Goblen

Son güncelleme: 30.10.2008 09:32
  • Türk Düğünü

    noimage

    Moster Köprüsü
    noimage


    Kardaki Kilise

    noimage

    Taştaki kız

    noimage

    Büyük Fırtına

    noimage

    Üzerinde hazır renkli baskısı olan goblen tipi:

    noimage

    Kağıt üzerinden sembollere bakarak işlenen goblen tipi (en zor olan budur )

    noimage

    Kraliyet Sanatı ; GOBLEN

    Kraliyet Sanatı olarak Fransada ortaya çıkan Gobleni, 19. Yüzyılda Türkiyeye gelmiş ve son zamanlarda hızla benimsenir olmuştur. 1603'te Fransa Kralı IV.ncü Henri, Gobelin ailesine ait bir binada François de La Planche ve Marc de Comans namındaki adamlara iki dokuma imalathanesi kurdurmuştu.

    Bunların oğulları çok güzel işler dokumuşlardı. 1662'de Colbert, Goblen'lerin bu binasında saraya mahsus mobilyaları yapmak üzere bir imalathane tesis ettirdi ki burada saraya ve bilhassa Versailles (Versay) sarayına mahsus duvar örtüleri, perdeler, kanepe ve koltuk kumaşları gibi dokumalar yapılıyordu. Bu atölyeler bilahare büyütüldü ve çalışan işçilerin adedi artırıldı. Meşhur sanatkâr Le Brun buraya müdür tayin olunarak 1662'den 1690 tarihine kadar bu vazifeyi gördü. Le Brun bilhassa bu atölyelerin dahili teşkilatı ile uğraştı ve birçok güzel eserler meydana gelmesine amil oldu, fakat bütün bu muvaffakiyetler sarayın parasına mütevakkıftı. Kralın parası sayesinde fevkalade Gobelin işleri yapıldı. Fakat para azalınca imalathanenin yaptığı işler de azaldı ve o zaman imalathane dışarı için iş yapmaya mecbur oldu. Le Brun ve onun çalışma arkadaşları ilk imalatın bütün karton modellerini yaptılar.

    Bunlar içinde meşhur mevzular, mevsimler, Meleagre'ın avları, kralın hayatı, İskender'in hayatı gibi Şekillerdir. Diğer muktedir sanatkarların yaptığı bazı mevzular da vardı ki bunlar içinde havari Yunun hayatı, Rafael'in Şekillerinden Vatikan'ın odaları ve yine Rafael'in ve Le Brun'ün eserlerinden Konstantin'in hayatı gibi mevzular vardır. Ressam Poussin'in Musa'nın hayatı, N. Coypel'in İlahların Zaferi ve Ch. Cpypel'in Don Quichotte'un hayatı gibi mevzulu eserler de meşhurdur. XV.nci Louis zamanındaki mevzular sahraidir. O zamanki tablolar gibi duvar örtülerinde de ağaçlar, yeşillikler, periler ve aşk timsali amorlar resmolunmuştur.

    Ondan sonra büyük üstatların tablolarının aynını yapmak modası zuhur etmiştir ki bu bir hata idi. Bir tablodaki binlerce rengi, boyalı ipliklerle halı ve dokuma üzerine işlemek çok güçtü. Bu tarz sonraları terk olundu ve L. O. Merson, Puvis de Chavannes ve Cazin gibi büyük ressamlara yaptırılan basit renkli modeller numune tutularak çok güzel eserler vücuda getirildi. Goblennuri; kralların sanatı olarak bilinmektedir. Bu nitelemeyi, başta ortaya çıkış şeklinden almaktadır. 17. yüzyılda Avrupa saraylarında sarayların dışı gibi içi de görkemli döşenirdi. Sarayın halılarından kapılarına, perdelerine, koltuklarına kadar her bir eşyada krallığa yakışır bir stil, ihtişam aranırdı. Bu zamanda dekorasyon, en ihtişamlı devirlerini yaşamıştır denebilir. Duvarlardaki Şekil ve tasvirler, koltukların yüz işlemeleri, perdeler, goblens denilen bu sanatın doğuşunu ortaya koymuştur.

    1662 yılında Fransada sarayın bu ihtiyaçları için özel bir imalathane kurulmuştur.
    Bu imalathane, GOBELINS adında bir ailenin sahip olduğu köşkte bulunduğu için ismini buradan almıştır. İmalathaneyi kuran kişi de Colberttir. Colbert, Kral 14. Luis için çalışmalarına burada başlamıştır. Yapımı Sabır Gerektiriyor Colbert ve Le Brun, 1667 de Kraliyet Mobilyaları Üreticisi fermanını aldıktan sonra, faaliyet alanlarım genişleterek, çeşitli imtiyazlar elde etmişlerdir. Colbertin ölümünden sonra idari çekişmeler ve savaş yüzünden fabrika kapanmıştır. Fakat Le Brunün bu sanat üzerindeki hakimiyeti 30 yıl sürmüştür.

    Goblen eserlerinin kronolojik sıralamasını yapmak anlamlı olmamaktadır:
    Eserlerin hazırlanması çok uzun yıllar sürmektedir.
    Örneğin Don Kişotun Hikayesi adlı eserin tamamlanması 80 yıl sürmüştür. Bazı eserler de tekrar tekrar tezgaha konmuştur. Bu nedenle eserleri özgün karakterlerine göre gruplandırmak daha doğru olacaktır. İlk dönemde; İtalyan freskleri uyarlanmıştır ki, en orijinal çalışmalar bunlardır. Sonraki dönemde; Le Brun geleneğinde, dekoratif kompozisyonlar, mitolojik ve dini konular ve güncel tarih konularının işlenmesi üzerine kuruludur. 18.Yüzyılda, goblen üstatları, grotesk sanat ve türevlerini konu almışlardır.

    18.Yüzyılın sonlarında ise, eserler, sanatsal bir fakirlik ve taklit kurbanı olmaktan kurtulamamıştır. Ancak 19. yüzyıl başında; Claude Monet gibi ressamların katılması, bir canlılık getirmiştir. 20.Yüzyılda Gulliaume Janneau, eski denenmiş usullere dönmüş, renklerde ve tonlarda sayıyı azaltarak, goblene halıcılığında yeni bir çığır açmıştır.

    Goblene, üretiminde, büyük halı tezgahlarına benzer tezgahlar kullanıla gelmiştir.
    Ünlü goblen örnekleri duvar için yapılmış tablo-halılar şeklinde Louvre, Versailles, Musee de Bruksels, Musee de Angers de bulunmaktadır. Türkiyeye 19. Yüzyılda Girdi Ülkemize 19. yüzyılda giren bu sanat, daha çok batılı diplomatlar ve azınlıklar yolu ile gelmiştir. Goblen; günümüzde, ev ve işyerleri için tablo, koltuklar ve puflar için kaplama kumaşı olarak, koltuk ve kanepeler için şal olarak kendisini göstermektedir.

    Bu gün gelişen ev tekstili sektörü alanında goblen sanatının önemli bir geleceği vardır. Ancak, işlenmesinin zaman ve sabır gerektirmesi, malzemenin pahalı olması, yaygınlaşmasının önüne geçmiştir. Gelir ve kültür düzeyi yüksek kişilerin daha çok özel zevkleri için ürettikleri bir ürün olmuştur. İşlenmesinin dikkat ve sabır gerektirmesi, seri üretim yapılmasını engellemektedir.

    Nasıl Yapılıyor? Hazır sert özel kumaşa basılmış resmin, renklerine uygun mouline ipliklerle işlenmesi şeklinde olabildiği gibi, düz fakat telleri sayılabilir kumaş üzerine modelden bakılarak, kumaşa aktarılması şeklinde yaygın iki yol vardır. İşlemede değişik kasnak türleri işlemeyi kolaylaştırmaktadır, ancak kasnak kullanmadan da işlenebilmektedir. Kullanılan malzemeler tamamen ithaldir.
#29.10.2008 13:39 0 0 0
  • Cok buyuk emek vermisler bunlara bitanede ben almistim TR,den okadar guzelki gercekten buyuk emek istiyo
#30.10.2008 09:32 0 0 0