Şanlıurfa El Sanatları Kürkçülük

Son güncelleme: 25.06.2008 10:47
  • Hayvan kürklerinin işlenerek giysi haline geti*rilmesi insanlık tarihinin en eski sanatlarından bi*ridir. Ana rahminde ölen, ya da en fazla 5 aylık iken ölen kuzuların tüylü derilerinden yapılan düz ya*kalı (yakasız), dış kısmı "Şakaf" denilen siyah ku*maşla kaplı aba gibi bolca giysiye Urfa'da Kürk denilmektedir. Urfa'ya has olan bu giysi, Anadolu'da Urfa dışında başka bir yerde yapılma*maktadır. Bilhassa kış aylarında yaşlı ve orta yaşlı kimseler tarafından giyilir. Dükkânlarında camekân bulunmayan esnafın büyük bir kısmı kürklerine sarılarak soğuktan korunmaktadırlar.Kürk yapımında kulanılan kuzu derilerinin İ5-10'u Urfa'dan, İ90'ı Tokat, Afyon ve Isparta illerin*den sağlanmaktadır.

    Kürkler kalite bakımından; İnce Kürk, Orta Kürk ve Kaba Kürk olmak üzere üç kısma ayrılmaktadır. İnce Kürk ana rahminde ölen kuzunun yününden, orta kürk 1-2 aylık iken ölen kuzunun yününden, kaba kürk ise 4-5 aylık kuzunun yününden yapıl*maktadır. Kuzunun yaşı büyüdükçe kürkün kalitesi ve değeri düşmektedir.

    Kürk yapımında siyah, beyaz ve alaca renkte tüyleri olan üç çeşit deri kullanılmaktadır. Her ren*gin kıvırcık türü daha makbuldur. Ancak bunların en değerlisi siyah tüylü deridir. Nadir bulunan bu deri cinsi ancak beyaz ve alaca kürklerin yakaları, kol ağızları ve eteklerinin ihtiyacını karşılayabil*mektedir. Bu nedenle esnaf kendi arasında siyah renkte kürk imal etmemeyi kararlaştırmıştır ve bu karara titizlikle uyulmaktadır. Siyah tüylü deriler Anadolu'da Tokat'tan, yurtdışından ise Afganistan'dan temin edilmektedir.Kürk derileri tüy cinsleri bakımından Kıvırcık, Çakmaklı (beyaz tüy dalgalı bir şekildedir.) ve düz (tüyler beyaz renkte ve dalgasızdır) olmak üzere üç gruba ayrılır.

    1970'li yıllardan bu yana Şanlıurfa'da kürk yelek yapımına başlanmıştır. Gayet ince deriden kıvırcık tüylü olan bu yelekler kaba olmadıklarından ceket altına giyilebilmekte, mide, böbrek ve bel ağrıları olanlar tarafından bilhassa tercih edilmektedir.Şanlıurfa'da imal edilen kürklerin İ 25'i il mer*kezinde ve çevre illerde, İ 75'i ise kış geceleri so*ğuk çöl iklimine sahip Suriye, Irak, Kuveyt, Katar, Suudi Arabistan ve ıran gibi ülkelere ihraç edilmek*tedir. Bazen bu ülkelerden gelen tüccârlar, kürkleri toptan olarak satın alıp ülkelerine götürmektedirler. Böylece bu ata sanatı canlılığını korumakta ve ül*kemize döviz kazandırmaktadır.

    KÜRK'ÜN YAPILIŞI

    Kürk yapılırken Tımar işlemi, Biçme-Dikme iş*lemi ve Üzleme (Yüzleme) işlemi olmak üzere üç iş*lemden geçer.

    1. Tımar İşlemi

    Kuzu derileri tuzlanmış ve kurutulmuş olarak satın alınır. Suya basılarak 24 saat süreyle yumuşa*tılması sağlanır. Kırmızı sabunla ve bol su ile iyice yıkanır (Son zamanlarda kırmızı sabun yerine krem deterjanlar kullanılmaktadır). Yakın zamana kadar yıkama işlemi, Debbağhane Çarşısı mevkiinde yer alan ve içersinden Balıklıgöl'ün suyunun aktığı "Kelleci Çayı" denilen iki çayda yapılırdı. Son za*manlarda gerek Balıklıgöl suyunun azalması ve ge*rekse çaya kanalizasyon sularının karışması, bura*sını kullanılmaz hale getirmiştir. Günümüzde her esnaf, yıkama işlemini kendi evindeki özel havuz*larda yapmaktadır.

    Deriler yıkandıktan sonra, asılarak süzülür ve üzerlerindeki artık etler "Kazak" denilen bir aletle alınır. Deri kısmına tuz ve "Şeb" (şap) karışımı sürü*lür. Buna "Şebleme-Tımar" denilmektedir. Bundan sonra deri "Pişme payı" denilen 24 saat süreyle dinlendirilmeye alınır. 24 saat sonra, el ile çekilerek "gerginleştirilir". Daha sonra güneşe serilerek kuru*tulur. Kurutulma işlemi sadece güneşte yapılır, ke*sinlikle ateşte yapılmaz.

    Kuruyan derinin tüy tarafında bulunan şeb ve tuz tozları bıçakla alınır. Etli yüzüne tekrar su serpi*lerek 24 saat süreyle yumuşamaya bırakılır. Yumuşayan deri, duvara dayalı tahta tezgaha takılır. "Kazak"la et kısmı ağartılır. Sonra güneşte kurutulur. Buna "tavlama"denir. Bu aşamada derinin yüzü sert bir şekildedir. Deri uç kısmından boğum*lanıp kendirle bağlanarak, duvar halkasına tutturulur. "Doğunluk" denilen, el ve ayakla çalışan bir aletle "yumuşatma-cilalama" işlemi yapılır.

    Bu şekilde yumuşatılan ve parlatılan deri, "havaralama" işlemi için dağlardaki taş ocaklarına gönderilir. Burada "havara" denilen beyaz taş unu, deri*nin tüylü tarafına el ile iyice sürülerek tüyler temizlenir. Kirlerden arınıp temizlenen tüyler böylece parlaklık kazanır. Havaralama işlemi yumuşak ve beyaz renkte taş veren taş ocaklarında yapılır. Sarı ve sert taş veren ocaklar bu iş için uygun değildir. Eşek Boğan, Delikli ve Bamya mağaralarındaki taş unlarının bu iş için makbul olduğu esnaf arasında söy*lenmektedir.

    Havaralanan deri tekrar dükkâna getirilerek doğunlukla ikinci kez yumuşatmaya alınır. Yumuşa-tıldıktan sonra kazakla et tarafı son kez silinir. Böylece derinin tımar işlemi tamamlanmış olur.

    2. Biçme-Dikme İşlemi

    Tımar yapılan deriler, türlerine ve renklerine göre sınıflandırılır. 60-65 cm. arasında boy kesilir*ler. Boy, daha uzun veya daha kısa olamaz. Ancak bir boy derinin eni 20-25 cm. arasında değişebilir. Ölçme işlemi, her iki santimetrede bir çizgi atılmış, 70 cm. uzunluğundaki "Arşın" denilen tahta bir ölçü aletiyle yapılır.

    Biçki işlemi (boy kesme) özel deri makası ile yapılır. Bu makasın en önemli özelliği deriyi keserken tüyleri kesmemesidir. Böylece yan yana dikilen de*rilerin tüylü kısımlarından bakıldığında dikiş izi görünmez.

    Biçilen parçalar, iğne ve "üsküf" (yüksük) ile el dikişi yapılarak birbirine dikilir. Birer karış enindeki (20-25 cm.) 12 parça derinin yan yana dikilmiş şekline "Bir Şakka" denmektedir. Bir kürk, biri üst şakka, diğeri alt şakka olmak üzere iki şakkadan ibarettir. Bu iki şakka, birbirine teğellenerek 120-130 cm. uzunluğunda, 12 karış eninde kürk boyu elde edilir. iki şakka halindeki kürk, kadınlar tarafından dikilmek üzere evlere gönderilir. Kadınlar, el dikişi ile her parçayı aralarına bez "sızı" koyarak tekrar dikerler. Parçaları ve iki şakkası sağlam olarak bir*birine dikilmiş olan kürk, tekrar dükkâna gönderilir.

    Dükkânda, özel kürk makasıyla tüyler kırpılarak bir hizaya getirilir. Buna "alçak-yüksek alınma" denir. bu işlemden sonra, kürk havaralanmak üzere tekrar dağa gönderilir. Tüyler son kez havaralanarak temizlenip parlatılır. Havaralama sırasında yatık durumda olan tüyler kabardığından tekrar çok hafif olarak alçak-yüksek alınması yapılır ve tüyler aynı hizaya getirilir.

    Son olarak kürkün yaka kısmına, kol ağızlarına ve eteğine siyah tüylü deri dikilir. Böylece kürkçü dükkânındaki işlemler bitmiş olur.

    3. Üzleme (Yüzleme) İşlemi :

    Kürkü, bu durumda satın alan kişiler terziye götürerek "şakaf" denilen siyah renkli özel kürk kumaşıyla dıştan kaplattırırlar. Buna "üzleme" denil*mektedir.

    Böylece "kürk" denilen geleneksel kışlık giysi tamamlanmış ve kullanıma hazır olmuştur.

    Kürk imal edildikten sonra, genellikle Sipahi Pazarı'ndaki mezata gönderilmekte; buradaki tellallar tarafından -kullanılan malzeme ve işçilik göz önünde bulundurularak- açık arttırma ile Sipahi Pazarı esnafına satılmaktadır. Kürkleri satın alan esnaf da dükkânlarında halka satış yapmaktadır.

    Kürkçülük sanatı, Şanlıurfa'da "Kürkçü Pazarı" denilen tarihi çarşıda çok eskiden beri sürdürüle gelmektedir. Kürke talep çok olduğundan bu sanat, diğer geleneksel el sanatları gibi önemini yitirmemiş olup halen revaçtadır. Derinin kürk oluncaya kadar geçirmiş olduğu birçok yorucu ve uzun işlemlerinden dolayı insanı çabuk yıprattığı için, Kürkçü esnafı tarafından bu mesleğe "dev mesleği" denir.

    Ali Kelleci (Ali Ufak), Bekir Canbaz, Mahmut Canbaz, Şıh Müslüm Karagöz, Hüseyin Yavuz, Ali Avcı (Kel Ali), Ali Mesçi, Hacı Mahmut Çiriş, Kadir Çiriş, Hakkı Açanal ve Kadir Çoban (Mıste Kado) bu tarihi sanatın bugün hayatta olmayan en eski ustalarıdır.

    KÜRKÇÜLÜKTE KULLANILAN TERİMLER-ALETLER

    Alçak-Yüksek Alınma: Kürkün tüylerinin makasla kırpılarak aynı hizaya getirilmesi.

    Arşın: 70 cm. uzunluğunda, 2 santimetrede bir işaretlenmiş, metreye benzer ahşap ölçü aleti.

    Cilalama: Doğunluk aletiyle derinin yumuşatılıp parlatılması.

    Doğunluk: Ağaç bir sap üzerindeki demir yay ve altında ayak geçen kayış kısmından oluşan, derinin et kısmını yumuşatmaya yarayan alet. Kayış ağaca geçirilir; el ile ahşap kısmından tutularak, -ayağa geçirilen kayışa baskı yapmak suretiyle- demir yay kısmı deriye sürülür.

    Havara: Beyaz kalker taşının tozu.

    Havaralama: Kürkün tüylü kısmının beyaz taş tozu (havara) sürülerek temizlenmesi.

    Pişme Payı: Şap ve tuz sürülmüş derinin 24 saat süreyle dinlenmeye alınması.

    Şakka: 12 parça derinin yan yana dikilmiş hali.

    Şakaf: kürkün dış kısmına terzi tarafından dikilen siyah renkte özel kumaş.

    Şebleme: Derinin tuz ve şap ile terbiye edilmesi.

    Tavlama: Derinin güneşte kurutulması işlemi.

    Tımar: Şeblemenin diğer adı.

    Üsküf: Dikiş esnasında parmağa takılan madeni yüksük.

    Üzleme: Kürkün dış yüzeyinin terzi tarafından kumaşla kaplanması.

    farki fark edenlerin diyari
    https://www.main-board.com/sanliurfa/136684-sanliurfa-el-sanatlari-saraccilik.html
    https://www.main-board.com/sanliurfa/136548-sanliurfa-el-sanatlari-kurkculuk.html
    https://www.main-board.com/sanliurfa/136331-sanliurfa-el-sanatlari-kececilik.html
    https://www.main-board.com/sanliurfa/136268-sanliurfa-el-sanatlari-kazzazlik.html
    https://www.main-board.com/sanliurfa/135942-sanliurfa-el-sanatlari-debbaglik.html
    https://www.main-board.com/sanliurfa/135469-sanliurfa-el-sanatlari-culculuk-semercilik-palancilik.html
    https://www.main-board.com/sanliurfa/135371-sanliurfa-el-sanatlari-culhacilik-bez-dokumaciligi.html
    https://www.main-board.com/sanliurfa/135198-sanliurfa-el-sanatlari-bakircilik.html
    https://www.main-board.com/sanliurfa/135197-sanliurfa-el-sanatlari-agac-oymaciligi.html
    https://www.main-board.com/sanliurfa/134917-sanliurfa-el-sanatlari-abacilik.html


    şanlı urfa,balıklıgöl,harran,balıklı göl,urfa haber,şanlıurfa,sanliurfa,
    devlet hastanesi,harran üniversitesi,urfa wikipedia,hilvan,
    şanlıurfa haber,şanlıurfa siverek,şanlıurfa harran,şanlıurfa akçakale,şanlıurfa birecik,
    diyarbakır şanlıurfa,şanlıurfa barosu,şanlıurfa ili,şanlıurfa tarihi,
    izmir şanlıurfa,adana şanlıurfa,şanlıurfa rehberi,şanlıurfa turizm,
    şanlıurfa gazetesi,sanlıurfa balıklı göl,şanlıurfa resimleri,
    weather şanlıurfa,gaziantep şanlıurfa,şanlıurfa valiligi,
    şanlıurfa haritası,şanlıurfa hilvan,şanlıurfa belediyesi,ankara şanlıurfa,
    şanlıurfa belediye,şanlıurfa valiliği,sanlıurfa balıklı göl,
    tc şanlıurfa,şanlıurfa milli eğitim müdürlüğü,istanbul şanlıurfa,şanlıurfa otel,
    şanlıurfa balıklıgöl,şanlıurfa harranüniversitesi,şanlıurfasuruç,şanlıurfahalfeti,şanlıurfadevlet hastanesi
    şanlıurfa hava durumu,şanlıurfa telefon rehberi,şanlıurfa telefon,şanlıurfa final,şanlıurfa video,
    şanlıurfa net,şanlıurfa guneydogu,tvşanlıurfa web,
    şanlıurfa chat,şanlıurfa fan sitesi,şanlıurfa judo,şanlıurfa gtv1,şanlıurfa dedaş,şanlıurfa miletvekilleri,
    şanlıurfa sırrın,şanlıurfa şrt,şanlıurfa,şanlıurfa merkez,şanlıurfa spor,
    şanlıurfa el ruha,şanlıurfa telekom,şanlıurfa uçak seferleri,şanlıurfa efsaneleri,şanliurfa milli ğitim müdürlüğü,
    şanliurfa eczaciodasi,şanliurfa haber,şanlıurfa endüstri meslek lisesi,
    sanliurfa com,şanlıurfa eczacı,sanliurfa belediyesi,şanliurfa com,şanlıurfa otoyolu,
    sanliurfa haber,sanlıurfa net,şanlıurfa haber com,şanlıurfa harita,şanlıurfa kurtuluşu,
    şanlıurfa eczacı odası,şanlıurfa kapakli pasaji,şanliurfa balikligöl,şanlıurfa fem,
    sanlıurfa eczacı odası,şanlıurfa yenişehir,şanlıurfa kuyumcular,sanlıurfa resimleri,şanlıurfa endüstri meslek,
    şanlıurfa güvercinleri,şanliurfa barosu,şanlıurfa öğretmen evi,
    şanlıurfa gezilecek yerler,şanlıurfanın kurtuluşu,şanlıurfa kalesi,şanlıurfa radyo,
    şanlıurfa gündemi,şanlıurfa güneydoğu,şanlıurfa belediyespor,şanlıurfa hacı adaylar,
    şanlıurfa edessa,şanlıurfa edessa tıp merkezi,şanlıurfa cesur,şanlıurfa gap havalimani,
    şanlıurfa balıklıgöl, devlet hastanesi,şanlıurfa balıklı göl resimleri,şanlıurfa harran otel,
    şanlıurfa çamlıdere,şanlıurfa ilceleri,şanlıurfa merkez,şanlıurfa yollari,şanlıurfa otoban,
    şanliurfa siverek,şanlıurfa emek sineması,şanliurfa balikli göl,
    şanlıurfa cesur turizm,şanlıurfa karaali,şanlıurfa ceylanpınar,sanlıurfa bozova,
    sanliurfa ceylanpinar,şanliurfa bozova,şanliurfa akçakale,
    şanlıurfa karaköprü,şanliurfa viranşehir,şanlıurfa türküler,şanlıurfa aşiretleri,
    şanliurfa hilvan,şanlıurfa asbap geceleri,şanlıurfa suruc,şanlıurfa gov tr,şanlıurfa 20 zırhlı tugay,
    şanlıurfa sıra gecesi,şanlıurfa tanitimi,şanlıurfa bilinmeyenler,
    şanliurfa birecik,şanlıurfa sıra geceleri,şanlıurfa atatürk baraj,
    şanliurfa suruç,şanliurfa tarihi,şanliurfa hakkindaki her sey,şanliurfalilar,şanliurfanin gecmisi,
    urfa hakkindaki her sey,urfalilar,urfanin gecmisi,şanlıurfa sanatcilar,şanlıurfa unluler,şanlıurfa zenginler
#25.06.2008 10:47 0 0 0