54 - Kamer Süresi

Son güncelleme: 18.01.2008 23:00
ED1 ED1 foto
  • 54-KAMER:

    1 - Kıyamet saati yaklaştı, Ay yarıldı.

    2 - Bir mucize görseler hemen yüz çevirirler ve "süregelen bir büyüdür" derler.

    3 - Yalanladılar, nefislerinin arzularına uydular. Halbuki her iş yerini bulacaktır.

    4 - Andolsun ki onlara (kötülükten) vazgeçirecek nice önemli haberler gelmiştir.

    5 - Bunlar üstün bir hikmettir fakat uyarılar fayda vermiyor.

    6 - Sen de onlardan yüz çevir ki, o gün çağırıcı, görülmedik müthiş bir şeye çağırır.

    7 - Gözleri düşkün düşkün (zelil ve hakir) kabirlerinden çıkarlar, sanki yayılan çekirgeler gibidirler.

    8 - O çağırana koşarak, kâfirler: "Bu çetin bir gündür." derler.

    9 - Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanlamıştı. Kulumuzu yalanladılar ve: "Cinlenmiştir." dediler. Ve (Nuh davetten vazgeçmeye) zorlandı.

    10 - Bunun üzerine Rabbine: "Ben yenik düştüm, bana yardım et!" diyerek yalvardı.

    11 - Biz de boşalan bir su ile göğün kapılarını açtık.

    12 - Yeri de kaynaklar halinde fışkırttık, derken sular takdir edilmiş bir iş için birleşti.

    13 - Nuh'u da tahtalardan yapılmış, çivilerle (çakılmış gemi) üzerinde taşıdık.

    14 - Nankörlük edilen (kulumuz)e bir mükafat olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.

    15 - Bunu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur?

    16 - Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (görsünler)

    17 - Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

    18 - Âd (kavmi) da yalanladı, azabım ve uyarılarım nasıl oldu?

    19 - Biz onların üstüne, uğursuzluğu devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar gönderdik.

    20 - (O rüzgar) insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu.

    21 - Nasılmış benim azabım ve uyarım?

    22 - Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

    23 - Semûd da o uyarıları yalanladılar.

    24 - "Bizden bir insana mı uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık içine düşmüş oluruz." dediler.

    25 - "Zikir, aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır o, yalancı, küstahın biridir" (dediler).

    26 - Yarın onlar, yalancı, küstahın kim olduğunu bilecekler.

    27 - Biz onlara, kendilerini imtihan etmek için dişi deveyi göndereceğiz. Onun için sen onları gözet ve sabırlı ol.

    28 - Onlara suyun aralarında paylaştırılacağını haber ver; her içene düşen miktar, hazır kılınmıştır.

    29 - Bunun üzerine arkadaşlarına bağırdılar. O da (bıçağı) çekerek (deveyi) kesti.

    30 - Ama azabım ve uyarılarım nasıl oldu.

    31 - Biz onların üzerine tek sayha (korkunç bir ses) gönderdik; ağılcının topladığı çalı çırpı kırıntıları gibi kırılıp dökülüverdiler.

    32 - Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

    33 - Lût kavmi de uyarıları yalanladı.

    34 - Biz de onların üzerlerine (taşlar savuran) bir fırtına gönderdik. Yalnız Lût ailesini seher vakti kurtardık,

    35 - Katımızdan bir nimet olarak. Biz şükredeni böyle mükafatlandırırız.

    36 - (Lût), onları bizim yakalamamıza karşı uyarmıştı. Fakat ikazlara karşı kuşku duydular,

    37 - Onun konuklarından murad almaya kalkıştılar. Biz de gözlerini siliverdik. "Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!" (dedik).

    38 - Sabah erken, onları kararlı bir azab yakaladı.

    39 - "Azabımı ve uyarılarımı tadın!" (dedik).

    40 - Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

    41 - Şüphesiz Firavun ailesine de uyarıcı peygamberler geldi.

    42 - Lakin onlar bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları çok kuvvetli ve kudretli bir yakalayışla yakaladık. Bu kıssalardan hisseye gelince;

    43 - Şimdi sizin kâfirleriniz, onlardan hayırlı mı? Yoksa kitaplarda sizin için bir beraet mi var?

    44 - Yoksa "Biz birbirimize yardım eden bir topluluğuz." mu diyorlar?

    45 - Her halde o topluluk bozulacak ve geriye dönüp kaçacaklardır.

    46 - Bilakis kıyamet onlara vaad edilen asıl saattir. Saat cidden çok feci ve acıdır.

    47 - Muhakkak ki suçlular sapıklık ve çılgınlık içindedirler.

    48 - O gün yüzleri üstü ateşte sürüklenecekler, "Cehennemin dokunuşunu tadın!" (denilecek).

    49 - Haberiniz olsun ki, biz her şeyi bir kadere göre yarattık.

    50 - Buyruğumuz yalnız bir tekdir, göz açıp yumma gibidir.

    51 - Andolsun biz, sizin benzerlerinizi hep helak ettik. Öğüt alan yok mudur?

    52 - İşledikleri her şey, kitaplarda mevcuttur.

    53 - Küçük, büyük hepsi satır satır yazılmıştır.

    54 - Takva sahipleri cennetlerde, nur içindedirler.

    55 - Güçlü padişahın huzurunda doğruluk koltuklarındadırlar.
#07.01.2005 16:39 0 0 0
  • allah razi olsun arkadasim ellerine saglik
#14.03.2005 13:44 0 0 0
  • allah razı olsun
#29.12.2007 16:23 0 0 0
  • Allah razı olsun
#01.01.2008 13:14 0 0 0
  • ellerine ve emeğine sağlık.ALLAH razı olsun.
#03.01.2008 15:04 0 0 0
  • allah razi olsun eline salik
#18.01.2008 23:00 0 0 0