Yine otogar
Ve yine sadece kendime gidecek bir yolculuğun kıyısında zamanın geçmesini bekliyorken
Tam da güneş tutulmaktayken üstelik
Geldi
Çok yakın olayları bile çok kolay unutuyorken, nasıl hatırladığıma şaşırıyorum aklıma geldikçe
Şaşırıyorum ama yine de geldi işte
Durup dururken
Eskiden
Hem de çok eskiden, birkaç saniyelik bir görüntü bu..
Oldukça küçük olmalıyım..
Ki; babamın kucağındayım
Güneşli bir bahar günü
Tam da bugün gibi..
Ve stadyumun önündeyiz
Benim gözlerim ve yüreğim ayağımdaki kırmızı rugan pabuçlarda
Öncesi yok bu görüntünün..
Nasıl gidildi?
Nerden alındı?
Nasıl beğenildi?
Yok hiçbiri
Sadece kırmızı rugan pabuçlarım
Gözümü alamıyorum onlardan..
Nasıl da sevinmişim
Nasıl da coşkuluyum
Eve gitsem
Onlara dokunabilsem
Bunlarla nasıl yürüneceğini merak ediyorum sonra
Sıyrılıyorum kucağından babamın..
Gözlerim hala kırmızı pabuçlarda
Koşmaya başlıyorum sonra
Kaç adım hatırlayamıyorum ki.
Sonra
Pat
Yerdeyim..
Dizlerimden akan kanla aynı renk o sıra pabuçlarım
Ağlıyorum
Kırmızı rugan pabuçların sıyrılan ucu acıtıyor canımı en çok
Hepsi bu kadar görüntünün
Öncesi yok
Sonrası da
Aradan yıllar geçti
Hem de uzun yıllar..
Ama değişen pek bir şey yok sanki
Ne zaman o çocukça, kırmızı rugan pabuç coşkusunu, sevincini yakalasam yüreğimde
Yine pat yerdeyim
Yine yaralanıyorum
O coşkuyu tüketmek bir yana, doyasıya yaşayamadan üstelik
Yıllar değişiyor..
Sevinçler, coşkular değişiyor
Mekanlar değişiyor
Ama sonuç aynı..
Bir yolculuğun kıyısında..
Gelip geçiyorken uğranacak kadar hayatıma giren, bilmediğim bir şehirde bekliyorken
Ve tam da güneş tutulmaktayken
Neden geldi ki aklıma?