Şehrimin üzerine perdelenirken akşam,
Kapıda dibi tutmuş bir gece karşılıyor beni.
Beni bekleyen dört duvar yalnızlığı
Ve kırık aynalarda,
İpini çeken yarım cümlelik adam
Ve yüreğimde içten ice kanayan sensizlik
Gayri sen yoksun dudaklarımda
Yitip gidiyorum ucu ateşe verilmiş " sel " gibi..
Eksiliyorum ipi kopmuş bir " gün " gibi..
Gayri sen yoksun satırlarımda
Yusuf`un ayak dibinde,
Dibi kör kuyulardayım / sana geç kalmışlığımı vurmaktayım..
Gayri sen yoksun gözyaşlarımda..
Eyyub`un dilsiz yüreğinde,
Tuz basılmış yaralarındayım / dua dua " sana " kanamaktayım..
Yoksun be alnı öpülesi kadın
Acılarım kanarken yoksun
Adının altı harfini mühürlediğin dudaklarımda,
Sensizliğin kelimeleri yanmakta
Gayri sen yoksun ayak uçlarımda
Şakağındayım sensiz zamanlarımın..
İnfazındayım senli varlığımın..
Kiracısıyken dünyevi menzilin,
Sensizliği dayayıp yüreğime
Tek kurşunla kendimi vurmaktayım..
Sen yoksun tuza bandırılmış acılarımda
Sensizlikte bir yanımda,
İçimde seni öldürmemin hükmü verilirken,
Bir yanımda,
Bensiz varlığında "sensiz "yaşamanın ödülü
Yaralı göğsümde paslanmakta
Gayri sen yoksun tozlu yollarımda
Ait olduğum karanlıklara gidiyorum
Kenarı ateşe verilmiş bir mektup gibi.
Ve sen yoksundur gayri.
Baktığım her kadında,
Kendimi "sana " intihar ediyorum
Ve sensizliğin düğümü boynuma geçirirken
Sen`li cümleleri şakağından vurup
Sana yenilmişliğimi ilan ediyorum