Fiziksel ve Kimyasal Olayların İnsanlar Üzerindeki Etkisi

Son güncelleme: 24.01.2013 12:26
  • Fiziksel ve Kimyasal Olayların İnsanlar Üzerindeki Etkisi - İnsan Sağlığını Etkileyen Çevresel FaktörlerFaktörler Sağlık insanın, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali şeklinde tanımlanır. Yani, kişilerin bedence hasta ya da sakat olmaması yeterli değildir. Ruhsal açıdan dengeli, çevresiyle uyumlu, dirençli, sosyal ve kültürel yönden iyi olması durumudur. Ekonomik ve eğitim seviyesi düşük, yetersiz-dengesiz beslenen ve kirli çevrede yaşayan insanların oluşturduğu toplumların sağlık düzeyleri de düşük olur. Hastalıkların oluşumunda sosyokültürel faktörler önemli rol oynar. Sağlığı etkileyen fiziksel ve biyolojik faktörler yanında sosyal olaylar da göz önünde bulundurulmalıdır. Bunlardan en önemlileri beslenme alışkanlıklarıdır. Mesela ishalli bebeğe su verilmemesi gibi

    Hastalık, insanın organ ya da sisteminde görülebilir, ölçülebilir belirtilerle ortaya çıkan ve yakınmalara sebep olan fonksiyon bozukluklarıdır.

    İnsan sağlığını etkileyen etkenler şunlardır
    1. Bünyesel Etkenler: Genetik hastalıklar, hormonal bozukluklar ve metabolik hastalıklardır.
    2. Çevresel Etkenler: Bunlar da altı gruba ayrılabilir.
    Fiziksel faktörler: Isı, ışık, su, iklim gibi faktörlerdir.
    Kimyasal faktörler: Çeşitli zehirleri ve kanserojen maddeleri kapsar.
    Biyolojik faktörler
    Temel ve vazgeçilmez madde eksiklikleri
    Psikolojik faktörler: Stres ve sıkıntı gibi durumlardır.
    Sosyal - kültürel ve ekonomik faktörler

    Bünyesel Etkenler

    Genetik bozukluklar, kromozomlara bağlı olan ve kalıtım yoluyla nesiller boyu aktarılan hastalıklardır. Hemofili, renk körlüğü, diabet, Akdeniz anemisi gibi.

    Hormonlar, vücut metabolizmasını düzenleyen maddelerdir. Eksikliklerinde önemli hastalıklar ortaya çıkar. Büyüme hormonuna bağlı olarak aşırı ve az büyüme, akromegali, hipotroidizm oluşabilir. Metabolizma hastalıklarına örnek ise gut hastalığı örnek verilebilir.

    Çevresel Etkenler

    a. Fiziksel Faktörler
    Su, lağım ve pis sular, çöpler, gübreler, konutlar, iklim, hava, gürültü, kamuya açık yerler, mezarlıklar başlıca fiziksel faktörlerdir. Bu faktörlerin temiz olması insanların elindedir. Uyulması gereken çeşitli kurallar bu faktörlerin sağlıklı duruma getirilmesini sağlar.

    Yaşama ortamlarının temiz, havalandırılmış ve gürültüsüz olması ö-nemlidir. Sağlığımız açısından evlerimizin güneş alması gerekir.

    b. Kimyasal Faktörler

    Tarım ilaçları, haşere ilaçları, radyasyon havada ve suda bulunan zehirli elementlerdir. Üretimde kullanılan tarım ilaçlarının bilinçsiz ve aşırı kullanılması, haşerelerle mücadelede zehir etkisi oluşturduğu ilaçların kullanılması gibi faktörlerdir.

    Radyasyon bir kaynaktan elektromanyetik dalga ya da hızlı parçacık demetinin yayılmasıdır. İnsanlarda kansere, kalıtsal hastalıklara, ölü ve sakat doğumlara neden olur. Bitki ve hayvanlar üzerinde, besin zinciri ile hayvanlar ve insanlara taşınır. Hava ve suda bulunan kimyasallar ise SO2 (kükürt dioksit), NO2 (azot dioksit), CO (karbon monoksit) solunum yolu hastalıklarına civa, kurşun, kadmiyum metalleri ile astbest önemli metabolizma bozukluklarına sebep olur.

    c. Biyolojik Faktörler

    Mikroorganizmalar: Gözle görülemeyen mikroskobik canlılardır. Yararlı ve zararlı olan türleri vardır. Yoğurdun mayalanması, fermantasyon olayları, insan bağırsağında bulunan ve vitamin üreten bakteriler, bazı baklagillerin köklerinde azot bağlayıcı olarak görev yapan bakteriler yararlı gruba girenlerdir.

    Buna karşılık birçok hastalığın sebebi zararlı mikroorganizmalardır. Verem, tifo, zatürre, grip, kızıl, kızamık, suçiçeği, çocuk felci, cüzzam, kolera, kabakulak, menenjit gibi birçok hastalığın etkenidirler. Mikroorganizmaların zararlarından korunmak için dezenfeksiyon, sterilizasyon ve pastörizasyon işlemleri yapılmalıdır. Ayrıca dengeli beslenme, havası temiz ortamlarda bulunma, sağlığa zararlı alışkanlıklardan uzak durma da korunma önlemlerindendir.
    Vektörler: Hastalık etkeni olan mikroorganizmaları, insanlara taşıyan eklembacaklılar ve kemiriciler vektör olarak adlandırılır. Bunlar bit, pire, kene, tahtakurusu, karasinek, hamam böceği, sivrisinek ve fare gibi canlılardır. Mekanik ve biyolojik olarak iki şekilde taşıma yaparlar.

    Sivrisinek (Sıtma)
    Karasinek (Barsak enfeksiyonları)
    Pire(Veba)
    Tatarcık(Şark Çıbanı)

    Bitkiler: Bitkilerin oksijen üretme, besin kaynağı olma ve ilaç yapımında kullanılması gibi önemli faydaları yanında insana zararlı etkileri olanları da mevcuttur. Bazı bitkilerin zehirli bazılarının ise uyuşturucu etkisi vardır. Bunlara zehirli mantarlar, delice otu ve uyuşturucu elde e-dilen haşhaş bitkisi örnek verilebilir.

    Hayvanlar: Et, süt, yumurta ve gücünden yararlandığımız hayvanlar bazen de bizlere hastalık bulaştırabilirler. Hem insanda hem hayvanda ortak görülen hastalıklara zoonozlar denir. Kuduz hastalığı buna örnektir. Bazen insana hastalık, hastalıklı hayvanların besinleri ile de bulaşabilir. Brusella (Yavru atma hastalığı) süt ürünleri ile bulaşan böyle bir hastalıktır. Ayrıca çevremizdeki akrep, yılan ve örümcek gibi zararlı hayvanlar da insana zarar verebilir.

    Besinler: İnsanlar için bir kısmı enerji kaynağı, bir kısmı yapı ve onarım maddesidir. Besinlerle aldığımız vitaminler ise vücudun direncini arttırarak hastalıklara karşı savunma oluşturulmasını sağlar. Besinlerin hazırlanması ve saklanması insan sağlığı ve beslenmesi açısından çok önemlidir. Besinlerin uygun şartlarda hazırlanması, iletilmesi ve saklanmasına besin hijyeni veya besin sağlığı uygulamaları denir. Bu nedenle başta et ve süt ürünleri olmak üzere tüm besin maddelerinin sağlığa uygun bir şekilde üretilmesi için yasalar koyulmuştur. Besin hijyeni uygun olmayan besinler hastalıklara neden olabilir. Tifo, dizanteri, zehirlenmeler besinlerin olumsuz etkileridir. Ayrıca beslenmede, besin değeri yüksek olan besinler tercih edilmelidir.

    d. Temel ve Vazgeçilmez Madde Eksiklikleri

    Vitaminler, yağ asitleri, esansiyel (elzem) aminoasitler ve mineraller gibi vücutta üretilemeyen mutlaka dışardan alınması gereken maddelerin eksikliklerinde birçok metabolizma hastalıkları oluşur. Örneğin; demir eksikliğinde kansızlık, iyot eksikliğinde guatr, kalsiyum eksikliğinde raşitzm, c vitamini eksikliğinde skorbüt, Bı vitamini eksikliğinde beriberi, A vitamini eksikliğinde gece körlüğü gibi hastalıklar.

    e. Psikolojik Faktörler (Stres, sıkıntı)
    Uzun süre devam eden sıkıntılı durumlar kalp hastalıklarıyla doğrudan bağlantılıdır. Çaresizlik duygusu bağışıklık sistemini zayıflatarak kalp krizi geçirme olasılığını arttırır. Olumsuz duyguların, vücut üzerinde şiddetli bir etki yaparak damarlarda pıhtılaşma olasılığını arttırdığı aynı zamanda yaşlanmayı da hızlandırdığı belirtilmektedir.
    Stres vücudumuzu hızlı yaşlandıran faktörlerden biridir. Özellikle sürekli huzursuzluk, kalbe ve damarlara zarar verir, vücut direncini düşürerek diğer hastalıklara zemin hazırlar. İnsan hayatında stresle baş edebilmek için egzersiz yapmak, arkadaşlık kurmak ve özel fobiler geliştirmek önemlidir.

    f. Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Faktörler

    Toplumun sosyal çevresini meydana getiren faktörlerin, sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik etkileşimler olduğu bilinmektedir. Sosyal olarak gelişme geriliği olan ülkelerde bu etkileşim olumsuz etkilenir.

    Bilindiği üzere toplumun sosyal yapısını aile, nüfus, ırk, din, dil, akrabalık gibi faktörler oluşturur. Aynı zamanda bu faktörler o toplumun kültürünü de meydana getirir.

    Kültürdeki değişmeler, sosyal yapıyı etkiler. Olumlu kültür değişmeleri, halkın eğitim düzeyini ve ekonomik gücünü arttırmakla gerçekleşir. Eğitim ve kültür düzeyinin iyileşmesi ile sağlık düzeyi de yükselir. Sağlık alanında eğitim seviyesinin yükselmesi de, toplumun çevreyi bilinçli kullanmasını ve olumsuzlukları olumlu hale dönüştürmesini sağlar.

    Temel Sağlık Hizmetleri ve Yararlanma Yolları

    Toplumun sağlık alanındaki ihtiyaçlarına göre, sağlık personelinin yaptığı çalışmalara sağlık hizmetleri denir.

    Koruyucu ve tedavi edici olarak her türlü uygulamayı yapmak için örgütlenmiş bir sistemdir. Ancak her türlü çabaya karşın herkesi hastalıktan korumak mümkün değildir. İşte bu durumda tedavi hizmetleri devreye girer. Tedavi hizmetlerinin yetersiz kaldığı sakatlık durumlarında ise, kişileri başkalarına bağımlı olmadan, kendi kendine yeter biçimde yaşamasını sağlamak yani rehabilite etmek gerekir.

    alıntı
#26.04.2009 18:49 0 0 0
  • Eline sağlık...
#24.01.2013 12:26 0 0 0