Kastamonu velilerinden "Hacı Ramazan Efendi", bir günkü sohbetinde;
- Bütün kemâlât ve faziletler, "Allah dostları"nı sevmekte ve onlara uymaktadır, buyurdu.
- Allah dostları kimlerdir? dediler.
Buyurdu ki:
- Peygamberler, eshab-ı kiram, mezheb imamlarımız ve binlerce ehl-i sünnet âlimi, veliler, hepsi de Allah dostu zatlardır.
- Pekii sevmek nasıl olur hocam?
- Sevmek, "itaat etmek"tir. Söz dinlemektir yani. Bir kimse bu büyüklere itaat etmiyor, sözlerini dinlemiyorsa, onları sevmiyor demektir.
Îman, ışık gibidir
Bir gün de;
- Efendim, îman azalıp çoğalır mı?diye sordular.
- Îman ışık gibidir, buyurdu. Azalır ve çoğalır. Fakat azalıp çoğalan, îmanın kendisi değil, parlaklığıdır.
- Îman ne ile parlar ki hocam?
- İslamiyete uymakla. Mümin, farzları yapıp haramlardan kaçtığı nisbette îmanının parlaklığı artar. Günah işlediği ölçüde de azalır.
- Ne zaman yok olur hocam?
- Mazallah küfre düşerse îman gider. Küfre düşmek de her zaman çok kolaydır. Her sözde ve her işte, îmanını kaybetmek ihtimali çokdur.
- Nasıl yani?
- Mesela bir farzın yapılmasına veya bir haramdan sakınmaya ehemmiyet vermeyenin îmanı gider. Bu halde ölürse, ahirette Cehenneme girer ve orada sonsuz olarak yanar. Ama küfürden kurtulmak da çok kolaydır.
- Nasıl?
- Tövbe ederse, affolur. Onun için her gün muhakkak tövbe ve istiğfar etmelidir.
Başarı nedir?
Bir gün de;
- Başarı nedir?diye sordular bu zata.
- Başarı, ahirette faydası olacak şeylerdir, buyurdu.
Ve şöyle izah etti:
- Kendisini Cehennemde yanmaktan kurtaramayan bir kimse, bütün dünyaya malik olsa bile, ne kıymeti vardır ki? Zira ölünce, hepsi elinden çıkacaktır.