artık ne yaşamak nede görmek anlam ifade ediyor.
deniyorum defalarca yanlızlığım mahkumuyum;
her nereye gidersem gideyim sen:
unutmak istiyorum seni ve senden kalan her şeyi;
ama beynim bunları desede vücudum kabul etmiyor.
neden diyorum yaşadıklarımı hazmedememe mi;
yoksa hiç gibi terkedeşini kabul edememe mi;
ya da cesaretsizliğim mi artık aşkın olmadığına:
sevebilecek kadar birini bulamama korkusu mu;
ama şunu öğrendim medeniyet tek kişi kalmış canavar;
sadece vahşi hayvan gibi cevepsız çaresizce bırakıp gittin;
ben sadece bakakaldım yaralı bir aslan gibi;
tırnakları sökülmüş dişleri çıkarılmış yaralı bir aslan;
kafesinde vahşice kükreyen yağmurda islanmış zavallı bir kedi;
artık kükreyişimden ve aslanlığımdan bile kormuyorlar.
beni ben yapan hiç bir şeyin olmadığını gördükçe;
saldıyorlar ve ne alabilirlerse koparıyorlar vücudumdan:
ben mi ne yapıyorum;
sadece bakıyorum çaresizce karanlığıma çekilp bekliyorum;
SANA VE AŞKA SÖZ VERDİĞİM GİBİ...
ne beklediğini bilmeden...
almadım bu gece seni yanıma
arkadaşım sağır yanlızlığımla
almadım bu gece rüyalarıma
arkadaşım sağır karanlığımla
alamazdım artık sen demiştin ya kader
herkes istedi demiştin bu ayrılığı
ama sordun mu hiç ben istedim diye
verdinmi bana o aşkın en güzel yerinden
ispat ettin mi sevebildiğini
eğer sevseydin zaten hala sen benim
bende senin olurdum
ama hep olamazdı deme takıntılarla
o bıraktığın gölge oyunlarıyla
oysa ben neler düşlemiştim ikimiz için
verdirdin fermanı en siyahından
yaşattın hayatımın en karanlık yanından
artık seni ben değil allah affetsin
savaşı kaybetmiş komutan edasında
teslim oldum koydum kafamı giyotine
onurum ve gururum ama ben ölümsüz
sen ise sadece kazansan bile
o şavaşın galibi değilsin sadece
pişmanlıklarıyla yaşayacak ömür boyu bir korkak
Her mevsim de son bahari yasadik
Hep yagmurlar yagdi üzerimize
Ve hep sogukta dondu yüreklerimiz
Yapraklarimiz döküldü zamansiz
Ne bir papatya bitti gönül topragimizda
Ne de bir kardelen
Oysa biz hep vardik
Ama hic yasmadik
Hic görmedik günesin dogusunu
Ve hep yüregimize akittik gözyaslarimizi
Rüzgar ne oksadi saclarimizi
Nede dokundu ellerimize
Oysa biz hep nefes aldik
Ama hic yasamadik...
kırdım bu akşam kırımayan her ne varsa
acımasız bir korsan gemisi gibi yelkenler fora
okyanusta karşıma çıkan gemileri yakıyorum
karşıma çıkan herşey girdap sonsuzluğunda alabora
ölüm çığlıklarına alıştırmak istiyorum kendimi
çünkü ateşledim gemimdeki bütün topları
gökyüzü bile ağlıyor sessiz hıçkırıkla
deniz ürküyor korkuyor dalgalarını bile esirgiyor
bütün deniz varlıkları kaçıyor intikamımdan
ben ise bir korsan edesında sadece intikam
bütün gemiler diz çöküyor karanlığımdan beyaz bayrakla
ben doymuyorum bir ahtapot gibi
avımı sarıyor yanlızlığım ve karanlığımın içine çekiyorum
sonra birden güneş doğdu elmas ışıltısında
gökyüzü aydınlandı bulutlar dağılıyordu isyanından
birden sen geldim neden di bu hırçınlığım
farkına vardım ki ay yoktu bu gece
yüreğimi aydınlatan senin güzel yüzün yoktu bu gece
kırdım bu akşam kırımayan her ne varsa
acımasız bir korsan gemisi gibi yelkenler fora
okyanusta karşıma çıkan gemileri yakıyorum
karşıma çıkan herşey girdap sonsuzluğunda alabora
ölüm çığlıklarına alıştırmak istiyorum kendimi
çünkü ateşledim gemimdeki bütün topları
gökyüzü bile ağlıyor sessiz hıçkırıkla
deniz ürküyor korkuyor dalgalarını bile esirgiyor
bütün deniz varlıkları kaçıyor intikamımdan
ben ise bir korsan edesında sadece intikam
bütün gemiler diz çöküyor karanlığımdan beyaz bayrakla
ben doymuyorum bir ahtapot gibi
avımı sarıyor yanlızlığım ve karanlığımın içine çekiyorum
sonra birden güneş doğdu elmas ışıltısında
gökyüzü aydınlandı bulutlar dağılıyordu isyanından
birden sen geldim neden di bu hırçınlığım
farkına vardım ki ay yoktu bu gece
yüreğimi aydınlatan senin güzel yüzün yoktu bu gece
zaman akıp gidiyor
durmadan sessiz ve derinden
bakıp saatlere ve takvimlere
anlıyorsun görüyorsun
ya gençleşiyorsun hayat pınarında
yada bir bakmışsın ihtiyarlamışsın
belkide saçların bile beyazlaşmış
aynı ben gibi
ama işte hayat buya geçiyor
kahırla hüzünle sevgiyle acıyla
herkes tutunuyor bir yerlere
bazen umutla
bazende umutsuzluklarınla
dal olsunda nasıl olursa olsun
ya ekipte biçemediklerin
işte hayatın en acısıda bu YA
SUSUP KALIYORSUN
SADECE DERİN BİR AH
VEYA EN DERİNDEN BİR HIÇKIRIK
Sakla yaralarını kalbim
Şimdi eskiyen bir hayalden geldim
Yine bir teselli istiyorum
Nedir dünyada insan olmanın tesellisi?
Çocukken oyunlar, büyürken hayaller
Şimdi ne olabilir?
Şimdi, çöl yerine bir kıyıda olmak vardı
Güneşin aydınlığı güne düşmemiş,buğulu bir grilikte
Kendimin bile fark edemediği göz yaşlarım.
Sonra bir el,omzumda sıcacık,
Gözlerimi kapadım,içimde cennet kokusu bir daha hiç açmasam
Karların en yükseğindeki dağ evinde basamaklı merdivensiz kapının önünde olmak...
Arkamda bir hayali yakamoz,dolunay gibi yüz dönmek kente
Güneşi batırmak en doğan haliyle
Etraftaki manzara tüm cazibesiyle her yanımda,
Bense denize hasret zamanda
Yine ağlasam
Bu kez en farkında olan halimle
Yine bir el, bu kez soğuk, omzumda
İçimi titreten...
Yanlızlığımı ürperten...
SENDİN O
kabus gibi hayalinle
presdike ..hayata dair benden sana bir dörtlük hediye
Yüz versen yüz daha uman yüzler var
Yokuşlarla kardeş kardeş düzler var
Dünya öküzün üzerinde derler inanma lakin
Dünyanın üzerinde çok öküzler var
herşey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak,örneğin uçurtma,mesela
altına konabilir
bir ayağı ötekilerden kısaolduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.
bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen en iyisi sana benzemye çalışan
her şeyden
bir gülden, bir ilk, bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla.
sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizli
gelen giden,açan soran,bere budak yok
bir şiir istersin,
"içinde benzetmeler olan"
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok.
uzun bir yoldan gelen
tedariksiz katıksız bir yolcuyum
yaralı yarasız sevdalardan geçtim
koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
her şeyi anlattım
olan, olmayan,acıtan, sancıtan
bilsem ki sana varmak içindi
bütün mola sancıları
bütün stabilize arkadaşlıklar
daha hızlı koşardım
severadım gelirdim
gözlerinin mercam maviliğine
sana bakmak
suya bakmaktır
sana bakmak
bir mucizeyi anlamaktır
sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
aşk sorgusunda şahanem
yalnız kelepçeler sanıktır
ne yazsam olmuyor
çünkü bilenler hatırlar
hem yapılmış,hem yapma çiçek satanlar
bahçıvan değil tüccarlardır
sen öyle göz
sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
sen teninde cennet kayganlığı iken
sana şiir yazmak ahmaklıktır.
bir tek söz kalır
dişlerimin arasından
ben sana gülüm derim
gülün ömrü uzmaya başlar
verdiğim bütün sözler
sende kalsın isterim
ben sana gülüm derim
gül sana benzediği için ölümsüz
yazdığım bütün şiirler
sana başlayan bir kitap için önsöz.
sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
herşey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
allah'a inanmaktır..
YEMİN ETMİŞTİK BİLİYORMUSUN ÖLÜNCEYE KADAR
ANT ETMİŞTİK O AŞKIMIZIN AĞACI ÖNÜNDE AĞLAYARAK
NEFESİMİZİ TUTUP BİRBİRİMİZE GÖZLEMİZLE KONUŞMUŞTUK
YANGINDA KOR GİBİ YANAN ATEŞLERE DÜŞMÜŞTÜK
AMACIMIZ VARDI;HEP BERABER OLMAK
NEFRETLERİ BİLE SİLMİŞTİK;VUSLATA VARMAK
ARTIK ANLADIMKİ HEPSİ HAYELMİŞ ZAMANI UNUTTURACAK
Her şeyin aslı değilmi aslına dönmek
Yaradan gibi acıyla varlığını hissetmek
Bir hayat düşünki;seninle olmak
Boşa yaşanmış senelerde saklanmak
Şimdi sana benzemek isteyen her şey
Sorgulamak bile imkansız terk edişini
Her şey düşünülebilir hayatta
Var olmayan hayaller
Olunmayancak kadar mutlu rüyalar
Kimisinde sen kimisinde var olmayan gök kırmızısı
Ama hep dönüp dolaşan kimsesizliğim
Hak edilmeyecek kadar hiçliğim
Ama işte burada saklanmıştı gerçeklerim
Yaralı yarasız sevdalardan geçtim
Senin kadar kimse acıtmamıştı
Şu nasırlaşmış yüreğimi
Kusura bakma sevdiğim hayatımda
Senin kadar güzel bir şey yoktu
Şimdi ise bana bıraktığın dipsiz bir karanlık
Her gece aynı kabuslar görüyorum
Ahiretim gibi
Verdiğim bütün sözler sende kalsın istemem
Bıraktığın o acılar şimdi yüreğimin
En derin karanlık yerinde biliyormusun
Bazen aklıma geliyor sana varan bütün yaşanmışlıklar
Harcımı acı hüzün hasret yaptım
Bir inşaat işçisi yorgunluğunda
Örüyorum duvarlarımı sensizliğin mateminde
F tipi cezaevi mapusluğunda
Aşılması imkansız kale yaptım kendime
Kusura bakma sevdiğim hayatımda
Senin kadar güzel bir şey yoktu