Öfke ve Huysuzluk

Son güncelleme: 26.02.2009 10:04
  • çocuklarda öfkeli davranışlar - öfkenin çocuk psikoljisindeki olumsuz etkileri


    noimage


    Öfke ve Huysuzluk


    Sorunlarla karşılaşan kişilerin en zor yapabildikleri şey, kendilerini kontrol etmek, öfkelerini kamçılayan olaylara ve kişlere prim vermemeyi başarabilmektir. Sorunlar yanlızca bizim değil çocuklarımızın da peşini bırakmaz. Anne yada bablarının kendilerinden beklentileri, arkadaşları arasındaki çekişmeler, kardeşler arsındaki kıskançlıklar, kimi zaman yolda yürürken birinin farkında olmadan çarpması bile öfkelerini dışa vurmalarına neden olabilir. Belirli yaşlarda sıkça görülmekle birlikte, çocuk ergenlerde öfke ve huysuzluk nöbetlerine zaman zaman rastlanabilir. Kendi kontrolleri dışında olan dünyayı denetim altına almayı başaramadıkları için bu tür duyguların etkisine kapılabilirler. Bu durumdaki çocuklarımızın, kendisini kontrol altına almasını sağlamak ve bunu yapmaları için onları ikna etmek mümkün değildir. Bu durumda en iyisi, çocuğunuzu öfke dalgasından uzaklaştırın, tabi kendinizden de. O ve siz sakinleşip birbirinizi dinleyebilecek hale gelmeden konuşmayın. Ancak sakinleştikten sonra, olayı anlayabilmek için, sakince, bir olay karşısında hayal kırıklığına mı uğradığını, yoksa sinirlendiğini mi veya canı yandığı için mi böyle yaptığını sorabilirsiniz. Anlamsız bulsanız da çocuğunuzun açıklamalarını can kulağıyla dinleyin. Sakin bir ruh haline sahip olduğu uygun bir zamanda, olaylar karşısında nasıl davranması gerektiğini, nasıl tepki göstermesi gerektiğini öğretin. Şunu da eklemek gerekir, eğer öfkesini hiç bir şekilde kontrol edemiyor ve çevresine, kardeşlerine zarar veriyorsa, profesyonel yardım alın. Öfkesini kontrol altına alabilmesi için, annelik ve babalık görevinizi yerine getirin, yani ona örnek olun. Kendi yaşamınızda karşılaştığınız sinir bozucu olaylarla nasıl başa çıktığınızı gösterin. Mesela “Bu gün durakta beklerken, beni almayan otobüsler yüzünden uzunca bir süre beklemek zorunda kaldım. Bu durum hiç hoşuma gitmedi, ama yapabileceğim başka bir şey yoktu” diyebilirsiniz. Çocuğunuzun seçim yapabilme hakkını ona verin. Olaylar karşısında kendi söz hakkı olduğunu bilmesi, kendi seçimini yapabilmesi, daha az öfkelenmesine yardımcı olur. Mesela, ailece gezintiye çıkacağınız bir durumda evde kalmak konusunda ısrar eden oğlunuza şunu söyleyebilirsiniz: “Sana seçeneklerini söyleyeyim, bizimle gelip harika zaman geçirebilirsin yada bizimle gelip berbat bir zaman geçirebilrisin, sen karar ver”. Çocuğunuz duygularını kontrol etmeyi başaramıyor olabilir. Öfkesini kontrol etmeyi öğretin. Öfkesini, “Sakinleş, sessiz, rahatla” gibi kelimelerini, ifadeettikleri özellikte ses tonuyla tekrarlamasını isteyin. Öfkelendiğinde ayakta ise oturmasını, oturuyor ise biraz uzanmasını söyleyin. Elbette bunları öfkeli değilken uygulayıp öğrenmesini sağlayın. Söylediği hoş olmayan sözleri duymayın, bunları gürütü olarak kabul edin ve gürültü bittiğinde sorununu çözme konusunda yol gösterici olun. Huysuzluk nöbeti geçiren çocuğunuzu yanlız bırakın. Ya onu başka bir odaya gönderin veya siz onu odada yanlız bırakın. Öfkesi geçene kadar odada kalmasını, öfkesi geçince sizin yanınıza gelebilceğini söyleyin. Başarılarını ödüllendirin. Ancak, öfkeli olduğu durumlarda istediklerini yerine getirmeyin. Eğer siz de sık sık öfke nöbetleri geçiriyorsanız, çocğunuzu kendinizin yapmadığı bir şey hakkında ikna edemezsiniz. Siz de öfkenize yenilmeyin ve sert cezalar vermeyin. Öfkesini artırıp, kendinize yönlendirmesine neden olursunuz. Çocuğunuza daha önceki öfke nöbetlerini hatırlatmayın, olumsuzu değil olumlu özelliklerini ve sakin olduğu zamanlardaki tutumlarını, kendini kontrol etmeyi başardığı zamanları hatırlayın ve hatırlatın.
#26.02.2009 10:04 0 0 0