* Fısıldanan sözler, yüksek sesle söylenenlerden daha uzağa gider. (Çin Atasözü)
* Gecenin en karanlık saati sabaha karşı olur. (İngiliz Atasözü)
* Başlayan her şey biter. (Seneca)
* Duymak istemeyen kadar kötü sağır yoktur. (İtalyan Atasözü)
* İnsan gururu yüzünden de alçak gönüllü olabilir. (Mantaigne)
* Eğer hiç aptal görmek istemiyorsanız, gözlüklerinizi kırın. (Rabelais)
* Kendini akıllı sanan herkes aptaldır. (Voltaire)
* İlk ve son aşkımız kendimize karşı olandır. (Bovee)
* Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol. (Mevlânâ)
* Her aptal onu beğenen başka bir aptal bulur. (Boileau)
* Demokrasi demek "Sende benim kadar iyisin" demektir. Theodore Parker)
* Kuşlar ayaklarıyla, insanlar dilleriyle yakalanırlar. (Thomas Fuller)
* Üç gerçek dost vardır. Yaşlı bir eş, yaşlı bir köpek, hazır para. (Franklin)
* Dostu olmayanın düşmanı da olmaz. (Tennyson)
* En çabuk kuruyan şey, gözyaşıdır. (Cicero)
* Kadını güzel yapan Tanrı: Sevimli yapan da şeytandır. (Vıctor Hugo)
* Kadınların üzüntüsü Yaz Fırtınası gibidir: Şiddetli ama kısa olur. (Joanna Baillie)
* Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır. (Hazzlitt)
* Her insanın düşündüğünü söylemeye, her dinleyenin de ona karşı çıkmaya hakkı vardır. (Samuel Johnson)
* Hiçbir zaman kimseye savaşa gitmeyi ya da evlenmeyi öğütleme. (İspanyol Atasözü)
* Az samimiyet tehlikeli, çok samimiyet ise çok tehlikelidir. (Oscar Wilde)
* Şairlerin yalan söylemek için ehliyetleri vardır. (Plinius)
* Bilgece bir cevap istiyorsan, akıllıca soru sormalısın. (Goethe)
* Kadın, çalındıktan sonra duvara asılacak bir keman değildir. (Alman Atasözü)
* Altın ateşle, kadın altınla, erkek kadınla imtihan edilir. (Amerikan Atasözü)
* Bir kadının yüzündeki ifade, sırtındaki elbiselerden daha mühimdir. (Amerikan Atasözü)
* Durgun sular derin akar. (Amerikan Atasözü)
* Kadın, kokusunu yalnız tenhada veren bir çiçektir. (Arap Atasözü)
* Bir yerde küçük insanların, büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir.(Çin Atasözü)
* Kadınlar gülebildikleri zaman gülerler, istedikleri zaman ağlarlar. (İngiliz Atasözü)
* Kadın, kitap, at ödünç verilmez. (İngiliz Atasözü)
* Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir. (Brezilya Atasözü)
Geçme namerdin köprüsünden, bırak sel alsın seni,
Sinme tilkinin gölgesine, bırak aslan yesin seni.."
Aslan aç kalsa da çakalın artığını yemez.. İhtiyaç öyle bir alçak kapıdır ki, boyun ne kadar yüksekse seni o kadar eğilmek zorunda bırakır.. Senin ıstırapların başkalarına ninni gelebilir.. O yüzden acılarınla savaşmayı öğren..
Sıradan bir insan ol, ama asla sürüden olma!.. Orijinal ol.. İnsanların hepsi orijinal olarak doğar, fakat çok azı müstesna, hepsi kopya olarak ölürler..
Orijinal ol, ama farklı olacağım diye bin bir surat olma!.. Unutma; her sahnede kılık değiştirenler, palyaçolardır.. Sürekli yanlış yapıyorsan, yanlışta ısrar ediyorsundur.. Her acı, kendi içinde bir mesaj taşır.. Her insan hata yapar, ama hatalarında ısrar edenler ahmaklardır..
Yanlışlarımız mirâs değildir, yanlışlarımızı daima savunmak zorunda değiliz.. Kanaatlerimiz, namusumuz değildir, yanlış olduğunu anladığımızda değiştirmeliyiz.. Hiçbir insan, görmek istemeyen kadar kör, duymak istemeyen kadar sağır olamaz..
Elindeki paslanmış bakırı, kendine uzatılan altına rağmen bırakmak istemeyen, ahmak değil midir?.. İyi bir neticenin bedeli vardır.. Emeksiz ekmek olmaz!..
Hedefin cennetse, oraya giden meşakkatli yolları birer birer aşmalısın.. Unutma, cennete giden yol asfaltla döşenmemiştir..
Akılla zekâ arasındaki farkı anlamak gerekir. Zekâ, merdiveni hızlı tırmanmak, akıl ise doğru yere koyup koymadığını bilmektir..
Mutlu bir hayat, plânlı bir hayattır.. Zamanını dakika dakika, mekânını karış karış, servetini kuruş kuruş plânla ki, hayatın kırış kırış olmaktan kurtulsun..
Soruyorum; şu anda gittiğin yolda senden öncekiler nereye vardılar ve sen nereye varmak istiyorsun?.. Bazı yollar çok uzundur, geri dönüşü de vardır, ama geri dönüşünün uzunluğu nispetinde ağır bedeli de vardır. Bazı yolların ise geri dönüşü yoktur, çıkmaz sokaktır.. Bin hükema gelse, seni oradan kurtaramayabilir.. Ayrıca yanlış yol, kurtulsan bile kurtulana kadar seni kurutmuş olabilir.. Kurtulduğunda, kurutulmuşsundur zaten!.. Kurutulmuşsan, kurtulmuş sayılmazsın!.. Büyük şehirlerde arabanla seyahat ederken, yanlış bir yola girdiğinde, bir "U" dönüşü bulabilmek için, dakikalarca gitmen gerekir.. Hayatın "U" dönüşleri bu kadar kısa olmayabilir ve mâliyeti de çok yüksek olabilir.. Elindeki biletin, son trenin bileti olduğunu, tren gittikten bir saat sonra anlamak neyi değiştirir?.. Hayatı yaşlanmadan öğrenmek gerekir..
Yaşlandıktan sonra hayatı öğrenmek, acılarını artırır.. Çünkü, öğrendiğin hayatı yaşayacak ömrün kalmamıştır.. Ölümcül bir hastalığa yakalanan insan, kendisine mirâs kalan büyük bir servetten zevk alabilir mi?.. Ancak ahmak insanlar, hayatın doğrularını tekrar tekrar deneyerek kendileri bulmak isterler..
Nankör insanlar için boşuna uğraşma!.. "Yağmur taşlara da yağar, ama bin bahar görse de taşlar yeşermez".. Sonradan görmelere dikkat et.. Bir tas su, bir sineğe denizdir..
Dindar geçinen dini-darlara da dikkat et!.. En tehlikelileri de dini ticaretle takas eden, maneviyat haramîleri ve din bezirgânlarıdır..
Tevazu, iki sınıf insana yakıştığı kadar hiçbir kimseye yakışmamıştır, Bunlar, başarılı erkekler ve güzel kadınlardır.. Çünkü, bunlarda tevazu az bulunur.. Feraset, yemi değil, tuzağı görmektir..
Kalbi seninle görünen ama gücü sana karşı olan insanlara dikkat et.. Şairin; "lafımın dostu, çilemin yabancısı" dediği kaypak, dönek insanlara da dikkat et..
Hayatta lüzumsuz tekrarlardan kurtulmak istiyorsan, hayatı bir kitap gibi iyi okumalı, iyi anlamalı ve anladıklarını hayata geçirmelisin.. Hayatın üçte ikisini rahat yaşamak istiyorsan, hayatın üçte birini meşakkatle yaşamalısın.. Yani; temel sağlam atılmalı.. Yaşlılığında hayatı yeniden inşa etmeye çalışmak, kubbede ceviz durdurmaya çalışmak gibidir.. Gençlik, yaşama uyum, ihtiyarlık ise yaşamdan doyum elde etme yıllarıdır.. Sevdiklerimize ulaşmak için, sevmediklerimize katlanmak zorundayız.. Hayatımızı bir prens gibi mutlu yaşamak istiyorsak, prensiplerimizi prenses yapmalıyız.
Rahata ermek için, onun bedeli kadar rahatsız olmak gerekir..
Gelecek, rahatına kıyabilen insanlarındır..