Sağlıklı olmak için neler yapmalıyız

Son güncelleme: 13.01.2009 09:49
  • noimage
    SAĞLIKLI OLMAK İÇİN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ

    Sağlıklı olmak için, öncelikle vücut temizliğimize dikkat etmeliyiz.
    Düzenli olarak banyo yapmalıyız.
    Tırnaklarımızın kısa ve temiz olmasına dikkat etmeliyiz.
    Yemekten önce ellerimizi yıkamalıyız.
    Yemeklerden sonra ve özellikle yatmadan önce dişlerimizi fırçalamalıyız.

    Vücut sağlığımız için;
    Düzenli olarak spor yapmalı, sağlıklı ve dengeli beslenmeliyiz.
    Uykumuzun düzenli olmasına dikkat etmeli, erken yatıp erken kalkmalıyız.
    Aşılarımızı yaptırmalıyız.
    Meyve ve sebzeleri yemeden önce bol su ile yıkamalıyız. Yiyeceklerin temiz olmasına dikkat etmeliyiz.
    Terliyken su içmemeliyiz.
    Açıkta satılan yiyecekleri yememeliyiz.
    Sigara ve alkol gibi zararlı maddelerden uzak durmalıyız.
    Anne ve babalarımızın izni olmadan hiçbir ilacı kullanmamalıyız.


    Kazaya neden olduğu için;

    Kibrit, çakmak gibi yakıcı; bıçak, makas gibi kesici maddelerden uzak durmalıyız.
    Elektrik prizleriyle oynamamalıyız.
    Caddede oyun oynamamalı, bisiklete binmemeliyiz.
    Arabaların camlarından sarkmamalıyız.

    TERLİ TERLİ SU İÇMEYELİM
    noimagenoimage

    Ece, o sabah her yeri ağrıyarak uyanmıştı, ateşler içindeydi. Ece’nin bu halini fark eden annesi, elini onun başına koyarak ateşini ölçmeye çalıştı.

    Ece’nin ateşi çok yüksekti ve doktora götürülmesi gerekiyordu. Ece, doktordan o kadar çok korkuyordu ki… Ama doktora gitmeliydi. Çünkü “Ya bir daha okula gidemezsem, arkadaşlarımı ve öğretmenlerimi göremezsem” diye korkuyordu. Bir an önce iyileşip okuluna dönmek istiyordu.

    Doktor Kemal Bey, Ece’yi muayene ederken, Ece, bir taraftan da doktordan korkmanın ne kadar anlamsız olduğunu anlamıştı.

    Çünkü doktor amcası, sadece dereceyle ateşini ölçmüş, boğazına bakmış ve göğsünü dinlemişti. Ece, aslında hastalığının nedenini de biliyordu. Annesi ve öğretmeni, ona sık sık “Terliyken su içilmez, hastalanırsın” dediği halde, o, dün okulda çok koşmuş, çok terlemiş ve sonrasında da soğuk su içmişti. Şimdi de hastaydı işte. Bu söylenenleri yapmadığı için çok üzülmüştü Ece. Bu hastalık, ona bir ders olmuştu. Neyse ki Ece, doktor amcasının yazdığı ilaçları düzenli olarak kullanmış, iyice dinlenmiş ve birkaç gün sonra okuluna dönmüştü. Ece artık iyileşmişti. Arkadaşlarına ve öğretmenine kavuştuğu için çok mutluydu

    noimage


    AKŞAM OLUNCA ERKEN YATALIM.


    noimage

    Onur, çoğu kez akşamları geç saate kadar otururmuş ve televizyon seyredermiş. Annesi ise Onur`u sürekli:
    -“Oğlum, saat geç oldu yarın okulun var hadi artık yat” diyerek uyarırmış. Onur, annesinin bu sözlerini hiç dinlemez ve her defasında bir bahane bularak geç saatlere kadar televizyon seyredermiş. Onur, bir sabah okula gitmek için kalktığında kendisini yorgun ve halsiz hissetmiş. Okulda öğretmeninin anlattıklarını dinleyememiş ve ödevlerini yapamamış, bu yüzden derslerinden geri kalmış. Onur’un bu durumu annesini ve babasını da çok üzmüş. Annesi Onur’a:
    -“Eğer erkenden yatıp düzenli uyusaydın kendini yorgun hissetmeyecektin ve derslerin de kötü olmayacaktı” demiş. Onur, annesini dinlemediği için çok üzülmüş. Bundan sonra her gün düzenli olarak uyumuş ve geç saatlere kadar televizyon seyretmemiş. Böylece sabahları kalktığında kendini yorgun hissetmemiş ve derslerini dinleyebilmiş.


    KİTAP EN İYİ DOSTUMUZDUR

    noimagenoimage

    Hülya, kitap okumayı çok severmiş. Boş zamanlarını sürekli kitap okuyarak, yeni bilgiler öğrenerek geçirirmiş. Hülya’nın arkadaşı Cem ise hiç kitap okumaz, boş zamanlarını bilgisayarın başında oyun oynayarak harcarmış. Bir gün Cem doğum gününü kutlamak için Hülya’yı ve diğer arkadaşlarını davet etmiş. Arkadaşları Cem’e oyuncaklar, bilgisayar oyunları hediye etmiş. Hülya ise Cem’e bir hikaye kitabı almış.

    Cem, Hülya’nın hediyesiyle hiç ilgilenmeden hemen yeni bilgisayar oyunlarıyla oynamaya başlamış. Bir gün Cem`in bilgisayarı bozulmuş. Cem oynayacak oyun bulamadığı için çok sıkılmış. Odasında kendisine yeni bir oyuncak ararken Hülya’nın ona doğum gününde hediye ettiği hikaye kitabını bulmuş. Önce “bir iki sayfa okur, sonra da sokağa oynamaya giderim” demiş ama kitabı okudukça çok hoşuna gitmiş . Kitaptaki hikayelerin hepsi birbirinden güzelmiş Cem, okudukça yeni yeni şeyler öğreniyormuş. Kitabı bitirince “keşke daha önce bilgisayar oynamak yerine kitap okusaydım. Kitaplar oyunlardan daha güzel hem de çok eğlenceli. Bundan sonra ben de hep kitap okuyacağım” demiş. Hülya da arkadaşı Cem`in kitap okumaya başladığını duyunca çok sevinmiş. Ona kendi kitaplarından ödünç vermiş. Bundan sonra Cem daha az bilgisayar oyunu oynamış, kendisine yeni kitaplar almış ve vaktini boşa harcamamış.
#13.01.2009 09:49 0 0 0