Türkçe kelimeler ve anlamları ( Z )

Son güncelleme: 11.10.2008 17:33


  • Z

    Zağ: Karga.
    Zahit: Süs ve makamlarından feragat eden kimse. Sofi.
    Zahm: Yara.
    Zahman: Vatan, ülke, bir kimsenin doğup büyüdüğü yer.
    Zail: Sona eren, devamlı olmayan, geçen.
    Zalım: Zalim.
    Zar çekmek-zarı çekmek: Acı çekmek: ağlamak, inlemek.
    Zar etmek: Ağlamak.
    Zar: Ağlama, inleme.
    Zara-çalmak: Ağlatmak, inletmek.
    Zara-salmak: Ağlatmak, inletmek.
    Zarılanmak: Acı çekerek ağlamak, inlemek.
    Zarıncı: Yatalak hasta.
    Zeher: Zehir.
    Zehrimar: Yılan zehiri.
    Zemheri : Kışın en sert dönemi, karakış.
    Zemzem: Kabe yakınındaki bir kuyu, bu kuyunun Müslümanlarca kutsal suyu.
    Zencir: Zincir.
    Zer: 1. Altın. 2. Altın sarısı renk.
    Zer-cığa tel: Turnanın renkli tüyleri ve telekleri.
    Zer-cığa: Altın sarısı ve yeşil karışımı renk, altın yeşili.
    Zerli tuğ: Altın tuğ, altın bezeli tuğ.
    Zerre: Pek ufacık parça.
    Zerrin: Altından yapılma, altın görünüşlü, altın renkli.
    Zikr: Zikir, anma.
    Zilf-zilif: Zülüf.
    Zinet: Ziynet, bezek, süs, takı.
    Zöhre: Zühre. Tahir ile Zühre adlı halk hikayesinin baş kadın kişisi, Tahir'in sevgilisi.
    Züban: Lisan, dil.
    Zükür: Erkekler.
    Zül-cenan: İki cennet.
    Zülfikar: Hz. Ali'nin çatallı kılıcı.
    Zülf-zülüf: Şakaklardan sarkan saç demeti, saç lülesi.

#11.10.2008 17:33 0 0 0