Varsayılan Ruhumun Aynasından

Son güncelleme: 06.03.2009 18:53
  • "Gurbet o kadar acı / Ki ne varsa içimde
    Hepsi bana yabancı / Hepsi başka biçimde"


    Sensizliğin nabzını tutuyor odamdaki saatin tik takları. Gurbet ele gece, erken mi iniyor ne? Gece yarısını çoktan geçmiş vakit. Ben yine uyumayı unutmuşum. Yetmemiş, uykuları uyutmuşum. Uyku, gözlerime sıla kadar ırak. Kalakalmışım tenhasında gecenin.

    Ezelden ebede can yoldaşım yalnızlık, yine yalnız bırakmıyor beni. Kanlım gibi tutuyor yakamdan. Unutmaya, uzaklaşmaya, kurtulmaya çalışıyorum ama nafile. Kara bir gölge gibi hep peşimde.

    Beş duyu, dört yön, üç boyut.. Ne varsa hepsine darılıyorum. Ve dert ortağım sazıma sarılıyorum. Dudağımda yetim bir türkü, hançer gibi saplanıyor sessizliğin bağrına:

    " Ne isyan edersin zülfü sırmalım
    Uykular geldi de kovdu mu gözüm "

    Ezgiler kanatlanıyor nâme nâme. Ve lakin merhem olmuyor yaralı gönlüme. Hüzün kuru bir ayaz gibi iliklerime işliyor.

    Üşüyorum

    Canım cendereye giriyor. Görünmeyen bir çift çelik elin kıskacında yüreğim. Minik bir kuş mahpus sanki göğüs kafesimde. Çırpınıyor, hazin hazin atıyor. Ve hasretin kırık bir kaburga gibi. Her nefesimde ciğerime batıyor.

    Gökyüzü gönlümün aynası
    Bugün yıldızsız
    Ruhum kadar karanlık,
    Yüreğim kadar ıssız
    Düşüncelerin anaforunda
    Çalkalanıyor beynim
    Dün nerdeydim,
    Bugün nerdeyim

    Uzaklardan gelen buğulu ve cızırtılı bir ses, pimi çekilmiş bir el bombası gibi düşüyor can evime:

    "Eriyorum git gide
    Elveda her ümide
    Gurbet benliğimi de
    Bitirdi bir biçimde

    Ne bir arzum ne emelim
    Yaralanmış bir elim
    Ben gurbette değilim
    Gurbet benim içimde"

    Yüreğime tercüman oluyor bu "Uşşak" şarkı. Şimdi hüznün adı hasret. Şimdi hüznün adı gurbet.

    Yıkılası, yok olası gurbet

    Ve anlıyorum ki
    Garipler ufkunda
    Sensizliğin zirvesindeyim
    Cümle alem bayramın
    Ben hüznün arifesindeyim
#06.03.2009 18:53 0 0 0