendisini milletin bir ferdi bilen herkes bu ülkenin vatandaşıdır; o da o haliyle kabul edilir. Fakat, hüsn-ü şehadet meselesine gelince, bir insan hakkında Allah'ın bilgisinin hilafına medh ü senalar döktürmek büyük bir yalandır.

    İşte, seleflerimiz meseleyi, zikrettiğim hadis-i şerife ve benzerlerine dayandırarak, cenaze namazının akabinde "Nasıl bilirdiniz?" deyip şahitlik yaptırmayı ve halka haklarını helal ettirmeyi geleneklerimizin arasına dahil etmişlerdir. Bunun doğru bir uygulama olup olmadığının da münakaşası yapılabilir; fakat şahsen böyle bir tatbikin çok mahzurlu olduğunu zannetmiyorum. Çünkü, söz konusu hadis buna bakmasa bile, farklı bir zaviyeden bunu da ihtiva ettiği söylenebilir. Belki o insanların mevta hakkında güzel mülahazalara yönlendirilmeleri, o güzel düşüncelerin dua yerine geçmesi gibi mütalaalarla şahitlik yaptırılıyor olabilir. Ne var ki, tabutun başında ağıtlar yakmak, bağırıp çağırmak, yaka paça yırtmak ve feryad etmek mahzurlu olduğu gibi, musallada ya da kabirde nutuk atmak, hamasî laflar etmek ve uzun uzun konuşup durmak da dinin ruhuna ters ve yakışıksız bir davranıştır.

    Maalesef, değer ölçüleri, kıstas ve kriterler alt üst olunca kimin ne yapacağı ve nasıl hareket edeceği de belli olmuyor. Belki meselelere vâkıf kimselere, din adına yapılan işler mevzuunda dinî kural ve kaideleri anlatmak düşüyor. Millî kültürümüzü, gelenek ve örfümüzü ana hatlarıyla ortaya koymak icap ediyor. Dinî ve millî değerlerimizi tafsilatıyla şerh etmek ve bunlara gereken kıymetin verilmesi için yeterli tahşîdatı yapmak gerekiyor.
#26.12.2008 14:30 0 0 0
  • Burası İslami konuların başlığı burada verilen cevabların hepsinin islamda olması gerekir burdaki cevablar siyasi idoleji gerektirmez. Burada sorulan cevablara kişisel yada bilmemkim hocadansa islami kaynaklarımız ayet ve hadislerle verirsek daha hayırlı olur. O zaman başka bir beşerinin düşüncesini yaymaktansa doğru cevabı buluruz..Benim yukarıda yazdığım cevabı herhangi bir köşede okumanız zordur ama İSLAM ANSİKLOPEDİSİNDE yada ŞAMİL İSLAM ANSİKLOPEDİSİNDE okuyabilirsiniz.
    En doğru ve iyisini Rabbim bilir..
    Selam Dua İle..
    KONAMI
#26.12.2008 16:22 0 0 0
  • Bir cenaze namazında ölen kişinin arkasından "hakkımı helal etmiyorum" demesi üzerine başlayan tartışmalarda :


    ÖLÜLER HAYIRLA ANILIR

    Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Süleyman Ateş:

    Merhum şahsı tanımıyorum, ancak onunla çalıştığını iddia eden ve kendisinde hakkı kaldığını öne süren kişinin "Hakkımı helal etmiyorum" demesine gerek yoktu. Cenazesine de gitmemesi gerekirdi. Cenazelerin öncesinde cemaate sorulan "Hakkınızı helal ediyor musunuz" sorusunun da bir anlamı yok. Zaten İslam'da böyle bir şey yok. Zamanla gelenek haline gelmiş bir şey. Çünkü kul affetse bile Allah affetmedikten sonra kurtulamaz. Bir kişi bir başkasının hakkını gasp etmişse Allah'a karşı da suç işlemiş olur. Kurtulması için Allah'ın da onu affetmesi gerekir. Öte yandan İslam'da ölüleri hayırla anma geleneği vardır. Peygamber Efendimiz "Ölülerinizi hayırla anınız" telkininde bulunmuştur.



    PEYGAMBERİMİZ CENAZE NAMAZINI KILMAZDI

    Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz:

    Bu vatandaşın davranışının anlamı şudur: "Seninle ahirette hesaplaşacağım. Benim hakkım ona geçti helal etmiyorum. Kıyamet günü onunla hesaplaşacağım." Peygamberimiz namaz kılınmadan önce sorardı: "Bunun kimseye borcu var mı?" Yok derlerse namazını kılardı. Varsa o zaman "Borcunu ödeyin ondan sonra kılalım" derdi. Eğer ödeme imkanı yoksa kendisi bırakır diğerlerinin kılmasını isterdi. Şimdiye kadar sayısız cenaze törenine katıldım. Böyle helal etmiyorum diyene hiç rastlamadım daha önce. Zaten hakkını helal etmiyorsa cenaze namazına neden gelmiş.
#09.05.2010 02:30 0 0 0
  • tskler
#09.05.2010 20:23 0 0 0