Eğilip öpüyorum alnından
gözlerinde uyuyan nazlı bir sabahı
dudağımı yakıyor o gül ateşin / incecik
bir defne dalında uzuyor kirpiklerin
yüzünün aydınlığına ak güvercinler konuyor
utanıyor saksılarda çiçekler
bir dal kırılıyor / körpeçik
saatler akıp gidiyor
bir ceylan iniyor sızının kıyılarına
bütün ırmakların suyu çekiliyor
ölüm kesiyor yolları / gencecik
okşuyorum incitmeden
yanağından süzülen damlacıkları
utangaç bir mavi düşüyor gözlerinin içine
boynunu büküyor yaşam
yüreği parçalanıyor bakışı güvercin bir kızın
bütün aynaları kırılıyor / sevincin
hafiften bir rüzgar esiyor
apansız ağıtlar düşüyor sesime
korkunç ateşlere düşüyorum, uçurumlara
alevden tomurçuklar patlıyor usumun gergefinde
beyaz kefenlere sarılmış bir kar çölünde
elimde çırılçıplak kalıyor yüreğim
şimdi bir kıtada çocuklar güneşi öpüyor
analar ağıt yakıyor bir başka kıtada
yüzümde çiçekleri solmuş bir bahçenin hüznü
dalıp dalıp uzaklara gidiyorum
ve diyorumki,
yaşamak ancak bu kadar haklı olabilir
ancak bu kadar güzel ey kardeşim
çirkin bir ölüm kervanında kırılsada papatyalar
sen ki, bırakıp bir baharda nazlı özlemlerini
uçup gittin nazlı bir kuş gibi
bir sonsuz maviyi çizip yüreğime
zaman acısını işlerken hayatın güldikenine
Kalabalık kentler ürkütür yüreğimi
uğultular doldurur beynimi yürüdükçe
tüm gözlerden incinmiş bir bakış sızar istasyonlara
kirli vagonlarda taşınan ince bir hüzün gibi ki,
hep aynı yerimi burkan
bu yüzü kirli şehirde
kimse kimseyi sevmiyor
bilmiyor avuçları kar çiçeği kokan
bir çocuğun saçlarına dokunmayı
şiirler okumayı bir alacaşafağa
kaç kez uçuruma ittiysem yüreğimi
bir çift göz gördüm deltalarda
yalvaran bir ses
kırıldı kolum kanadım
kırıldı içimde yıllarca gizlediğim ayna
şimdi kalbime batıyor kırıkları
nehirler boyu kanyorum
nereye gitsem denizi duman
hüznün acıyla öpüştüğü bir kıyıda kaldım
yok gidemem başka bir liman
anla
böyle boynu bükük, kambur duruşum ondan
ondan bir yanım hep vurgun, hep yetim
ömrüm vay
şiir cıvıltıları oysa gönül ormanımda
yıldız ışıltıları
uzanıpda tutamıyorum
unutulmuş bir sokak ortasında
düş denizlerine bırakıyorum soluğumu
ellerim üşüyor, yüreğim üşüyor
hiç kimse bölüşmüyor benimle sevinçlerini
uzak bir kıyıda kalıyor hayallerim
uzak bir kıyıda kalıyor sevdiklerim
bütün iskeleler yıkılıyor
bütün iskeleler yıkılıyor
hiç bir gemi almıyor beni
bir damla gözyaşı olup akıyor yüreğim avuçlarıma
yüreğim deliboran, yüreğim delipoyraz
hasret ki, kızıl alev bir güldür
koparıp göğsümden ateşlere atıyorum
hiç kimse çekip almıyor kalbimi ateşler içinde
kanıyor en katı yerinde gece, yanıyor yüreğim
yüreğim alev topu
yüreğim kanrevan
yüreğim ah
tutunduğum dal kırık
sokulduğum kucak çiçek açmıyor
aldırmıyor çığlıklarıma sevdasına yandığım hayat
acının ve ateşin burgacında
çöl bir sevdanın imgeminde
ince bir sızı gibi geçip gidiyor ömrüm