Bilimsel ve Teknolojik Gelişmelerin Gelecekte İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri

Son güncelleme: 27.04.2009 11:12
  • Bilimsel ve Teknolojik Gelişmelerin Gelecekte İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri - Yol Açan Koşullar


    Aynı zaman diliminde daha çok ve verimli iş yapmamızı sağlayan, her geçen gün kaydedilen yeni gelişmelerle yaşamımızı kolaylaştıran son teknoloji ürünü aletler, sağlık sektöründe de insan hayatını kurtarıyor. Ama yeri geldiğinde hayatımızı kurtaran "teknoloji", aslında hastalıklarımızın asıl kaynağı mı?

    Memorial Hastanesi Kalp Cerrahisi Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Faruk Tükenmez ile "Teknolojinin insan sağlığı üzerindeki etkileri" hakkında bilgi verdi. Tanı ve tedavi yöntemlerindeki teknolojik gelişmeler Tanı ve tedavi yöntemlerinin de gelişmesini sağlayan "İleri teknoloji"nin hiçbir zaman son noktası olmayacaktır. Daha hızlı çalışan, az enerji ihtiyacı duyan, daha az ısınıp, boyut olarak daha küçülen mikro işlemcilerdeki gelişme ile bilgisayar bağımlı tanı cihazlarının gelişimi, birbirine paralel olarak ilerlemektedir. Daha hassas, daha çabuk, daha anlaşılabilir sonuçlar elde edilmektedir. Türkiye, sağlık sektöründeki bu teknolojik gelişmeleri yakından takip etmektedir. Son model cihazlar, çok kısa süreler içinde Türkiye'deki birçok sağlık kurumunda hizmete hazır hale getirilmektedir. Deneyimli eller mi, son model cihazlar mı? Günümüzde "İleri teknoloji" tanı ve tedavinin vazgeçilmezi olsa bile, cihazın kapasitesi doğrultusunda verdiği tanı amaçlı bilgileri yorumlayıp, değerlendirecek, bunları önceki deneyimleri ile birlikte sentezleyecek ve tedavi protokolünü, stratejilerini belirleyecek hekimdir.

    Tedavi amaçlı kullanıldığında hastaya minimum yan etki ile maksimum fayda sağlayacak olan, yine deneyimli eller olur. Küresel ısınma kansere davetiye çıkartıyor Teknoloji ve sanayinin birlikte gelişmesi, havayı kirletmekle kalmıyor, çok yoğunlaştığı zaman, asit yağmuru şeklinde toprağı da etkiliyor. Hava kirliliğine yol açan gazların insan sağlığını nasıl etkilediği yıllardır araştırılan bir konu. Hava kirliliğinde en çok açığa çıkan gazlardan biri olan sülfürdioksit solunum yolu problemlerine yol açıyor; üstelik akciğer dokusunu da zedeliyor. Monoksit, sinir sisteminin çalışmasını etkiliyor. Kurşun; cıva, kadmiyum ise çocuklarda beyin ve sinir sistemi dokularında hasarlara yol açıyor. Yine bol miktarda bulunan nitrojendioksit nefes almayı güçleştirirken astıma da neden oluyor. Atmosferde artan CO2 miktarı küresel ısınmaya sebep olmak ile beraber, güneşin zararlı UV ışıklarına daha fazla ve uzun süreli maruz kalmamıza, dolayısıyla başta cilt kanserleri olmak üzere, birçok kansere türüne davetiye çıkartıyor. Artan enerji ihtiyacı, yüksek gerilim hatlarının kapımıza kadar yanaşmasına, dolayısıyla elektro manyetik alanlarda yaşamamıza neden oluyor.

    Çalışmalar gösteriyor ki, 0-300 Hz frekanslı alanlardan iletkenlik özellikleri nedeniyle en çok etkilenen dokular beyin sıvısı ve kan, ikincil derecede etkilenen dokular ise göz, göz sıvısı, tiroit, kas, gastrointestinal sistem, prostat ve testis dokularıdır. LCD ekran, saç kurutma makinesi ve dijital saat gibi aletlere dikkat! Günlük hayatımızda kullanılan televizyon, bilgisayar ve cep telefonları başta olmak MP3 çalarlar, LCD ekranlar, fotokopi makineleri, mikro dalga fırınlar, saç kurutma ve tıraş makineleri, dijital saatler gibi birçok elektronik cihaz bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken diğer yandan sağlımız için tehdit oluşturuyor. Olumsuz etkileri en aza indirmek için yapmamız gerekenler LCD ekrandan uzak durun! Bu cihazların kullanımı ile oluşan elektromanyetik alanlara bazı kişiler daha hassastır. Ve yan etkiler bu kişilerde daha fazla görülür. Fotokopi makineleri, bilgisayar tarayıcılarından 50 cm, LCD monitörlerden 75 cm, mikrodalga fırınlardan 1 m, TV'lerin ön ve arka yüzlerinden 2 m, çamaşır - bulaşık makinesi ve buzdolabı gibi elektronik işlemcilerle donatılmış mutfak cihazlarından mümkün olduğunca uzakta bulunmak sağlığımız için doğru olandır. Şarj aletlerini elektrikte bırakmayın!

    Ayrıca şarj edilebilen cihazları elektrikle kullanmaktan kaçınmak, TV, monitör, uydu alıcıları kullanılmadığı zaman bekleme konumunda bırakmamak; bu cihazların oluşturduğu, baş ağrısı, uykusuzluk, göz ve kulak problemleri, iştahsızlık, ağız kuruluğu gibi yan etkileri düşük seviyelerde tutmaktadır. Düşük radyasyonlu monitör kullanın Her gün hayatımızda daha çok yer alan ve olmazsa olmazlardan olan bilgisayarlar, sağlık sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Sık görülen göz ve kas iskelet sistemi sorunları, önemli iş gücü kayıplarına, dolayısıyla ekonomik kayıplara yol açabilmektedir. Olumsuz etkileri minimuma indirmek için; ergonomik çalışma koltuğu, düşük radyasyonlu monitör kullanımı, süreli çalışım, doğru mekan aydınlatması yapılmalıdır. Kalp ritmini bozan, hamilelikte düşük riskine sebep olan büyük tehlike: Cep telefonu Cep telefonları da son teknolojik gelişmelerin bir ürünüdür. Kullanıcı sayısının her geçen gün artması zararlarının da aynı oranda olarak çoğalmasına sebep olmaktadır. Yaydığı elektromanyetik dalgalar, radyo frekansları ve radyasyonun kısa vadede görüş ve işitme kayıplarına, kalp ritminde bozulmalara, uyku düzensizliklerine, konsantrasyon bozukluklarına, düşük ve erken doğum riskine sebep olmaktadır.
#27.04.2009 11:12 0 0 0