Karanlık sokakta, sessiz ve yavaş adımlarla ilerliyordum. Geçmişini bilmeyen bir insanın, geçmişini düşündüğü andaki gibi dalgındım. Ben yürümeye ederken bir anda yağmur yağmaya başladı. Sırılsıklam olmama rağmen hiçbir şeye aldırmadan yürümeye devam ettim. Etrafta hiç kimse yoktu.
Yürümeye devam ettim. Bir anda arkamdan birinin geldiğini hissettim. Evet, doğruydu. Çünkü, önüme geçti. Hiç merak etmeyen ben, bir anda onun kim olduğunu merak ettim. Ve onu takip etmeye karar verdim. Sanki takip etmemi istiyormuş gibi adımlarını benim adımlarıma göre ayarlamaya çalıştığını hissettim. Biraz dinlenmek istedim ama onu kaybettim. Tam vazgeçmiştim ki tekrar bana gözüktü. Bundan emindim, kendisini takip etmemi istiyordu. İyice meraklandım. En sonunda seninle ayrıldığımız o yere geldik ve bir anda durdu. Kim olduğunu merak ettiğim için sürekli ona bakmaya devam ettim. Ve bir anda yüzünü döndü evet o sendin. Neye uğradığımı şaşırmış bir vaziyette sana baktım. O anda gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Sanki bana inat olsun diye sürekli gülümsüyordun. En sonunda fark edebildim elindeki silahı. Yavaşça elini kaldırdın kafana götürmeye başladın tam sana dur diyecektim ki tetiğe bastın. Şimdi karşımda cansız bedenin vardı. Olduğum yere yığıldım. Kendime gelir gelmez polisi aradım. Hala yağmur yağıyordu ve göz yaşlarım yağmura karışmış bir vaziyette akıp gitti. Polisler geldi olanları anlattım. Senin yanından gelen polis elindeki bir kağıtla yanıma geldi. Adımı sordu bende söyledim. Ve elindeki kağıdın bana ait olduğunu bildirdi. Kağıdı aldım okumaya devam ettim her satırında daha çok ağlıyordum. Çünkü kağıtta;
"Yağmurlu bir günde
Sende benim için ağlarsın belki
Ama benden senin için
Ağlamamı bekleme çünkü
Ben o görevi çoktan yaptım"
Hıçkırıklarım bir tülü durmuyordu. Yazdıkların devam ediyordu. Şimdi anlıyordum niye ağlamayıp da güldüğünü. Yazdıkların devam ediyordu:
"Hep böyle bir yağmurlu günü bekleyip senin yalnız dışarı çıkmanı bekledim. Çünkü ayrıldığımızda da böyle yağmur yağıyordu. Eğer şuan benim için ağlıyorsan, beni hala seviyorsun demektir. Eğer beni seviyorsan senden son bir isteğim var cansız bedenimde, alnıma sadece bir buse kondurman."
Dediğini yaptım. Çünkü seni hala çok seviyorum. Keşke bunların hiçbiri olmasaydı. Ben bunları söylerken polisler senin cansız bedenini gözlerimin önünde alıp götürdüler. Ben hala ağlamakta ve yaptığım yanlışları, sana karşı acımasızlılarımı ve daha nicesi bunların en kötü olanı da vicdan azabıydı. Artık ağlamaktan başka yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
MEHTAP
[main-arkaplan-muzik]261[/main-arkaplan-muzik]
Sunduğunuz Resimlerin Genişliği 600 Pixeli Geçmemelidir.
Yani Resmin Üzerinde "Resmi Orjinal Boyutta Görmek İstiyorsan TIKLA! 601x20."
Şeklinde Bir Uyarı Yazısı Belirir ki Biz Bu Bölümde Bunu İstemiyoruz.