Nar Nedir - Nar Yetiştiriciliği

Son güncelleme: 30.10.2008 17:46

  • NAR YETİŞTİRİCİLİĞİ

    Nar çok yıllık, çalı formunda bir bitki olup çok kuvvetli bir kök sistemine sahiptir.Bitki çok gövdeli ve sık dallıdır. Çiçekleri erkek-dişi ve erdişi olup küre şeklinde iri bir meyvesi vardır. üstten hafif basık olan bir ılıman iklim bitkisidir. Nar, C vitamini, demir ve potasyum yönünden zengin bir meyvedir.Tadı: Tatlı, mayhoş, ekşi gibi çeşitli dir. Nar bitkisinin adaptasyon kabiliyeti yüksektir. Genelde tropik ve suptropik iklim bitkisi olmasına rağmen, -10 oC'ye kadar dayanabilmektedir.

    Çeşitli iklim ve toprak koşullarında yetişip , bakımı kolaydır. dalında uzun süre kalabil mesi ve depoda muhafaza edilebilmesi pazarlamassı için kolaylık sağlar bir meyve türüdür.Ülkemizin bir bölümü narın anavatanı içinde bulunmakta ve üretimi yapılmaktadır.

    İklim ve Toprak İstekleri

    İklim İsteği
    Nar yıllık ortalama 500 mm' lik yağış istemekle birlikte bu yağışın çoğuna ilkbaharda ihtiyaç gösterir. Yazın yağan yağmurlar meyve kalitesini bozmakta, olgunluğa yakın dönemde yağan yağmurlar meyve kabuğunu çatlatmakta olup, bu zamanda iyi sonuç vermemektedir. Meyve oluşumu döneminde kuru hava koşulları en kaliteli meyvenin oluşmasını sağlayarak pazar değerini arttırmaktadır. Nar bir güneş bitkisidir, bahçe tesisinde ve yeterli ışıklanma koşullarına dikkat edilmelidir.

    Toprak İsteği
    Nar toprak isteği bakımından fazla seçici değildir. Silisli çakıllı, kumlu, kireçli, killi ve ağır killi gibi çeşitli toprak tiplerinde nar yetiştiricili yapılabilmektedir. Tuzluluğa orta derecede dayanıklıdır. Toprak alkali veya asit olabilir. Bazı meyvelerin aksine aşırı toprak nemine dayanıklıdır. Narda optimal gelişme kuru ve sıcak hava koşullarına karşılık derin geçirgen nemli ve serin topraklarda görülmektedir.

    Yetiştirme Tekniği
    Çeşit Seçimi
    Nar yetiştiriciliğinde, çeşit seçimi oldukça önemlidir. Çeşit seçiminde dikkat edilen konular: bölgeye adapte olmuş o yörenin iklimine, hastalıklara dayanıklı, verimi iyi, meyveleri insanların göz zevkine ve damak tadına uygun ve taşımaya dayanıklı olması gibi özelliklere göre seçim yapılır.

    Çeşit seçiminde ticari amacına göre sofralık yada endüstri çeşitlerinin yetiştirilmesine karar verilmelidir.Ayrıca, bu çeşitlerin meyvelerinde irilik kabuk rengi ve kalınlığı, dane rengi, yumuşak çekirdeklilik, sululuk gibi özellikleri ihtiyaca cevap verebilmelidir. Yurt içinde sevilen nar çeşitleri hafif mayhoş veya tatlı çekirdeksiz ve iri meyveli olanlardır. Avrupa ya ihracat için özellikle kabuk ve dane rengi kırmızı ve mayhoş çeşitler seçilmelidir. Arap ülkelerine ihracat için ise tatlı narlar tercih edilmelidir. Ayrıca nar suyu veya nar ekşisi elde etmek için yine kırmızı daneli ve ekşi mayhoş narlar uygumdur.

    Bahçe Tesisi
    Toprağın nar yetiştiriciliğine uygunluğuna bakıldıktan sonra tesviyesi yapılmalıdır. Öncelikle yaz aylarında pulluk tabanını kırmak için dipkazan çekilir.Daha sonra pullukla derin sürüm yapılır.

    Sonbaharda döneminde ise 40-60 cm derinlik ve çapta dikim çukurları açılır.çukurlar üst toprak ve yanmış çiftlik gübresi karışımıyla doldurulur, yabancı otlar temizlenir.Narda dikim aralıkları 2 m ile 6 m arasında olmalıdır. Bunun yanında kapama nar bahçelerinde en yaygın olarak kullanılan dikim aralıkları 2.5 x 4 veya 3 x 4 m dir. Sıralar kuzey -güney doğrultusunda olursa güneş vehavalanma daha iyi olacaktır. Nar bahçesi, doğrudan çelikle yada köklü fidanlarla kurulabilir. Ancak, çeliklerin doğrudan bahçeye dikilmesi çeşitli bakım güçlükleri ve verim kayıplarına yol açacağından nar çeliklerinin bir fidanlık parselinde köklendirilip bir yıl süreyle burada bakımları sağlandıktan sonra boylama yapılarak bahçeye dikilmeleri daha iyi sonuç verecektir.

    Nar fidanları sonbaharda yaprak dökümünden başlayarak kış ayları boyunca ve erken ilkbaharda dikilebilir. Kışları çok soğuk geçmeyen bölgelerde sonbahar dikimi daha uygundur. Dikim yapılırken fidanın çelik kısmında tırnak kalmışsa kesilir. Zayıf sürgünler alınır, fazla uzun kökler kısaltılır. Sürgünün 50-60 cm den tepesi alınır. Sürgün yeterince boylanmamış, zayıf gelişmişse dikimden hemen sonra 2-3 göz üzerinden kesilerek gelecek yıl için kuvvetli sürgün oluşumu sağlanır. Sonra daha önce toprak - gübre karışımı doldurulmuş çukurdan fidanın çelik kısmının tamamı toprak içinde kalacak kadar karışım alınır. Fidan buraya yerleştirilerek tekrar aynı toprak gübre karışımı ile takviye yapılır. Fidan diplerindeki toprak ayakla iyice bastırılır. Can suyuvermek üzere etrafına küçük bir çanak yapılır. Çok rüzgarlı bölgelerde karşılıklı iki herek çapraz olarak fidana yaklaştırılarak bağlanır. İyi bir nar fidanında kök sistemi kuvvetli teşkil etmiş olmalıdır. Son olarak hazırlanan çanaklara en az yirmişer lt. can suyu verilerek dikim tamamlanır,hava yağmurlu da olsa bu can suyunun verilmesi gerekmektedir.

    Bakım
    Toprak İşleme
    Genç nar bahçelerinde ilk yıllar derin toprak işleme aletleriyle iki yönlü sürüm yapılır.
    Daha sonraki yıllarda iş genişliği az dar olan bahçe traktörleriyle ve diskli tırmık rotovatör, kazayağı gibi toprağı yüzlek işleyen aletlerle sürüm yapılabilir. Ağaç dipleri gerekirse el aletleriyle çapalanabilir. Yabani ot kontrolünde istenirse ot öldürücü ilaçlarda kullanılabilir.

    Gübreleme
    Her türlü gübrenin uygulanmasında toprağın fiziksel ve kimyasal yapısı ağacın durumu iyi gözlenmeli, toprak ve yaprak analizi yaptırdıktan sonra gübre uygulamasının yapılması en doğrusudur.Narlarında organik gübrenin gelişme, verim ve kaliteye önemli ölçüde etkisi bulunmaktadır. Narlara verilecek çiftlik gübresi iyi yanmış olmalı ve dekara 2-3 ton sonbahar-kış aylarında bütün bahçeye kaplayacak şekilde verilmeli ve çapa ile toprağa karıştırılmalıdır. Nar için yeşil gübreleme yapılması da yararlı sonuçlar verir. Bunun için bakla, fiğ gibi bitkiler nar bahçesinin tamamına ekilir. Ekimi yapılan bitkilerin çiçeklenme dönemlerinde bahçe sürülerek bitki toprağa karıştırılır. Bu bitkilerin toprağı azotça zenginleştirmesi bakımından da olumludur.

    Azot nar için önemli bir maddedir. Azotlu gübre sürgün gelişimi ve meyve büyümesini etkiler. İlk yıllarda ağaç başına 50 - l00 gr saf azot (amonyum sülfat) olarak (250 - 500 gr) verilmesi oldukça iyi sonuç vermektedir.Tam verime geçtikten sonra bu miktar ağaç başına 200 - 300 gr (amonyum sülfat) olarak, (l - l,5 kg)olmalıdır.Azotlu gübreler erken ilkbahar ve yaz aylarında olmak üzere 2 dönem verilmektedir. Yukarıda belirtilen miktarın 2/3 ü mart ayında l/3 ü ise haziran-temmuz aylarında verilmelidir. Gübrelemeden sonra ağaç hemen sulanmalı yada önce çapa ile toprağa karıştırılmalıdır. Fosforlu gübreler ise narın çiçeklenme meyve tutumu ve kök gelişmesini etkiler. Narların fosfor ihtiyacı tam verim çağında l00-200 gr saf fosfor (trible süper fosfat) olarak yaklaşık (250 - 500 gr) olarak belirlenmiştir. Fosforlu gübreler kış aylarında dal uçlarının ulaştığı bölgelerde 20 - 30 cm derinlikte ağaç çevresinde açılan 4 - 6 adet çukura verilerek üzeri kapatılır.

    Sulama
    Nar yetiştiriciliğinde yağışların yeterli olmadığı her dönemde sulama zorunludur. Sulamanın az ve sık yapılması gerekir. Genel olarak şubat - mart aylarında odun gözlerinin sürmesinden eylül - ekim aylarında meyve oluşumuna kadar sürekli olarak toprak nemi korunmalıdır. Özellikle odun gözlerinin sürmesi çiçek tomurcuklarının oluşması,tohum bağlaması ve meyve gelişimi dönemlerinde olmak üzere 3 dönemde yeterli toprak nemi mutlaka sağlanmalıdır. Bahçenin toprak yapısına göre sulama aralığı 7-10 gün olmalı Ancak yaz aylarında sulama sıklığı ve miktarı artırılmalıdır. Meyvelerin son olgunlaşma döneminde hasattan 10-15 gün önce sulama kesilmelidir.Sulamaya devam edildiği taktirde narlarda büyük sorun olan kabuk çatlamalarını görülür. Nar bahçelerinde genelde çanak usulü sulama uygulanır. Mümkün ise modern sulama sistemlerinden olan damla sulama alttan sulama, sızdırma usulü sulama sistemleri uygulanmalıdır. Bu sistemlerin ilk yatırım giderleri fazladır. Uzun vadede ise işçiliksiz ekonomik az su kullanımı gibi büyük faydalar sağlamaktadır.

    Budama
    Şekil budaması ilk 2-3 yıl içinde ağaçlar verime yatmadan önce yapılır. Dikimden sonra dipten çıkan kuvvetli 3-4 sürgün ana gövde olarak seçilir ve tepeleri 50-60 cm kesilerek alçak taçlanmaları sağlanır. Ana gövdelerden çıkan birinci ve ikinci dallarda da 2.-3. yıllarda tepe alma yapılarak taç teşkili tamamlanır.

    Verim Budaması:
    Narlar genel olarak 2. ve 3. yıllardan itibaren meyve vermeye başlarlar. Narlar verime yattıktan sonra meyve verecek dallarda uç alma yapılmamalıdır. Bu dönemde seçilen 3, 4 gövde dışında çıkan dip sürgünlerin sürekli olarak temizlenmesi sağlanmalıdır. Ayrıca taç kısmında görülen obur dallar dipten kesilip, taç teşkili için gerekirse uç alınarak dallanması sağlanmalıdır. Sık taç meydana gelmiş ise güneşlenme ve havalanmayı sağlamak için genel bir seyreltme yapılmalıdır. Budamada zayıf kurumuş, hastalıklı dallara öncelik verilmelidir.

    Geliştirme Budaması:
    Narların verimlilik süreleri çeşitli şartlara göre değişmekle birlikte ortalama 20 - 30 yaşlarına kadar sürer. Ancak kök boğazından yeni çıkan sürgünlerle nar l00 yılı aşkın bir süre verimliliğini sürdürebilir. Bu durumda yaşlı gövdeler dipten kesilerek yeni sürgünlerin oluşumu teşvik edilir. Bu sürgünlerle aynı yollarla yeni gövdeler teşkil edilerek ağaç gençleştirilir. İstenirse gençleştirme işlemi her yıl her ağaçtan l-2 gövde kesilerek kademeli olarak yapılır. Bu şekilde bahçeden kesintisiz olarak ürün alınması mümkün olabilir.

    Hastalık ve Zararlılarla Mücadele
    En önemli hastalık bazı mantarların nar meyvelerinde çürümelere sebep olmasıdır. Bazı klasik kültürel işlemler uygulanarak hastalıklar büyük ölçüde önlenebilir.Olgunluğa yakın bir dönemde fungusit uygulaması yapılması depolanacak meyvelerin uzun süre çürümelerini engellemektedir.

    Narların en önemli zararlıları sıçanlardır ve özellikle tatlı narlarda ve olgunluğa yakın dönemlerde zarar verirler. Yaprak bitleri, nar beyaz sineği, unlu bit, kabuklu bitler, kırmızı örümcekler, Akdeniz meyve sineği, nar içi kurdu, toprak altı zararlıları gibi genel zararlılarda narlarda görülür.

    Hasat Ambalajlama ve Depolanması

    Hasat
    Nar hasatı, çeşitlere ve bölgelere göre değişsede genellikle ağustos sonunda başlayıp kasım ortalarına kadar devam eder. Narın çiçeklenme dönemi uzun olduğundan dolayı olgunlaşması farklı zamanlarda olur. Bu yüzden nar hasadının 2-3 defada yapılması gere kir. Hasatsonbahar erken donlarından ve yağışlardan önce bitirilmelidir.Hasat sırasında meyveler üzerinde 1-2 mm uzunluğunda sap kalacak şekilde makasla kesilmelidir. Özellikle hasat esnasında meyveleri yere düşürmekten ve darbelerden korunması meyve çürümesini önleyeceğinden dolayı kalitesi artar. Kasalara dizilirken iki sıradan fazla dizilmemelidir.

    Ambalajlama
    Narların seçme ve boylamasının elle yapılması daha uygun olup meyveler birbirine değmeyecek şekilde paketlenmesine dikkat etmek gerekmektedir.

    Depolama
    Narlar meyve kabuğunun özel yapısı dolayısıyla çeşitli koşullarda 4 - 6 ay süreyle depolanabilir. Narların depolanmasında en emin ve en az kayıpla ulaşılacak başarı modern soğuk hava depolarıdır. Sıcaklık ve nisbi nemi ayarlanabilen bu depolarda 1-20 C'de %85-90 nisbi nemle meyveler muhafaza edilebilirler.
#30.10.2008 17:42 0 0 0

  • Meyve Çatlamaları

    Narda meyve çatlaması genellikle olgunluk döneminde ortaya çıkmakta ve olgunluk ilerledikçe çatlamış meyve miktarı da artmaktadır. Bu sorundan dolayı yüksek miktarda verim kaybı olabilmekte, hatta % 50 ürün kaybı oluşabilmektedir. Meyve çatlamasının kontrolü için çatlamaya dayanıklı çeşit kullanılması, düzenli ve yeterli sulama yapılması, derimin zamanında ve birkaç defada yapılması, meyvelerin güneş ışığından korunması, aşırı azot gübrelemesinden kaçılması ve sert budamanın yapılmaması önerilmektedir.

    Nar meyvelerinde görülen kabuk çatlamaları
    Narın Morfolojik ve Fizyolojik Özellikleri
    Bir ılıman iklim meyve türü olan narın ana vatanı, Ortadoğu, Anadolu ve Kafkasya ile İran Körfezi arasında kalan bölge olup binlerce yıldır üretimi ve tüketimi yapılmaktadır.
    Nar bitkisi doğal olarak küçük yapılı ağaçlar olduğu için birim alana dikilen fidan sayısı ve dolayısıyla ürün miktarı fazla hasat ve ilaçlama kolay, muhafaza ve taşımaya dayanıklılığını uzun bir dönemde Pazar olanağı gibi avantajları olan bir bitkidir. Nar Türkiye'nin hemen her bölgesinde görülür. En çok Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yetiştirilmektedir.
    Nar tatlı, mayhoş ve ekşi olmak üzere 3 farklı tat değerine sahiptir.Farklı yörelerde farklı kullanım şekilleri vardır.Nar bitki kökünden meyve çekir-değine kadar her yönüyle değerlendirilebilen önemli bir endüstri meyvesidir. Nar genellikle taze olarak tüketilmekte ise muhafaza süresi uzun olduğundan (2-3 ay ) değişik şekillerde tüketimi de yaygındır.
    Demir, potasyum ve C vitamini açısından çok zengin olduğu için en ideal taze tüketilmesidir. Ekşi nar sularından, sirke ve sitrik asit elde edilmekte ayrıca kaynatılıp koyulaştırılarak çorba ve salatalarda limon yerine kullanılır. Tansiyon düşürücü, ishal ve dizanteri tedavilerinde kullanılarak ferahlatıcı ve serinletici etkisi vardır. Nar kabuğundan bulunan zengin tanen; deri işleme sanayinde ve meyve sularının durulaştırılmasında ve çinko zehirlenmelerinin önlenmesinde yoğun olarak kullanılır.Ayrıca nar kabuğu ve çiçeklerinden boya ve mürekkep imalinde yararlanılır.Nar çekirdekleri pamuk tohumu ile aynı oranda yağ içermektedir. Yağ sanayinde arta kalan posa, östrojen hormonu içeren en zengin bitkidir. Bu da besin unu olarak hayvan yemlerine katılarak süt verimini arttırır.
#30.10.2008 17:46 0 0 0

  • Kutsal kitaplarda adı sıkça anılan ve sonbahar mevsiminde sevilerek yenilen nar meyvesini veren Nar ağacı, Nargiller'in örnek bitkisidir. Çeşitli kaynaklarda narın anayurdunun, Anadolu'yu da içermek üzere Batı Asya'nın çeşitli ülkeleri olduğu belirtilmektedir.

    Çekirdeklerinin kuşların dışkısıyla taşınmasıyla günümüzde pek çok ülkede, ülkemizde ise başta Ege ve Akdeniz bölgeleri olmak üzere iklimi uygun birçok yörede nar ağacı yetiştirilmektedir. Ekonomik ömrü 30-50 yıl olan ve 4-5 m'ye kadar boylanabilen nar ağacının, 100 yıl kadar yaşayabilen güçlü bir kök sistemi vardır.

    Bitkinin ince, eğri ve toprak düzeyinden başlayarak birçok sürgün vererek dallanan gövdesi, âdeta bir çalı görünümünde olur. Üst yüzeyi yeşil ya da koyu yeşil renkli yaprakları ince, uzun ve mızrak biçimli olarak dallarda karşılıklı dizilidir. Nisan-mayıs aylarında açmaya başlayan özel nar kırmızısı ve ender olarak sarı ve beyaz renkli çiçekleri, sürgünlerin uçlarında 1-5 adet olarak bulunur. 50-70 gün kadar çiçekli kalan ve bir süs bitkisi gibi güzel olan nar ağacının meyvesinin gelişme dönemi 120-160 gündür.

    Sonbaharda olgunlaşan nar, üstten basık küre biçiminde ve iri portakal büyüklüğünde olup 1-5 mm. kalınlığında sarı, yeşil-sarı ya da kırmızı renkli derimsi yapılı bir kabukla kaplıdır. Bu kabuğun altında, her meyvede ortalama 1.000 adet olan ve yenilen nar taneleri bulunur.

    Taneler, kabuğun içe doğru uzantısıyla oluşan odacıklarda yer alır. içlerinde, meyvenin tohumu olan çekirdekleri vardır. Olgunlaşan narlar tatlı, mayhoş ya da ekşi tatta olup tazeyken yenilir ya da sıkılıp suyu çıkarılarak, meyve suyu, şurubu ve şerbeti yapılarak tüketilir.

    BESİN DEĞERLERİ

    100 gr. taze narın içerdiği önemli besin değerleri şunlardır: 63 kalori; 0,5 gr. protein; 16 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,3 gr. yağ; çekirdekleriyle birlikte yenilirse yüksek oranda lif; 8 mgr. fosfor; 3 mgr. kalsiyum; 0,3 mgr. demir; 3 mgr. sodyum; 259 mgr. potasyum; eser miktarda A vitamini; 0,03 mgr. B1 vitamini; 0,03 mgr. B2 vitamini; 0.3 mgr. B3 vitamini ve 4 mgr. C vitamini.

    SAĞLIĞIMIZA YARARLARI

    Yukarıdaki değerlerin incelenmesinden görüleceği gibi nar, özellikle potasyum ve karbonhidrat yönünden değerli bir besindir. Bunun yanı sıra narın, sağlığımıza yararlı şu etkileri de vardır:

    o Nar meyvesinin kabuklan, doku büzücü etkisiyle peklik vericidir: Bunun için nar kabukları iyice kıyılıp bunlardan 2-3 tatlı kaşığı alınarak üzerine bir bardak kaynar su dökülür. 10-15 dakika kadar demlendirilerek bir infüzyon elde edilir. Bu infüzyondan günde iki kez, sabah ve akşamları birer bardak içilir.

    o Yukarıda tanımı verilen infüzyonun aynı dozda içilmesi, bedende tenya düşürücü etki de yapar.

    o Nar kabuklan, aynı etkilen nedeniyle şiddetli diyare ve dizanteriye karşı da kullanılır: Bu etkiyi sağlamak için narın taze ya da güneşsiz, havadar bir yerde kurutulmuş kabuklarından 2-3 tatlı kaşığı alınıp bir bardak suyun içinde kaynama noktasına kadar ısıtılır. Daha sonra kısık ateşte ısıtma 10-15 dakika daha sürdürülüp bir dekoksiyon elde edilir. Bu dekoksiyondan günde iki kez, sabah ve akşamları birer bardak içilir.

    o Kurutulmuş ve öğütülmüş nar kabukları, yine aynı etkisi nedeniyle yaralara serpilerek kanı kesici olarak kullanılır.

    o Olgun nar tanesinin sıkılıp suyunun içilmesi ya da nar taneciklerinin bolca yenilmesi idrar söktürücü, sindirimi kolaylaştırıcı ve tonik (bedeni güçlendirici) etkiler yapar.

    AĞACININ ÜRETİLMESİ

    Nar ağaçları tohumuyla, obur dallarından alınan çelikleriyle, daldırılmasıyla, dip sürgünleriyle ya da aşılanma yoluyla çoğaltılır. Bizim için en doğrusu, inanılır profesyonel üreticiden türü belli ve sağlıklı fidanları alıp bahçemize dikmek olacaktır.

    AĞACININ YETİŞTİRİLMESİ

    İklim isteği: Nar ağacı için, uzun süren sıcak ve kurak yaz mevsimi ile ılık ve yağışlı

    kış mevsimi geçiren bölgeler uygundur. -10 dereceye kadar düşen sıcaklığa dayanabilen nar ağacı, -20 derece sıcaklıkta bütünüyle ölür. Yazın yağan yağmurlar, meyve kalitesinin bozulmasına neden olur, kurak geçen yazlar, iyi ürün alınmasını sağlar. Ancak, nar ağacı, kesenkes bol güneş gören yerleri yeğler.

    Toprak isteği: Nar ağacı toprak yönünden seçici değildir. Silisli, çakıllı, kumlu, kireçli, killi ve hatta ağır killi, asitli ya da alkali topraklarda yetişebilen nar ağacı, tuzluluğa da orta derecede dayanıklıdır.

    Sulama: Nar ağacı, yıllık ortalama 50 mm'lik yağışı yeterli bulmakla birlikte uzun süren kuraklık dönemlerine de dayanabilir. Ama, böyle durumlarda meyve veriminde ve kalitesinde çok düşme görülür. Genel olarak ağacın odun gözlerinin sürüm dönemi olan şubat-mart aylarından eylül-ekim aylarına kadar, ağacın toprağının nemli tutulmasına önem verilmelidir. Ancak meyvelerin olgunlaşmasından 10-15 gün kadar önce sulama kesilmezse kabuklarında çatlamalar görülür ve ürünün değeri düşer.

    Gübreleme: Nar ağaçlarına, ilkbahar ve sonbaharda, bütün kök bölgesini kaplayacak ve toprakla karıştırılacak şekilde çok iyi yanmış çiftlik gübresi verilir. Ağaçların altına bakla ekilmesi ve ürün alındıktan sonra tüm bitkinin, kökleriyle birlikte toprağa gömülmesi de yeşil gübre ve azot desteği olarak ağaca yarar sağlar. Ayrıca nar ağaçlarının altına fosfor ve azotça zengin kompoze fenni gübreler de serpilir.

    Budama: Tüm meyve ağaçlarına olduğu gibi nar ağaçlarına da şekil, ürün ve gençleştirme budaması olarak üç tür budama uygulanır. Bu işlerin, ağacı iyi tanıyan kişiler tarafından yapılmasında yarar vardır.

    Hasat (Derim): Nar meyveleri, çeşidine özgü iriliğe ulaştığı, kabuğun zemin rengi yeşilden sarıya döndüğü ya da kırmızı narlar tam kırmızı rengini aldığı zaman ve meyve üzerindeki erkek organ ipçikleri kuruduğu dönemden başlayarak hasat edilir.

    Hasat işlemi keskin bir bıçakla, meyvenin kabuğu çizilmeden ve örselenmeden, özellikle meyve yere düşürülmeden yapılır. Ağaçtaki meyvenin olgunlaşması farklı zamanda gerçekleşebileceğinden, hasat işlemi 2-3 seferde bitirilir. Olgunlaşmış narların kabuğu, ilk yağıştan sonra çatlar ve meyve pazarlama değerini yitirir. Bu nedenle yağışlardan önce hasat yapılıp bitirilmelidir. Meyveler makasla, üzerlerinde 1-2 mm. uzunlukta sapı bırakılacak şekilde kesilmeli, hasat yapılırken sapla birlikte kesinlikle meyvenin kabuğu sıyrılıp kabartılmamalıdır.

    Hastalık ve zararlılarıyla mücadele: Nar ağaçlarına dadanan hastalık ve zararlılarla, tarımsal kurumlara başvurularak edinilen bilgi ve ilaçlarla düzenli ve eksiksiz mücadele yapılmalıdır. Hele ürün toplama zamanı tatlı narlara dadanan sıçanla mücadele hiç aksatılmamalıdır.
#30.10.2008 17:46 0 0 0