Çocuk Hastalıkları D'dan K'ye

Son güncelleme: 02.02.2009 14:14



  • D - K


    Difteri:
    Yüksek ateş, boğaz ağrısı ve boğazda kaldırmakla kanamaya neden olan zarlarla karakterize bir bakteriyel hastalıktır.
    Yaşamı tehdit eden, kalp kasını etkileyerek veya solunum yolunutıkayarak ölüme sebep olabilen komplikasyonlarla seyreden ağır birhastalıktır. Hastaneye yatarak tedavi gerektirir. Çocukluk dönemindemutlaka yapılması gereken aşılar arasındadır.

    Diş Sağlığı:
    Süt dişlerin ve kalıcı dişlerin çıkma yaşları

    Süt Dişleri
    Alt orta kesiciler
    5-10 ay
    Üst orta ve yan kesiciler
    8-12 ay
    Alt yan kesiciler
    12-14 ay
    Alt-üst 1. premolerler
    12-14 ay
    Alt ve üst köpek dişleri
    16-22 ay
    Alt ve üst 2. premolerler
    24-30 ay
    Kalıcı Dişler
    1. molerler
    5-7 yaş
    Orta kesiciler
    6-1/2-8 yaş
    Yan kesiciler
    7-9 yaş
    1. promelerler
    9-11 yaş
    2. promelerler
    10-12 yaş
    Köpek dişleri
    10-12 yaş
    2. molerler
    11-13 yaş
    3. molerler
    16-21 yaş (veya daha geç)
    Diş bakımına diş çürümelerini önlemek ve dişlerin zamanında çıkmasınayardımcı olmak için bebek en az altı aylıkken başlanmalıdır. Düzenlifırçalamayla diş ve dişetlerinin sağlıklı kalmasına yardımcı olunur.
    Bir yaşına kadar dişlerin temiz bir bez ile silinmesi ve bebeğe suiçirilmesi, 1-3 yaş arası dişlerin ıslak fırçayla fıçalanması, 3-6 yaşarasında macun ile fırçalanması ve 6 yaş sonrasında ise fırçalamaylabirlikte diş ipi kullanılmasıyla diş bakımı sağlanabilir. Dişlerinizifırçalarken fırçanın kuru olması dikkat edilecek hususlardandır.Karbonhidratlı besin maddeleri ve asitli içecekler diş çürümelerinesebep olur. Bu sebepten her yemekten sonra çocuğunuzun en azındanağzını çalkalamasını ve günde iki kez dişlerini fırçalamasınıalışkanlık haline getirmesine yardımcı olun.

    Diyabet:
    Çocukluk yaşlarında da görülen diyabet çok su içme, çok idrar çıkarma,kilo alamama gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Şüpheli olgulardamutlaka doktor kontrolü yapılarak, tedavi edilmelidir.

    Diyabetli Anne Bebeği:
    Diyabetliolan anneler gebelikleri boyunca kan şekerlerini kontrol altında tutmakdurumundadır. Bu annelerin bebekleri iri doğarlar ve doğumdan hemensonra bebeklerin kan şekerleri düşme eğiliminde olduğundan izlenmelerigerekir.
    Gebelikte diyabetin kontrolü bebekte gelişecek solunumgüçlüğü, kalp anormallikleri gibi bazı sorunların gelişmesini önler.

    Doğumsal Kalça Çıkığı:
    Kızbebeklerde erkeklere oranla daha sık görülen, genellikle tek taraflıdoğumsal bir anomalidir. Doğumu izleyen ilk muayeneden itibaren hermuayenede doktor tarafından yapılan kalça kontrolünde tanı konabileceğigibi, kalça ultrasonografisi de yapılabilir. Grafi çekilmesine gerekyoktur. Şüpheli olgularda çift bezin kullanılması bacakları belirlipozisyonda tutacağından bir tedavi yöntemi olarak kullanılır.
    Doğuştan Hastalıklar:
    Doğuştan Omurilik Bozukluğu:
    Omuriliğinde doğuştan bozukluk olan bebeklere eskiden tedaviuygulanmıyordu fakat günümüzde bu durum değişikliğe uğradı verehabilitasyon teknikleri uygulanmaya başladı. Bebeklik dönemindenyetişkinliğe kadar rehabilitasyonun sürdürülmesi gerektiğisavunulmaktadır. Bir çok bebekte bu hastalığa rastlandığını düşünürsekbu konuda daha fazla araştırma yapmak gereklidir ve tedavi çeşitleriartırılmalıdır. Bu hastalığa sahip olan bebekler hastanelerinrehabilitasyon ve fizik tedavi bölümlerinde tedavi görmelidirler. Butür bebeklere sahip olan ebeveynlerde uzman doktorlardan fazlasıylabilgi almalı vu bu şekilde hareket etmelidirler.
    Bebek uterustagelişmeye başladığında omuriliklerden bir kısmının veya sadece birininoluşamaması sürecinde ortaya doğuştan omurilik bozukluğu çıkar.Omuriliğin belli bir bölgesinde değilde olası her yerinde omurilikbozukluğu ortaya çıkabiliyor. Bu durum sinir sistemlerinde zarara nedenoluyor ve bir takım felçler ortaya çıkabiliyor. Omurilikte oluşanbozukluğun bölgesi felç oluşumunun da etkisini belirliyor. Bu hastalığasahip olan çocukların zeka düzeylerinin oldukça iyi olduğu dasaptanmıştır. Fakat bazı durumlarda beyin su toplayarak bebeklerinzihinlerine zarar verebilir. Yapılan araştırmalarda bu çocuklara iyiuygulama yapılması halinde bununda düzeldiği belirlenmiştir.
    Bebekte omurilik bozukluğu tanısı bebek anne rahminde oluşmayabaşladığı andan itibaren bir ay sonra koyulabiliyor. Bir aydansonrasında hastalık kendisini rahatlıkla gösterebiliyor, ultrasanograficihazlarıyla dikkatli bakıldığında fark edilebiliyor. Bebeğinoluşumuyla başlayan omurilik bozukluğunun bebek anne rahminde büyümedenfark edilmesi halide kürtaj yapılması bir seçenek olarakgösterilebiliyor. Anne bunu kabul etmediği taktirde anne gebeliksüresince doktor kontrolünde olur ve doğum sezeryanla yaptırılır. Birçok gebelikte bebekte omurilik bozukluğu olduğu saptanamamış ve bebeğinbu şekilde gerekli koşulların olmadığı yerlerde doğumu sağlanmıştır. Buolaya engel olmak için hekimlerin ultrason sırasında bebeğin yapısınaçok dikkat etmeleri gerekli ve oluşan bir sorunu erkenden teşhisetmeleri gerekmektedir. Bebeğin anne rahminde bu şekilde eksikgelişmesinin bazı nedenleri olabilmektedir. Özellikle gebelik süresincegerekli folik asitin alınmaması bu sorunun doğmasına neden olurken,yetersiz gıda alımı ve eşlerin aynı aileden olmaları halinde debebeklerde bu oluşumla karşılanıyor. Gebelik sırasında doktorgözetiminde alınmayan bazı ilaçlarda neden olurken, valproik adlıilacın bebekte omurilik bozukluğu olmasında etkisinin fazlalığı dabiliniyor.
    Gebelik sırasında ilaç kullanmamaya çalışılmalıdır, bu mecburi birdurum olduğunda ise kesinlikle bünyesinde valporik asit bulunduranilaçlar kullanılmamalıdır.
    Gebe kadınlar mutlak suretle folik asit almalıdırlar. Folik asitbebeğin beyninin ve sinir sistemlerinin gelişiminde oldukça etkigöstermektedir. Bu nedenle doktorunuzdan ne kadar folik asit almanızgerektiğini öğrenmelisiniz.
    Gebelik sürecinde mutlaka sürekli kontrol edilmelidir ve özelliklebebeğin oluşmaya başladığı ilk dönemlerinde bebekte bir sorun olupalmadığı araştırılmalıdır. Doğumdan sonra bebeğin yaşamının ne kadarsüreceği doktor kontrolünde ne süreyle durduğuyla ilgilidir.

    Teratojen:

    Doğumun ardından bebeklerin bir kısmında sebebi bilinen bazen debilinmeyen sakatlıklar bulunur. Bu oluşumlar bebeğin doğumunun hemenardından ortaya çıktığı gibi bazen çocuk büyüdükten sonra da ortayaçıkabilir. Bebeğin vücudunda bulunan fiziksel sakatlıklar doğduğu andaanlaşılabilirken, zihinsel hastalıklar ancak çocuk büyüdükten sonrabelli olur. Bu duruma bebeklerde oldukça az rastlanmaktadır. Özelliklezamanından önce doğan bebeklerde değişik sakatlıklarla karşılaşmakmümkündür. Doğumdan önce yaşamını yitiren bebeklerde de farklısakatlıklar görülmektedir. Fiziksel ya da zihinsel olarak sakatlıklarınolduğu bebeklerin çoğu bu nedenle doğumdan sonraki oniki ay içindeyaşamlarını yitirebilirler.
    Gebe olanlarda sürekli seyreden bazı rahatsızlıklar da bebeğin sakatdoğmasının nedenleri arasındadır. Özellikle sara ya da şeker hastasıolan kadınların bebeklerinin sakat olma olasılığı daha fazladır. Gebekadının vücuduna bir takım mikropların girmesiyle bebek bundanetkilenebilir ve bu da sakat doğmasına neden olabilir. Özelliklesitomegalovirüs ile toksoplazma, sifiliz, rubella bebeklerin sakatdoğmasına neden olabilir. Gebe kadınların radyasyonlu ortamlardabulunması, uyuşturucu, alkol ve ilaç bağımlılığı da sakat bebekdoğumlarında etken rol oynar.
    Zihinsel ya da fiziksel olarak sakat doğan bebeklerin bu şekildedoğmalarının nedeni genetik olabilir. Genlerin herhangi birininyapısında sorunların olmasından dolayı da sakatlıklara rastlanılabilir.Ayrıca kromozomların yapısındaki birtakım sorunlar sakatlıklara yolaçar. Bu gibi durumlarda çoğunlukla bebeğin sakatlığının açık nedenitespit edilemeyebilir. Sebebi belli olmayan sakatlıklar bu oluşumlariçerisinde bulunmaktadır.

    Epilepsi:

    İnsan beyninde meydana gelen elektriksel aktivitenin olağan dışı birhal almasıdır. Beyinde, görevlerinin başında elektriksel akımlarıtaşımak olan nöronlar bulunmaktadır. Bunlardan beyinde oldukça fazlasayılarda vardır ve hepsi oldukça iyi bir düzen içersinde olmaklabirlikte, fazla kontrol alanları da bulunmaktadır. Fiziksel hareketler,algılama ve hafıza kontrol alanları içerisindedir. Bu bölgelerdemeydana gelebilecek olan kısa süreli ya da uzun süreli kopukluklarinsanda kriz oluşumuna neden olmaktadır. Krizler sırasında kişidekasılmalar, halsizlik ve hafıza kaybı meydana gelebilir.
    Kriz sırasında kişiye hiç bir fiziksel müdahale yapılmamalıdır. Sadeceonun zarar görmesine engel olmak amacıyla çevresini koruma altına almakgerekmektedir. Kriz sırasında bilinci yerinde olmadığından kişi kendinikaybeder yüksek sesle bağırarak, çırpınabilir. Kasılma sonucududaklarını ve ağzını, dilini ısırabilir aynı zamanda ağzından köpüklüsuların geldiği de görülür.
    Krizlerde oldukça ciddi sorunlar yaşanabilmektedir. Özellikle nefesalıp vermekte zorlanma sonucunda bazı hastaların hayatını yitirdiğigörülmektedir. Bu zorlanma sırasında göz bebeklerinde büyüme, şiddetliter dökme ve ten renginin koyu bir hal aldığı gözlenir. Sara'ya bağlıölüm oranları oldukça azdır. Ölüm nedenleri sıklıkla kriz sırasındameydana gelen çırpınmalardan oluşur.
    Kriz sırasında kişiyi yalnız bırakmak uygun değildir. Kriz sona erenekadar yanında beklenmelidir. Kriz süresince oldukça zor anlar yaşayankişinin kriz sona erdikten sonra rahatlatılması gerekmektedir.
    Bütün bu oluşumlar uzun süreli krizler için geçerlidir. Oldukça kısasüren nöbetlerde bulunmaktadır. Bunlar küçük yaşlardaki çocuklardagörülür ve şiddetli olmaz. Hafif, kısa süreli ama sık tekrarlayankrizlerdir. Bu nöbetler kendini vücudun belli bölümlerinde titreme,kirpiklerde kriz süresince oynama, gözlerde kayma ve baş dönmesi olarakgösterir. Bu krizlerin ardından kişi hiç bir şey olmamış gibi hayatınadevam eder.
    Yaygın bir halk sağlığı olan epilepsinin tedavisinde de cerrahi, iyiseçilmiş hastalarda başarılı sonuçlar veriyor. Hastalığın önceliklitedavisi ilaç tedavisi olarak kabul ediliyor. Hastalar nörolojiuzmanları tarafından izleniyor. Ancak tedaviye rağmen bu hastalarınyüzde 30'u ilaca direnç gösteriyor.
    Hastalara ameliyat için bir takım tetkikler uygulanır. BT, MR gibitetkikler ve EEG, uyku EEG'si, video EEG'si çekilerek uygun adaylarseçildiğinde 3 tip farklı ameliyat yöntemi uygulanabilir.
    1- Rezektif cerrahi: Ameliyat öncesinde hastanın nöbet geçirmesine yol açtığı saptanan beyin alanının beyne zarar vermeden çıkarılmasıdır.
    2-Diskonneksiyon: Buyöntemin uygulandığı hastaların beyninde krize yol açan birden fazlaelektrik odağı vardır. Hepsinin çıkarılması mümkün olmadığı içinanormal elektrik boşalımının yayıldığı yollar kesilir.
    3- Vagal sinir stimülasyonu: Diğeriki yöntemden yararlanamayan hastalara uygulanır. Vagal sinirstimülatörü adı verilen bir pil vücuda yerleştirilir. Bu pilden çıkankablolar vagus sinirine bağlanır. Pil bilgisayarla ayarlanır ve beyinedüzenli sinyaller gönderilir. Hastanın beyninde anormal elektrikboşalması olacağı zaman gönderilen sinyaller krizi engeller.

    Doğumsal Kusurlar:

    Kepce kulak:
    Kepçe kulak: Kulak kıvrımlarının yetersiz olmasına bağlı yelken biçiminde öne doğru açılanmasıdır.
    Birçok toplumda farklı yorum ve alay konusu yapılarak çocuğunpsikolojik gelişiminin etkilenmesine yol açar. Değişik toplumlardafarklı yorumlara konu olmuştur. Örneğin Japonya'da bubebekler için"şanlılık, iyi bir gelecek ve refah kehaneti" olarak kabul edilirken,uzun yıllar Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde bir antisosyallik işaretiolarak değerlendirilip özellikle cinayet eğilimli kişiliği belirlediğidüşünülmüştür. Bu nedenle de çok çeşit sıfatlarla anılmasına nedenolmuştur. Bunlardan bazıları; yarasa kulak, fincan kulak, yelken kulak,kepçe kulak, vs.
    Kulak kepçesinin anne rahmindeki gelişimi hamileliğin 4-8 haftalarıarasında gerçekleşir. Bu haftalar arasında gelişmeyi durduracakherhangi bir faktör, çeşitli derecelerde kulak kepçesi kusurlarınaneden olur. Nedenler arasında kromozom kusurlarına bağlı genetik geçiş,annenin hamileliğinde geçirmiş olduğu kızamıkçık veya hamileliktekullanılan ilaçlar sayılabilmektedir.
    Kulak kepçesi kusurları, sarkık kulak (lopear), fincan şeklinde (cupear), çıkıntılı kulak (kepçe kulak) ve kulak kepçesinin çok küçük veyahiç olmamasıdır (anotia-microtia).
    Yaklaşık 20 kişiden 1'inde kulak kepçesi kusuru bulunmaktadır.
    Operasyon için en önemli neden kulak kusuruna bağlı olarak gelişenpsikolojik etkinin giderilmesidir. Kız çocukları bu kusuru bir dereceyekadar saçları ile gizleyebilirlerse de erkeklerde ve okul çağıçocuklarında bu hemen hemen imkansızdır. Okul öncesi genellikle gözefazlaca batmayan ve dolayısıyla psikolojik önemli bir etkisi olmayan bukusur, okul çağında değişen çevre ve ilgi nedeniyle ön plana çıkar vearkadaşları arasında ruhsal problemler yaratabilir. Bu nedenle düzeltmeyaşı olarak okul öncesi 5-6 yaşları en uygun yaş olarak belirlenmiştir.
    Ameliyat, hastanın yaşına göre genel veya bölgesel anestezi ileyapılır. Bir saatlik bir operasyon olup, hastanede yatmayı gerektirmez.Sargı ve dikişler 1 hafta içinde alınır. Düzeltme işlemi kulak arkasıkatlantısından yapıldığı için herhangi görünür bir iz bırakmaz.

    Doğumsal göz kapağı düşüklüğü:
    Pitozis, göz kaslarındaki bir bozukluk sonucu üst göz kapağınınsırkmasıdır. Doğuştan gelen pitozis sıklıkla kalıtsaldır. Göz kapağınıyukarı kaldıran kas yoktur, ya da gelişim bozukluğu vardır.
    Sonradan oluşan pitozis, yaralanma ya da kaldırıcı kasın hareketlerini denetleyen sinirdeki bozukluklardan kaynakların.
    Göz kapağının düşük olmasında kriter, üst kapağın göz bebeği üst sınırından 2 mm veya daha fazla aşağıda olmasıdır.
    Pitozis'te normal üst göz kapağı katlantısı görülmez. Çocuk, gözkapakları göz bebeğini kapattığı için bunu kaşını ve kafasını yukarıkaldırarak dengelemeye çalışır. Ancak ne var ki, yorgunluk ve dalgınlıkanlarında kapak düşüküğü belirginleşir ve denetimi güçleşir. Teşhiskonulduğunda hemen erken dönemde tedavisi gerekir.
    Hastanın yaşına göre genel veya bölgesel anestezi uygulanır. Hafifdüşüklüklerde kaldırıcı kasın boyu kısaltılarak, daha ağır düşükkapaklarda alın kasına süspansiyon işlemi uygulanır. 1 saatlik biroperasyon olup, hasta aynı gün evine dönebilir. Dikişler 3-4 gün sonraalınır.

    Doğumsal Boyun Eğriliği: Tortikolis
    Nadir olarak rastlanır. Kızlarda daha sıktır. Kulak arkası kemikçıkıntısından göğüs kafesi kemiğine uzanan boyun kasının kısalmasınabağlıdır. Tek taraflı kas kısaldığı için boyunda bir tarafa eğrilikoluşur. Bu tür rahatsızlığı olan çocuğa bakar bakmaz duruş bozukluğuhemen dikkat çeker. Baş yan yattığı için o taraf kulak omuza yaklaşmış,yüzü ise karşı tarafa doğru dönmüştür. Bu belirtiler kas kısalmasınınşiddetine göre değişik derecelerdedir. Hastanı başı elle kavranıp bubozuk durum düzeltilmek istenirse bunun mümkün olmadığı görülür.
    İstirahat halinde boyunda köprücük kemiğinin üstünde sert iki kordonunmevcudiyeti gözle görülebildiği gibi, elle de hissedilebilir.
    Başın bu şekilde anormal pozisyonu zamanla boyun omurgalarında kalıcıeğrilmelere neden olur. Yine bu kötü pozisyon nedeni ile hasta tarafomuz yükselmiş, sağlam taraf omuz düşmüş ve düzleşmiş bir haldedir.Ayrıca yüz bölgesinde de asimetrik değişiklikler ortaay çıkar.Rahatsızlığın bulunduğu taraftaki yüzün yarısında gelişmeyavaşladığından düzleşme olur ve küçük kalır.
    Tortikolis'in sebepleri arasında birçok teori eleri sürülmüştür. Nedenolarak, anne rahmindeki bebeğin başının bir tarafa doğru kasılması ileveya doğum sırasında kas içinde travmaya bağlı bir kanama sonucuoluştuğu ileri sürülmektedir. Diğer bir neden ise kalıtsal olarakkromozomlarla geçiştir.



    Doğumsal Kalp Hastalıklarında Başarılı Uygulamalar


    Her yıl 12 bin doğumsal kalp hastası bebek doğuyor. Günümüzdegirişimsel kardiyolojik yöntemler ve ameliyatlarla artık en ağırdoğumsal kalp hastalıkları bile başarıyla tedavi edilebiliyor. Doğumsalkalp hastalığının oluşumunda akraba evliliği, radyasyon, hamileliğinerken dönemlerinde geçirilen enfeksiyonlar, kromozom anomalileri,annenin diyabet hastası olması ve hamilelik sırasında alkol kullanımıgibi faktörlerin etkili olduğu belirtiliyor.

    1000 bebekten 8'i kalp hastası
    İstatistikleregöre her 1000 bebekten 8'i kalp hastalıklarıyla dünyaya geliyor. Heryıl doğan 12 bin bebeğin kalbindeki anormallikler çok ağır da olsaameliyatla düzeltilebiliyor. Kalpte delik, kapaklarda darlık, kapak veodacıkların tam gelişmemesi gibi doğumsal kalp hastalıklarının yüzde90'ının nedeni tam olarak belli değil. Ancak akraba evliliği,radyasyon, hamileliğin erken dönemlerinde geçirilen enfeksiyonlar,kromozom anomalileri, annenin diyabet hastası olması ve hamileliksırasında alkol kullanımı gibi faktörlerin bebeğin kalp sağlığıüzerinde etkili olduğu düşünülüyor.

    Erken müdahale önemli
    Acıbadem Hastanesi Kadıköy Kalp Damar Cerrahisi Bölümü'nden Prof. Dr.Tayyar Sarıoğlu, çocuklardaki kalp hastalıklarının tedavisinde erkenmüdahalenin büyük önem taşıdığını, gelişen cerrahi yöntemler, anesteziteknikleri ve yoğun bakım hizmetleri sayesinde artık 1 günlük, 2 kiloağırlığındaki bebeklerin bile başarıyla ameliyat edilebildiğinibelirtiyor:
    "Doğumsal kalp hastalığı, kalbin ve kalpten çıkan veya kalbe gelen kandamarlarının anne karnındaki gelişim bozukluğuna bağlı olarak oluşur.Günümüzde bu tür problemlerin başarı ile tedavi edilebilme oranı yüksekolup, bu çocukların ileride sağlıklı birer erişkin olarak hayatlarınısürdürme şansları giderek artmaktadır. Teşhis yöntemleri ve kalpcerrahisinde sağlanan gelişmelerin sonucunda önceleri umutsuz olaraknitelenen hastalıklar bile artık iyileştirilebilmektedir.

    Nedeni bilinmiyor
    Doğumsal kalp hastalığı nadir görülen hastalıklardandır ve çoğundahastalığın nedeni bilinmemektedir. Çocuğun kalp anomalisi iledoğmasında ailenin bir kabahatinin olduğunu düşünmesi yersizdir. Bazıviral hastalıklar nadiren kalp kusuruna neden olabilir. Örneğinhamilelik döneminde geçirilen kızamıkçık hastalığı anne karnındakibebeğin kalp gelişimini engelleyebilir ve bazı gelişim kusurlarına daneden olabilir. Bazı vakalarda doğumsal kalp hastalığının gelişimindenkalıtım sorumlu tutulabilmektedir. Aynı ailede birden fazla çocuktadoğumsal kalp hastalığına çok ender olarak rastlanılmaktadır. Downsendromu gibi bazı hastalıklarda kalp dahil birçok organda çeşitlianormaliler görülebilir.Hamilelik döneminde kullanılan bazı ilaçlar,alkol, uyuşturucu, röntgen ışınına maruz kalma, akraba evliliği,annenin diabetik olması bebekte kalp kusuru oluşma riskini artırabilir."

    Tanı konulması
    Çocuk kalp hastalıklarıyla pediyatrik kardiyoloji uzmanlarıilgileniyor. Pediatrik kardiyoloji uzmanının ilk olarak hasta öyküsünüalıp fizik muayeneden sonra gerekli testleri yaptıracağını belirtenAcıbadem Hastanesi Bakırköy Çocuk Kardiyolojisi uzmanı Prof. Dr. AyşeSarıoğlu, testler hakkında şu bilgileri verdi.

    Ekokardiyografi: Muayenedensonra röntgen tetkiki, elektrokardiyografi (EKG), ekokardiyografi veyabazı kan testleri istenebilir. EKG çocuğa acı vermeyen bir tetkiktir.Çünkü EKG cihazı çocuğa herhangi bir elektrik akımı vermez sadeceçocuğunuzun kalbinde oluşan zayıf elektrik akımlarını algılayıp EKGkağıdına zikzak şeklinde bir kayıt alır. Kalbin kaydedilen bu atımıelektrokardiyografi(EKG) olarak adlandırılır. Ekokardiyografi tetkikide iğne kullanılmaksızın yapılan bir incelemedir. Bu tetkikte göğüsündışında ses dalgaları kullanılarak kalbin hareketli imajlarıgözlenmektedir. Bu esnada doppler tekniği ile ses dalgalarındanyararlanılarak kalp ve damarlardaki kan akımı ölçülmektedir. Kardiyologbu iki tekniği kullanarak kalbin yapısı ve işlevi hakkında bilgiedinmektedir. Bu tetkik ile kalp anomalilerinin çok büyük bir bölümüteşhisi edilebilir.
    Fetal ekokardiyografi: Hamileliğin16. haftasından itibaren uygulanabilen, bebeğe ve anneye zararıolmayan, anne karnındaki bebeğin kalbinin ve kalpten çıkan damarlarınınyapısını ve fonksiyonlarını incelemeye yarayan bir tetkiktir. Bu tetkiksayesinde doğum öncesi bebeğinizde kalp anomalisi olup olmadığıbelirlenebilir
    Göğüs röntgeni: Pediyatrik kardiyolog çocuğunkalp ve akciğerinin büyüklüğü ve şekli hakkında bilgi sahibiolmaktadır. Göğüs filmi ile alanın radyasyon oldukça düşüktür veherhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır

    Kalp kateterizasyonu ve anjiyokardiyografi: Çokgelişmiş bir röntgen cihazı yardımı ile yapılan ileri bir tetkiktir.Genellikle kasık bölgesinden atar veya toplar damarlar içerisineyerleştirilip, kalbe kadar ilerletilen ince bir tüp ( kateter) vasıtasıile gerçekleştirilir. Anjiyo esnasında kateterden damarlara ve kalbinodacıklarına x-ışınları ile görülebilen özel bir boya verilir. Boyanınverilmesinden sonra röntgen filmi kaydedilir. Kalp kusurunu teşhisetmek için yapılan bu tetkike anjiyokardiyografi denir
    Kardiyak elektrofizyoloji: Çocuklardagörülen kalp ritmindeki bozukluklar bazen doğumsal nedenli, bazen isekalp ameliyatlarından sonra ortaya çıkmaktadır. Kalp ritmindekibozuklukların nedeni ve tipi kalp kateterizasyonu benzeri özel birtetkik ile belirlenebilmektedir. Kardiyak elektrofizyoloji adı verilenbu çalışma sırasında gerekirse ritm düzensizliğine neden olan odağın veanormal ileti yollarının ablasyon (radyofrekans dalgaları ile yakma )denilen bir yöntem ile tedavisi yapılabilmektedir.
    KardiyakMR Bazı vakalarda tüm bu tetkikler yapılmasına rağmen kalp hastalığıtam olarak teşhis edilemeyebilir. Bu çocuklarda sorunun tam olarak neolduğunu tespit etmek için MR (manyetik rezonans) veya MR anjiyografigibi bazı ileri incelemelerin yapılması gerekli olabilir. Bu tetkiklerözellikle kalpten çıkan ve kalbe dönen büyük damarlar ve akciğer damaryapısı hakkında çok iyi bilgi vermektedir.
    Tedavi yöntemleri
    Kalpanomalisi bulunan çocukların bazılarında ilaçlarla tedavi yeterli.Ayrıca ameliyat olacak çocuğun operasyon öncesi ve sonrasında tıbbitedaviye ihtiyacı olabiliyor. İlaç tedavileriyle kalbin çalışmasınayardımcı olunuyor.


    Doğumsal Kalp Yetersizliği: Birçokkalp anomalisinde karşılaşılan bir durumdur. Kalp pompası yeterincekuvvetli çalışamadığından dolayı akciğerlerde ve diğer organlarda sıvıbirikmeye başlar ve ödeme (şişliğe) neden olur. Doğumsal kalpyetersizliği bulunan çocuklar çabuk yorulurlar, hızlı ve sıkıntılı birsolunumları vardır. Diüretik olarak adlandırılan idrar söktürücüilaçlar biriken fazla sıvının atılmasına yardımcı olurken beraberindeaz tuzlu bir diyetin uygulanması gerekli olabilir. . Digoksin ve diğerbazı ilaçlar kalbin kasılmasını kuvvetlendirilebilir. Konjestif kalpyetersizliği olan bebeklerin beslenmeleri sıklıkla sorunlu olmaktadır.

    Kalp Ritm Problemleri: Çocuğunyaşına bağlı olmak üzere kalp dakikada 60-150 kez atmaktadır. Bazenkalp atışı çok hızlı (taşikardi) olabilir. Bu durum her zaman doğumsalkalp hastalığına bağlı olarak gelişmeyebilir. Kalp atış hızını normalseviyeye düşürmek için ilaç kullanmak gerekli olabilir. Çocuğun kalpatışı çok yavaş (bradikardi) olabilir. Bu durum kalbin kanı pompalamafonksiyonunda azalmaya neden olabilir. Bradikardi genellikle doğumsalolarak ortaya çıkmaktadır fakat nadiren ameliyattan sonra da ortayaçıkabilir. Bazı çocuklarda kalbe uyarı vererek kalbin normal hızdaçalışmasını sağlayan bir cihaz (kalp pili - pacemaker) takılmasınagereksinim olabilir. Doğumsal kalp hastalığına bağlı olarak kalpatışında düzensizlikler (aritmi) olabilir. Bu durum ameliyattan sonrada ortaya çıkabilir ve düzensiz kalp ritminin tipine bağlı olaraktedavi edilmesi gerekebilir.

    Kateterizasyonla Yapılan Tedaviler: Bazıkalp anomalilerinde kirli ve temiz kanın karışması bebeğin yaşamasıiçin gerekli oluyor. Bu durumda özellikle yenidoğan bebeklerde ucundabalon olan kateterle kalbe girilir ve kalbin üst odacıkları arasındadelik açılıyor. Dar olan bazı kalp kapakları da kateterizasyonesnasında balonla açılarak ameliyatsız tedavi ediliyor.
    .
    Ameliyatla tedavi
    Doğumsal kalp hastalığı gerekli incelemeler sonucu tespit edildiktensonra ameliyata karar veriliyor. Ameliyata karar veren ekipte çocukkalp hastalıkları uzmanları ve kalp damar cerrahları yer alıyor.Doktorlar tetkikleri beraberce değerlendirerek çocuğun ameliyattanfayda görüp görmeyeceğine karar veriyorlar. Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu,"Çocuğunuz genellikle ameliyattan kısa bir zaman önce hastaneyeyatırılır. Hastanede kalma süresi ortalama 5 ila 10 gündür. Bu sürebazı koşullarda uzayabilmektedir. Hastanede kaldığınız sürece özellikleküçük çocuklar için sevdikleri oyuncaklar ve çocuklara özel olarakhazırlanmış giysiler temin edilecektir. Çocuğun mümkün olduğu kadarkendini ev ortamında hissetmesi sağlanmaya çalışılmaktadır. Kalpameliyatları bu alanda uzmanlaşmış doktorlar, teknisyenler vehemşirelerden oluşan bir ekip tarafından yürütülmektedir. Cerrahameliyata konsantre olurken diğerleri hastanın kan dolaşımı, solunum vediğer hayati fonksiyonlarını sağlayan cihazlarla ilgilenmektedir. "diye konuştu.

    Ameliyatta kullanılan cihaz ve teknikler
    Kalp-akciğer makinası: Açıkkalp ameliyatlarında kalp-akciğer makinası kullanılmaktadır. Bu cihazakciğerler ve kalbi devre dışı bırakarak kanın oksijenlenmesini vevücuda kan pompalanmasını sağlar. Böylece kalbin güvenle açılıp tamiredilmesi mümkün olabilir. Bu yöntemle cerrah kalbin içerisini ve kalpkusurunu rahatlıkla görür ve düzeltir. Ameliyat sonunda pompadançıkılarak kalp ve akciğerler normal pompalama ve oksijenlendirmegörevlerine geri dönerler. Bazı operasyonlar kalp-akciğer pompasıkullanılmadan yapılabilir ve bu ameliyatlara da "kapalı kalp ameliyatıdenir. Bazı açık kalp ameliyatlarında hipotermi olarak adlandırılan birteknikle ameliyat yapılması gerekebilir.
    Hipotermi: Buteknikte çocuğun vücut ısısı düşürülerek kan akımı yavaşlatılır hattadurdurulur ve güven içerisinde kalbin tamiri yapılır.
    Yoğun Bakım Dönemi : Ameliyattansonra çocuk yoğun bakım ünitesine alınır. Burada özel eğitimli doktor,hemşire ve teknisyenler 24 saat hizmet vermektedirler. Çocuğunuz yoğunbakımda tüm hayati fonksiyonlar bakımından bilgisayarlı elektronikcihazlarla takip edilmektedir. Yoğun bakımdaki cihazlar ve çocuğatakılı olan tüplerden dolayı endişe etmeyin. Bunların hepsi gerekli verutin olarak kullanılan ekipmanlardır. İhtiyaç kalmadığı zaman yavaşyavaş bu ekipmanların hepsi çocuğunuzdan çekilir.
    Uzun sürelitakip ve kontrol: Çocuğun tedavisinde düzenli kontrol muayenelerininyapılması son derece önemlidir. Doğumsal kalp hastalığı tanısıkonulmasından ve kalp ameliyatından sonra günler, haftalar, aylarlaifade edilen kontrol randevuları verilmekte, sonra verilen burandevuların sıklığı giderek azalmaktadır. Çocuğun sorununa bağlıolarak düzenli muayene ve incelemeler gerekli olabilmektedir.
    Gerekli incelemeler· kan testleri
    · elektrokardiyografi (EKG)
    · 24 saat EKG takibinin yapıldığı holter tetkiki
    · göğüs filmi
    · Ekokardiyografi
    · egzersiz testi
    · Bazı çocukların takibinde anjiyo (kalp kateterizasyonu) gerekli olmaktadır.
    · diş eti veya ağızda kanamaya neden olabilecek dişlerle ilgili girişimler
    · bazı mide-barsak, üreme ve idrar yolu ameliyatları ve girişimler
    Fiziksel aktivite ve spor
    Doğumsalkalp hastalığı olan çocukların çoğu fiziksel olarak tamamen aktif biryaşam sürebiliyor. Bu çocukların günlük aktivitelerine herhangi birkısıtlama getirmeye gerek olmadığını belirten Prof. Dr. Tayyar Sarıoğluve Prof. Dr. Ayşe Sarıoğlu, şu bilgileri verdi.
    "Ancak ebeveynlerçocuklarının fiziksel aktivitelerine gereksiz olarak bazı kısıtlamalargetirebilirler. Bu durum akranlarıyla birarada bulunmasını engelleyerekçocuğunuzun fizik kondisyon ve yaşam kalitesinde düşmeye neden olur. Bunedenlerle pediyatrik kardiyologlar çocuğunuzun fiziksel olarak aktifbir yaşam sürmesini teşvik ederler. Bu sayede çocuğunuzun kalp veakciğer kondisyonu artar ve daha kaliteli bir yaşam sürer."
    Doğumsal kalp hastalıklı anne adayı
    Kalbindehafif bir kusur bulunup başarılı bir ameliyat geçiren hastaların çoğudoğal bir gebelik dönemi sonrası normal doğum yapabiliyor. Bazıdoğumsal kalp hastalıklarında (ağır kalp hastalığı veya morarma ileseyreden hastalıklar) hamilelik, sağlık açısından tehlikeli olabiliyorve doğum kontrol yöntemlerinin kullanılması gerekiyor. Prof. Dr. TayyarSarıoğlu ve Prof. Dr. Ayşe Sarıoğlu, doğumsal kalp hastalıklı anneadaylarına şunları önerdi; "Doğum kontrolünün nasıl sağlanacağıhususunda, her hasta ayrı olarak değerlendirilmelidir. Bazı hastalardoğum kontrol hapı yerine diğer yöntemleri kullanmayı tercihetmektedir. Kardiyoloğunuz hangi doğum kontrol yöntemini seçeceğinizhususunda size tavsiyede bulunabilir. Genel olarak toplumda doğumsalkalp hastalığı olan çocuk doğurma ihtimali yaklaşık olarak 100 doğumda1 olarak gerçekleşmektedir. Bu oran kardeşlerde ve kardeş çocuklarında(kız veya erkek) doğumsal kalp hastalığı bulunması, anne veya babanındoğumsal kalp hastası olması durumunda biraz daha yüksektir. Kalpproblemi ile doğan çocukların yarısında problem annedeki kalphastalığına benzemektedir. Doğumsal kalp hastalıkları bebek annekarnında iken ekokardiyografi ile teşhis edilebilmektedir. Anne adayıhamilelik döneminde iyi beslemelidir ve sigara veya alkolkullanmamalıdır. Yine bu dönemde sadece doktorunun onayladığı ilaçlarıkullanmalıdır."


    Egzema:Süt çocuğu döneminde bez bağlanan bölgede, nemli iken hemen bezinsarılması veya bezlerin kaşıntı yapması ile sıkça görülen bir sorundur.Daha büyük çocuklarda deterjan, oyun, giysilerle teması gibi etkenlerlegörülebilir. Uygun tedavi doktor tarafından önerilmelidir.

    Fıtık:
    Kasıkta veya göbekte görülebilir. Kasıkta genellikle tek taraflıdır.Erkeklerde kızlara oranla kasık fıtığı daha sıktır ve bazen inmemiştestis de buna eşlik edebilir. Bu tür bebeklerin mutlak doktorkontrolünde olması gereklidir. Fıtığın karın duvarındaki delikten içeriitilmemesi ve bebekte kusmaların olması, fıtığın boğulduğuna işareteden tehlikeli bir durumdur.
    Göbek fıtıkları daha selim seyretmekte, karın duvarı kasları bebek büyüdükçe güçlendiğinde normale dönmektedir.

    Gastroenterit:
    Tanım:Sindirimyolunun enfeksiyonu veya irritasyonudur. Bazı durumlarda bulaşıcıdır.Mide, incebarsaklar ve kalınbarsaklar etkilenir. Her yaşta çocuğuetkileyebilir.
    Bulgu ve Belirtiler:Kusma, ishal, huzursuzluk, iştahsızlık, ateş.
    Sebepler:Virüs, bakteriyel enfeksiyonlar, barsak parazitleri.
    Risk Faktörleri:Yetersiz beslenme, çocuğun direncini düşüren hastalıklar, kalabalık ve sağlık açısından uygunsuz ortamlarda yaşama.
    Komplikasyoları ve Tekrarları Önlemek:Çocuk beslenmesinden ve bakımından once eller ılık su ve sabunla yıkanmalıdır.
    Tıbbi Testler:Belirtilerhakkında kendi gözlemleriniz önemlidir. Doktorunuzun alacağı tıbbi öyküve fizik muayene labaratuvarda yapılacak kan ve dışkı testleri.
    Komplikaasyonlar:Birgünde 10 ya da üzeri sayıda bol sulu dışkılama su kaybına nedenolabilir. Çocuğun durgunlaşması, gözlerin çökmesi, ağız kkuruluğu,bıngıldakta çökme, derinin buruşması, idrar yapmanın azalması su kaybıişaretleridir.
    Sonuç:Genelde 48 saat içindeşikayetler azalır. Eğer ishal veya kusma çok şiddetli deavm dederseciddi sıvı kaybına neden olabilir.

    Tedavi
    Ev Bakımı: Gündebir veya iki kez makattan ateşi ölçün. Çocukta sıvı kaybı belirtilerinigözleyin. Çocuğunuzun bakımından sonra veya yiyecek hazırlanmadan onceellerinizi yıkayın.
    İlaçlar:Doktorunuza danışmadan hiçbir ilaç kullanmayın.
    Aktivite:İyileşenekadar çocuğunuzun aktivitelerini kısıtlayın. Kusmanın durmasını izleyenyirmidört saatten sonra çocuk normal aktivitesini genellikle yenidenkazanacaktır.
    Diyet:
    •Sıvı alımı çok önemlidir, fakat bağırsakların da dinlenmeye ihtiyacı vardır.
    •Biberonla veya anne sütü ile beslenen bebeklerde doktorunuz ile bebeğin diyetini konuşun.
    •Daha büyük çocuklarda su, meyva suları, ayran bitkisel çaylar verin.
    •Doktorunuz size eczanelerden temin edebileceğiniz toz halindehazırlanmış tuz ve şeker karışımını önerebilir. Bu karışım tarife göresulandırılarak kullanılabilir.
    •Bir yaşın altında her yirmi dakikada bir çocuğunuz istedikçe bir kezbu karışımdan diğer kezde sade suyu yaklaşık 15 ml. kadar verin. Biryaşın üzerinde 30 dakikada bir vermeyi deneyebilirsiniz. Bu arada ineksütü vermeyin ve katı gıda için zorlamayın.
    •İshal sayısı azaldığında şu gıdalardan herhangi biri verilebilir; elmapüresi, muz, ekmek, havuç püresi, haşlanmış patates, yağsız et, pirinç,makarna, şeftali.
    •Katı gıda verilmesini izleyen iki saat içinde ishal tekrarlanmıyorsayirmidört saat daha bu gıdalara devam edin. Daha sonra normal diyetekademeli bir şekilde geçin.
    Okula, Yuvaya Dönüş:Şikayetler tam olarak geçtikten sonra dönülebilir. Bazı gastroenteritler diğer çocuklara kolayca bulaşabilir.
    Doktorunuzu Ne Zaman Aramalısınız?
    •Rektal derecede 39.4C'I aşarsa.
    •Komplikasyonlar kısmında değinilen sıvı kaybı belirtileri ortaya çıkarsa.
    •Çocuğun şikayetlerinde 48 saatte bir düzelme görülmezse.
    •Çocuğunuz iki ayın altında ise.

    Göbek Bakımı:
    Doğumda kordon kesilip, bakım bir antiseptikle yapılmaktadır. Evkoşullarında, göbeği temiz ve kuru tutmak gerekir, alkol ile veya birantiseptikle bakım yapmak yeterlidir. Kordon yaklaşık 5 - 7. Günlerdekuruyarak düşer. Göbekten kanama, kötü kokulu sıvı gelmesi hallerindeveya kordon düştükten sonra sızıntı olmasında mutlaka doktoradanışılmalıdır.

    Göz Hastalıkları:

    Çocuklarda Şaşılık:Göz kaymalarının pek çok nedeni ve şekli vardır. Gözlerin içe dönmesineesotropi, dışa dönmesine ekzotropi denir. Bi ışık kaynağının kornea'danyansıması ile (Hirschberg testi uygulanarak) şaşılık olup olmadığıkontrol edilebilir. Pek çok bebekte geniş ve basık burunları yüzündenyalancı içe dönme görülür. Ayrıca altı aya kadar küçük dışa dönme veiki aya kadar küçük içe dönme de normal olabilir. Bunlar dışındaşaşılık kendiliğinden geçmez. Doğuştan içe dönmelerde ameliyat altı aycivarında yapılmalıdır (hatta daha erken müdahale tartışılmaktadır).Tümör, makula ve göz sinri lezyonları da şaşılık olarak ortayaçıkabilir. Gözlükle düzelen şaşılıklarda da gözlüğün ilk bir iki ayiçinde verilmesi lazımdır. Bu yüzden şaşı olduğu düşünülen çocuklarınkısa sürede muayene edilmeleri gerekir. Çocuklarda tedaviden amaç,ambliopiye mani olmak ve beynin her iki gözü birlikte kullanmasınısağlamaktır. Ayrıca şaşılığa neden olan bir hastalık varsa onu daortaya çıkarmaktır, ileri yaşlarda da çocukluk tipi şaşılık tedaviedilebilir.
    Bu müdahale hem kozmetik hem de fonksiyonaldüzelme sağlayabilir.Erişkin tipi şaşılık ise felç, kaza, tiroidoftalmopatisi gibi nedenlerle oluşur. Erişkinlerde çift görme önemlibir problem teşkil eder. Şaşılık tedavisinde gözlük, göz kasıcerrahisi, prizme ve botulinum enjeksiyonu gibi teknikler kullanılır.Şaşılık ameliyatları gözün dışında yer alan kaslara uygulanır. Bukasların geriletilmesi, kısaltılması, yerinin değiştirilmesi gibiçeşitli teknikler mevcuttur. Komplikasyon olma ihtimali çok küçüktür.Ancak belli oranlarda (% 10-20) şaşılığın tam olarak düzelmesimümkündür. Bu durumda kinci bir müdahale yapılabilir. Zira cerrahigözleri ne kadar düzeltse de onları yerinde tutan beyindir.

    Çocuklarda Ambliopi:Halk arasında göz tembelliği olarak bilinir. Aslında şaşılık, kataraktgibi nedenlerle görüntünün net bir şekilde oluşmaması sonucu, beynin ogözden gelenbağlantıları azaltmasıdır. Sıklığı % 3 civarındadır.Ambliopiyi oluşturan nedenin ortadan kaldırılması, mesela şayılık ya dakatarakt ameliyatı ambliopiyi düzeltmez. Tedavi için beynin tercihettiği gözün örtülmesi (patching) ensık kullanılan yöntemdir. Atropinegöz damlası da bazen denenebilir. Göz egzersizlerinin faydası ispatedilememiştir.
    Tedaviye ne kadar küçük yaşta başlanırsa okadar çabuk cevap alınır. Ambliopi tercihen üç dört yaşına kadar teşhisedilmelidir çünkü altı yaşından sonra tedavisi güçleşir. On yaşındansonra ambliopinin tedavisi mümkün değildir. Patching'e genellikle tamgün başlanmalı ve alınan cevaba göre bu süre azaltılmalıdır. Takiplerinsıklığı yaşa bağlıdır. Tedavi bşarılı olduktan sonra günde 3-4 saatkoruyucu (maintanence) patching yapılması lazımdır

    Çocuklarda Katarakt:Göz lensinin saydamlığını kaybetmesidir. Ailevi olarak sıkrastlanıldığı gibi bazı sendromların parçası olarak, metabolikhastalıklar yüzenden ya da radyoterapi, steroid kullanımı, kaza gibidış etkenlerle de oluşabilir. Vakaların % 30'unda belirli bir sebepbulunamaz. Direkt oftalmoskopla kırmızı röflenin takibi kataraktınerken safhada yakalanmasını sağlar. Görmeyi önemli ölçüde azaltankataraktlar ameliyat edilmelidir. Yeni doğan bebeklerde total kataraktteşhis edildiğinde hiç beklemeden ameliyat edilmelidir. Bebeklerdekatarakt ameliyatından sonra kontakt lens ya da gözlük kullanılmasıgerekir. Göz içi lensler yeni teknikle iki yaşından büyük çocuklardabaşarıyla uygulanmaktadır. Uygun vakalarda göz içi lens sonradan datakılabilir. Ambliopinin tedavisi de cerrahi teknik kadar önemlidirlYara iyileşmesinin fazla olamsı, arka kapsülün sıklıkla kesifleşmesi,ameliyattan yıllar sonra glokom gelişmesi ihtimali çocukların ameliyatsonrası sıklı bir şekilde takibini gerektirir. Yeterli çaba veteknoloji sayesinde iyi düzeyde görme sağlanır.
    Çocuklarda Nazolakrimal Kanal Tıkanıklığı:Pek çok bebekte nazolakrimal kanalın alt ucu doğumda kapalıdır.Genellikle kendiliğinden açılır. Kanal açılmazsa o gözün yaşardığıdikkat çeker. Ayrıca tanıda konjnital glokom, entropiyon gibi göz yaşısalgısını artıran faktörleri düşünmek lazımdır. Tedavide önceliklemasaj denenmelidir.
    Nazolakrimal keseye yukarıdan aşağı doğrugünde 3-4 defa masaj, her defasında 3-4 kez uygulamalıdır.Antibiyotikli göz damlaları ancak enfeksiyon varsa kullanılır. Butedaviye cevap alınamazsa kanal sonda geçirilerek açılır (probing).Sekiz aydan küçük bebeklere muayenehanede probing yapılabilir.Vakaların % 90-95'i bir seferde açılır. Ancak bir yaşından sonra buyöntemin başarı şansı azalır. Probing'e cevap vermeyen vakalardasilikon tüplerle genel anestezi altında intübasyon yapaılır.

    Görme Bozuklukları:Bebekler yaklaşık 2 aylıkken görmeye başlarlar, 5 - 6 aylardagösterilen bir oyuncağı izleyebilirler. Şaşılık bazı bebeklerderastlanabilen bir sorundur. Ailede görme bozuklukları varsa, gözmuayenesi yaptırılmalıdır.
    Çocuklarda Glokom:Konjenital glokom göz içi sıvısının dışarı çıkarken geçtiği kanallarıniyi gelişmemesi yüzünden göz içi basıncının artmasıdır. Bu basınç gözsinirini tahrip ederek görmeye azaltır. Çocuklarda gözü dış tabakasınıoluşturan sklera esnek olduğu için göz büyür ve daha güzel gözükebilir.Daha sonra gözün ön tabakası olan kornea bu sıvı ile şişer. Fotofobi vegöz yaşarması gibi semptomlar ortaya çıkar. Kornea'nın saydamlığınıkaybetmesi geç bir bulgudur. Konjenital glokomun tedavisi cerrahidir.Çocuklarda kullanılan teknikler erişkinlerden farklıdır. Öncelikletrabekülün yarılarak fonksiyon kazanmasına yönelik girişimlerebaşvurulur.
    Havale:
    Bebek ve çocuklarda, ateşli veya ateşsiz, istemsiz hareketler ve şuurkaybı ile seyreden bir tablodur. Ateşli havale sağlıklı çocukların % 3- 5 kadarında görülebilir, acilen ateşin düşürülmesi, oksijen verilmesive doktora götürülmesi gerekir.
    Havale geçiren çocukta acil tedaviyi izleyerek nedene yönelikaraştırmalar yapılmalı, tekrarlayan havalelerin çocukta ileridenörolojik hasar yaratma olasılığı göz önünde bulundurularak tedavilerive izlemleri ihmal edilmemelidir.
    Ateşli Havale :
    Çocuklarınbir kısmı ateşlendiğinde vücudu sertleşir, kolları ve bacakları istekdışı hareket eder, kasılır ve gözleri geriye döner, bu durum havaleolarak adlandırılır. Bu konunun uzmanları burda fazla telaşlanacak birsorun olmadığını savunurken aileler bunun tam tersi davranışlarsergileyebilir. Araştırmalara göre havale çocuklarda çok az da olsasarılık riskini çoğaltabilmekte fakat çocukların beyninde bir hasarayol açmamakta. Havale oluşmasındaki nedenin bir bölümünün çocuğunbeyninin tam olarak gelişememesinden kaynaklandığı ve beyin gelişmesinitamamladığında bu sorununda ortadan kalkacağı ayrıca diğer bir nedeninde kalıtsal olabileceği hekimler tarafından belirtilmektedir.
    Çocuklar bir kez havale geçirdiklerinde bir daha geçirme riskleri hiçgeçirmeyenlere oranla daha fazladır bununla birlikte bir kez havalegeçiren çocukların bir kez daha havale geçirmesi çok sık görülmez. Ateşnöbetine giren çocukların bir çoğunda ateşlenmeyi getiren başka birproblem olduğu görülmektedir. Bu tip ateşlenmelerde nöbetler uzun sürer.
    Ateşli havale genelde bir hastalığın başlangıcında ortaya çıkar veateşi önlemek için alınan önlemler havalenin ortaya çıkmasına etkigöstermez.
    Havale sırasında dikkat edilmesi gereken durumlar;
    •Çocuğunuzun fiziksel davranışlarını rahat uygulayabileceği bir yerde olmasını sağlayın.
    •Çocuğunuzu yatırdığınız zaman başının vücudundan biraz daha yüksekte olmasını sağlayın.
    •Nöbetlerinin süresine dikkat edin.
    •Kısa süreli nöbetlerde çocuğunuz şuurunu kaybedebilir ama bu çok kısa bir süre sonra düzelir.
    •Üzerinde onun rahat olmasını sağlayacak giysiler olmasını sağlayın.
    •Nöbet sırasında ona herhangi bir yiyecek vermeyin, daha öncedenağzında bir gıda varsa da bunu nazikçe çıkarmasını sağlayın.
    •Çocuğunuzun ateş nöbeti sona erdikten sonra uyumak isterse buna izınverin ama onu yan çevirerek yatırın ve yastık kullanmasını sağlayın.
    •Islak bir bez ile çocuğunuzun vücudunu silin ama nöbet halindeykenasla su dolu bir kaba sokmayın. Çocuğunuz suyun içinde iken suyutabilir ve başka bir sorun ile karşılaşabilirsiniz.
    •Çocuğunuza bir ateş düşürücü fitil vermeniz uygun olabilir. Hap vermeniz halinde bunu yutamayabilir.
    •Çocuğunuzun geçirdiği nöbet kısa süreli ise nöbetin ardından hekiminizle temas kurun ve görüşlerine uyun.
    •Nöbetlerin süresi uzamaya başladığı zaman çocuğunuzun soluk alıpalmadığına da dikkat edin ve derhal ilk yardım çağırın.

    Hemofili:
    Ailesinde hemofili hastalığı olan kişilerin, çocuk sahibi olmakistediklerinde doğum öncesi tanı yöntemlerine başvurmaları gerekiyor.Eğer bebeğin hemofili olduğu saptanırsa koruyucu faktör kullanılarakoluşacak sakatlıklar önlenebiliyor.Her 10 bin erkekten birinde görülendoğuştan bir kanama hastalığı olan hemofili genetik olarak geçiyor. Buyüzden hemofili görülen ailelerin çocuk sahibi olmak istediklerindedoğum öncesi tanı yöntemlerine başvurmaları öneriliyor. Bu yöntemlerledoğacak bebekte hemofili olup olmadığı önceden belirlenebiliyor.
    Acıbadem Sağlık Grubu Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü SorumluKonsültanı Prof. Dr. A. Murat Tuncer, doğumdan itibaren hastalarıncilt, eklem gibi değişik bölgelerinde kanamaya ve sakatlığa neden olanhemofili hastalığı hakkında ailelerin bilgi sahibi olmasının son dereceönemli olduğunu belirtiyor. Prof. Dr. Murat Tuncer, "Ailelere düşen enönemli olay bu konuda bilgi sahibi olup aile bireylerinde bu tipbulgular varsa doğum öncesinden tanı konabilmesinin sağlanmasıdır. Eğerhemofilili bir çocuk sahibi iseler kanama olmadan koruyucu faktörkullanımı söz konusudur. Böylelikle sakatlıkların önüne geçilmişolacaktır" diyor.

    Genetik olarak geçiyorHemofilidoğuştan bir kanama hastalığı. Yani aile bireylerinden çocuğataşınıyor. Doğumdan itibaren hemofilili hasta cilt, eklem gibi değişikbölgelerine kanıyor. Kanamanın şeklinin yaşa bağlı olarak değiştiğinedikkat çeken Prof. Dr. Murat Tuncer şöyle devam ediyor:
    "Örneğinyürümeye başlayan çocuğun çarptığı bacak ve kollarında morluklargelişir. Diş çıkaran bir hemofilili çocukta durmayan kanamalaroluşabilir. Sünnet olan bir çocuk ölümcül kanamalarla karşılaşabilir.Daha ergen yaşta bir kız çocuğunda (kızlarda görülebilen farklı birşeklinde) ciddi adet kanamaları görülebilir. Kanama plazmada normaldebulunan kanamayı durdurmaya yarayan protein yapısındaki bazıFaktörlerin yapılamamasından kaynaklanmaktadır."

    Hemofili tipleri Hemofilinindeğişik tipleri bulunuyor. En sık karşılaşılan hemofili Hemofili Adenilen ve Faktör VIII eksikliği ile seyreden hemofilidir. Faktör IXeksikliği ise Hemofili B olarak adlandırılıyor.
    Bunların X kromozomuna bağlı olarak geçen hastalıklar olduğuna işaret eden Prof. Dr. Murat Tuncer şöyle konuşuyor:
    "X kromozomundaki pıhtılaşma yapan faktörlerin üretimi ile ilgili genbölgelerindeki hata hastalığa yol açmaktadır. Kadınlarda iki Xkromozomu olması nedeni ile kadınlarda eğer hastalık tek X kromozomundaise bu hale taşıyıcılık denir ki taşıyıcı kadın kendi hasta olmadığıhalde erkek çocuğuna hastalığı taşır. Ancak hemofili bir baba ilehemofili taşıyıcısı olan bir kadının evlenmesi durumunda kız çocuklarınyüzde 50 si taşıyıcı yüzde 50 si ise her iki X kromozomunda dahastalığı taşıyacağı için gerçekten hasta olur ki bu kız çocukları çokağır kanama ile çok erken yaşta hatta doğmadan kaybedilmektedirler. Kızçocuklarında görülebilen ve hemofili ile karıştırılan bir diğer kanamabozukluğu von Willebrand hastalığı olup bu hastalıkta Faktör VIII ileilgili von Willebrand faktör eksikliği vardır. Bu hastalık yine genetikgeçişlidir.Ancak genetik geçişi farklı olduğu için kızlarda dataşıyıcılık değil hastalık söz konusudur. Kanama özellikleri hemofiliile aynıdır. Tedavi prensipleri de oldukça benzerdir."

    Hemofili tedavisi
    Hemofilitedavisinde eksik olan faktör verilerek gerçekleştiriliyor. Gerekliolan faktör damar içi yolla hastaya veriliyor. Böylece hastada faktördüzeyi artıyor ve pıhtılaşma gerçekleşiyor. Son yılların en gözdetedavisinin gen tedavisi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Murat Tuncer"Gen tedavisi henüz yeni uygulanıyor" diyor.

    Hıçkırık:
    Bebeklerde diyaframa iyi gelişmediğinden ufak uyarılar onun titreşimineve sonucunda da hıçkırığa neden olur. Hıçkırık bir hastalık değildir,bebeğin pozisyonunun değiştirilmesi veya yutkunmasının sağlanmasıyeterli bir önlem olacaktır.


    İdrar Yolu Enfeksiyonları:
    Büyük çocuklarda zor ve ağrılı idrar yapma, miktarında azalma veya geceişemeleri gibi bulgular ile idrar yolu enfeksiyonu düşünülürse de sütçocuklarında bu tanı kolay konamaz. Süt çocuklarında iştahsızlık, tartıakımında duraklama, bezin kuru kalması, ateş şüpheli bulgulardandır.
    Tanıyı doğrulamak için idrar kültürü yapılarak gerekli antibiyotiktedavisi, gerekirse ultrasonografi veya diğer radyolojik tetkiklerinyapılması gerekir. Kız çocuklarında idrar yolu enfeksiyonu daha sıktır,önlemek için bebeğin altını önden arkaya doğru temizlemelidir.
    İdrar yolu enfeksiyonlarında yineleme olasılığı yüksek olduğundan,uygun aralıklarla idrar kültürleri alınarak bebeğin veya çocuğunizlenmesi uygundur.

    İshal:
    Yeni doğanda, anne sütü ile beslendiğinde her beslenmeden sonra altınsarısı renginde, hafif sulu dışkı çıkması normaldir. Ancak daha büyükçocuklarda çok sayıda, günde 8 - 10 kez, sulu, yeşil ve bazen kötükokulu dışkı yapılması ishal olarak tanımlanır. Özellikle sütçocuklarında sıvı kaybı olacağından, ishalde az ve sık beslenme,kaybedilen sıvının yerine konması hedeflenir. İshali olan çocuk açbırakılmamalı, uygun diyet ile beslenmelidir. Dilde kuruluk,bıngıldakta çökme, bebekte sıvı kaybının belirtileridir ve doktorabaşvuru gerektirir. Ateş ve ishal varlığında ateş düşürücü fitillerinuygulaması ishali daha da arttıracağından kullanılmamalıdır. Anne sütüile beslenen bebeklerde anne sütü asla kesilmez, aksine tedavi ediciözelliği vardır.
    İshale çok çeşitli etkenler yol açabilen bakteriler, virüsler, gıdazehirlenmesi, parazitler gibi, ateş, ishal, kusma, dışkıda kangörülmesi araştırmaları gerektirir ve doktora danışılmalıdır.

    Kabakulak:
    Bütün yaş gruplarını etkileyen, kulağın altında, çene kemiğinin hemenyanını kaplayan ağrılı ve ateş ile beliren bir virüs hastalığıdır.Bazen karın ağrıları ve kusma da eşlik eder, ateş ve kusmanınşiddetlenmesi hastanın beslenmesini engelleyebilir. Hatta hastaneyeyatırılması bile gerekebilir. Çocukların hastalığı geçirip, aktifolarak bağışık hale gelmeleri arzu edilir, zira ileri yaşlardagörüldüğünde, erkeklerde testislerin iltihaplanması olasılığı yüksektirve kısırlık nedeni olabilir. Aşı ile korunulabilir
    Kabakulak Bulaşıcıdır


    Kabakulak bulaşıcı bir hastalıktır ve tükürük bezlerinin şişmesineneden olur. Taşıyıcılık şişmenin bir gün öncesinden 3 gün sonrasına deksürer. Bu hastalık genellikle 2 hafta sürer ve geçirildikten sonrayaşam boyu bağışıklık bırakır. Hasta kişi ile temasdan 12-25 gün sonrabelirtiler ortaya çıkabilir. Bu gibi belirtilerde doktorunuzabaşvurmanız hastalığın tanısının konması açısından gereklidir. Fakathastalık için özel bir tedavi şekli yoktur; yalnız hastalığın yanetkileri tedavi edilebilir.

    Belirtileri
    Ateş,baş ağrısı, kas ağrısı ve kulak önündeki tükürük bezlerinin 3 ile 7 günsonra şişmesi görülür. Çiğneme ve yutkunma sırasında ağrılarhissedilir. Ayrıca yüzde de şişme görülür. Bu şişme 1. haftanın sonunadoğru azalır. Çocuk 2. haftanın sonuna doğru taşıyıcı olmaz.

    Kabızlık:
    Süt çocuklarında dışkılama sayısı beslenme şekline ve aileviözelliklere göre değişkenlik gösterir. Anne sütü ile beslenen bebeklergenellikle 6 - 8 kez, altın sarısı, gevşekçe kaka yaparken, bazen de 5-6 günde bir sert kaka yaparlar. Hazır mamalar ile beslenen bebeklerinkaka sayısı daha azdır, kıvamı koyudur, rengi koyudur. Bu bebekler debazen 5 - 6 günde bir dışkılama alışkanlığındadır. Bebeklere dışarıdanuyarılarla, fitil uygulaması ile dışkı yaptırılması önerilmez, bubebekleri tembelliğe yönlendirir.
    Daha büyük çocuklarda, tuvalet alışkanlığının verilmemiş olması,tuvaletten korkma, anusta çatlakların varlığı, diyette yeşil sebzelerinve lifli besinlerin azlığı kabızlık nedeni olabilir.
    Bazı hastalıklarda da bu basit nedenler dışında kabızlık olabilir.(bağırsak daralması gibi) inatçı kabızlıklarda doktora danışılmalıdır.

    Kızamık:
    Ateş, nezle, gözlerde kızarıklık, çapak gibi belirtilerle başlayan,ardından sıra ile yüz, vücut ve kol - bacaklarda kırmızı, birbiri ilebirleşme eğiliminde döküntülerle seyreden bir viral hastalıktır.
    Zatürree, kulak iltihabı gibi komplikasyonlar sıktır ve dikkatli tedaviyi gerektirir.
    Aşı ile önlenebilir bir hastalıktır, düzgün aşılar yapılan çocuklarda görülme olasılığı düşüktür.

    Kızamıkçık:
    Kızamığa benzeyen döküntüleri olan, ancak selim seyreden, kulak arkasıve boyunda lenf bezlerinde büyüme ve ağrı olan, bir virüs hastalığıdır.Gebeler için bebekte konjeniral anomali (kalpte dnomoli, gaz bozukluğu,zeka geriliği) yapma olasılığı yüksektir. Bu nedenle gebe kalmadan önceannenin hastalığı geçirmiş olması veya aşılanması tercih edilir.
    Genelde hafif geçirilen bir hastalıktır. Kuluçka evresi genelde 16-18gündür ve ilkbaharda görülür. Çocuğunuzun ıstırahat etmesi gereklidirfakat yatakta olması gerekmeyebilir. Çocuğunuzun ateşini süreklikontrol edin. Eğer ateşi yüksekse düşürmeye çalışın ve bol bol sıvıalmasını sağlayın. Kızamıkçık aşısı hastalığı önler. 15-18 aylıkbebeklere, tüm puberte öncesi çocuklara, bağışıklığı olmayan ve 3 ayiçinde gebe kalmayı düşünmeyen tüm gebelik sonrası kadınlara aşılamayapılmalıdır. Hamilelere aşı uygulanmamalıdır.

    Belirtileri
    Hafifsoğuk algınlığı gibi başlayan ve boğaz ağrısı ayrıca kulak arkasındakibezelerde şişmeyle devam eden bir hastalıktır. Takip eden günlerde ateşyükselmesi ve renkli lekeli döküntüler görülür. Beşinci günden itibarençocuğun genel durumunda bir iyileşme başlar.
    Bu gibi belirtilerdedoktorunuza başvurmanız hastalığın tanısının konması açısındangereklidir. Fakat hastalık için özel bir tedavi şekli yoktur.







#02.02.2009 14:14 0 0 0