Grip

Son güncelleme: 22.09.2008 16:20
  • Belirtileri
    İnfluenza virüsünün neden olduğu bir solunum yolu hastalığı olan grip, nezle ve soğuk algınlığından daha şiddetli. Virüsün solunum ya da temas yoluyla alınması sonucu hastalık kolayca bulaşıyor. Hızla vücutta etkisini gösteren virüsün, bir saat önce kendini iyi hisseden kişiyi birkaç saat içinde hasta etmesi mümkün. Üşüme, terleme, kas ağrısı, ateş ile başlayan belirtilere burun akıntısı, baş dönmesi, öksürük, boğaz ağrısı, göğüste yanma gibi belirtiler de ekleniyor. Bu belirtiler 3-5 gün şiddetle sürdükten sonra yavaş yavaş azalıyor. Ancak bazen kulak, sinüs, akciğer enfeksiyonları gibi ek hastalıklara ya da zatürree gibi ağır ikincil hastalıklara neden olabiliyor. İşte bu yüzden gribi ciddiye almakta yarar var.

    Grip virüsünün özellikleri
    Gribin çok hızlı bir şekilde yayılmasının nedeni, influenza virüsünün özelliklerinden kaynaklanıyor. Virüs;
    Hava yolu ile bulaşır
    Kuluçka süresi kısadır
    Hastalığa yakalanmış kişilerde yüksek düzeyde virüs bulunur
    Hasta uzun süre virüsü bulaştırıcı etkiye sahiptir
    Az miktarda virüs bile bağışıklık sistemi güçsüz kişileri etkiler
    Virüs havada uzun sürede asılı kalıp, bulaşıcı etki gösterir

    Tedavi
    Tedavide en etkili şeylerin başında gelen, dinlenme. Ayrıca anti-gribal ilaçlar, ateş düşürücüler gribe bağlı rahatsızlıkların azaltılmasına yardımcı oluyor. Bilimsel etkisi kanıtlanmasa da C vitamini takviyesi sık uygulanan tedaviler arasında. Ama uzmanlar hastalığa yakalanmadan C vitamini alımının daha etkili olduğunu belirtiyorlar. Ancak yaygın ve yanlış inanışlardan biri; gribi tedavi etmek için antibiyotik ilaçlara başvurulması gerektiği. Oysa antibiyotiklerin grip virüsüne karşı herhangi bir etkisi yok. Bu yüzden doktorunuza danışmadan kullanmamalısınız. Antibiyotik ancak gribin neden olduğu başka bir enfeksiyonda etkili olabilir.

    Kimler risk altında?
    Yaşlılar, özellikle 65 yaşın üstündeki kişiler
    Bebekler ve çocuklar
    Şeker hastalığı olanlar
    Astım ya da bronşit gibi kronik akciğer hastalığı olanlar
    Kronik kalp ve damar hastalıkları olanlar
    Bağışıklık sistemi güçsüz olan kişiler
    Hastanelerde, huzurevlerinde, çocuk yuvalarında çalışanlar
    Sık seyahat edenler, özellikle uçak yolculuğu yapanlar

    Gripten korunmak için dikkat etmeniz gerekenler
    Ellerinizi sık sık yıkayın. Tokalaşmaktan kaçının. Grip mikrobunu taşıyan kişiler, farkında olmadan burnunu elleyebilir ya da gözlerini ovuşturabilir, böylece virüs bulaşan eller ve bu ellerin dokunduğu eşyalar potansiyel virüs bulaştırıcıları olurlar. İşyerinizdeki kapı tokmakları, bilgisayar, fotokopi ya da otobüsteki tutma yerleri virüs yuvalarına dönüşür. Bu yüzden grip salgınlarının yoğun olduğu aylarda el temizliğinize daha çok dikkat etmeniz gerekir.

    Kalabalık yerlerde çok durmayın. Toplu taşıma araçları, kalabalık alışveriş merkezleri, okul gibi kalabalık ve kapalı mekanlar gribin hızla bulaşmasına ortam hazırlar. Öksüren bir kişinin ağzından 160 km hızla çıkan virüs 3-4 metre uzağa yayılarak size ulaşır. Çok az sayıdaki mikrobun burnunuza girmesi bile hastalığa yakalanmanız için yeterlidir. Ayrıca grip virüsünün havada 3 saat asılı kalabildiği unutulmamalıdır.

    Bağışıklık sisteminizi güçlendirin. Dengeli ve sağlıklı beslenin. Aşırı yağlı ve şekerli fast food tarzı hazır besinler yerine vitamin, protein yönünden zengin gıdaları tercih edin. Vücudunuzun direnci düştüğünde mukoza zarı hücreleri de bundan etkileniyor ve virüslere karşı savunma sistemi zayıflıyor. Su tüketiminizi azaltmayın. Her ne kadar kış aylarında su içme ihtiyacımız azalmış gibi görünse de solunum mukozalarımızın nemli kalabilmesi için günde 8-10 bardak suya ihtiyacımız devam ediyor. Spor yapmakta vücüt direncini artıran önemli etkenlerden biri. Düzenli vücut aktiviteleri ile savunma sisteminizi güçlendirebilirsiniz.

    Sigara içmeyin. İçilen ortamlarda bulunmayın. Sigara bağışıklık sisteminin en önemli düşmanlarından biri. Bir yandan vücut direncinizi azaltıyor, bir yandan da virüs yüklü damlacıklar sigara dumanına yapışarak hastalık yapıcı etkiyi artırıyor. Stres de vücut direncini azaltan bir başka düşman. Aşırı üzüntü, korku, çaresizlik gibi duyguların bağışıklık sistemini baskıladığını belirten uzmanlar, gerekirse stresle mücadelede bir uzmana başvurulması gerektiğini belirtiyorlar.

    Düzenli uyuyun. Kendinize dinlenme ortamları yaratın.
    Çok sıcak yerlerde durmayın. Klimalı veya kaloriferli odalarda nem oranı azaldığından hava kurur. Bu da solunum mukozalarının kurumasına ve virüsün vücuda daha kolay girmesine neden olur.

    Ayaklarınızı sıcak tutun. Soğuk zemine çıplak ayakla basmak, refleks olarak damarlarda daralmalara yol açıyor. Bu durumda kan dolaşımı yavaşlıyor ve solunum mukozaları yeterince beslenemiyor. Yine terli, ıslak giysilerle gezmek, ıslak saçla dolaşmak da vücudun savunma sistemini zayıflatıyor.

    Grip Aşısı
    Uzmanlar gribin ve neden olduğu tehlikeli komplikasyonların önlenmesinde en etkili yolun aşılama olduğunu belirtiyorlar. Her yıl eylülün ikinci haftası ve kasım ayları arasında uygulanan aşılama gerektiğinde ocak şubat döneminde de uygulanabiliyor. Ayrıca hamileliğinin ilk dönemini bu aylarda yaşayan anne adayları için aşı geciktirilebiliyor.
    Grip aşısının her yıl tekrarlanmasının nedeni grip virüsünün yapısını ve özelliklerini
    sürekli değiştirmesi. Aşının içeriği o yıl salgınlara neden olması beklenen virüse karşı tekrar üretiliyor.

    Grip aşısı vurulduktan sonra kesin koruyuculuğunun başlaması için gereken süre; 10-14 gün. Aşı koldan kas içine enjekte ediliyor.

    Grip aşısı 8 yaşın altındaki çocuklara ilk kez uygulanacaksa bir ay ara ile iki doz olarak öneriliyor. Daha sonra yılda bir doz yeterli oluyor.

    8 yaşından büyük çocuklar ve yetişkinler için ilk defa uygulanacak bile olsa tek doz yeterli.

    Üç yaşın altındaki çocuklara grip aşısı yarım doz olarak uygulanıyor.

    Grip aşısı 6 aydan küçük olan bebeklere, hamileliğinin ilk üç ayı içinde olanlara ve ciddi yumurta alrjisi olanlara önerilmiyor.

    Grip aşısı sonrası aşı yerinde ağrı, şişlik, kızarıklık oluşabiliyor. Ancak bu her 100 kişiden 15'inde görülüyor. Bunun dışında herhangi ciddi bir yan etkisi yok. Ancak aşının doktor kontrolünde ve bir sağlık kurumunda yapılması olası yan etkileri önlemek açısından önemli.

    Grip aşısının etkinliği kişinin yaşına, sağlık durumuna ve hastalık yapan virüsle aşının içindeki aktif olmayan virüsün benzerliğine bağlıdır.

    Hamilelerin grip aşısı olmalarında bir sakınca olmadığını belirten uzmanlar, yalnız ilk üç aylık dönemde genel olarak gereksiz ilaç kullanımına karşı olunduğu için önerilmiyor. Daha sonraki dönemlerde ise aşı gribe bağlı komplikasyonları azalttığından ve anneden bebeğe geçen antikorlar sayesinde yaşamının ilk aylarında bebeği de gribe karşı koruduğu için öneriliyor.


    Bu belirtilere dikkat!
    Yüksek risk grubundaysanız
    Ateşiniz 38,5 derecenin üstüne çıktıysa ve bir kaç gün içinde düşmüyorsa
    Soluk alıp vermede güçlük çekiyorsanız
    Göğüs ağrısı ortaya çıkmışsa
    Şiddetli kulak ağrısı, kulaktan akıntı ve kanama olursa
    Döküntü ve kızarıklık varsa
    Ense sertliği ortaya çıkarsa
    Birkaç gün içinde hastalıkta düzelme eğilimi görülmüyorsa, mutlaka doktora başvurmalısınız.

    Ajan007
#20.09.2008 13:58 0 0 0
  • Faydalı bilgiler için teşekkürler.
#20.09.2008 15:38 0 0 0
  • paylaşımın için teşekkürler
#21.09.2008 17:41 0 0 0
  • verdiğin bilgiler hazine değerinde
#21.09.2008 21:24 0 0 0
  • Main-Board'ın amacı Eğlence ve Bilgi'dir... Bizde bilgi yaptık burda :D
#22.09.2008 16:20 0 0 0