S Harfiyle Başlayan Atasözleri

Son güncelleme: 25.09.2008 15:33


  • Sabah ola, hayır ola (gele)
    Sabah olsun, o vakte kadar işi belki düzelir Çünkü gündüz geceden daha hayırlıdır Bk "Akşamın hayrından sabahın şerri"

    Sabır acı ise de (acıdır) meyvesi tatlıdır
    Acı, yoksulluk, haksızlık gibi üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi gösteren ve direnen kişi, sonunda kârlı çıkar Çünkü Yüce Allah, sabredenlerle beraberdir; onları sabırları karşılığında mutlaka mükâfatlandıracaktır


    Sabreden derviş, muradına ermiş
    Hiç kimse amacına öyle birdenbire ve kolayca ulaşamaz İnsanın karşısına pek çok engel çıkabilir, uzun zaman beklemesi gerekebilir, başına türlü hâller gelebilir; işte bütün bunlara sabreden, direnişini yılmadan sürdüren kişi istediğine kovuşup ulaşabilir

    Sabreyle işine, hayır gelsin başına
    Bir iş yapmaya giriştiğinde karşına çıkan zorluklar sebebiyle kızıp öfkeye kapılmaz, acele edip gevşemez, azmini yitirmezsen başarı da, hayırlı sonuç da senin olur

    Sabrın sonu selâmettir
    Olan veya olacak tüm zorluklara göğüs geren, telâş ve öfkeye kapılmadan başına gelen felâketlerin geçmesini bekleyen, ses çıkarmadan bunları aşma erdemi gösteren kimse, sonunda esenliğe erecektir

    Saçın ak mı kara mı, önüne düşünce görürsün
    Acele etme, herhangi bir yargıya varma; sonucun ne olduğunu biraz sonra, iş bitince, kendi gözlerinle görüp anlarsın

    Sadık dost akrabadan yeğdir
    Dostluğu, bağlılığı gerçek ve içten olan dost, akrabadan daha iyi ve hayırlıdır

    Sefa ile yenen cefa ile kazanılır
    Kaygısız, sakin, zevk ve gönül rahatlığı içinde yenen para, sıkıntı çekilerek ve alın teri dökülerek kazanılmıştır

    Sağ baş yastık istemez
    Sağlığı yerinde olan bir insanın durup dururken yattığı pek görülmez Eğer yatmak istiyorsa, bilin ki o hastadır

    Sağ elinin verdiğini sol elin görmesin
    Birine yaptığın iyiliği gizli tut Herkesin gözü önünde yaparsan, yardım yaptığın kişiyi incitebilirsin Onun da bir onuru vardır, bil Dinimiz olan İslâm da zekât ve sadakaların verilmesinde bu gizliliğe uymayı emretmiştir Aslolan kişinin kendini gösterip övdürmesi değil, kendini göstermeden yardım yapıp yoksulu sevindirmesidir

    Sağır işitmez, uydurur (yakıştırır)
    1 İşitme duyusundan yoksun, işitmeyen kimse, yakınında konuşulanları duymaz Ama konuşulanlara bakarak değerlendirmeler yapar, anladığını sanarak bir şeyler yakıştırıp karşılık verir 2 Bir olayın içyüzünü bilmeyen kimse, görünüşe göre bir sonuca varır; vardığı sonucu da doğru sanır

    Sağlık, varlıktan yeğdir
    Vücudun hasta olmaması, vücut esenliği her şeyden önemlidir Çünkü bir şeyin tadını alabilmek, bir şeyden gerektiği gibi yararlanabilmek için sağlıklı olmak şarttır Her şeyiniz var, ama ondan istifade edecek durumunuz yok Neye yarar?

    Sahipsiz eve it buyruk
    Bk "Issız eve it buyruk"

    Sakınılan göze çöp batar
    Üzerine çok düşülen şeyler daha çok kazaya ve zarara uğrar Olabileceği düşünülen kötü durumlara karşı önlem almak gereklidir, ancak orta bir yol izlemeli, aşırılığa düşülmemelidir

    Sakla samanı, gelir zamanı
    Gereksiz görülen, işe yaramaz kabul edilen şey günün birinde, ileride lâzım olabilir Bu sebeple önemsiz gördüğümüz şeyleri bir kenara atıp elden çıkarmamalı, onları saklamalıyız

    Sanat altın bileziktir
    Bir kenarda saklanan altın, günü gelince bozdurulup kullanılır Sanat da altın bilezik gibidir Günü gelir gerekli olur Bir sanata sahip kimse, sanatını uygulama alanına sokarak ondan geçimi için kazanç sağlar, yararlanır Dolayısıyla sanat, altın gibi değerini hiçbir zaman kaybetmez

    Sana taşla vurana, sen aşla vur (dokun)
    Sana sert, kaba, acımasız davranana, sen yumuşak davran; o incitiyorsa, sen incitme; kötülük ediyorsa, sen iyilik et

    Sanatını ustadan öğrenmeyen (görmeyen) öğrenemez
    Her işin, her sanatın kendine göre birtakım incelikleri vardır Çok çalışmak, kendi kendine çalışmakla bu incelikler öğrenilemez Bu incelikler, pek çok deneme yapmış ve tecrübe kazanmış ustadan öğrenilir ancak Çünkü usta denen kişi, kendinden öncekilerin tecrübelerinden yararlanan, sanatını gereği gibi öğrenip işinin sırlarını bilen kişidir

    Sana vereyim bir öğüt: Kendin ununu kendin öğüt
    Kişi, kendi işini kendisi yapmalıdır İşini başkasına bırakmazsa içi rahat eder, sıkıntıya düşmez Hem işi kolay yürür, hem de istediği gibi olur

    Sarımsağı gelin etmişler, kırk gün kokusu çıkmamış
    İnsanlar kötü yanlarını kolay kolay belli etmezler Bunun için haklarında yargıda bulunmakta acele etmemek gerekir

    Sayılı gün tez geçer
    Sayısı belli olan, bir işin yapılması için önemli ve az görülen belirli zaman süresi çok çabuk geçer Kişi işine öyle dalar ki, bugünlerin nasıl geçtiğinin farkına bile varmaz

    Sayılı koyunu kurt kapmaz
    Birine teslim edeceğiniz bir şeyi eğer sayarak, ölçerek ya da tartarak verirseniz, emanet alan kişi onu daha iyi korur; içinde bir kötülük varsa bile, sayılı olduğunu bildiğinden ötürü bundan vaz geçer; dikkatli olur

    Sebepsiz kuş bile uçmaz
    1 Dünyada her şeyin olmasına veya bir hâlde bulunmasına yol açan bir sebep vardır Bu sebepleri de yaratan Yüce Allah`tır Sebeplerin sırrını da gerçek anlamda yalnız O bilir 2 Bir yardımcı, bir yol gösterici olmadan işler başarıya ulaşmaz

    Sel gider kum kalır (kişi ettiğini bulur)
    Geçici olanlara değil, kalıcı olanlara önem vermek gereklidir Hayatın akışı içinde yaşadığımız olayların, bulunduğumuz yerlerin, ilişki kurduğumuz insanların bir aslî olanları, bir de gelip geçici olanları vardır İşte bizim için bu aslî olanlar, kalıcı olanlardan daha önemlidir

    Sen ağa, ben ağa; bu ineği kim sağa?
    Kişi, üzerine düşen işten kaçmayıp onu yapmalıdır Herkes işini bir kenara bırakıp keyfini düşünürse işler ortada kalır, bir sonuç alınamadığı gibi iş düzeni de bozulur, karışıklık çıkar, tatsızlık başlar

    Sen işlersen mal işler, insan öyle genişler
    Mal-mülk edinmenin, para kazanmanın yolu çalışmaktır İnsan ne kadar çok çalışırsa, o kadar da çok kazanır; gittikçe de zenginleşir, rahat bir hayata kavuşur

    Sen işten korkma, iş senden korksun
    Bir işi başarmada azim ve cesaret çok önemlidir Eğer girişeceğin işi gözünde büyütür, bunun altından kalkamam diye korkar, azmini yitirirsen başarılı olamazsın Korkma, cesaretle işin üstüne üstüne git, bak nasıl iyi bir sonuç alacaksın

    Serçeden korkan darı ekmez
    Tehlikeleri gözünde büyüterek işe girişmekte çekingen davranan kimse, amacına ulaşamaz Unutulmamalıdır ki, her işin kendine göre zor bir yanı vardır Amacına kavuşmak isteyen de bunları göze almalıdır

    Sermayen bir yumurta ise taşa çal
    Sermaye, bir işin kurulup yürütülmesi için gerekli olan, önemi büyük bir güven kaynağıdır Eğer bu kaynak işe yaramayacak, seni yarı yolda bırakacak kadar küçük ve önemsizse, o işten hemen vazgeçmelisin; ona bel bağlayıp yola çıkarsan sonunda zarar görür, pişman olursun

    Sevda geçer yalan olur, sonra sokar yılan olur
    Tutku hâlini almış aşırı sevgi, başlangıçta sevenleri birbirine bağlayan güçlü bir bağdır Karşılıklı sevgi bittiği anda bu bağ kopar; tutkuya dönüşmüş olan sevgi de kısa zaman sonra yerini karşıtı olan nefrete bırakır, taraflara büyük zarar verici odak hâline gelir

    Seyrek git sen (sıkça varma) dostuna, kalksın ayak üstüne
    Dostumuz da olsa, sık sık yanına giderek kişiyi rahatsız etmek doğru değildir Onu bezdirmemek, kendimizden soğutmamak, gittiğimizde de yakın ilgi görmek ve lâyıkıyla ağırlanmak istiyorsak, ziyaretlerimizi uzun zaman aralıklarıyla ve arada sırada yapalım


    Sıçan çıktığı deliği bilir
    Yasalara aykırı, yolsuz, gizli bir iş yapan kimse, kalkıştığı bu eylemin doğuracağı sonuçları önceden enine boyuna hesaplar; yakayı ele vermemek, yakalanmamak için gerekli önlemleri alır; nereye, ne zaman ve nasıl kaçacağını bilir

    Sıçan geçer yol olur
    Küçük ve basit de olsa, olumsuz ya da kötü bir işin yapılmasına izin verilmemelidir Eğer bir kez izin verilirse, sürekli yapılmaya başlar ve alışkanlık hâline gelir Bu giderek gelenekleşir ve pek çok kimse o zararlı yolu takip eder

    Sinek küçüktür ama mide bulandırır
    Önemsiz, küçük gibi görünse de, kötü ve olumsuz bir şey insan üzerinde iyi bir etki bırakmaz

    Sinek pekmezciyi tanır
    Çıkarını kollayan, kendini düşünen, işinin ehli olan kimse, kimden yararlanacağını iyi bilir
    Soğanın acısını yiyen bilmez doğrayan bilir
    Bir işteki güçlüğü, çekilen sıkıntıyı, o işin içinde olanlar, o işi başarmaya çalışanlar bilir; işin sadece sonucundan yararlananlar ise bundan habersizdirler

    Sona kalan dona kalır
    Bir işin yapılmasında geç kalan, zamanını kullanamayan kimse istediği şeyi elde edemez

    Son pişmanlık fayda vermez
    İş işten geçtikten sonra pişman olmanın bir yararı yoktur Önemli olan bir zarara uğramadan önce, yapılacak işe iyi düşünerek, tedbir alarak girmek ve kötü bir sonla karşılaşmamaya çalışmaktır

    Sonradan gelen devlet, devlet değildir
    Kişi yaşlandıktan sonra gelen zenginlik işe yaramaz Çünkü zengin, varlıklı olmanın tadı ancak gençlikte çıkarılır

    Soran yanılmamış
    İnsanoğlu her şeyi bilemez Pek çok bilgiye sahip olan kimsenin bile bilmediği pek çok şey vardır Bu sebeple bir işe girişmeden önce, yanılgıya düşmemek ve yanlışa sapmamak için o iş konusunda birilerine soru sormak, onlardan bilgi almak son derece gereklidir

    Sora sora Bağdat bulunur
    İnsan sora sora bilmediği işleri ve çok uzak yerleri bile öğrenip bulabilir

    Sorma kişinin aslını, sohbetinden bellidir
    Bir kişinin kim olduğunu, soyunu sopunu öğrenmenin bir gereği yoktur Onu tanımak, karakteri hakkında bilgi edinmek istiyorsan konuşmasına, fikirlerine, inançlarına, hâl ve hareketlerine bak; bu sana yeterli ipuçlarını verir

    Söyleyenden dinleyen arif gerek
    1 Çok söz söylemek yerine çok dinlemek daha iyidir Çünkü öğrenmenin en önemli yollarından biri de dinlemektir Ayrıca çok konuşanın çok hata yaptığı da ortadadır 2Kimi konuşmacılar üstü kapalı, sanatlı ve derin anlamlı konuşurlar Bu durumda söylenenlerin anlaşılması, dinleyenin bilgi ve anlayış yeteneğine bağlı kalır Dinleyen, ne denmek istendiğini çaba göstererek anlamalıdır

    Söz ağızdan çıkar
    Faziletli, dürüst, ahlâklı ve mert kişi ağzından çıkan sözü bilir; ona bağlı kalır, verdiği sözden dönmez ve onun gereğini yerine getirir

    Söz gümüşse, sükût altındır
    Konuşmak her ne kadar iyiyse de, susmak bazen konuşmaktan daha iyi sonuç verir Öyle ki, hiç ummadığı zamanda bile kişinin sarf ettiği sözler başına iş açabilir; onu zor duruma sokabilir

    Sözünü bil, pişir; ağzında der, devşir
    Söyleyeceği sözün ne anlam taşıdığını, ne gibi sonuçlara yol açacağını düşünmeli; derleyip toparlamalı, ondan sonra söylemelidir insan Eğer söz ağza geldiği gibi, bir tartıdan geçirilmeden söylenirse insanın başına umulmadık dertler açabilir

    Söz var iş bitirir, söz var baş yitirir
    Sözün insan üzerindeki etkisi tartışılmaz İyi, güzel, akıllıca ve yerinde söylenmiş sözler çoklukla insanlar üzerinde olumlu etkiler bırakır; inandırıcı, kabullendirici, yumuşatıcı bir rol oynayarak rayından çıkmak üzere olan işleri bir düzene sokar Bunun yanında, kimi kırıcı, kaba, sert, düşünülmeden söylenmiş, ölçüsüz sözler de kimi tepkilere yol açar; anlaşmazlıklara, kavgalara sebep olur; işler çıkmaza girer, giderek büyür ve kimilerinin ölümüne bile sebep olur

    Su akarken testiyi doldurmalı
    İnsan eline geçen fırsatları değerlendirmeli, karşısına çıkan imkânlardan yararlanmasını bilmeli, mümkün olduğunca mal-mülk edinmeli, geleceğini güvence altına almalıdır Çünkü her zaman uygun bir fırsat yakalaması mümkün olmayacaktır

    Su bulanmayınca durulmaz
    Kimi iş, konu, olay ya da durumlar pek çok tartışma, çekişme ve mücadeleden sonra aydınlığa kavuşur Hemen herkes niyetini açığa vurur, fikrini söyler, söylenmedik bir şey kalmaz, sonunda mesele çözülür ve iş yoluna girer

    Su bulununca (görülünce) teyemmüm bozulur
    Bir zorunluk dolayısıyla yapılmakta olan bir işin, bu zorunluk ortadan kalkınca gereği gibi yapılmak için yeni baştan ele alınması gerekir Bir başka deyişle, işimizde kullanacağımız asıl şey elimize geçince, daha önce onun yerine koyduğumuz benzerinin bir hükmü ya da değeri kalmaz

    Su küçüğün, söz (sofra) büyüğün
    Öncelikle büyükler sayılmalı, küçükler de korunmalıdır Geleneklerimiz ve dinimiz, korunmada önceliği çocuğa vermiştir; çünkü çocuk daha güçsüz ve dayanıksızdır Saygıda ise önceliği büyüklere vermiştir, çünkü çocuğun bütün ihtiyaçlarını karşılayan odur

    Su testisi su yolunda kırılır
    Bir kişi amaç edindiği işte veya ülküde, tuttuğu yolda çeşitli engellerle karşılaşır; kazaya uğrar, zarar görür, hatta ölür de

    Su uyur, düşman uyumaz
    Kimi akar sular vardır ki sanki akmıyormuş, durgunmuş gibi görünür Buna asla kanmamak gerekir Çünkü durgun akan sular daha ziyade tehlikeli olanlardır, asıl akış ve hareket diptedir Düşman ise bundan daha tehlikelidir Ona karşı her zaman çok dikkatli ve uyanık davranmak gerekir Çünkü ne zaman harekete geçeceği, ne yapacağı belli olmaz Unutulmamalıdır ki, düşman fırsat düşkünüdür, fırsatı kollar

    Suyun yavaş akanından, insanın yere bakanından kork
    Bk "Adamın yere bakanından"

    Sükût ikrardan gelir
    Susmak kabul etmek demektir Bir kişi, kendisine yapılan suçlamalara karşı itiraz etmiyor, kendisine yapılan tekliflere ses çıkarmıyorsa, bu "evet, kabul ettim" demek anl----- gelir

    Sürüden ayrılanı (ayrılan kuzuyu, koyunu) kurt kapar (yer)
    Herkesin tuttuğu yolu bırakıp ayrı bir yol tutturanlar, herkesin yaptığını yapmayanlar, ya da arkadaşlarının yardımıyla yapılan bir işten ayrılanlar büyük zarara uğrarlar

    Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer
    Bir olaydan gerekli dersi alan, zarar gören kimse, ona benzer bir işle karşılaştığında uyanık davranır; tedbirli olur




#25.09.2008 15:33 0 0 0