Almanca İstiklal Marşı

Son güncelleme: 11.10.2009 03:32
  • İstiklal Marşı almanca çeviri

    Der Unabhängigkeitsmarsch

    „Getrost, der Morgenstern brach an,
    Im neuen Licht weht unsre Fahn'.
    Ja, du sollst wehen,
    Solang ein letztes Heim noch steht,
    Ein Herd raucht in unserem Vaterland.
    Du unser Stern, du ewig strahlender Glanz,
    Du bist unser, dein sind wir ganz.

    Nicht wend' dein Antlitz von uns,
    O Halbmond, ewig sieggewohnt.
    Scheine uns freundlich
    Und schenke Frieden uns und Glück,
    Dem Heldenvolk, das dir sein Blut geweiht.
    Wahre die Freiheit uns, für die wir glühn,
    Höchstes Gut dem Volk, das sich einst selbst befreit.[3]"

    Originaltext auf Türkisch

    Istiklâl Marşı

    Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
    O benimdir, o benim milletimindir ancak.

    Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl
    Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet bu celâl
    Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl,
    Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl!

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
    Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım
    Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım;
    Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

    Garbın âfakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
    Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
    Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar.
    "Medeniyyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar

    Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın!
    Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
    Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın;
    Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

    Bastığın yerleri „toprak" diyerek geçme, tanı!
    Düşün, altında binlerce kefensiz yatanı.
    Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı;
    Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

    Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
    Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
    Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüdâ,
    Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

    Rûhumun senden, ilâhi, şudur ancak emeli;
    Değmesin mabedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
    Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
    Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli

    O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım
    Her cerihamdan, ilâhi, boşanıp kanlı yaşım,
    Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
    O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

    Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
    Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl!
    Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl.
    Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;

    Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!
#16.04.2009 02:58 0 0 0
  • Ein Herd raucht in unserem Vaterland.

    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

    bu nasil bir tercüme böyle ?
#15.05.2009 14:21 0 0 0
  • tercümede sorun var
#11.10.2009 03:32 0 0 0