Azerbaycan'ın Ekonomik ve Sosyal Yapısı

Son güncelleme: 05.04.2010 10:51
  • Ekonomik ve sosyal yapı

    1991'de bağımsızlığını aldıktan sonra, özellikle geçiş döneminin ilk yıllarında ekonomik alanda düşüşler olmuş ve para birimi olarak Manat'a bağlı kalmıştır. Ancak, Azerbaycan verimli tarım arazileri, doğalgaz, petrol ve demir cevheri bakımından zengin kaynaklara sahip bulunmaktadır. Ham petrol üretimi 2006' da günlük 600,000 varile ulaşmıştır.
    Doğal gaz üretimi ise 1991 de 11 milyon m³ dur. Toplam doğalgaz rezervi 2 trilyon metreküp, petrol rezervlerin de 8 milyar varil olduğu savunulmaktadır. Ayrıca, petrokimya, yiyecek, giyim gibi hafif sanayide vardır.

    *Turizm potansiyeli yüksek bir cumhuriyettir.
    *Bankacılık ve sigortacılık gelişme süreci göstermektedir.
    *En önemli ihracatı petroldur.
    *Petro-kimya ürünleri de ihracatta önemli yer tutmaktadır.

    ayrıca inşaat sektöründe farklı gelişmeler olmuştur.


    Genel Ekonomik Durum

    SSCB'nin dağılması ile birlikte Azerbaycan'da uzmanlaşma ve işbölümüne dayali ekonomik yapilanma sona ermiş ve ülke, genel pazarlarini kaybetmiştir. Ermenistan savaşi ve Çeçenistan sorunu ise , ülke sanayii için gereken ara mallarinin ithal yollarinin kapanmasina neden olmuştur. Bu gelişmeler Azerbaycan ekonomisini bir darbogaza sürüklemiştir.

    Savaş ve dagilma sonrasi ortaya çikan sorunlar nedeniyle milli gelir büyüme hizi 1993'te %-23,1, 1994'te %-19,7, 1995'te %-11,8 olarak gerçekleşmiştir. Mayis 1994'te gerçekleştirilen ateşkes sonrasinda ancak 1996 yilinin ikinci yarisindan itibaren büyüme başlamiş, %1,3'lük pozitif büyüme hızına ulaşılmıştır. Reel GSYİH 'daki büyüme 1997 yılında % 5,8'e yükselmiştir. Reel GSYIH büyüme hizi 1998 yilinda %10, 1999 yilinda %7,4 olmuştur. 2000 yili büyüme orani %11,4'tür. Büyümenin birinci derecede önemli nedeni petrol ve bağlı sektörlerdeki yabancı yatırımlardır. Topraktaki kısmi özelleştirmenin devam etmesine rağmen tarım sektöründe de pozitif büyüme gerçekleşmiştir.

    Dağılma sonrası ekonomik sorunlar ve savaş ekonomisi nedeni ile enflasyon oranları dört haneli rakamlara yükselmiştir. 1994 yılı Mayıs ayında gerçekleştirilen ateşkes ve alınan tedbirler ile birlikte 1995 yılından itibaren enflasyon düşüş eğilimi göstermiştir.

    Hükümetin Ermenistan'la ateşkesin ardindan uygulamaya koydugu istikrar programi yüksek enflasyona son vermiştir. 1997 yilinda, istikrar programinin uygulanmaya başlanmasindan sonra yaklaşik on yillik bir sürenin ardindan enflasyon orani tek haneye düşmüştür. 1998 ve 1999 yillarinda fiyatlarda önemli düşüş olmuştur. Açik bir ekonomiye sahip Azerbaycan, ulusal parasinin başlica ticaret ortaklarinin ulusal paralari karşisinda deger kazanmasi neticesinde ithalat maliyetlerindeki düşüşten yararlanmiştir. 1999 yilinda fiyatlarda ortalama %8,6 düşüş olmuştur.

    Ülkede çagdaş bir vergi politikasinin uygulanmamasi, diş ticaretteki kisitlamalar milli gelirin düşük olmasinin başlica nedenleridir.
    Azerbaycan'da 1996-1997 yıllarında izlenen ve ekonomik istikrarı sağlayan politikaların, reel ekonomiyi teşvik edici devlet politikalarıyla desteklenmemesi, 1997 yılı öncesi yabancı sermayenin ülkeye çekilmesi için uygulanan vergi muafiyetinden vazgeçilmesi ve devlet organlarının gerekli hassasiyeti göstermekte yeterli olmayışı nedenleriyle üretime yönelik yatırımlar yapılamamıştır.

    Azerbaycan petrol sektörüne yapılan önemli miktarlardaki yabancı yatırım neticesinde eski Sovyet Cumhuriyetleri içinde en hızlı büyüyen ekonomilerden biri haline gelmiştir. GSYİH büyüme oranı 1998 yılında %10' a yükselmiş, 1999 yilinda ise %7,2 olmuştur. Azerbaycan ekonomisindeki büyüme petrol sektöründen ve petrol sektörüne bagli inşaat faaliyetlerinden, iletişim sektörlerinden ve az miktarda tarim sektöründen kaynaklanmaktadir. Ekonominin geri kalan kisminda durgunluk hakimdir ve yakin gelecekte herhangi bir gelişme olmasi beklenmemektedir.

    Dogrudan yabanci yatirimlar Azerbaycan'ın ekonomik canlanmasında anahtar rolü oynamıştır. Doğrudan yabancı yatırımların önemli kısmı petrol üretimi ve çıkarımı alanlarına olmuştur. 1995-98 yılları arasında yatırımlar %59,1 oranında artış göstermiştir. Sabit yatırımların GSYİH içindeki payı 1998 yılında 1995 yılı payının iki katına çıkarak %40,6 olmuştur.

    Azerbaycan'ın en önemli istihdam kaynağı olan ve GSYİH'ya katkıda bulunan ikinci önemli sektör olan tarım sektörüne yabancı yatırımların GSYİH'ya katkısı ise %0,5'in altındadır. Yabancı yatırımcılar imalat sanayi sektörüne yatırım yapmaktan kaçınmaktadırlar. Bunun bir sonucu olarak da sektörün üretimi düşmüştür. 2000 yılı itibariyle ülkeye yapılan doğrudan yatırımların ve yabancı borç akışının tutarı 2,100 milyar Manat olmuştur. Bu tutar toplam yatırımların %44,8'idir.

    Ekonomide Liberalizasyon Çalışmaları ve Özelleştirme

    Azerbaycan, ülke içi siyasi çekişmeler ve Ermenistan'la savaş nedeni ile, piyasa ekonomisine geçiş için gerekli yapisal reformlari gerçekleştirmekte geç kalmiştir.

    1991 yili Mayis ayinda kabul edilen yeni Anayasa ile birlikte yapisal reformlar ile ilgili kararlar da yürürlüge konmuştur. Ilk ve en önemli adim ise, merkezi planlamadan piyasa mekanizmasina geçiş olmuştur. Bu çerçevede kamu işletmelerine, 1992 yilinda fiyat ve ücretleri belirleme, kullanilacak girdilerin nereden saglanacagi ve üretilen mallarin nerede satilacagina karar verilmesi konularinda serbesti getirilmiştir.

    1995 yilinda fiyat liberalizasyonu, enerji sektörünü de kapsayacak biçimde genişletilmiş ve ülke içindeki enerji fiyatlari dünya fiyatlari düzeyine yükseltilmiştir. Gida mallari fiyatlari da serbest birakilmiş ve tüketim mallarina uygulanan destek programlari kaldirilmiştir.

    Ateşkesin ilani ve siyasal istikrarin saglanmasi ile birlikte ekonomik istikrari saglamaya yönelik politikalar da uygulanmaya başlamiştir. Bu çerçevede bir vergi reformu uygulamaya konmuştur. KDV uygulamasi başlatilmiş, ham petrol üretimine %25 oraninda vergi getirilmiştir.

    Özelleştirme, 1992'de kurulan Devlet Emlak Komitesi tarafından yürütülmektedir. Restoran, kafe, berber, dükkan, atölye gibi ticarethane olarak nitelendirilebilecek kuruluşların özelleştirilmesi mecburidir. Petrol, doğalgaz, telekomünikasyon ile ilgili kuruluşlar, sanatsal mekanlar ve madenler özelleştirilmeyecektir. Ancak, bu kuruluşlar Devlet Başkanı veya Başbakan kararı ile özelleştirme kapsamına alınabilir. 1993-1996 yılları arasında yalnızca konutlarda ve taksilerde özelleştirme gerçekleştirilmiştir.1996 yılında özelleştirmeye hız verilmiş, sayıları 6200'e varan küçük işletme özelleştirilmiştir. 1997 yili sonu itibariyle 15 000 küçük işletme özelleştirilmiştir. Küçük işletmelerin 1998 yili sonunda özelleştirilmesinin bitirilmesi planlanmaktadir. Özelleştirmeden 1996 yilindan bu yana 157 milyar Manat gelir elde edilmiştir. Özelleştirme sürecine katilan yabanci yatirimlarin orani her geçen gün yükselmektedir. Inşaat sektörü, büyük kamu kuruluşlari tekelinde olmasina ragmen 1998 yili özelleştirme programi içinde yer almaktadir.

    Özelleştirme ve yapisal reformlar yavaş ilerlemektedir. Ülkede işsizlik oraninin %20'lere ulaşmasi ve bunun sosyal patlamaya sebep olabilecegi gerekçesiyle hükümet işletmelerin kapatilmasi hususunda çekimser davranmaktadir. Özelleştirme programi satişa çikarilan işletmelerin sinirli sayida olmasi nedeniyle problemlerle karşi karşiyadir. 1996 yilinda başlayan özelleştirme programi 2002 yilina kadar uzatilmiştir.

    Finans sektörünün reformu ise çok yavaş ilerlemektedir. Sovyet döneminden kalan başlica dört bankadan üçünün birleştirilmesine ancak 2000 yilinin Haziran ayinda başlanabilmiştir. Bu bankalar Agroprombank olarak bilinen Agrosanayebank, Amanat Bank ve Prominvestbank olarak bilinen Sanayeinvestbank'tır. Ülke piyasasının büyük çoğunluğuna egemen olan bu bankaların önemli bilanço problemleri bulunmaktadır. Özel sektöre tahsis edilen kredilerin miktarı 1997 ve 1998 yılları arasında yükselmiş olmasına rağmen bu kredilerin çoğunluğu kısa dönemli olup, 2000 yılının ilk çeyreği itibariyle toplam kredilerin %85,6'sını oluşturmaktadır.


    Kamu kuruluşları yöneticilerinin güçlerini kaybetmek istememesi ve gücünü statükodan alan devlet kurumları özelleştirmeyi zorlaştırmaktadır.

    Azerbaycan'ın piyasa mekanizmasına geçişini ve ekonomik istikrarı sağlamaya yönelik çalışmalarını uluslararası kuruluşlar da desteklemektedir. Bu çerçevede, Azerbaycan ve IMF arasında makroekonomik gelişmeyi desteklemek ve ülkeyi petrol gelirlerine hazırlamak amacıyla yardım anlaşmaları imzalanmıştır. Azerbaycan 1992 yılında, Dünya Bankası'na ve Uluslararası Kalkınma Örgütü'ne üye olmuştur.


    azerbaycan 2008 gıda fiyatları, azerbaycan ekonomi, azerbaycan ekonomisi, azerbaycan ekonomisi 2008, azerbaycan fiyat, azerbaycan in günlük petrol üretimi, azerbaycan petrol üretimi, azerbaycanda inşaat sektörü, azerbeycan ekonomisi, manat,
#04.10.2008 00:34 0 0 0
  • cok cok tesekkur ederim bilgiler icin
#03.04.2009 22:15 0 0 0
  • :D
#05.04.2010 10:49 0 0 0
#05.04.2010 10:51 0 0 0