ÖĞRETMEN

Son güncelleme: 06.04.2005 22:18
  • ÖĞRETMEN

    Öğretmenin adı bayan Thompson'du ve 5.sınıf öğrencilerinin
    önünde ayakta durduğu ilk gün onlara bir yalan söyledi. Çoğu
    öğretmen gibi, onlara baktı ve hepsini aynı derecede
    sevdiğini söyledi. Bu mümkün değildi, çünkü orada en önde,
    sırasına adeta çökmüş gibi oturan küçük bir öğrenci vardı.

    Adı Teddy Stoddard. Bir önceki yıl, bayan Thompson,
    Teddy'i gözlemiş, onun diğer çocuklarla oynayamadığını;
    giysilerinin kirli ve kendinin de hep banyo yapması gereken
    bir halde olduğunu görmüştü ve Teddy mutsuz da olabilirdi.

    Çalıştığı okulda bayan Thompson, her öğrencinin geçmişteki
    kayıtlarını incelemekle de görevlendirilmişti ve Teddy'nin
    bilgilerini en sona bırakmıştı. Onun dosyasını incelediğinde
    şaşırdı. Çünkü; birinci sınıf öğretmeni:
    "Teddy zeki bir çocuk ve her an gülmeye hazır.
    Ödevlerini düzenli olarak yapıyor ve çok iyi huylu...
    Ve arkadaşları onunla olmaktan mutlu..." diye yazmıştı.

    İkinci sınıf öğretmeni:
    "Mükemmel bir öğrenci, arkadaşları tarafından sevilen,
    fakat evde annesinin amansız hastalığı onu üzüyor ve
    sanırım evdeki yaşamı çok zor.." diyordu.

    Üçüncü sınıf öğretmeni:
    "Annesinin ölümü onun için çok zor oldu. Babası ona
    yeterince ilgi gösteremiyor ve eğer birşeyler yapılmazsa
    evdeki olumsuz yaşam onu etkileyecek.“ diye yazmıştı.

    Dördüncü sınıf öğretmenine gelince:
    "Teddy içine kapanık ve okula hiç ilgi göstermiyor,
    hiç arkadaşı yok ve bazen sınıfta uyuyor." demişti.

    Şimdi bayan Thompson sorunu çözmüştü ve kendinden
    utanıyordu. Öğrenciler ona güzel kağıtlara sarılmış süslü
    kurdelerele paketlenmiş yeni yıl hediyeleri getirdiğinde
    kendini daha da kötü hissetti. Çünkü Teddy'nin armağanı
    kaba kahverengi bir kese kağıdına beceriksizce sarılmıştı.
    Bunu diğer öğrencilerin önünde açmak ona çok acı verdi.

    Bazıları, paketten çıkan sahte taşlardan yapılmış,
    birkaç taşı düşmüş bileziği ve üçte biri dolu parfüm şişesini
    görünce gülmeye başladılar, fakat öğretmen, bileziğin
    ne kadar zarif olduğunu söyleyerek ve parfümden de birkaç
    damlayı bileğine damlatarak onların bu gülmelerini bastırdı.

    O gün okuldan sonra Teddy öğretmenin yanına gelerek;
    "Bayan Thompson, bugün hep annem gibi koktunuz" dedi.

    Çocuklar gittikten sonra öğretmen yaklaşık bir saat kadar
    ağladı. O günden sonra da çocuklara okuma, yazma,
    matematik öğretmekten vaz geçerek onları
    eğitmeye başladı. Teddy'ye özel bir ilgi gösterdi.
    Onunla çalışırken zekasının tekrar canlandığını hissetti.
    Ona cesaret verdikçe çocuk gelişiyordu. Yılın sonuna dek,
    Teddy sınıfın en çalışkan öğrencilerinden biri olmuştu.

    Öğretmenin, hepinizi aynı derecede seviyorum yalanına
    karşın Teddy, onun en sevdiği öğrenci olmuştu.

    Bir yıl sonra, kapısının altında bir not buldu. Teddy'dendi.
    Tüm yaşantısındaki en iyi öğretmenin kendisi olduğunu
    yazıyordu. Ondan yeni bir not alana kadar 6 yıl geçti.
    Notunda liseyi bitirdiğini ve sınıfındaki üçüncü en iyi öğrenci
    olduğunu ve bayan Thompson'un halâ hayatında gördüğü
    en iyi öğretmen olduğunu yazıyordu. Dört yıl sonra, bir mektup
    daha aldı Teddy'den. O arada zamanın onun için zor olduğunu
    çünkü üniversitede okuduğunu ve çok iyi dereceyle mezun
    olmak için çok çaba sarfetmesi gerektiğini yazıyordu. Ve
    bayan Thompson halâ onun hayatında tanıdığı en iyi öğretmendi.
    Daha sonra dört yıl daha geçti ve bir mektup daha geldi.
    Çok iyi bir dereceyle üniversiteden mezun olduğunu ama daha
    ileriye gitmek istediğini yazıyordu. Ve halâ bayan Thompson
    onun tanıdığı ve en çok sevdiği öğretmendi.
    Bu kez mektubun altındaki imza biraz daha uzundu.
    Theodore F.Stoddard Tıp Doktoru.

    Bu hikaye burda bitmedi. İlkbaharda bir mektup daha aldı
    bayan Thompson. Teddy hayatının kızıyla tanıştığını
    ve evleneceğini yazmıştı. Babasının birkaç yıl önce öldüğünü,
    bayan Thompson'un düğünde damadın anne ve babası için ayrılan
    yere oturup oturamayacağını soruyordu. Tabii ki oturabilirdi.

    Tahmin edin ne oldu?
    Bayan Thompson törene giderken özenle sakladığı
    birkaç taşı düşmüş olan o bileziği taktı,
    Teddy'nin ona verdiği ve annesi gibi koktuğunu
    söylediği parfümden sürmeyi de ihmal etmedi.

    Birbirlerini sevgiyle kucaklarlarken, Teddy, onun kulağına
    "Bana inandığınız için çok teşekkürler bayan Thompson,
    kendimi önemli hissetmemi sağladığınız için ve beni
    böyle değiştirdiğiniz için de..." diye fısıldadı.

    Bayan Thompson gözünde yaşlarla ona karşılık verdi:
    "Yanılıyorsun Teddy... Ben değil, sen bana öğrettin.

    Seninle karşılaşıncaya kadar
    ben öğretmenliği bilmiyormuşum..!"
#05.01.2005 19:37 0 0 0
  • ellerine yüreğine sağlık dostum...
#05.01.2005 21:03 0 0 0
  • sagol dostum
#05.01.2005 21:29 0 0 0
  • cok güzel tesekkürler
#12.03.2005 14:24 0 0 0
  • Öğretmenlik ne kutsal meslek dizelerden de anlaşılacagı gibi
#12.03.2005 18:00 0 0 0
  • ElleRiNe SaGLıK DoSTuM...
#06.04.2005 22:18 0 0 0