Arkeolog

Son güncelleme: 17.09.2008 14:19
  • İnsanın dünya üzerinde görülmesinden Ortaçağa kadar geçen süreç içinde insana ilişkin her türlü kalıntı ve buluntuyu, doğal çevre ile insan arasındaki ilişkileri, yüzey, sualtı araştırmaları ve kazılarla ortaya çıkaran, inceleyen, değerlendiren ve koruyan kişidir.

    GÖREVLER
    - Eski çağlardan günümüze kalmış toprak veya su altındaki eserleri gün ışığına çıkarmak için kazılar yapar,
    - Kazılardan elde edilen eserleri temizler,
    - Parça eserlerin yapıştırılmasını (konservasyon), bakım-onarım ve restorasyonunu yapar,
    - Eserlerin kaydını tutar, korunmasını sağlar ve halkın bilgisine sunar,
    - Kültür Bakanlığında çalışması durumunda; kazılarda gözlemci olarak görevlendirilebilir,
    - Korunması gereken kültür ve tabiat varlıklarını saptar ve kaydını tutar, bunlara yönelik koruma ve restorasyonlar konusunda kararlar çıkarılmasını sağlar,
    - Çevresindeki antik kentlerin (ören yerlerinin) belirli aralıklarla denetimini yapar,
    - Müzelerde çalışanlar koleksiyoncuların denetimini yapar.

    KULLANILAN ALET VE MALZEMELER
    Spatüla (ucu sivri küçük mala), kazma, kürek, el arabası, keski, su terazisi, fırça, süpürge, fotoğraf makinesi, metre, ölçüm, çizim araç-gereçleri, kimyasal maddeler, sondaj aletleri.

    MESLEĞİN GEREKTİRDİĞİ ÖZELLİKLER
    Arkeolog olmak isteyenlerin;
    - Üst düzeyde genel yeteneğe ve özellikle sözel düşünme ve neden-sonuç ilişkisini ortaya çıkarabilme gücüne sahip,
    - Tarih ve kültür konularına meraklı ve bu alanlarda başarılı,
    - İyi bir gözlemci ve araştırıcı,
    - Açık havada çalışma yapmaktan hoşlanan,
    - Bedence sağlam,
    kimseler olmaları gerekir.

    ÇALIŞMA ORTAMI VE KOŞULLARI
    Arkeologlar görevlerine göre değişik ortamlarda çalışırlar. Araştırma yapan arkeologlar, çoğunlukla okuyarak, yazarak görev yaparlar, yaz aylarında kazı çalışmalarını açık havada yürütürler. Müzelerde çalışanlar için çalışma ortamı temiz ve sessizdir. Bir kazıda ilginç bir parçanın bulunması ve ait olduğu dönemin belirlenmesi uzun ve zahmetli bir çaba sonucunda gerçekleşir ve bu durum kişiye büyük bir mutluluk verir. Arkeologlar, eski çağ tarihçisi, heykeltıraş, mimar, topoğraf, teknik ressam, fotoğrafçı, epigraf (yazıt okuyan kişi) gibi meslek elemanlarıyla sürekli iletişim halinde çalışırlar.

    ÇALIŞMA ALANLARI VE İŞ BULMA OLANAKLARI
    Arkeologların çalıştıkları kuruluşlar; üniversiteler (öğretim görevlisi veya araştırmacı olarak), Müzeler ve Anıtlar Genel Müdürlüğü'ne bağlı çeşitli müzeler, kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulları, özel müzeler, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Maden Tetkik Arama Enstitüsüdür.

    MESLEK EĞİTİMİNİN VERİLDİĞİ YERLER
    Mesleğin eğitimi çeşitli üniversitelere bağlı fakültelerin "Arkeoloji" bölümlerinde verilmektedir.

    MESLEK EĞİTİMİNE GİRİŞ KOŞULLARI
    Bu bölümlere girebilmek için Öğrenci Seçme Sınavında (ÖSS) yeterli "Sözel (SÖZ)" puanı almak gerekmektedir.

    EĞİTİMİN SÜRESİ VE İÇERİĞİ
    Mesleğin eğitim süresi 4 yıldır.
    Eğitim süresince;temel kavramlar ve terimler öğretilmektedir. Arkeoloji alanında eğitim veren bu anabilim dallarının birinci sınıfında temel kavramlar ve terimler öğretildikten sonra diğer sınıflarda her anabilim dalı kendi konusu çerçevesinde insanlığın sosyo-kültürel yapısını ve kültür ortam ilişkilerini işler. Klasik arkeolojide Yunanca ve Latince öğretilmektedir. Dönem özelliklerinin incelendiği heykel, seramik, mimari, tarihi coğrafya vb. dersler verilmektedir.

    MESLEKTE İLERLEME
    Lisans eğitimini tamamlayan kişiler üniversitelerde görev almak isterlerse araştırma görevlisi olarak göreve başlarlar. Doktora derecesi aldıktan ve gerekli çalışmaları tamamladıktan sonra yardımcı doçent, doçent ve profesör olarak meslekte ilerleyebilirler.
    Meslek elemanları belli bir alanda uzmanlaşabilirler. Bunlar; eski tunç çağı eserleri, konservatör (yarım eserlerin yapıştırılması, onarılması), sikke (numismat), arkaik dönem heykeltıraşlığı, helenistik çağ mimarisi, seramik, vb. alanlardır.
    BENZER MESLEKLER: Sanat tarihçisi, tarihçi.

    BURS, KREDİ VE ÜCRET DURUMU
    Öğrenciler üniversitelerin veya müzelerin yaz aylarında yapmış olduğu kazılara katılırlarsa asgari ücret seviyesinde ücret alabilirler.
    Şartları uyan öğrenciler Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun sağlamış olduğu kredi ve yurt hizmetlerinden yararlanabilmektedirler. Çeşitli kurum ve kuruluşlarca başarılı öğrencilere karşılıksız veya mecburi hizmet karşılığı verilen burs olanağı da vardır.
    Eğitim sonrası teknik hizmetler sınıfında göreve başlarlarsa asgari ücretin 3-3,5 katı dolayında maaş almaktadırlar.

    DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN BAŞVURULABİLECEK YERLER
    - İlgili Eğitim Kurumları,
    - Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Ankara Meslek Danışma Merkezi,
    - Bünyesinde Meslek Danışma Merkezi Bulunan Türkiye İş Kurumu İl Müdürlükleri.
#17.09.2008 14:16 0 0 0
  • Arkhaio: eski (yunanca)
    logos: bilim (yunanca)

    Arkeloji kelimesi bu iki kelimenin birleşiminden oluşmuştur. Yani kelime manası ile eskinin bilimidir. Arkeolog terimi M.S.'nin ilk yüzyıllarına kadar Yunanistan'da sahnede dramatik mimiklerle eski efsanleri canlandıran aktörler için kullanılıyordu. Bugünkü anlamını ise 17. yüzyılda yaşamış bir doktor ve Lyons antikaları uzamanı olan Jacques Spon tarafından kazandırılmıştır.

    b.Kavram olarak Arkeoloji:
    Geçmişte yaşayan insanların elinden çıkan, yarattığı her türlü eseri keşfeden, bilimsel yöntemlerle ortaya çıkaran, inceleyen bilim dalı. Tarihteki eksik noktalar, biinmeyenler yine arkeloji tarafıdan ortaya çıkarılır.
    Arkeoloji birçok bilimle işbirliği içinde çalışmaktadır. Bunların başında tarih ve sanat tarihi gelir. Bunlar dışında da jeomorfoloji, kronoloji, staitigrafi , antropoloji, botanik ve nümizmatiği sayabiliriz.

    c.Diğer tanımlar ve yorumlar:
    İnsanın geçmişini geride bıraktığı maddi kültür belgelerine dayanarak inceleyen bilim dalı. Maddi kültür belgesi, uygarlık tarihinin başlangıcından, yani insanoğlunun ilk aleti yarattığı andan bu güne değin, gene insanın yaptığı ya da doğada bulduğu biçimi ile kendi gereksinimleri için kullandığı gereçlerin tümüdür. (Ana Britannica)

    Madde kültür varlıklarını estetik kaygılardan uzak olarak inceler. Sadece sanat eserleri değil edebiyat dışındaki tüm kültür varlıklarını inceler. (Prof. Dr. Orhan Bingöl)

    Eski medeniyetleri maddi kalıntıları yolu ile inceleyen bir ilimdir. Eski çağlardan zamanımıza kalmış her eserin incelenmesi arkelojinin içine girer. Somut kalıntılardan dolayı arkeloji geçmişteki insan emeği olarak da tarif edilebilir. Arkeoloji bir takım yardımcı bilim kollarından da yararlanır. (Secda Satuk)

    Arkeolojinin geçmişinde olagelmiş her şeyin yüzde 99,99'dan fazlasında, herhangi bir tür kanıt varlığını bir saniyeden fazla sürdürememiştir. Yine de geriye kalan sayısız örnek arasında kanıt yüzdenin milyonda birinin sadece küçücük bir kesitinde varlığını devam ettirir. Ve yine, arkeoloji tarafından daha küçük bir bölümü yeniden eski haline kavuşturulan bu kesitin de, daha küçük bir kısmı doğru olarak yorumlanabilmiştir. (Robert Bednarik)

    Arkeoloji sonsuz bir arayıştır, asla bir sonuç olamaz; gerçek bir varış noktası olmayan edebi bir yolculuktur. Her şey deneme aşamasındadır ve hiçbir şey nihayetine ulaşmamıştır. (Paul Bahn)

    Toprağın üstündekilere ne kadar sahip çıkıyorsak, toprağın altındakilere de o kadar sahip çıkmalıyız (Mustafa Kemal Atatürk)
#17.09.2008 14:17 0 0 0
  • Eski yazılı belgelerin çoğu vergilere, yasalara, din kurallarına, krallara ve yöneticilere ilişkin bilgiler verir. Bunlar bize o dönemin insanla*rının yaşamlannı açıklamaz. Oysa kazılar yaparak, sıradan insanlann yaşadıktan evle*rin kalıntılannı, krallannın saraylannı, ölüle*rini koyduklan mezarlan ve tannlanna tapın*dıktan tapınakları bulabiliriz.
    Böyle keşifler hem eski insanlann yaşamla-nna ışık tutar hem de bir arkeologun başanlı olması için meraklı olması gerektiğini göste*rir. Avrupa'nın bazı bölgelerinde geniş toprak tümseklere rastlanır. Arkeolojik çalışmalar*dan önce, bu tuhaf tümseklerin devlerin, perilerin ya da şeytanın işi olduğu sanılırdı. Ama ilk arkeologlar diyebileceğimiz kişiler bu açıklamalarla yetinmediler; tepelerin sırn-m çözmek için araştırmaya başladılar ve sonuçta bunların eski insanlann ölülerini gömdükleri yerler olduğunu anladılar.

    Yüzyıllar boyunca insanlar, Meksika'daki ve Mısır'daki piramitler, Atina'daki Akropol gibi ilginç yapılan hayranlık ve ilgiyle izledi*ler. Arkeoloji, bazı kişilerin daha fazla me*raklı olup, bu yapılan yakından incelemeye başlamalanyla doğdu.

    Eskiden kalma büyük yapılan görmek ko*laydır; ama toprağın derinliklerinde saklı kentleri bulup ortaya çıkarmak oldukça zor*dur. Bazen yerin üstünde de bir duvar kalıntı*sı, kınk bir sütun ya da heykel görülebilir. Kimi zaman arkeologlar bir tarlada buldukla-n kınk çömlek parçalarıyla araştırmalanna başlarlar. Günümüzde uçaktan çekilen fotoğ*raflar da arkeologlar için çok yararlı olmakta*dır. Tarlalardaki ürünlerin büyüme biçimin*den, toprağın altında eski duvarlann ya da hendeklerin bulunup bulunmadığı anlaşıla*bilir.
#17.09.2008 14:18 0 0 0
  • Arkeolog Tarihler ve Çağlar

    Tarihler ve Çağlar
    Arkeologların yapması gereken önemli işler*den biri de buluntuların hangi dönemden kaldıklarını saptamaktır. Yazılı belgelerin var olması durumunda, bu iş kolaydır. Ama yazılı bir belge yoksa, belki de binlerce yıl öncesin*den kalan bir eşyanın yapım tarihini tam olarak bulmak oldukça zordur. Buluntulann Taş Devri'nde mi? Tunç Çağı'nda mı? yoksa Demir Çağı'nda mı? yapıldığının saptanması gerekir. Tarihöncesi dönemler ilk kez Dani*markalı bir arkeolog tarafından sınıflandırıl*mıştır. İnsanlann çok sert bir taş olan çak*maktaşından alet ve silah yaptıkları ilk dö*nem, Taş Devri olarak adlandırılır. Alet ve silahların tunçtan yapıldığı bir sonraki dönem Tunç Çağı, demirin kullanılmaya başlandığı son dönem ise Demir Çağı'dır.
    Bir arkeolog buluntulann hangi çağdan kaldığını anlasa bile, yapıldıkları tarihe ilişkin bilgi edinmesi her zaman kolay olmaz. Çünkü bir bölgede yaşayan insanlar taştan aletler kullanırken yani Taş Devri'nde yaşarken, aynı dönemde başka bir yerde insanlar tunç*tan aletler kullanabilir ve Tunç Çağı insanlan olarak tanımlanır. İngiltere'de Taş Devri İÖ yaklaşık 3000'de sona erdi. Ama Avustralya Yerlileri ve Papua Yeni Gine'nin iç kesimle*rinde yaşayan kabileler gibi bazı topluluklar günümüzde bile madenleri bilmedikleri için aletlerini taştan yontuyorlar. Çağdaş arkeo*loglar bu üç çağı da kendi içinde daha kısa süreli dönemlere ayırarak, belirli kültür*leri ve halkları bu dönemler içinde değerlen*dirirler.
#17.09.2008 14:19 0 0 0