Fısıltılarla Da Olsa Söyle Türkünü

Son güncelleme: 16.02.2009 10:14
  • noimage

    Gülüşleri buz sarkıtı
    Dürüstlükleri cilalanmış
    Kör ıssız dostluklar artığısın
    Sirenler gözelenir göğsünün çatalında
    Kuduz köpekler uluşur
    Yalınkat sevdalar bıkkınısın
    Tarazlanmış yanılgılar bezgini
    Kırılmış düşler ezginisin...
    Karanlığının altından
    Korkak sular akar çağıltısız
    Sen yalancı aynalarda bir hayal
    İşin başkalarını yaşamak gün boyu
    Belki de hiç olmadın-ne gerçek ne de masal

    Ve her akşam
    Doğarsın sancılı yalnızlıklara yeniden
    Gözlerin bir çift ölü balık keder denizlerinde
    Bütün bastırılmış isyanların
    Sabır taşlarına keser
    Param parça gecelerde...

    Yüzlerce yıl çağıltıyla beslenen çatal göğsün
    Karanlık kuyularda diken büyütür şimdi
    Seni irinli sevdaların sokaklarında
    Kördüğüm kördüğüm kıvrandıran yalnızlık
    Köreltir kırk gözeli pınarlarını
    Sığlaşır gidersin kristal aynalarda
    Geride bir hayal kalır senden
    Kanar ılgıt ılgıt en derin uykularda...

    Gün gelir bir başkası olduğunu sanarsın
    Oysa bu sokaklar
    Pas bağlamış namusların mezarı
    Karanlığın kaleleri korkuyu korur
    İşkenceler
    Duvarları çatlamış adaletler
    Beyninde örümcek besleyen yetkililer
    Harman yanar gibi katledilenler
    Tüm bu irinli yaralar içinde
    Ağlamasını yeniden öğren
    Gerekirse isyan isyan gözyaşlarınla diren
    Ve sancılar içinde bir hayal olmamak için
    Kristal aynaları kırmayı
    Öfkeyle bağırmayı öğren...
    Sözüm şu sana gözüm
    Soyun yılgınlığın kanlı kürkünü
    Nerede ve ne zaman olursa olsun
    Zulmü saltanat kılanın tükür yüzüne
    Fısıltılarla da olsa söyle türkünü

    Adnan DURMAZ
#15.02.2009 13:52 0 0 0
  • Güzeldi.
#15.02.2009 15:30 0 0 0
  • Teşekkürler :)
#16.02.2009 08:59 0 0 0
  • saol
#16.02.2009 10:14 0 0 0