Devri Nebevî'de bir sabah, bir sahabe Resulü Ekrem Efendimizin huzuruna varıp:
— Ya Rasûlullah! Annem ihtiyarladı... Ben onun ekmeğini kendi elimle hazırlayıp
yediriyorum. Abdestini kendim aldırıyor, namaz kılması için seccadesinin üzerine
sırtımda götürüyorum. Hatta her istediği yere sırtımda götürüyorum, hiçbir yere
yürümeye takati kalmadı. Acaba evlâtlık hakkını yerine getirebildim mi? diye sordu.
Sevgili Peygamberimiz, ona: .
— Sen analık hakkının yüzde birini bile ödemiş değilsin, buyurdu. Sahabe
hayret etmişti... «Niçin ey Allah'ın Resulü!» diye sormaktan kendini alamadı...
Server-i Kâinat Efendimiz, şöyle anlattılar:
— Annen seni karnında taşıdıktan sonra, bir de sen büyüyesin diye elinde
gelen hizmeti eksiksiz yapıyordu. Nitekim, senin altını temizleyerek, sırtını yıkayarak,
her türlü meşakkate katlanarak seni büyüttü. Yani sen büyüyesin diye sana bakıyordu.
Sense annenin ölmesini bekleyerek ona hizmet ediyorsun... Böylece hakkını tam
ödemiş sayılmazsın!.. Lâkin bu kadar hizmet etmekle de büyük mükâfat kazanırsın, buyurdular. * * *