Karagöz Hacivat Söyleşmeleri - Parasız Yemek

Son güncelleme: 23.04.2009 22:37
  • Karagöz Hacivat Söyleşmeleri - Parasız Yemek - Karagöz - Hacivat


    (Hacivat, dükkânının kapısındadır.)

    HACİVAT - Aman Karagöz'üm gel, gel!...

    KARAGÖZ - Geldim ya!...

    HACİVAT - Öyle değil, kapıda durma, içeri gel!...

    KARAGÖZ - Zaten demesen de girip oturacağım Hacı Cavcav!
    Eve gitmeden önce sana uğradım

    HACİVAT - İyi yaptın! Hele yavaş yavaş anlat bakalım, o telefon işi neydi?

    KARAGÖZ - Geçen gün bir iş konuşmak için vapurla karşıya geçmiştim yaa...

    HACİVAT - Hatırladım, geçerken bana uğramıştın.

    KARAGÖZ - Benimle konuşacak patron hastalanmış... "Birkaç hafta sonra gel!" dediler.

    HACİVAT - Vah vah vah!... Pekalâ, hemen ne işi buldun da dönmeyip üç gün üç gece kaldın?

    KARAGÖZ - Patlama işte anlatıyorum! Derken can sıkıntısı ile iskeleye dönerken... Oooof off!...

    HACİVAT - Aman ne oldu?... Kaç gündür neredeydin?

    KARAGÖZ - Of oooof ki of oooof!... Keşke bakmaz olaydım.

    HACİVAT - Karagöz'üm ne oldu bu kadar oflayacak?

    KARAGÖZ - Adamın biri kapıda durmuş "Gel kardeşim, sen de gel, sen de gel!" diye sesleniyor.

    HACİVAT - Allah Allah, ne satıyor?

    KARAGÖZ - Ben de merak edip yanaştım. Bir de ne göreyim? Vitrinde çeşit çeşit yemekler, tatlılar... İçeriden de mis gibi kokular geliyor.

    HACİVAT - Desene adam reklam yapıyor?

    KARAGÖZ - Kapıdaki adamın ne yaptığını bilmiyorum ama benim karnım, guruldayıp, ağzım sulanmaya başladı.

    HACİVAT - Yanında paran da yok Karagöz'üm, hemen oradan ayrılsaydın!

    KARAGÖZ - Ben de öyle yapacaktım. Yemekleri son defa seyredip kokladıktan sonra birkaç adım attım ki...

    HACİVAT - Yoksa fenalık falan mı geldi?

    KARAGÖZ - Hayır, kapıdan seslenen adam önüme geldi. "Sen de gel abiciğim, sen de gel!" diye koluma girip beni içeri aldı.

    HACİVAT - Herhalde lokantanın kuruluş yıldönümü falan ki tanıtım yapıyorlar. Belki de o gün yeni açıldı.

    KARAGÖZ - Benim öyle şey düşünecek hâlim var mı? Girdim ki içerisi masa dolu, masalar yemek yiyenlerle dolu. Hemen beyaz elbiseli iki kişi beni karşılayıp oturttular.

    HACİVAT - Eeee, neler yedin bakalım?

    KARAGÖZ - Önce ne yiyeceğimi şaşırdım. Sonra vitrinde gördüklerimi sıra ile getirtmeye başladım.

    HACİVAT - Oh oh, benim de ağzım sulandı. Sonra?...

    KARAGÖZ - Masalarda benden başka yemek yiyen kalmadı. Beyaz elbiseliler benim başımda hazırolda bekliyorlar Hacı Cavcav!

    HACİVAT - Herhalde senin Karagöz olduğunu anladılar da memnun etmeye çalışıyorlar?

    KARAGÖZ - Ben de öyle zannettik de çok hoşuma gitti.

    HACİVAT - Neyse, sonra?...

    KARAGÖZ - Ne çeşit yiyecekler varsa yedim amma karnım küp gibi oldu. Herkes gülüyor, beni selamlıyor.

    HACİVAT - Aman ne güzel efendim, keşke beraber gitseydik.

    KARAGÖZ - Çok iyi olurdu Hacı Cavcav!

    HACİVAT - Sonra Nereye gittin Karagöz'üm?

    KARAGÖZ - Hiçbir yere gidemedim. Kapıdan çıkıyorduk ki iki kişi kollarıma girip beni tekrar içeri...

    HACİVAT - Eyvah, yemeklerin parası değil mi? Sende de yok!

    KARAGÖZ - Onlara ben de öyle söyledim. Beni mutfağa hapsettiler. Bir hafta bulaşık yıkadım.

    HACİVAT - Vah vah vah, geçmiş olsun!

    KARAGÖZ - Sana da telefon ettirdim ki, evden merak etmesinler.

    HACİVAT - İyi akıl ettin! "İş bulmuş çalışıyormuş" dedim.

    KARAGÖZ - Ben de "Aldığım parayı çadırdım." Diyeceğim. Sakın kimseye söyleme! (Karagöz gider.)
#23.04.2009 22:37 0 0 0