Komünist toplumların bazı temel özellikleri

Son güncelleme: 27.03.2009 16:39
  • Komünist toplumlarda insanlar, Darwin'in evrim teorisi ve Engels'in "doğanın diyalektiği" masalı uyarınca, gelişmiş bir havyan türü olarak kabul edilir. Dolayısıyla toplum da bir "havyan sürüsü" sayılır. Toplumu hayvan sürüsü sayan bu anlayış, komünist rejimlerin her aşamasında ortaya çıkar. Sistemin geliştirdiği insan, "insan-hayvan-makine" arasında kalan cansız, ruhsuz, donuk bir varlıktır.
    Komünist sistemde, insana değer verilmez. "Zaten sürüde çok var, bir tane kaybolsa bir şey olmaz" mantığı geçerlidir. Çalışamayan ya da sakat olanlar sürüden atılır, ölüme terk edilir. Hastalıklı ve zararlı olarak kabul edilir. Af, merhamet, vefa duygusu yoktur. Bu nedenle herkes yaşlılıktan ve yok edilmekten korkar. Yaşlılara özen ve saygı gösterilmez, aksine "fillerin ölmeden önce mezarlığa gitmesi gerektiği" gibi acımasız bir düşünce aşılanır.


    Toplum tıpkı sürüdeki hayvanlar gibi, tek tip insanlardan oluşur. Aynı kıyafetler, aynı tipte arabalar, aynı tipte evler vardır. Tüm topluma büyük bir monotonluk hakimdir. Sporcu, sanatçı, akademisyen, işçi hep birbirinin aynı, tek tip bir yaşam modeline sahiptirler. Evler hayvansal birer barınak, kıyafetler ise "soğuktan koruyacak post" mantığıyla yapılır. Estetik tamamen terk edilmiştir.


    İnsanların bireysel özellikleri değil, topluluğa verdikleri güç ve katkıları ön plana çıkar. İyi çalışan işçi, iyi çalışan köylü ideal insandır. Sistem sadece maddi bir kavram olan "çalışma ve üretme" kavramları üzerine kuruludur. "Üretmek sürüyü güçlendirmektir" mantığı geçerlidir. İnsanların ahlakı, niyeti, ruh hali hiçbir zaman dikkate alınmaz.


    Hayatı yaşam mücadelesi olarak gören bu zihniyette, zayıfların yok olmasında bir sakınca yoktur, bilakis bu gereklidir. Hayvanlarda bile var olan fedakarlık olmadığı için, herkes önce kendini düşünür, bu nedenle toplum ilerlemez. İnsanlar merhametten uzak olduğu için toplumun huzur ve barış içinde olması mümkün değildir. Şefkat yoksunluğu ve merhametsizlik, gelecek korkusuyla birleşince toplumda umutsuzluk ve karamsarlık hakim olur.


    İnsanlar, sürü psikolojisi içinde daimi bir korku yaşarlar. Çok çabuk her olaydan korkarlar. Kapı önündeki pardesülü adamdan korkarlar, müdürün karşısına çağrılmaktan korkarlar. Korkunun kaynağı belirsizdir, kimse onu tanımlayamaz, ama en alttan en üste kadar herkes korkuyu yaşar.


    Dahası toplumda Allah korkusunun yerine konmuş çeşitli "korku merkezleri" vardır. Örneğin Sovyetler Birliği'nde kurulan KGB (ve onun öncüsü olan Cheka, NKVD gibi gizli servisler), tüm topluma ölümcül bir korku salan kurumlar olarak çalışmıştır. Bu kurumların "herşeyi gördüğü ve bildiği" düşüncesi topluma hakim olur. Bu kurumlar tamamen "orman kanunları"na dayalı bir ayıklama sistemi geliştirir, hiçbir yargılama ve savunma hakkı tanımadan milyonlarca kişiyi ölüme gönderebilir.


    Allah korkusu sistemli olarak yok edildiği için, insanlar ancak sistemden korktukları kadar tutkularını engellerler. Sistem görmeyecekse ya da cezalandırmayacaksa her türlü gayrı meşru işi yaparlar. Hırsızlık, yolsuzluk, zimmete geçirme had safhadadır.


    Yaşadıkları ortamdan kaynaklanan kaygı, korku ve panik, halkı stres içine sokar. Geceleri uyuyamazlar, gündüzleri herşeyden tedirgin olurlar. Bedenler hemen çöker. Yoğun baskı ve ağır yaşam şartları kadın ve erkeği genç yaşta çökertir ve kimi zaman da erken yaşta ölümlere sebep olur. Umutsuzluktan dolayı, sahip oldukları nimetlerden bile zevk alamazlar. Ancak içkiyle kafalarını uyuşturur ve yarı sarhoş bir halde cehennem benzeri bir yaşam sürerler.


    İnsanlar öldükten sonra yok olacaklarına inandıkları için, yaşama dört elle vahşice sarılırlar. Herkesi düşman ve kendi yaşam mücadelesinde rakip gördükleri için, her hareketi kendi aleyhlerinde yorumlar ve kin tutarlar. Toplu olarak ilerleme kavramı olmadığı için, birbirlerinin üstüne basarak yükselmeye çalışırlar. Herkes birbirine ihanet ettiği için aralarında dostluk kuramazlar ve herkes tek başına bir yaşama mahkum olur.


    Allah inancı olmadığı için bireyin kendisine manen bağlanıp güvenebileceği kimse yoktur. Darwinist-komünist devlet bireyi sürekli ezer. Toplumun diğer bireyleri ise sahip olduklarını her an ellerinden alabilecek potansiyel düşmandır. Dolayısıyla komünist toplumda bireyin güvenebileceği tek kişi kendisidir, ama kendisinin de zayıf olduğunu bildiği için kendisine de güvenemez, böylece yoğun bir ümitsizlik hakim olur. Bu yüzden komünist toplumların bireylerinin bıkkın ve sürekli hayatlarından şikayet eden bir yapıları vardır, ama hiçbir şeyi değiştirmek için uğraşmazlar.
    Sovyetler Birliği'nde halk gösterilerini durdurmak için kullanılan özel Djzhernsky birliği.



    Komünist toplumda insanların aklı kapalı olduğu için yaşamın her yerinde işte, okulda, evde, eğlencede aksaklıklar vardır. Sadece kendilerine öğretildiği kadar hareket edebilirler (hayvanlar gibi) ve bu nedenle hiçbir olay ve sorun karşısında orijinal ve yeni bir çözüm getiremezler. Zaten aksi takdirde de çok şiddetli karşılık görürler.


    Düşünmeyen insanlar yüzünden organizasyon yoktur, kaynaklar verimli kullanılmaz. Kaynaklar, -Lysenko örneğinde çok çarpıcı olarak görüldüğü gibi- ütopik hayaller ve hedefler uğruna israf edilir.


    Komünist toplumda, toplumun en temel birimi olan aile de tahrip edilmiş durumdadır. Gerçek anlamda evlilik yoktur. Sadece çiftleşme ve neslin devamı vardır. Evlilik, güzel ahlakın yaşanması değil, neslin devamıdır. Çocuğa ailesi değil, devlet ya da kendi nitelendirmeleriyle "sürü" bakar. Çocuk; savaşacak, sürüyü koruyacak yeni kuvvet olarak görüldüğü için, bu şekilde eğitilir. Anne yaşadığı ortamdan, evinden nefret ettiği için vahşileşir, bu da çocuğa yansır. Çocuklar aile sevgisinden mahrum büyüdüğü için saldırgan ve karamsardır. Evde de sevgi saygı yerine, kavga hakimdir. Çocuğun güveneceği kimse yoktur.


    Nikah, sadakat, iffet gibi kavramların olmadığı, sadece çiftleşme mantığının hüküm sürdüğü toplumda fahişelik çok yaygındır.


    Komünist toplumu yöneten polis devletinin baskısı, vicdanın ve Allah korkusunun yerini tutamaz. Bu yüzden suç oranları yüksektir, toplumda hırsızlık vakaları yaygındır. Fabrikalar, tarlalar, kooperatifler topluca yağma edilir. Böylece suç ortaklığı oluşacağı için kimse kimseyi şikayet edemez.


    Her ne kadar komünist ideolojinin ırkçılıktan uzak olduğu iddia edilse de, komünist rejimlerde ırkçılık yaygındır. Örneğin Sovyetler Birliği'nde Rus olmayan halklara, özellikle Müslümanlara ve Türkler'e karşı ırkçı bir antipati gelişmiştir. Darwinist ırkçı teori gizliden gizliye benimsenmiş, Türkler ve diğer Müslüman halklar "evrimini tamamlayamamış etnik gruplar" olarak görülmüş ve sürgün adı altında kitle katliamlarına tabi tutulmuştur. Katliam, komünist ideolojiye göre "doğanın diyalektiğinin", yani evrimin doğal bir parçasıdır.


    Komünist düzende insanlar sadece ürün veren hayvanlar olarak kabul edilir. Özellikle köylülere karşı nefret ve küçümseme hakimdir. Marx, köylüleri "patates çuvalları" olarak tanımlamış, Lenin ve Stalin de -önceki bölümde detaylı olarak incelediğimiz gibi- milyonlarcasını kasten açlığa mahkum ederek öldürmüştür. Onlara göre köylüler sadece tahıl, pamuk vs. üreten hayvan sürüleridir. Ürettiklerinin ellerinden alınması (kollektivizasyon) ise, balarılarının ürettiği balın toplanması kadar meşru ve makul görülür
#22.03.2009 14:34 0 0 0
  • Yazdıklarını zevkle okuyorum Gamli kardeş komünizmi masaya yatırmış tüm kirli çıkılarını ortaya dökmüşsün eline sağlık
#22.03.2009 15:48 0 0 0
  • Sagolasin arkadasim,bunlari savunan zihniyet nasil hala konusmaya yüz buluyor bilemiyorum.
#22.03.2009 17:51 0 0 0


  • sağol ya okurken acayip güldüm gülmüyordum epeydir böyle
    koca teorileri yıkıp saçma sapan şeyler yazdınız ya diyecek birşey bulamıyorum..
    avutun kendinizi avutun.. savunacak birşeyiniz yok tabi (((=
    nasılda belli oluyor bazılarının hiçbirşeyi bilmediği
#22.03.2009 18:56 0 0 0
  • Siz bize gülüyorsunuz.. biz ise size acıyoruz...
#22.03.2009 20:06 0 0 0
  • savunacak hiçbirşeyiniz yok..
    şuan savunabileceğiniz tek şey din, değil mi?
    vurabileceğinizi düşündüğünüz tek nokta..
    daha komünizmin kelime anlamını kavrayamamış gerici insanlar gelip birtakım zırvalık konuları açıyor..
    ne yazık ya..
    işte buradan belli nasıl bir düşünce sistemine sahip olduğun; acıyormuş..
    bence önce kendine acı..
    kafanda birşeyleri sorgulamadan kabul ettiğin fikirler ve körü körüne bunları savunduğun için..
    ve oturduğun yerden bunlarla birşeyleri çürütebildiğine inandığın için..

    bir insanın savunduğu fikirlerinden önce zıttı fikirleri daha çok kavraması bilmesi gerekiyor ki, kendi düşüncelerini boşluksuz içselleştirebilsin..
    ama ne yazık ki; siz daha kendi kendinizle çelişiyorsunuz..
    bu yüzden cevap vermiyorum zaten gülüp geçiyorum, çünkü boşuna uğraşmış olacağım, en başından kavramlardan başlamam gerek..
    ben yine de saygımı korurum, kimseye acımam kimse de bana acıyamaz.. sende dahilsin..

#22.03.2009 20:50 0 0 0
  • siztoprak olup herşeyin sona ereceğini düşünüyorsunuz..
    Biz Allah'a ,meleklerine,kitaplarına,resullerine, Ahiret gününe, kadere ve herşeyin Allahın yaratması ile olduğuna iman ediyoruz..

    ve bu iman gereği sizi bekleyen felaketten sebep SİZE ACIYORUZ...

    Ve sizden bir acıma zaten beklemiyoruz..bu sizin ideolojinizin bir gereği
#22.03.2009 20:57 0 0 0
ChE ChE foto
  • hee onlara bir tek siz inanıyorsunuz zaten,bir tek sizlerin tekelinde din ...
    madem inanıyorsunuz,bizlere yakıştırdıklarınız sonucunda ne kadar günah işlediğinizden haberinizde vardır.
#22.03.2009 21:00 0 0 0
  • Che bizler derken kimi kastediyorsun..sen zaten müslüman'sın..

    sen neden bazı şeyleri üzerine alınıyorsun anlamış değilim..
#22.03.2009 21:19 0 0 0
  • che nin müslüman olduğu; düşünemediği anlamına gelmez değil mi


    ben görmediğim varlığı kanıtlanmamış hiç birşeye körü körüne inanamam..
    bu yüzden bana acıma.. (;
#22.03.2009 21:20 0 0 0
ChE ChE foto
  • bence,
    önce sosyalizm ve komünizm arasındaki farkı öğren,ve sosyalistlerin dinsiz oldugu düşüncesinden vazgeç.
    çünkü çok yanılıyorsunuz.

    bana neden alınıyorsun diyorsun ama, bende sonuçta aynı görüşü savunuyorum ve sen bahsederken SİZLER diye bahsediyorsun...
#22.03.2009 21:22 0 0 0
  • savunduğun şeyleri iyi tanıki yanılmış olmayasın..bak arethusa ne yazmış senden önceki mesajda..

    benim sözlerimin kime gittiği ortada...
#22.03.2009 21:30 0 0 0
ChE ChE foto
  • ben savundugum şeyi iyi biliyorum kardeş.
    ortadaki sorun;sizlerin önyargınız gözlerinizin önünde hiç kalkmayan perde olmuş.

    neyse ben tartışmaktan yoruluyorum sizlerle,allah işiniz rast getirsin ne diyim.
#22.03.2009 21:33 0 0 0
  • gözlerimizde perde yok...önyargıda yok..müslümanım dedin kardeşimsin dedim..
    ama sen gözümle görmeden inanmam diyen birisini ve onun görüşlerini kendine daha yakın hissediyorsan garip birdurum var ortada..
    tartışmayı keselim tabiki..
    artık bu yazılanları düşünme zamanı çünkü...Allaha emenatsin
#22.03.2009 21:41 0 0 0
  • Bakara süresi ayet 7 {Allah onların kalplerine ve kulaklarına mühür vurdu ve onların gözlerinde de perde vardır onlar için çok büyük bir azap vardır.}Bu ayetten dolayı Allahı inkar edenler gerçeği göremezler
#22.03.2009 21:58 0 0 0
  • arkadaşım ben size anlatmaktan yoruldum artık, gerçekten anlamıyorsunuz..
    çünkü bilmiyorsunuz..
    benim din konusunda böyle düşünmemin, sebebi komünizm değildir olamaz da..
    benim kafamda dinle ilgili soru işaretleri oluşmaya başlarken, ben daha komünizmin kavramını bile bilmiyordum ki...
    bunun komünizmle bir ilgisi yok, insanın kafasında birşeyleri sorgulamasıyla körü körüne bağlanmamasıyla ilgisi var..
    ve emin ol , o sorular herkesin kafasında soru işareti bırakacak kadar önemli ve ayrıntılı sorular..
    ve bu böyle olduğu halde; ben bugüne kadar sizin dini değerlerinize tek bir saygısızlık ettim mi?
    etmem de, edemem de.. çünkü bu benim doğamda yok..
    sanki öcüyüm, evet en basit şekliyle anlatacak olursam ben görmediğim birşeye inanmam inanmıyorum da..
    kafamda hala soru işaretleri olan bir olguya neden inanayım.. bu şekilde inansam kendimi kandırarak daha mı iyi..
    artık bunu tartışmanın bile bir anlamı yok, lütfen ya..


    bakın küçük bir olay anlatacağım..
    filistinde savaşın cok sıcak sürdüğü günlerden birinde, içlerinde Türk bir gazetecinin de bulunduğu savaştan yaralı olarak kurtulan 3 4 kişi tv de haberleri izlerken, bir dünya kanalının haberlerini açmışlar..
    ve o kanalda ne ilginçtir ki sizin açınızdan, türkiyede ki içinde türbanlı yoldaşlarımızında bulunduğu komünistlerin filistin için tuttukları insanlık nöbetini gösteriyormuş..
    içlerinden biri ağlamaya başlamış, bunlar türk müslüman kardeşlerimiz mi demiş..
    Türk gazeteci doğrulayarak, evet bir komünist topluluk demiş..
    yaralı filistinli şaşırmış, daha çok ağlamaya başlamış..
    ne yani bugüne kadar hor gördüğümüz dinsiz gördüğümüz komünistler mi bizi destekliyorlar,
    bizim için müslümanlar için bunu yapıyorlar bu direnişteler..
    ne yazık ki bize, onları bugüne kadar hor yanlış gördüğümüz için.. diyerek çok büyük bir tepki göstermiş..
    bunu o gazetecinin ağzından bizzat dinledim..


    belki sizlerden ayrılan en önemli noktamız;
    hepimiz can insan olduğumuzu hiç unutmamamız
    ve herkese din dil ırk gözetmeksizin hoşgörüyle yaklaşmamızdır..

    ayan arkadaşım; merak etme ben o ayetleri senden iyi bildiğim hatta kutsal kitabınızı hatim edip, sorguladığım için din konusunda bu düşünceye varmış biriyim zaten..
    körü körüne bu fikiri benimsemiş değilim..


    ..
#22.03.2009 22:04 0 0 0
  • Kur'anı okumuş olman güzel...
    aziz nesinde hafızdı...
    yani ayan kardeşimin okumamız için oraya aldığı Kur'an ayetini idrak edebilmek mesele..
    o filistin meselesine gelince...O insanlara o zulmü yapan siyonizmin ne kapitalizmle nede komünizmle bir aıp veremediği yok zaten..
#22.03.2009 22:12 0 0 0
  • ((=
    idrak ettiğim için böyle düşünüyorum zaten, bilmem anlatabiliyor muyum..
    gerçi kime ne anlatıyorum ki; benim gözlerime kendi kendine indirdiğiniz o perde (=
    sizden hiç kalkmıyor ki (=
#22.03.2009 22:21 0 0 0
  • Allah yarattığı kuluna zulüm edici değildir lakin kul kendi kendine zulüm eder sadece hayatı bu dünyadan ibaret sanmak ne büyük bir aldanış daha senin inancına göre canlılığın kendi kendine oluştuğu bilim açısından ispatlanmadıgı halde ispatlanmasıda zaten imkansız buna nasıl inanıyorsun şaşarım
#22.03.2009 22:23 0 0 0