Siirt'in büyük alimleriden:Molla Halil El-Es’ardi (MOLLA HALİL-I Sİ'İRDÎ)

Son güncelleme: 27.02.2013 07:21
  • Molla Halil El-Es'ardi (MOLLA HALİL-I Sİ'İRDÎ)



    Evliyânın büyüklerinden. Tefsir, fıkıh, hadîs ve tasavvuf âlimi. İsmi, Halil bin Hüseyin es-Si'iridî el-Ömerî el-Kürdî eş-Şafiî'dir. H.1164 / M.1754 yılında Bitlis'in Hizan ilçesine bağlı Gulpik (bugünkü adıyla Süttaşı)köyünde doğdu.(Bazı kaynaklarda doğum tarihi 1750 yada 1757 olarak geçiyor.Diyanet'in İslam Ansiklopedisin'de 1754 olarak geçiyor.Ö.1843/Mücahit Kumandaveren).Hz. Ömer (R.A.) soyundan olup; babası Molla Hüseyin'dir.(Şeyh Asım-ı Ohini kendi eserindse Halil-ı Si'irdi'nin babasının adının Şey Hasan olduğunu ifade ediyor-Mücahit Kumandaveren). Şeyh Halit Hacı Hüseyin(Buradaki Şeyh Halit ve Hacı Hüseyin aynı kişiler mi yoksa ayrı kişiler mi bulamadım-Mücahit Kumandaveren), Şeyh İzzettin, Hacı Hüseyin, Molla Yusuf ......ve Şeyh Musa Ez Zuli (Zuli tarikatı'nın reisi) yoluyla soyu Hz. Ömer (R.A.)'ya ulaşır(Molla Yusuf ile Şeyh Musa Ez-Zuli arasındaki isimleri bulamadım.Mücahit Kumandaveren)
    Tahsîle başladığı sıralarda, babası Molla Hüseyin onu büyük âlim Erzurumlu İbrâhim Hakkı hazretlerinin huzûruna götürdü. Onun duâ ve teveccühlerine mazhar oldu. Hızır a.s.'ın duasına da mazhar olduğu söyleniyor. Yaşadığı bölgenin âlimlerinden ilim öğrendi. En meşhûr hocası Molla Mahmûd Behdînî hazretleriydi.(Molla Mahmud-ı 'Umeydi olarak da bilinir).Babasının ilminden de çok istifâde etmiş,bir çok alimden ders almış ve tahsilini Molla Mahmûd Behdînî 'Umeydi'nin yanında tamamladıktan sonra Siirt'e gelmiştir.('Umeydi:İmadiye'ye mensub anlamında:Molla Mahmud zamanın İmadiye müftüsü idi. İmadiye adı Behdinan, Bahadinan gibi biçimler altında da görünür. Minorsky, bu adı Amadiya olarak yazar. Bu bölge, Zaho, Dıhok ve çevresini kapsıyordu.Mücahit Kumandaveren).Hayatının geri kalan kısmı eser yazmak, yaymak ve talebelere ders vermekle geçmiştir. Aynı zamanda tarikat ile meşgul olmuş, Kadiri Tarikatı şeyhlerinden meşhur,keramet sahibi Irak'lı Ahmed Reşidi'nin mensubudur.

    Babası aslen Hizan-Kûlatlı'ydı.Fakat Siirt'e yerleşti.(Kûlat'ın bu günkü adı "Gökay" olup, Mela Abdulalim-ı Külati'nin dediğine göre Külat'ta halen Molla Halil'in akrabaları yaşamakta ve "Ezdini" olarak tanınmaktadırlar).Gâyet şefkat ve merhamet sâhibi bir zâttı. Oğlu Molla Halil'in yetişmesine çok ehemmiyet verdi. Bu sebeple onu Gulpik'te hocası Sûfî Hüseyin Efendiye teslim ederek, oğlu ile ilgilenmesini ve ona nasîhat etmesini ricâ etti. Molla Halil onun yanında bir seneye yakın bir müddet içerisinde Kur'ân-ı kerîmi ezberledi ve tecvide göre okumasını öğrendi. İlme çok meraklıydı.

    Molla Halil Si'ridî'nin babası çok cömertti. İlim ve takvâ sâhiplerini, sâlihleri severdi. Kendisi yokken biri eve gelse, daha sonra onu arar bulur ikramda bulunurdu. İlimdeki başarısı ve uzun ömürlü olması için oğlum Halil'e duâ et, derdi.Bilâhare babası onu Hizan âlimlerinin yanına bıraktı. Molla Halil onlardan fıkıh okudu.Hocası Molla Abdurrahmân Belkî'den Şâfiî fıkhından Envâr ile Hâfız-ı Şîrâzî'nin Dîvân'ını okudu. Molla Halil Si'ridî, bu hocasını çok severdi. Babası sonra onu, Bitlis'te Molla Ramazan Hazvînî'nin yanına götürdü. Burada sarf ilminden bir miktar okudu. Sonra babası onu Tillo'ya, oradaki velilerin, bu arada İbrâhim Hakkı hazretlerinin yanına götürdü. Onlardan, oğlu Molla Halil'e duâ ve himmet buyurmalarını istedi. Sözüne güvenilir kimselerden birisi şöyle anlatır: Bu esnâda İbrâhim Hakkı hazretleri mübârek elini onun sırtına uzatıp; "Allahü teâlâ seni uzun ömür, çok ilim, sâlih amel ile rızıklandırsın." diye duâ etti. Allahü teâlâ onun duâsı bereketiyle, ona uzun ömür, geniş ilim ve sâlih amel ihsân etti. 96 yıl yaşadı. Sonra babası onu Siirt'e bağlı Halenze köyünde Molla Mahmûd'un yanına götürdü. Ondan Mesâbîh kitabını okudu. Sonra evine döndü. Bir müddet sonra babası onu, bâzı arkadaşları ile Vestân kasabasına gönderdi. Burada sarf ilmini okumaya başladı. Sarftan bir mikdâr ezberledi. Sonra Van'ın Müküs kasabasına gitti. Burada Molla Muhammed bin MollaAhmed'in yanında Molla Îsâ isminde bir âlimin yazdığı nahv ile ilgili Terkîb kitabını, Şerh-ül-Muğnî'yi, mantıktan Hüsamkâtî'den bir mikdâr ezberledi. Sonra Bitlis'in Hizan köyüne geldi. Burada Molla Abdülhâdî'den mantıktan Mukaddimât'ın hepsini okudu. Arkasından Hoşab'a gitti. BuradaHoşablı MollaHasan'dan yine mantık ilminden, Şerhuşşemsiye kitabını okudu. Buradan Cizre'ye gitti. Şeyh Ferruh'tan, akâid ilmine dâir olan Şerh-ul-Akâid ve hâşiyelerini okudu. Tekrar Hoşab'a döndü. Molla Abdüsselâm Bîzenî'den edebî ilimlerle alâkalı olan Muhtasar-ul-Meânî kitabının bir kısmını okudu. Döndükten sonra, bir kısmını MollaHasan'ın, bir kısmını daMolla İsmâil'in yanında okudu. Sonra İmâdiye kasabasına gitti. Burada MollaYahyâ Mervezî isminde pek zekî bir âlim vardı. Cezire'den İmâdiye'ye döndüğünde kendisinden başka kimseden okunmasını istemezdi. MollaHalil Si'ridî ondan mantıktan Fenârî, Kavl-ı Ahmed Hâşiyesi'ni kadâyâ (hükümler, önermeler) bahsinden sonuna kadar ve Usâm-ül-Vad' kitaplarını okudu. Onun, kitaplarla ilgili hâşiyelerini (açıklamalarını) derledi. Yine ondan İstiâre Risâlesi'ni ve hâşiyelerini okuyup tamamladı. Sonra reîsül ulemâ olan İmâdiye Müftüsü Molla Mahmûd'dan ders alıp, ondan da mezun oldu.Sonra Hizan'a döndü. Beş sene Meydan Medresesinde ders verdi.Babasının isteği üzerine Siirt'e geldi ve bir medresede ders vermeye başladı. Otuz sene ders verdi. Siirt'e geldiğinde talebeler onu hüsn-i kabûl ile karşıladı. Etraftan talebeler ondan ders almak için geldi. On kadar oğlu ondan mezun oldu.

    Ders okutmakla berâber ilme karşı çok rağbeti olduğundan yine büyük âlimlerden ders almaktan, onlardan bir şeyler öğrenmekten geri kalmazdı.

    Molla Halil Si'ridî hazretleri, zamânındaki kıymetli âlimlerden ilim öğrenip aklî ve naklî ilimlerde yetişip tasavvufta kemâle erdikten sonra, pek çok kerâmetleri görüldü. Zamânının müftüsü ve asrının bir tânesi oldu. Siirt'te talebe yetiştirip kıymetli eserler yazmak ve insanlara Allah'u teâlânın yolunu göstermekle meşgûl oldu. Pek çok tâlihli kimseler kendisinden feyiz alıp, kalplerini Allahü teâlânın aşkıyla doldurarak, hallerini Resûl-i ekremin sallallahü aleyhi ve sellem güzel ahlâkı ile süslemekle şereflendiler. Bunların en büyüklerinden biri de, Seyyid Fehim-iArvâsî hazretleri gibi büyük bir âlimi yetiştirmesi ile Allahü teâlânın rızâsına ve bütün insanlığın duâsına mazhar olan Muş Müftüsü Ebû Abdullah Molla Hasan Ehvedî Ensârî hazretleriydi.Seyyid Fehim-i Arvâsî hazretleri, talebelerinden Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretlerini yetiştirdi. O da Birinci Dünyâ Harbi esnâsındaErmeni katliâmı sırasında memleketi olan Van'ın Müküs (Bahçesaray) nâhiyesine bağlı Arvas (Doğanyayla) köyünden hicret ederek, uzun bir yolculuk ve birçok sıkıntılardan sonra İstanbul'a geldi. İstanbul'da insanlara yıllarca durup dinlenmeden ilim ve feyiz saçtı. Yetiştirdiği talebelerle, büyük İslâm âlimlerinin eserlerinin bütün dünyâya yayılmasına vesîle oldu.

    Şöyle anlatılmıştır: Şırnak'ın Silopi kazâsından bir talebe, Irak'a bağlı Zaho kasabasında bir medresede ilim tahsîliyle meşgûl oluyordu. Hocası ertesi gün okuyacağı dersi onun hazırlamasını söyledi. Çünkü o derste müşkül, anlaşılması zor bir yer vardı. O talebe akşam dersini mütâlaa ederken o zor yere gelince takıldı. Ne kadar üzerinde durduysa da anlayamadı. Bu sırada üzerine ağırlık çöküp uyuya kaldı. Rüyâsında bir zât kendisine göründü. Kitaptan anlayamadığı yerde takdim tehir yapmasını, yâni cümlenin bir kısmını öne bir kısmını sona alarak yeniden okumasını söyledi. Dediği gibi yaptığında, cümlenin mânâsını anladı. O zâta kim olduğunu sorduğunda, Molla Halil Si'ridî olduğunu söyledi. Ertesi günü hocasının yanında dersi okurken o zor yere gelince, rüyâda öğrendiği şekilde takdim tehîr yaparak okudu. Hocası onun orasını çıkaracağını hiç tahmin etmiyordu. Bu sebeple hocası; "Burasını böyle okumak senin işin değil. Sen burayı kimden öğrendin." dedi. O talebe hocasına gördüğü rüyâyı anlattı ve Molla Halil Si'ridî'den öğrendiğini söyledi.

    Molla Halil moderniteyle boğuşan ,ilim dünyasında geleneksel âlim prototipini en güzel şekilde temsil eden câmi bir ilim adamıdır.Hayatını, zahirî ve batınî ilim tahsiline ve bunları yaymaya adayan büyük zat, yirmiden fazla esere sahip.Molla Halil'in biri tamamlanmış, diğeri tamamlanmamış iki tefsiri var. Tefsirlerinde, ilmî geleneğimizde çok ilgi gören Beyzavi tefsirini esas almış. Molla Halil'in fakih yönün de son derece kuvvetlidir.Nehcül Enam adlı Kürtçe manzum eseri en eşhur eseridir.İsagoci geleneği çerçevesinde Molla Halil'in İsagocisi si de mantık alanında yazılmış ve medreselerimizde okutulan önemli mantık kitaplaraındandır. Molla saderttin Yüksel Molla Halil El-Es'ardî'nin İsa Goci adlı Mantık kitabına "Şerhu İsa Ğoci" adıyla bir şerh yazmıştır,1988,Tebliğ Yayınları, İstanbul.

    1843 (H.1259) senesinde Siirt'te vefât etti. Türbesi Siirt'te Bileyliye Mezarlığı'nda olup ziyâret edilmektedir.

    Bugün torunları Siirtt'e yaşamakta ve Sevgili Ailesi olarak tanınmaktadırlar.


    Molla Halil Si'ridî'nin yazdığı kıymetli eserler şunlardır:


    1) Tefsîrü Tabsırat-il-Kulûb fî Kelâmi Allâm-il-Guyûb

    2) Tefsîrun Âhar ilâ Sûret-il-Kehf,

    3) Diyâü Kalb-il-Arûf,

    4) Şerhun alâ Manzûmet-iş-Şâtıbî fit-Tecvîd,

    5) Mahsûl-ül-Mevâhib-il-Ehadiyyeti fil-Hasâisi veş-Şemâil-il-Ahmediyye,

    6) Te'sîsü Kavâid-il-Akâid alâ mâ Sahha min Ehl-iz-Zâhir vel-Bâtın min-el-Avâid,

    7) Mulahhas-ül-Kavâtı' vez-Zevâcir,

    8) Kitâbün fî Usûl-il-Fıkh-iş-Şâfiî,

    9) Kitâbün fî Usûl-il-Hadîs,

    10) Zübdetü Mâfî Fetâv-el-Hadîs,

    11) Muhtasar-u Şerh-is-Sudûr fî Şerh-il-Mevti veAhvâl-il-Kubûr,

    12) Minhâc-üs-Sünne fî Ahvâl-is-Sûfiyye: Manzum bir eserdir.

    13) Nebzetün min-el-Mevâhib-il-Medeniyyeti fiş-Şathiyyâti vel-Vahdet-iz-Zâtiyyeti,

    14) Nehc-ül-Enâm fil-Akâid: Manzûmdur.

    15) Şerhun alâ Kasîdet-il-Hemziyye,

    16) Risâletün fil-Ma'fuvvât,

    17) Ezhâr-ül-Gusûn min Me'kûlâtı Erbâb-il-Fünûn,

    18) El-Kâmûs-üs-Sânî fin-Nahvi ves-Sarfi vel-Me'ânî,

    19) Risâletün fî İlm-il-Mantık,

    20) Risâletün fil-Mecâz vel-İstiâre,

    21) Risâletün fî Âdâb-il-Bahs vel-Münâzara: Manzumdur.

    22) Risâletün fil-Vad',

    23) El-Mantûk-uz-Zümrüdiyye Nazmu Telhîs-il-Miftâh,

    24) Manzûmun fî Mevlid-in-Nebiyyi

    Alıntıdır...
#13.06.2008 16:19 0 0 0
  • gerçekten büyük bir alim
#04.10.2008 23:02 0 0 0
  • paylaşımın için tşk edirm.
#15.01.2009 22:17 0 0 0
  • paylasım için tesekkürler eline saglık
#27.02.2013 07:21 0 0 0