Yolculuk Vakti Geldi

Son güncelleme: 13.09.2008 20:31
  • YolcuLuk vakti Geldi..!

    Rüzgar hızla yüzüne vururken hissetti denizin koyu mavi yosun kokularını. Yağmursuz bir günde, rüzgarla tanışmış olmanın mutluluğuyla denize doğru yol alıyordu. Kendini bile vurduran kokuyu tüm ciğerlerine çekti. Bir nefes bile olsa, rüzgara aşık olacağını hiç tahmin etmezdi. Uçmanın bile tadı bir ayrıydı buruşturulmuş yaşamda..

    Kollarını iki yana açtı. Son ayrılığında da açmıştı kollarını, son elveda hatırasına. Bir resim çekmiş ve asmıştı hatıraların en güzel duvarına. Yasaksız ve baskısız bir sevdanın ardından, aldatılmıştı en kötü şarkılarda. Bir kere bile olsa yanmıştı ya yüreği pulbiberin halt ettiği aşk acısıyla. Sonu ayrılık bile olsa gam yemezdi artık. Bir damla çıktı gözlerinden, alel acele yukarıya kaçtı..

    Bacaklarını kapattı. Adı konulmamış hedefe daha hızlı ulaşmalıydı. Bir gülü dalından koparırken duyulan heyecan gibi olmalıydı. Hızlı ve ürkek.. Kar yağmamış sevdaya hediye edilen bir beyaz gülün dramı geldi gözlerinin önüne. Yaşamın neresinde olduğunu bilinmeyen bir yaşta, gökyüzünde batmalıydı son diken. Gül koparılacaksa eğer, bir damla kan feda edilmeliydi ki, borç bırakılmamalıydı alev kırmızısı yaşama..

    Sırtını denize verdi. Gökyüzünü ilk defa böylesine güzel seyrediyordu. Dertlere ferman olmuş yıldızlara gülümsedi. Çoktan tükenmiş bir kalemle yazılmış yaşam kağıdının son satırlarındaydı. Sınavda olsa sıfır alırdı, çünkü kağıt bomboştu. Yarıda kalmış uykulara vurdu boğazın ışıklarını, sarı bir sancı vurmuştu gözlerine. Bir çocuk gibi hissetti yaşlanmış yüreğini, biri kalk parka gidelim dese, saatlerce sallanmalıydı semaya ulaşan yorgun salıncaklarda..

    Gözlerini kapattı. Sadece iki kağıdın var olduğu bir mekan düşledi. Sonradan akla gelmemeliydi pişmanlıklar ve kanamamalıydı gözler sabaha kadar. Adresi belirsiz bir trene binmiş yaralı kalpleri, destursuz şimşeklerin korkutamadığı bir mekan. Korku olmamalıydı kimsede ve haykırmalıydı tüm cefakarlar pasaklı yaşama, kirletilmemeliydi artık yakınındaki karanlık martılar..

    İçine çektiği nefesi bıraktı. Yalnız verilen bir nefesin, kötü kokmuş artıklarıydı saçılanlar. Tüm bu yıldızlara rağmen, bu kadar ağır mı olmalıydı yaşananlar ? Açık seçik paramparça olmuştu tüm evren. Satırlar bitti, imza çoktan atılmıştı boş yaşama kağıdına. Sınıfta kalmanın verdiği boynu bükükle verdi kendini kan kokmamış denize. Boğaz köprüsünden bedenini emanet etmişti boşluğa ve isyan bayrağını çoktan çekmişti, yüzyıllardır hicranını kaybetmiş yaşama...
#13.09.2008 07:14 0 0 0
  • Yaşamak Güzeldir herşeye rağmen...

#13.09.2008 13:41 0 0 0
  • Emeğinize Sağlık..
#13.09.2008 16:24 0 0 0
  • Saolun arkadaşlar
#13.09.2008 20:31 0 0 0