Türkçe kelimeler ve anlamları ( N )

Son güncelleme: 11.10.2008 17:22


  • N

    Naciler: Kurtulmuşlar, esenlik ve saadete kavuşanlar.
    Naçar: Çaresiz, umarsız.
    Naçaram: Çaresizim, umarsızım.
    Naçarımı: Çaresizliğimi.
    Nadan: Cahil, bilmez, haddini bilmez, kaba, terbiyesiz.
    Nail olmak: Erişmek. Kavuşmak, ulaşmak.
    Nail: Erişme, ulaşma.
    Nakkaş: Süsleme sanatkarı, usta.
    Nale: İnilti.
    Name: Mektup, kitap, mecmua.
    Namert: Mert olmayan, alçak.
    Nan: Ekmek, yiyecek.
    Nar: Ateş, tamu. [Mec.] Meme.
    Nara çalmak: Ateşe atmak.
    Nara salmak: Ateşe atmak.
    Narh: Fiyat.
    Nar-ı hicran: Ayrılık ateşi.
    Nar-ı miran: Zalim, kumandanın belası.
    Narınç: 1. Turunç meyvası. 2.Mec.Meme
    Nasip: Düşerlik, pay.
    Naşi: Hain, kötü kişi.
    Natuvan: Natüvan, güçsüz, argın.
    Natüvan: Güçsüz.
    Nazan: Nazlı.
    Nazar: Bakış.
    Nazen(nazende): Nazlı, naz edici, naz yapan.
    Nazenin: 1. Cilveli, oynak. 2. Çok nazlı yetiştirilmiş.
    Nazeninnen: Nazeninle.
    Nazınnan: Nazından.
    Nazik: İnce, zarif, güzel.
    Nebat: Bitki.
    Necaset: Pislik, murdarlık.
    Nece bir: Nasıl da.
    Nece: Nice, nasıl.
    Nedür: Nedir.
    Ne-düşüpsen: Niçin düştün, niye düştün?
    Nef eylemek: Fayda etmek.
    Nef: Fayda.
    Nefsi emmare: İnsanın çirkin ve şeytanın teşviklerine itirazssız ve mücadelesiz tabi olması hali.

    Ner: Erkek deve.
    Nerban: Deveci.
    Nerde: Nerde.
    Nerduvan: Merdiven.
    Nergiz: Nergis çiçeği.
    Nerye: Nerye, nereye.
    Nevcivan: Taze, genç, delikanlı.
    Nevruz: Eski bir İran takvimine göre yeni yılın ve ilkbaharın başlangıç günü, 22 Mart.
    Neynerem: Neylerim, istemem.
    Neynin: Neyleyeyim.
    Nezereyıe: Nazarkıl, bak.
    Nigar: Nigar, özel ad.
    Nihan etmek: Gizlemek.
    Nihan: Gizli, saklı, bulunmayan, görünmeyen, sır.
    Nikap: Yüz örtüsü, peçe.
    Nikap: Yüzörtüsü.
    Nişana: Nişane, belirti, im, kanıt.
    Niyaz: Dilek, istek, dua.
    Niza: Çekişme, kavga.
    Nize: Kargı, mızrak.
    Nöker: Köle, hizmetçi.
    Nuş eylemek: Zevk ve sefa etmek.
    Nuş: İçen, içici, tatlı şerbet gibi içilecek şey, zevk ve sefa.
    Nübüvvet: Peygamberlik, nebi olmak, nebilik, Allah'ın emriyle görevli olarak insanları doğru yola çevirmek.

    Nüsha: Yazılı, yazılmış şey, yazılı bir şeyden çıkarılan suret.


#11.10.2008 17:22 0 0 0