içerilerimde yaşadım
geceleri sevdim.
içimde ki çocuk,
yeniden nefes almaya başlamışken
benden de senden de
almış götürmüş zaman
zamansız bir bahar yeli esen başımda
zamansız şimdi,
gökyüzünden yeryüzüne damlayan yağmur
geceleri içimde ki çocuğu
özgür bıraktım
kırık dökük kelimeleri
döktüm önüne oynasın diye...
bir de bakmışım ki,
yorgunluktan sabaha karşı uyuya kalmış..
sabah olduğunda yorgun bir beden
ihtiyar düşler açığa çıkmış.
bu cümleler dün geceden kaldılar
onun için biraz yorgunlar
bu yüzden üstü örtüsüz kalmışlar
şimdi öyle tahmin ediyorum ki
senin orada güneş var
gülümsüyor İstanbul' a
hüzme hüzme değiyor saçlarına ışık...
hayat, herşeye rağmen yaşamaya değer değil mi?
demiştim oysa ben bir zamanlar sana..
söylediğimde yine geceydi
karanlıktı her yer
sözlerinin ışıltısıyla
aydınlatmıştım karanlık sokaklarımı
gözlerinin ışıltısıyla
bir nakkaşe edasıyla
işlemiştim nakış nakış, ilmek ilmek yüreğime...
geceler karanlık
geceler sessiz
ve herşeyden önemlisi
geceler tertemiz
şimdi öyle tahmin ediyorum ki,
senin orada gece
sen gözlerini kapatmışsın
İstanbul' u görüyorsun
bense gözlerinin hayaline dalıp
Şehr-i İstanbul' un sokaklarında dolaşıyorum...
gidiyorum, usulca.
ve kırık dökük kelimeleri döküyorum
içimdeki çocuğun önüne
yine yorgun düşecek
bir köşeye kıvrılıp uyuyakalacak
şimdi,
ben gittiğimde kim dökecek
kırık dökük de olsa
oyuncak bildiği kelimeleri
içimdeki çocuğun önüne
Şairimiz Kemal ÖZDEMİR; hoşgelmiş sefalar getirmiş.
Buraya gelip şiirime yorumda bulunmanız onurlandırdı beni.
Teşekkür ederim Kemal Bey..
Saygılar ve sevgiler benden size...