kaldırıma vurunca kendini, yaşlı bir arnavutla
anlamsız gözlerle bakacaktı süleymana tevrattan
raybanktan tedavüle çıkmış on kuruşa
tren delisi bayrama gönüllü gar şefi olacaktı
uykulu gözlerle bir mavi tren penceresinden
eskişehir garında istemdışı kopan saç teli uğruna
cinayet filmi setinden kovulma bir yönetmen
ve yeni aşklara pupa yelken açacaktı
yorgundu, nezaman isterse açan güneşin peşinden
kara bir bulut oldu, kırık dallarını utançla sardı
bozkırın yalnızlığına sığınmış bir ağaçtan
o,rüzgarın savurduğu bir iklime kucak açtı