Kilo Ve Hipnoz

Son güncelleme: 13.04.2009 19:24
  • hipnoz - beyin - düşünce - zihin -Hipnotik konsantrasyon

    Günümüzde kilo sorunu pek çok kişiyi ilgilendirmektedir. Bu konu milyarlarca dolarlık bir iş kolu haline gelmiştir. Özellikle hanımlar yazı karşılarken, ileri yaşlardaki beyler sağlık nedeniyle zayıflama yöntemlerinden yardım beklemektedirler.

    Genel olarak kilonun oluşmasında şu başlıklar önem kazanmaktadır.

    A- Psişik yeme alışkanlığı,

    B- Kullanılan ilaçlar nedeniyle açığa çıkan kilo,

    C- Organik nedenlere dayanan beslenme kusurları,

    D- Diğer nedenler,{mosgoogle none}

    A- Psikolojik yeme alışkanlığı, bedensel nedenlerin dışında kişinin sinirlenip, sıkılıp, heyecanlanıp, gerilip, yemekle rahatlama düşüncesiyle başlayan, doyma sınırını aşıp hastalığa dönüşen bir yaklaşımdır.

    Günlük yaşantısındaki sorunları, eşi veya arkadaşıyla olan seksüel sorunları tatminsizlik düzeyine erişince, daha çok hanımlarda karşılaşılan ve yeme eğilimine dönen, beslenme kusuru fazla kiloların sık rastlanan psişik örneklerini oluşturmaktadır. Sinirli gergin anlarda kişi sanki hınç alırcasına atıştırmaktadır. Bir türlü tokluk eşiğine erişilemez ve ne varsa yenilir. Kişinin ruh yapısı ve insan ilişkilerinden kaynaklanan kilo problemleriyle yüksek yüzdeyle karşılaşılmaktadır.

    B- Kullanılan ilaçlara bağlı olan kilo problemleri; adından da anlaşıldığı gibi tedavi amaçlı ilaçların iştahı açması ve yeme eğilimini tırmandırması nedeniyle kilo oluşmaktadır. Bu tür kilolarda ilaç alımı kesildiğinde, kişiler büyük çoğunlukta eski hallerine dönebilmektedirler.

    C- Organik nedene dayanan beslenme bozuklukları; şayet tıbbi tedavi sonucu ortadan kaldırılabiliyorsa, sorun hemen hemen çözümlenebilmektedir. Bu bölümde nedenleri biraz açacak olursak; özellikle metabolizmanın yeterince çalışmamasına bağlı, hormonsal dengedeki bozukluktan kaynaklanan beslenme sorunları, iştah ve irade merkezindeki kontrol bozuklukları, kalıtımsal nedenler, kadınlarda periodik dönemlerle ilgili sorunlar, hazım sistemi sorunları, bağırsak tembelliği gibi nedenler öne çıkmaktadır.

    D- Diğer nedenlerden kaynaklanan beslenme bozukluklarını kısaca şöyle adlandırabiliriz: Mutfak alışkanlıkları, düzensiz yeme, hızlı yeme, yenilen yemek çeşitleri, ikram ve ısrarlar ön plana çıkmaktadır.

    Nedeni ne olursa olsun doğal sebeplerden ve psişik alanlardan kaynaklanan kiloların verilmesi, kişinin istemine ve arzusuna bağlıdır. Kararlı bir kişi kendi özgür iradesiyle kendini yönlendirir ve kontrolü sağlayarak hedefe ulaşır. Günümüzde bu kolay olmamaktadır. Kişi çeşitli tanıtımlara bağlı olarak kendince kısa yolu seçmekte, kendine ve kesesine uygun bir rejimi uygulamaya başlamaktadır. Rejimin bittiği yerde yeniden eski hale gelinmesi veya yanlış ve kontrol dışı rejim nedeniyle bedensel ve ruhsal çözüntüler yaşanmaktadır.

    Kilo ve beslenme ile şaka yapılmaz. Fazla kiloları olan bir kişinin önce sağlık kurumunda kontrolleri yapılarak aşırı kilonun nedenleri tespit edilmelidir

    Kişiye uygun bir diyetle ve kişinin boy-kilo dengesine bağlı zayıflama takvimi hazırlanmalı; olay, uzman kontrolünde ve bilimsel olarak tamamlanmalıdır.

    Doğrudan hipnozla zayıflanmaz. Hipnoz; sağlık kontrolleri yapılmış, zayıflaması gereken gönüllülere, bilinçli ve dengeli beslenme alışkanlığını kazanmasını sağlamakla, tüm yaşantısı boyunca bireysel kontrolü benimseten bir metot olarak düşünülebilir. Nitekim, biraz sonra hipnoz telkini kısmında okuyacağınız gibi; kişinin irade ve iştah merkezini yönetmesinde, kuralına uygun ve zamanında beslenmesinde, psişik yeme alışkanlığını denetlemesinde ve kilo verme dönemlerinde kalorili yiyeceklerden aldığı lezzet ve tat olgusu köreltmekte, hazım sistemi işlevlerinin hızlandırılması komutları yaptırıma dönüştürerek bütünüyle sanki süzülerek hedefe ulaşmasına destek olmaktadır. Hedefe erişen kişinin tüm yaşantısı sırasında self kontrolle dengeyi kurarak yaşam boyunca sağlıklı bir beden kazandırmaktadır.

    Diğer metotlarla yapılan zayıflamalar geçici olmaktadır. Rejimin ve denetimin bittiği yerde kaybedilen kilolar tekrar alınmaktadır. Burada asıl olan kontrolün sağlanmasıdır. Bilinçli ve dengeli beslenerek sağlıksal ve estetik kayıplar vermeden sürdürülmesidir.

    Hipnozun avantajı, kişinin bilinçli ve dengeli beslenmesini öğrenmesiyle başlar, psişik sorunların yemeğin ötesinde çözümlenmesi ile devam eder, diğer sorunların hipnoz altında önemsizleşmesiyle, kendi iradesiyle uygun diyete açlık çekmeden erişerek, lezzet ve tat dünyasına hükmederek ve nihayet yakma ve hazım sisteminin daha da hızlanmasıyla başarılmasıdır.

    Her konuda olduğu gibi, Bilinçli Hipnoz Merkezi'ne başvuran kişilere yapılan iyi bir soruşturmayla hedef belirlenir. Standart hazırlama ve motivasyondan sonra ise, seanslara geçilir.

    Şimdi sizlere, düzensiz beslenen, hızlı yiyen, kalorili yiyecekleri çok tüketen, bir kişiye yapılan bir telkin örneğini sunuyoruz.

    Hipnotik konsantrasyon elde edilip yeterli derinliğe erişilince kilo ile ilgili telkinler başlar. Birinci bölümde uygulayıcı yapması gerekenleri açıklar: "...Sağlığın ve estetiğin için zayıflamak zorundasın... Kendin geleceğin ve güzelliğin için zayıflamak zorundasın... Ayaklarındaki yükü sırtındaki ağırlığı azaltmak için zayıflamalısın... Bu andan itibaren her geçen gün çok daha neşeli, çok daha sağlıklı ve çok daha hareketli olacaksın... İraden güçlenecek ve nefsine hakim olacaksın... İştah ve açlık merkezine hükmeden, lezzet ve tat dünyanı değiştireceksin... Bütün günlerin bahar havası içinde geçecek... Oğün aralarında yemeyeceksin... İkram etseler bile yemeyeceksin... Sofraya oturduğunda lokmaları uzun uzun çiğneyeceksin... Sanki geviş getirir gibi, lokmalar ağzında gevelenip duracak... Böylece daha az yemekle doyup kalacaksın... Ekmek, börek, makarna, pasta, tatlı, fındık, fıstık, çikolata ve abur cuburdan lezzet zevk ve tat almayacaksın... Bu tür yiyecekleri yemeyecek, farkında olmadan ağzına götürdüğünde rahatsız olacak veya yedikten sonra pişman olacaksın... Metabolizman, bağırsaklarını ve böbreklerin daha da çok çalışacak... Vücudundaki fazla suyu ve kaloriyi dışarıya atacak.... Bütünüyle, süzülerek ve açlık çekmeden zayıflayacaksın... Kendin için, istediğin için zayıflayacaksın... Deforme olmadan zayıflayacaksın... Bilinçli ve dengeli beslenerek zayıflayacaksın. Zayıflarken düzenin değişmeyecek, sağlığın bozulmayacak, yaşantın aynen devam edecek... Sinirli sıkıntılı da olsan yiyeceğe sarılmayacaksın ve hıncını yiyecekten almayacaksın... Öğün aralarında yemeyeceksin... Özellikle akşamları kalkıp da dolaptan yemek çalmayacaksın

    ... Böylesine gergin ve huzursuz anlarında sağ elini kapatıp üç derin nefes aldığında, telkinleri hatırlayacak ve rahatlayacaksın... İraden her geçen gün daha da güçlenecek... Nefsine hakim olacaksın... kendin için zayıflayacak, yemeden değil, bilinçli beslenerek ve açlık çekmeden zayıflayacaksın... Davetlerde ikram etseler bile... Israr etseler bile yasak yiyeceklere el sürmeyeceksin... Bunu kendin için yapacak ve başaracaksın... Kesinlikle zayıflamak zorundasın... Kendi sağlığın ve estetiğin için zayıflayacaksın... Her geçen gün daha neşeli, daha sağlıklı ve daha hareketli olacaksın... Yediğinden fazlasını yakacak ve başaracaksın... İştahın kırıldı, daha da kırılacak, başaracak ve tüm yaşantın boyunca da kilonu koruyacaksın... Her fırsatta konsantre olmanı istiyorum. Rahat ve sakin zamanlarında telkinleri hatırlayıp konsantre olmalısın. Akşamları yatarken, yatağa girdiğinde kesinlikle konsantre olmalı ve telkinlerden hatırında kalanları tekrarlamalısın... Huzur içinde bütünüyle zayıflayacak ve hedefe ulaşacaksın..."

    İkinci bölümde ise yukarıdaki kalıpların benzerlerini kişinin ağzından hipnoz sırasında tekrarlatarak kabullenme olgusu kuvvetlendirilir. "...Öğün aralarında yemeyeceğim... Sofraya oturduğumda lokmaları uzun çiğneyeceğim. Kesinlikle ekmek, börek, makarna, pasta, kek, fındık, fıstık, abur cubur yemeyeceğim... Yiyeceklerden lezzet zevk tat almayacağım; kendim için ve istediğim için zayıflayacağım... Sinirli sıkıntılı anlarımda hipnoza girerek rahatlayacağım... Huzur içerisinde zayıflayacak ve estetiğimi tüm yaşantım boyunca koruyacağım. Metabolizmam daha çok çalışacak, bağırsaklarım, böbreklerim daha çok çalışacak... vücuttaki fazla suyu dışarı atacak, bütün günlerim bahar havası içinde geçecek..." gibi uygulayıcı söyler, gönüllü tekrarlar.

    Üçüncü bölümde ise uygulayıcı rahatlayan gönüllüye moral verecek ve onu motive edecek bir yaklaşımla telkinlere devam eder.




#13.04.2009 19:24 0 0 0