Heyhat !
Yeniden Iskaladın Vuslatı..!
Şimdi Eyersiz Atlar Gibi Özgür
Ve Lânetli Bir Keder Gibi Uzak Yağmurda...
Çok Dost Olmasan,
Çok Olmazdı Düşmanların Da..!
Çok Galip Gelmek İstemesen,
Kimbilir Böyle Çok Yenilmeyecektin...
Çok Gülmesen Belki Bir Zaman,
Böyle Öç Almazdı Hayat;
Ağlamazdın Çok...
Çok Sevmesen, Çok Özlemezdin.
Çok Görmesen, Bilmezdin;
Çok Bilmesen Çok Acıtmazdı Hayat...
Çok Gitmesin Yollara; Upuzun Yollara,
Böyle Çok Olmazdı Dönüşün
Bana Öyle Uzak Durmasan,
Sana Böyle Yakın Olmazdım.
Yanmasam, Kül Kalmazdım...
Şehvetin Türküsü Vuslata Kalsın..!
Uçurumlar Eskisin, Bırak
Ve Şehvetin Türküsü Vuslata Kalsın
Ki Bu Başıbozuk Uğultuda Mağlûp Sesim,
Sesine Varsın...
Seni Bana Uzak Kılan
Bu Issız Ve Derin Uçurumlar
Uçurumlar Utansın..!
Ama Diner Şehvet
Ve Bir Gün Aşınır Vuslat Da
Bir Okyanusa Baka Baka Kalırız Palamarlarda;
Kalırız, Kuytularda... Sanki Bir Yalnız Karınca
Kararınca Kalırız Solgun Güz Bahçelerine Aşklar Varınca
Ey Kırık Dal Parçaları Uzak Yağmurda,
Şehvetin Türküsü Vuslata Kalır
Ve Yiter Her Hikâye Biter;
Herkes Yangınından Külüne Döner.
Ve Bir İhanettir Ten Bedende:
Çekip Gider... Çekip Gider..!
Sonra Kırık Dal Parçaları
Uzak Yağmurda, Bize Benzerler...
Hıçkırıkların Kuytuluklara,
Sevincin Kahrına,
Dönüşün Yıllara Kurban..!
Kalbin Kabrine,
Dostluğun Pusulara,
Yenilgin Umuda Kurban..!
Özlemim, Özlemine Kurban Yâr,
Yangınım Şimdi Ben:
/ Y a n g ı n ı m,
B i r K i b r i t Ç ö p ü n e K u r b a n! /