Muş un işgalden kurtarılışı

Son güncelleme: 27.03.2009 12:58
  • 1914'de 1. Dünya savaşlarında Osmanlı Ordusu'nun Kafkas seferi büyük hezimetle sonuçlandı. Rus orduları Doğu Anadolu'yu işgal etmeğe başladı. 1915 yılında Ruslar Eleşkirt ve Pasinler üzerinden Malazgirt'e doğru ilerlediler. Bundan cesaret alan Ermeniler Rus işgalini kolaylaştırmak için Muş Varto ve Bulanık'ta Müslüman köylerine baskınlar düzenlemeğe başladılar. Rusların desteklediği ermeni katliamlarından korkan halk Elazığ ve Diyarbakır tarafına kaçmağa başladı. 1915 yılının Şubat ayında Varto, 1916 yılında da Muş Rus ordusunun eline geçti. Rus ordusu içerisinde gönüllü askerlik yapan Ermeniler asırlar boyu beraber yaşadıkları Muş halkını katletmeğe başladılar. 1916 yılında Diyarbakır 16. Kolordu Komutanlığına Çanakkale'de başarı kazanmış olan Mustafa Kemal Paşa atanınca buradaki çatışmaların seyri değişti. Kısa zamanda toparlanmağa başlayan 2. Ordunun 16. Kolordusuna ait 8 tümen Muş çevresinde toplanmış, gönüllülerle 3 Ağustosta saldırıya geçti ve Kurtik dağları üzerinden Muş şehrine girdi. Rus birlikleri kontrolleri altındaki köylerde katliam yaparak geri çekildiler. Ne var ki Ruslar yeni birliklerin katılmasıyla yeniden saldırdılar ve Muş'a girdiler. Ama Rus işgali fazla uzun sürmedi. Türk ordusu 1917 yılının bahar aylarında karşı saldırıya geçerek 30 Nisan günü şehri Ruslardan geri almağa muvaffak oldu.

    18 Ağustos 1917 de yapılan ateşkes antlaşmasına göre Ruslar Doğu Anadolu'dan çekildiler. Ruslar çekilirken ordunun ağırlıklarını Ermenilere bırakarak onları Türk'lere karşı harekete geçirmeğe çalıştılar.1. Dünya savaşının galipleri Mondros Mütarekesi Wilson prensipleri ve Sevr antlaşmasında açıkça görüldüğü gibi Doğuda Ermenilere devlet kurdurtmağa çalıştılar. Ermeniler de bu toprakları ele geçirmek özellikle Wilson prensiplerindeki maddeye göre bölgede çoğunluğu elde etmek için katliamlara giriştiler. Muş ve çevresi de bu katliamlara maruz kaldı.
#27.03.2009 12:58 0 0 0
  • Bugün İlimizin kurtuluş yıldönümünü kutluyoruz. Yurdun her karış toprağında olduğu gibi, şehit kanlarıyla sulanan ilimizin kurtuluş yıldönümünde, şehitlerimizi, gazilerimizi bir kez daha anıyoruz.


    İlimizin 4. yüzyılda kurulduğu sanılmaktadır. Muş adının Süryani dilinde suyu bol anlamına gelen Muşa veya şehri kuran Muşet kelimelerinden geldiği söylenmektedir. Araplar ise şehre Tarun adını takmışlardır. Arap, Bizans, Selçukluk, Moğol, Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Safevi dönemlerinden sonra, 1515 yılında Yavuz Selim tarafından ilimiz Osmanlı ülkesine katılmıştır. Osmanlı döneminde Van Beylerbeyliğine bağlı, 1879 yılında ise Bitlis eyaletine bağlı bir sancak merkezi olan ilimiz, 18 Şubat 1916 - 1 Mayıs 1917 tarihleri arasında Rus işgalinde kalmasıyla, tarihi eserler Ruslar ve Ermeniler tarafından yakılıp yıkılmıştır. 23 Nisan 1920 tarihinde meclise giren ilk milletvekilleri, Hacı Ahmet, Hacı İlyas Sami, Osman Kadri, Kasım ve Rıza Beylerdir.


    Bugün ilimizin kurtuluşunu bir kez daha kutlamakla sevinçliyiz. Her ilde olduğu gibi, kurtuluş günümüzde şehitlerimizi ve gazilerimizi de anmak, bizlere ayrı bir mutluluk vermektedir. Tüm Muş halkının bugünü kutlu olsun.
#27.03.2009 12:58 0 0 0